Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 160147
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
...I might miss my chance. | ...şansımı kaçırabilirim. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
All right, we just made love. | Daha yeni seviştik. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
You tell me you're pregnant with some stranger's child. | Sen bana yabancı birinin çocuğuna hamile olduğunu söylüyorsun. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Don't say it like that. You make it sound dirty. | Böyle söyleme. Burada kötü bir şey yok. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I wanted a baby and I thought I had to do it alone. | Bebek istiyordum, ve yalnız yapabilirim diye düşündüm. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
It was before I met you. I don't know what to say. | Seninle tanışmadan önceydi. Ne diyeceğimi bilemiyorum. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
What am I supposed to say: | Ne dememi bekliyorsun? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
"Congratulations, this is terrific news"? | Tebrikler, bu harika bir haber? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I made this big decision to do this thing. | Bu büyük kararı verdim. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
And then I met you. | Ama sonra seninle tanıştım. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I'm sorry. About what? | Üzgünüm. Ne için? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Getting pregnant or lying to me about it? | Hamile olduğun için mi, yoksa bana yalan söylediğin için mi? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I didn't lie. You didn't tell the truth. | Yalan söylemedim. Gerçeği sakladın. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Where are you going? I thought this would be easier. | Nereye gidiyorsun? Böylesinin daha kolay olacağını düşündüm. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
To just disappear at the crack of dawn? Don't I get a say? | Sabahın köründe öylece gidecek miydin? Söz hakkım yok mu? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
You said everything last night. | Dün gece söylemen gerekenleri söyledin. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
You left out the part that you had a girlfriend. That was pretty convenient. | Kız arkadaş kısmını bıraktın. Bu çok dürüstçeydi. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
That girl from the farmers' market. | Çiftçi pazarındaki kız. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
She's not my girlfriend. | Benim kız arkadaşım değil. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
She was, but that was a few years ago. | Öyleydi, ama bu bir kaç yıl önceydi. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Olivia's in my class. We study together. | Olivia benimle aynı sınıfta. Beraber ders görüyoruz. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Study what? | Ne dersi? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I'm a student. I'm still in school. I go at night. | Ben hala öğrenciyim. Okula akşamları gidiyorum. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Why didn't you want to tell me? Because it's embarrassing. | Bana neden söylemedin? Çünkü, bu utanç verici. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
You're this incredibly accomplished person and I didn't even finish college. | Senin çok güzel oturmuş bir hayatın var, ve ben daha okulu bitiremedim. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I mean, I got this great life... | Yani, harika hayatım var,... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...but I'm barely passing economics. You know? | ...ama ekonomiyi zor geçiyorum. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Where are you going? Look, let's not drag this out, okay? | Nereye gidiyorsun? Bunu uzatmayalım, tamam mı? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I lied to you, you lied to me. | Ben sana yalan söyledim, sen bana yala söyledin. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
We both have other plans... | İkimizin de planlar var... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...and being together is just messing everything up. | ...ve beraber olmamız sadece işleri batırmaya yol açar. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
We should just go our separate ways. Goodbye. | İkimiz de yolumuza gitmeliyiz. Hoşçakal. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
We can talk later in your office or whatever. | Daha sonra ofiste falan konuşabiliriz. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Well, everything seems right on track. | Her şey normal gözüküyor. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
A little blood. Quite normal. | Birazcık kan. Normal bir şey. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
You don't have to stay in here if you don't want. | Stan, burada beklemek zorunda değilsin. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I'm fine. I'm good. | Hayır, ben iyiyim. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Now, I'm gonna do an ultrasound. This is how we view the fetus. | Şimdi, ultrason yapacağım. Böylece fetüsü görebileceğiz. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Oh, you rub it on her stomach. | Demek karnına süreceksin. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I thought you were gonna put that huge thing... | Bir an o koca şeyi onun... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
In her vagina? | Vajinasına mı? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
It's too early to go through the abdomen, you see. | Karnından görüntülemek için çok erken. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
So we have to go through the vagina. | Vajinayla yapmak zorundayız. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Vagina, vagina, vagina. | Vajina. Vajina. Vajina. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Maybe if I say it often enough, you'll feel a little more comfortable. Vagina. | Belki biraz daha tekrarlarsam rahat hissedersin. Vajina. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
It's not working. Okay. | İşe yaramıyor. Tamam. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Okay, now, Zoe. | Pekala, Zoe. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
With a little bit of luck, we'll see a heartbeat. | Birazcık şansımız varsa kalp atışını görebiliriz. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
That's it? That little thing? | Bu kadar mı? Şu küçük şey mi? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Is everything okay? Everything is just... | Her şey normal mi? Her şey... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I see another heartbeat. | Başka kalp atışı görünüyor. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
It has two hearts? | İki kalbi mi var? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
No, but you have two babies. | Hayır, ama ikiziniz olacak. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Are you gonna leave now? | Bırakıp gidecek misin? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Because this is more than you bargained for. | Çünkü beklediğinden fazlası. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
You know, it's more than I bargained for. | Benim bile beklediğimden fazlası. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
But just tell me, okay? So I can be prepared. | Bu yüzden, sadece söyle. Çünkü ona göre hazırlıklı olurum. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I just need to sit here, you know? | Sadece biraz oturmam gerekiyor. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
But then are you gonna leave? Okay, one kid is a lot. | Bırakıp gidecek misin? Tamam. Bir çocuk zaten fazla... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Two kids is a posse. | ...iki çocuk ise takım gibi. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I'm just getting used to us as a couple. | Kendimi çift olmamıza bile zor alıştırıyordum. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
And now all of a sudden you're having a posse. | Birden ortaya "takım" çıktı. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Are you ready for a posse? | Sen takım için hazır mısın? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I don't even know if I like kids. | Ya çocukları sevip sevmediğimi bile bilmiyorum. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Hey, beat it, pal. All right? | Hey, defol git. Tamam mı? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Look, I don't want to cause a scene... | Manzaranı bozmak istemem... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...but get your hands out of your pockets... | ...ama ellerini cebinden çıkar... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...and get the hell out of here. | ...ve buradan defol git. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
No, I'm talking to you, because you're the only pervert... | Evet, seninle konuşuyorum, çünkü burada... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...with his hands in his pockets at a playground. | ...çocuk parkında elleri cebinde olan tek sapık sensin. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I'm not a pervert! Lf you don't have kids, get lost. | Ben sapık değilim. Eğer çocuğun yoksa kaybol? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I have kids, okay? | Çocuğum var, tamam mı? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
A week ago, I didn't even know she was pregnant... | Bir hafta önce hamile olduğunu bile bilmiyordum... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...and now she's having twins. | ...ve şimdi ikizleri olacak. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I just saw the ultrasound. The one that goes inside. | Daha yeni ultrasonu gördüm. İçeri gireni görsen. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I know what you need. | Senin neye ihtiyacın olduğunu biliyorum. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Just take that off. This here? | Şunu çıkar. Bu mu? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Yeah. Oh, man, I'm dizzy. | Evet. Dostum, başım dönüyor. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I'm sweaty and dizzy. | Hem terliyim hem de başım dönüyor. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
That's normal, bro. Is it? Which one's yours? | Bu normal, ahbap. Öyle mi? Hangisi senin? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
I've got three. Three? | Benim üç tane var. Üç mü? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, look. That's Charlie right there, and that's Roxy. | Evet. Şu gördüğün Charlie. Ve Roxie. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
See that fella? Yeah. | Şuradaki ufaklığı gördün mü? Evet. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
That's Mack. | O da Math. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
He's eating sand. | Kum yiyor. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Yeah. By the time you get to the third one... | Evet. Üçüncü çocuğa gelince... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...you don't worry so much about that stuff. | ...böyle şeyleri o kadar da önemsemiyorsun. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
What's it like, the whole kid thing? | Bu çocuklarla uğraşmak nasıl hissettiriyor? | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Except for the lack of sleep, free time... | Bazı şeyleri haricinde, uyku bozukluğu, boş zaman... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...sex with my wife... | ...karımla seks... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...buck naked Fridays in the family room. | ...aile salonunda çıplak dolaşmalar. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
That's not the answer I was looking for, man. It's fine. | Aradığım cevap bu değil, ahbap. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
The best way I can describe it is... | Sana anlatmanın en iyi yolu... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...it's awful, awful, awful... | ...berbat, berbat, berbat... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...and then something incredible happens. | ...sonra büyüleyici bir şey olur. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
And then awful, awful, awful. | Daha sonra berbat, berbat, berbat. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
Then something incredible happens again. | Sonra tekrar büyüleyici bir şey olur. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
It's like this all day, every day, man. I feel like I'm drowning... | Sanki her gün aynı gün. Boğuluyor gibi hissederim... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
...like I'm gasping to get my old life back. | ...ve eski hayatıma geri dönmek isterim. | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |
And then a small moment happens... | Fakat küçük bir an olur... | The Back-up Plan-1 | 2010 | ![]() |