Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178020
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Is there an ETA, sir? Now. | Tahmini ne zaman gelir, efendim? Şimdi. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
A courier is retrieving it to bring here to the Archministry as we speak. | Bir kurye onu buraya geri getiriyor. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
XPD 154. Clearance, classified courier. | XPD 154. Geçiş izni, gizli haberci. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Reverse engineer DNA {y:i}identification in process. | {y:i}DNA teşhisi şu an işlemde. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Remove your head covering. | Kafa koruyucunuzu çıkarın. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Remove your eye covering. | Göz koruyucunuzu çıkarın. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Preliminary verification {y:i}substantiated. | İlk tahkikat gerçekleştirildi. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
...have a seat. | ...oturun. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Mind if I ask what's on the menu? The usual. | Menüde ne olduğunu sormamın mahzuru var mı? Olağan şeyler. Çocuğun başı belada, V. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Retinal testing to detect the presence of contacts or dyes. | Boya ya da lens olduğunu tesbit etmek için retinal test. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Metabolic sensing to make certain your metabolism... | Metabolizmanızın insan sınırları içinde kaldığından emin olmak için... | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
...is within human range. | ...metabolik algılama. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Pulse, respiration. | Nabız, solunum. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Just have to make sure you're human. | İnsan olduğunuzdan emin olmak için. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
If you were a Hemophage... | Kan bakteriyofajı olsaydınız, | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
...we'd already have detected tissue repair at a microcellular level. | mikrohücresel seviyede doku onarımını çoktan tespit ederdik. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
So, what would happen if one were to fail any of these tests? | Bu testlerden biri olumsuz sonuçlansaydı, ne olurdu? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Nothing good. | İyi olmazdı. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Please remove all articles of clothing and proceed into the scanner. | Lütfen tüm giysilerinizi çıkarın ve tarayıcıya doğru ilerleyin. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Your clothing and personal items have been sterilized, XPD 154. | Giysileriniz ve kişisel eşyalarınız sterilize edildi, XPD 154. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
May I ask you a question? Feel free. | Bir soru sorabilir miyim? Nasıl isterseniz. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Do you know what this is about? Should I? | Bunun neyle ilgili olduğunu biliyor musunuz? Bilmeli miyim? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
No, it's highly classified. | Hayır, çok gizli. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
I've been cleared to debrief you... | Sizi sorguya çekmek için seçildim... | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
...because your consciousness... | ...çünkü bu durumun önemine... | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
...of the gravity of this situation may increase your motivation to complete. | ...karşı bilinciniz, motivasyonunuzu artırabilir. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
I've never failed to complete. | Hiçbir işi yarıda bırakmadım. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
The Hemophages are a dying species on the verge of nonexistence. | Kan bakteriyofajları nerdeyse hiç yaşamadan ölen türlerdir. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
We've developed a weapon... | Bir silah geliştirdik... | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
...that will push them past that brink, into extinction. | ...onları bu eşiğin ötesine itecek, nesillerini sona erdirecek bir silah. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
If this weapon's so important... | Bu silah o kadar önemliyse, | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
...why not have it delivered by armored convoy? | neden zırhlı bir konvoyla teslim edilmedi? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
The convoy you refer to is departing as we speak. | Bahsettiğiniz kovboy, konuştuğumuz gibi, harekete hazır. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
The Hemophages will do anything in their power to stop and immobilize it. | Kan bakteriyofajları bunu durdurmak için ellerinden geleni yapacaklardır. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
It is, of course, a decoy. | Bu tabii ki bir yem. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
XPD 154, you'll be receiving a case containing a weapon. | XPD 154, içinde silah olan bir çanta alacaksınız. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
I don't have to tell you. | Size söylemek zorunda değilim. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Under no circumstances should you open it. | Hiçbir surette bunu açmamalısınız. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
You don't have to tell me. | Bana söylemek zorunda değilsiniz. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Identify. | {y:i}Kimlik saptama. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
XPD 154. Clearance, classified courier. | XPD 154. Geçiş izni, gizli kurye. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Copy, XPD 154. {y:i}We've been expecting. | {y:i}Anlaşıldı, XPD 154. {y:i}Sizi bekliyorduk. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Everything in order, XPD 154? | Her şey tamam mı, XPD 154? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
One hundred percent, comrade doctor. | Yüzde yüz, yoldaş doktor. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
You're quite certain everything is in order? | Her şeyin tam olduğundan gerçekten emin misiniz? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Positively. | Kesinlikle. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Enter your DNA to confirm receipt. | Alımı onaylamak için DNA'nızı girin. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
I can only confirm receipt of the container, not its contents. | Sadece çanta alımını onaylayabiirim, içindekileri değil. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
That's acceptable. | Makul. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Opening the case is strictly forbidden. You understand this? | Çantayı açmak kesinlikle yasak. Bunu anladınız mı? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
The contents are set to self destruct in event of non delivery... | Teslimatın olmaması halinde içindekiler, dokuz saat sonra... | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
...in exactly nine hours from now. | ...kendini imha edecek şekilde ayarlanmış. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
What is your condition, XPD 154? Are you functional? | Durumunuz nedir, XPD 154? İş üzerinde misiniz? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Get on the ground! On your knees! | Yere yat! Dizlerinin üzerine çök! | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Get down! What is going on? | Yere yat! Neler oluyor? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
You were entered and processed 15 minutes ago. | 15 dakika önce giriş işlemi yapmışsınız. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Then it wasn't me, you dumb son of a bitch. | O ben değildim, seni aptal orospu çocuğu. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Check my ID. You've got a mite. | Kimliğimi kontrol et. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
I repeat, XPD 154, are you functional? | Tekrar ediyorum, XPD 154, iş üzerinde misiniz? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
I don't know what you're talking about. I'm 100 percent functional. | Neden bahsettiğini anlamıyorum. Tamamen iş üzerindeyim. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Security breach! Security breach! | {y:i}Güvenlik ihlali! Güvenlik ihlali! | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Stage yellow alert! {y:i}Stage yellow alert! | {y:i}Sarı alarm durumu! {y:i}Sarı alarm durumu! | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Intercept, intercept. {y:i}Inner defense vault. | {y:i}Durdurun, durdurun. {y:i}İç savunma sığınağında. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Unarmed intruder! {y:i}Unarmed intruder! | {y:i}Silahsız misafir! {y:i}Silahsız misafir! | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Facility infiltration. {y:i}All security forces at stations. | {y:i}Binaya sızma var. {y:i}Tüm güvenlik güçleri istasyonlara. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}All security forces at stations. {y:i}Facility infiltration. | {y:i}Tüm güvenlik güçleri istasyonlara. {y:i}Binaya sızma var. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}All security forces at stations. | {y:i}Tüm güvenlik güçleri istasyonlara. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
How did a Hemophage get past the screens? | Bir kan bakteriyofajı ekranlardan nasıl geçti? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Don't know. Maybe meta suppressants to subordinate blood characteristics. | Bilmiyorum, efendim. Belki de kan özelliklerini ikinci plana iten bir meta sindirici var. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
How did she do that? She must have... | Nasıl yaptı bunu? Sanki... | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
...some sort of gravity leveler. | ...bir çeşit yer çekimi sabitleyicisi var. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Whatever it is, it's ours now. | O her ne ise, bizim artık. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
She's not going to make it out alive. | Buradan canlı çıkmamalı. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Sir, we've ID'd her. {y:i}Plague victim. | {y:i}Efendim, kimliğini tespit ettik. {y:i}Veba kurbanı. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}She was confined to this facility {y:i}for experimentation... | {y:i}12 sene önce hamileliğinin {y:i}mecburi sonlandırılmasından sonra... | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}... until she escaped... | {y:i}...kaçana kadar... | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}... after the forced termination {y:i}of her pregnancy 12 years ago. | {y:i}...deney için bu tesise hapsedilmiş. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Violet Song jat Shariff. {y:i}Tell me I'm wrong. | {y:i}Violet Song jat Shariff. {y:i}Bana yanıldığımı söyle. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
You're wrong. {y:i} Why are you doing this? | Yanılıyorsun. {y:i} Neden bunu yapıyorsun? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Because I hate humans with every fiber of my being... | Çünkü insanlardan tümüyle nefret ediyorum... | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
...and I'll kill every single one of them... | ...ve her birini öldüreceğim... | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
...almost as quickly as they'll try and kill me. | ...onlar beni öldürene kadar. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
You used to be human. But not anymore, right? | Eskiden insandın sen. Ama artık değilim, öyle değil mi? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
I got sick, and now I'm something less than human. | Hasta oldum ve şimdi insandan daha aşağı bir şeyim. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Something worthy of extermination. | İmhaya layık bir şey. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}It's academic now, isn't it? | {y:i}Eğitimle ilgili, değil mi? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
You won't make it out of here with that case. | O çantayla buradan çıkamayacaksın. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
She's on the ceiling! Shoot! Shoot! | Tavanda! Ateş edin! Ateş edin! | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
It's me. {y:i} Did you get it? | Benim. {y:i} Aldın mı? | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
But they're serious about not letting me keep it. | Ama bende kalmasına izin vermeme hususunda ciddi gibiler. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Fine. The objective is {y:i}the destruction of the weapon. | {y:i}Güzel. Görevin {y:i}silahı imha etmek. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}If you can't make delivery, {y:i}destroy it. | {y:i}Teslimatı yapamazsan, {y:i}imha et. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Copy that. Will determine nature and destroy. | Anlaşıldı. Tipine karar verip imha edeceğim. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}No, V. The attack on {y:i}the blood bank failed. | {y:i}Hayır, V. Kan bankasına yapılan {y:i}saldırı başarısız oldu. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}You cannot. | {y:i}Bunu yapamazsın. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}Under no circumstances can you {y:i}look inside that case. | {y:i}Hiçbir şekilde o çantanın {y:i}içine bakamazsın. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i}If you are compromised, {y:i}you must destroy it immediately. | {y:i}İşler tehlikeye girerse, {y:i}onu acilen imha etmelisin. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
{y:i} Read? Read. | {y:i} Duyuyor musun? Duyuyorum. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
It's me. {y:i} 3 D me. | Benim. {y:i} Beni 3 boyutlu hale getir. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |
Are you clear? Negative. They're everywhere. | Temiz misin? Hayır. Her yerdeler. | Ultraviolet-1 | 2006 | ![]() |