Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 155008
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
This is incredible. It is a pleasure to meet you. I'm Jonas Quinn. | Bu inanılmaz. Sizinle tanışmak bir zevk. Ben Jonas Quinn. (EN: Seveceksiniz bu adamı) | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
I'm special adviser to our high minister. | Yüce başkanımızın özel danışmanıyım. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Security's a little tight around here. As you've undoubtedly been told, | Güvenlik buralarda biraz sıkı, gördüğüm kadarıyla. Size kuşkusuz anlattıkları gibi,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
this is one of our most secret and important research operations. | ...bu bizim en gizli ve en önemli operasyonumuz. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Colonel Jack O'Neill, Major Sam Carter, | Albay Jack O'Neill, Binbaşı Sam Carter,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
and the tall, silent one is Teal'c. | ...uzun ve sessiz olan da Teal'c. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
"Teal'c"...Well, your arrival on our planet is an extraordinary event. | "Teal'c"...Gezegenimize gelişiniz olağandışı bir olay. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
It's my honour to show you around this facility. Please, follow me. | Size bu binayı gezdirmek benim için bir onurdur. Lütfen, beni takip edin. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
He's an adviser to the high minister. Their equivalent to our president. | O, yüce başkanın bir danışmanı. Bizdeki başkanın karşılığı. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
As we understand it, Jonas was responsible for overseeing the research | Anladığımız kadarıyla, Jonas araştırmayı yukarıdan izlemekle görevliydi. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
From an ethical perspective. Yeah. Whatever. | Etik bir bakış açısıyla. Tabi tabi. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
He had several degrees from their most honoured education institution: | Kendilerinin en önde gelen enstitülerinden birçok öğrenim derecesi var:... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Social studies, Kelownan history... He was a nerd, sir. | ...Sosyal bilimler, Antik Kelowna tarihi... O bi inek, efendim. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
He and Daniel got along great. | Daniel'la çok iyi anlaştılar. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
If we could have access to the artefacts, we have a process called carbon dating. | Eğer geçidin ve diğer eşyaların bulunduğu alana gidebilirsek, karbon ölçme dediğimiz bir yöntemle,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
I could determine the age of the temple. I'm sure that can be arranged. | ...tapınağın yaşını tayin edebilirim, belki nasıl yıkıldığını da. Eminim ki bu ayarlanabilir. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Our archaeologists believe they've only begun to uncover what may be buried. | Arkeologlarımız gömülü olan şeyleri açığa çıkarmaya daha yeni başladıklarına inanıyorlar. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
There were extensive alien writings. Teal'c and I could help with translation. | Kapsamlı yabancı yazıtlar var. Teal'c ve ben tercümeye yardım edebiliriz. Daniel. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
I understand that your knowledge and expertise will come at a price, Colonel. | Liderlerimizin söylediklerinden anlıyorum ki bilginiz ve uzmanlığınız birşeye mal olacak, Albay. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
That is why you are here, right? Don't get me wrong. | Bunun için buradasınız, değil mi? Beni yanlış anlama. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
We wanna help out as much as we can. | Biz de elimizden geldiğince yardım etmek isteriz. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
It's just that we've been burned a little in past relations. | Sadece, daha önceki başka yabancılarla olan ilişkilerimizden biraz dilimiz yandı da. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
We're not questioning what you offer in return... | Bize bunların karşılığında ne vereceğinizi tartışmıyoruz... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
We want to get to know you better first. That's it. | Sadece, sizi biraz daha yakından tanımak istiyoruz öncelikle. İşte bu. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Still, hopefully we'll have much of value to offer in exchange. | Yine de, umuyorum ki karşılık olarak verebileceğimiz birşeyler olacak. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
We can go in now. | Şimdi içeri girebiliriz. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
This is Tomis Lee. | Bu Tomis Lee. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
He is chief physicist overseeing the development of our most critical project. | En kritik projemizin gelişimini yürüten baş fizikçimiz. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Tomis, this is SG 1 of the planet Earth. | Tomis, bunlar Dünya gezegeninden SG 1. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
The core of this device was uncovered in an ancient temple | Bu cihazın çekirdeği antik bir tapınakta bulundu,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
of a race of people we believe were called the Guld. | ...Guld diye adlandırıldıklarına inandığımız bir ırkın tapınağında. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Goa'uld. Really? | Goa'uld. Gerçekten mi? | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
It's a mineral substance found to have highly unstable radioactive properties. | Yüksek seviyede kararsız radyoaktif özellikleri bulunduğunu keşfettiğimiz bir mineral özü bu. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
This experiment seems to indicate the potential for great bursts of energy. | Bu deney büyük enerji patlamaları için potansiyel gösteriyor gibi. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Our translation of the writings indicate | Yazılar üzerindeki çevirilerimiz... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
that the alien element is called naquadria. | ...bu yabancı elementin naquadria diye adlandırıldığını gösteriyor. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Uh, naqahdah. | Ah, naqahdah. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
No... We also translated that word in the same text. | Hayır... Aynı yazıda o kelimeyi de tercüme ettik. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
This is definitely naquadria. | Bu kesinlikle naquadria. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
So this is some sort of power generating device? | Öyleyse bu bir çeşit güç üreten bir cihaz mı? | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
They were making a bomb, sir. | Bir bomba yapıyorlardı efendim. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
They were far from achieving a deliverable weapon, but, if successful, | Başarılı bir silah yapabilmekten çok uzaklardı, ama, eğer başarabilselerdi,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
it would have been as powerful as a naqahdah enhanced warhead. | ...Naqahdah ile zenginleştirilmiş nükleer başlık kadar güçlü olurdu. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
The Kelownans claimed they were under threat from neighbouring nations, | Kelownalılar komşu ülklerden saldırı tehdidi altında olduklarını iddia ettiler,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
and the weapon would only be used to ensure their freedom. | ...ve bu silahı sadece özgürlüklerini korumak için kullanacaklarını söylediler. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
It's a situation we'd have to be careful about getting involved in. | Karışmak hakkında dikkatli olmamız gereken bir konu gibi duruyor bu. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
I'm not sure we need to worry about that, General. | Bu konu hakkında endişelenmemiz gerekiyor mu bilmiyorum, General. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
I don't think they want our help any longer. | Artık bizim yardımımızı istediklerini zannetmiyorum. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Something to do with how Dr Jackson was exposed to that much radiation? | Dr Jackson ın bu kadar çok radyasyona nasıl maruz kaldığı ile alakalı birşey mi? | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
We were touring the city. Daniel was at the research facility with Jonas. | Biz şehri geziyorduk. Daniel Jonas'la birlikte araştırma binasındaydı. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
He was pretty passionate about trying to convince the Kelownan people | Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi, Kelownalılar'ı, bomba yaparak sorunlarını çözemeyecekleri... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
that building a bomb wasn't the answer to their problems. | ...konusunda ikna etmekte bayağı ısrarlı idi. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Still, we don't know... Colonel, what do you know? | Yine de, bilemiyoruz... Albay, ne biliyorsunuz? | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Sir, they're claiming Daniel tried to sabotage their research. | Efendim, Daniel'ın araştırmayı sabote etmeye çalıştığını iddaa ediyorlar. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
They're lying, General. | Yalan söylüyorlar, General. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
I also do not believe this to be true. | Ben de bunun gerçek olabileceğine inanmıyorum. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
They let us bring him back home on compassionate grounds. | Daniel'ın durumundan ötürü onu eve getirmemize izin verdiler. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
But the fact is, they just didn't want us around there any more. | Aslında, bizi daha fazla orada istemiyorlar. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
But they are demanding that he be returned to face the charges, | Ama suçlamalarla yüzleşmesi için iade edilmesini talep ediyorlar,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
if he survives. | ...eğer yaşarsa. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
What is Dr Jackson saying happened? | Dr Jackson olay hakkında ne diyor? | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
The nausea will be followed by tremors, convulsions, | Mide bulantısını titreme, kıvranma,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
and something called ataxia. | ...ve ataksi* denilen birşey takip edecek. (*Ç.N: ataksi: adelelerin koordinasyon bozukluğu.) | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Surface tissue and internal organs will inflame and degrade. | Yüzey doku, beyin dokusu ve iç organlar iltahaplanacak ve bozulacak. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
I believe that's called necrosis. | Buna nekroz* deniyor galiba. (*Ç.N: nekroz: kangren, doku çürümesi.) | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Based on the dose of radiation I got, that will happen in the next ten to 15 hours. | Maruz kaldığım radyasyon miktarına dayanarak, bunların hepsi önümüzdeki 10 15 saat içerisinde olacak. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
If I don't drown in my own blood and fluids, I'll bleed to death. | Kendi kanımda ve sıvılarımda boğulmazsam, ölene kadar kanayacağım. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
There is no medical treatment to prevent that. | Bunu önleyecek bir tıbbi tedavi yok. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Maybe not that we know of. | Belki bizim bilmediğimiz bir yöntem vardır. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
We don't go running to our offworld allies every time an individual's life's at stake. | Jack, her zaman birinin hayatı tehlikedeyken dünya dışı müttefiklerimize koşmayalım. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
My life is no more valuable than anybody else's. | Bana bu durumun farklı olduğunu söyleme. Çünkü benim hayatım herhangi birisininkinden daha değerli değil. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
What happened? It doesn't matter. | Ne oldu? Önemli değil. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
You didn't try to sabotage anything. | Sen hiçbir şeyi sabote etmeye çalışmadın. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
The scientists figured they would be held responsible. It was easier to blame me. | Sanırım, bilimadamları hükümet tarafından sorumlu tutlacaklarını anladılar. Beni suçlamaları daha kolaydı. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
And you're OK with this? No. But there's not much I can do. | Sen bu konuda rahat mısın? Hayır. Ama yapabileceğim pek bir şey yok. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
If they really wanna blame me, denying it isn't gonna change anything. | Gerçekten beni suçlamak istiyorlarsa, reddetmek birşeyleri değiştirmeyecek. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
10,000 years ago a Goa'uld tried the same experiments that they're trying, | 10,000 yıl önce bir Goa'uld onların yaptığı deneylerin aynısını denedi, | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
and he nearly blew the entire planet to bits. | ve neredeyse bütün gezegeni yokedecekti. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
I tried telling them. They wouldn't listen. | Onlara anlatmaya çalıştım. Dinlemediler. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
They're gonna build that bomb, and nothing we say is gonna stop them. | Bombayı yapacaklar, ve söyleyeceğimiz hiçbir şey onları durduramayacak. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
The Asgard is still not responding. We've tried to reach Jacob Carter, | Asgard hala cevap vermedi,Jack. Jacob Carter'a ulaşmaya çalıştık,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
but, last we heard, he was on a mission to recover the last undercover Tok'ra. | ...ama, duyduğumuza göre, Tok'ra'dan geriye kalanları toparlamak üzere görevdeymiş. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
General, we do have intelligence on a sarcophagus. | General, bir taşmezar hakkında istihbaratımız var. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
SG 3's mission report two months ago. Yes, sir. | SG 3'ün görev raporu, iki ay önce. Evet, efendim. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
We both know the negative effects of that technology. | İkimiz de o teknolojinin negatif etkilerini biliyoruz. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
But Daniel's been in one of those things a dozen times. Once more isn't gonna hurt. | Ama Daniel onlardan birinin içinde defalarca bulundu. Bir defa daha olmasının zararı yok. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
However, SG 3's report clearly indicated that the sarcophagus is heavily guarded, | Mamafih, SG 3'ün raporu taşmezarın çok iyi korunduğunu açık bir şekilde gösteriyor,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
and likely retrieving it would result in significant casualties, | ...ve muhtemelen onu ele geçirmek önemli zaiyata neden olacak,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
which is why I did not order a recovery mission at the time. | ...bu yüzden bir ele geçirme operasyonunu emretmedim şu anda. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Sir... Colonel, | Efendim... Albay,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
please don't think you're alone in your feelings on this matter. | ...lütfen bu konudaki duygularında yanlız olduğunu düşünme. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Got anything? Well, I've been doing some calculations. | Yeni bir şey var mı? Bazı hesaplamalar yapıyordum. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Anything to help Daniel? I wish. | Daniel'a yardımcı olacak herhangi bir şey var mı? Umarım. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
Based on the amount of radiation they say he was exposed to, | Daniel'ın maruz kaldığı radyasyon miktarına dayanarak,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
I've estimated the energy that would have been generated by the experiment. | ...deney sonucunda açığa çıkacak enerjiyi yaklaşık olarak hesapladım. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
And? The potential's astronomical, sir. | Ve? Potansiyeli astronomik, efendim. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
A very small amount of the unstable element they're working with | Üzerinde çalıştıkları kararsız elementin çok küçük bir miktarı bile,... | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
emitted a pulse of energy far greater than anything I've ever believed possible | ...mümkün olduğuna inandığımın çok ötesinde bir enerji titreşimi yaydı | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
much more than weapons grade naqahdah would have. | ...silah yapımına elverişli naqahdah'ın yapabileceğinden çok fazla. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |
It would require a massive nuclear reaction to even approach this level. | Bu seviyeye yaklaşmak için bile muazzam bir nükleer reaksiyon gerekir. | Stargate SG-1 Meridian-1 | 2002 | ![]() |