• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178019

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Engines start in five seconds... Motorlar beş saniye içinde çalışacak. Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
Four... Dört... Üç... Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
Two... İki... Bir... Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
Close in! No more drills. Karanlık! Daha fazla eğitim yok. Yaklaşın! Artık eğitim yok. Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
No more practice. Daha fazla alıştırma yok. Artık uygulama yok. Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
You are all about to receive the honor İlk defa bir Ultramarin olarak savaşa çıkmanın onuruna... Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
Brother Verenor. Brother Proteus. Kardeş Verenor. Kardeş Proteus. Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
You shall make your battle pledges upon this sacred warhammer. Savaş yeminini bu savaş balyozunun üstüne edeceksin. Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
This hallowed weapon has fought in the hands of our greatest veterans. Bu kutsal silah, şanlı gazilerimizin elinde nice savaşlar gördü. Bu kutsal silah, kıdemli askerlerimizin elinde nice savaşlar gördü. Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
It has slain alien beasts and daemons alike. Yabancı hayvanları ve şeytanları fark gözetmeksizin katletti. Şeytan benzeri ve uzaylı yaratıkları katletti. Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
One day you may be worthy enough to wield it. Bir gün bu silahı kullanacak kadar saygın biri olabilirsiniz. Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
Until then you may kneel before it. O güne kadar, önünde diz çökün. Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
We march for Macragge! Macragge için savaşıyoruz! Macragge uğruna savaşırız! Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
And we shall know no fear! Korku nedir bilmeyiz! Ultramarines: A Warhammer 40,000 Movie-1 2010 info-icon
{y:i}Hello, my name is Violet... {y:i}Merhaba, benim adım Violet... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... and I was born into a world {y:i}you may not understand. {y:i}...ve anlayamayacağınız {y:i}bir dünyada doğdum. Ultraviolet-1 2006 info-icon
Coming up. Holding airspeed. Yaklaşıyorum. Hava hızını sabitliyorum. Ultraviolet-1 2006 info-icon
Echo altitude. Forward and lateral drift. İleri ve yanal sürüklenme. Ultraviolet-1 2006 info-icon
Numbers falling fast from here. Sayılar burada hızla akıyor. Ultraviolet-1 2006 info-icon
On my mark. Three, two, one, mark. İşaretimle. Üç, iki, bir. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Time lock engaged. {y:i}Zaman kilidi çalıştırıldı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Valves, primary and secondary... {y:i}Valfler, birincil ve ikincil... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Compositive pressure reached. {y:i}Yapay basınca ulaşıldı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Five... {y:i}Beş... Ultraviolet-1 2006 info-icon
Freeze! It's a trap. Kımıldamayın! Bu bir tuzak. Ultraviolet-1 2006 info-icon
Stay where you are! Don't move! Olduğunuz yerde kalın! Kımıldamayın! Ultraviolet-1 2006 info-icon
The man's down. All clear, sir. Adamlar öldürüldü. Her yer temiz, efendim. Ultraviolet-1 2006 info-icon
Touch nothing, obviously. Hiçbir şeye dokunmayın. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Do not leave the building. {y:i}Squadrons... {y:i}Binayı terk etmeyin. {y:i}Bölükler... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... initiate Area 14 procedures. {y:i}...Alan 14 prosedürlerini uygulayın. Ultraviolet-1 2006 info-icon
Hemophages. No surprise. Kan bakteriyofajları. Hiç şaşırmadım. Ultraviolet-1 2006 info-icon
Flat space technology. Düz uzay teknolojisi. Ultraviolet-1 2006 info-icon
Dimension compressing. Very rare. Boyut sıkıştırması. Çok az görülür. Ultraviolet-1 2006 info-icon
It's odd. What was their exit strategy? Çok acayip. Kaçış planları neydi? Ultraviolet-1 2006 info-icon
How'd they expect to transport the blood out of here? Kanı buradan çıkarmayı nasıl umuyorlardı? Ultraviolet-1 2006 info-icon
Unless there was no exit strategy. Then what's the point? Belki de kaçış planları yoktu. Peki amaç ne? Ultraviolet-1 2006 info-icon
What if they didn't come to take blood? What if they came to infect it? Peki ya kanı götürmek için gelmedilerse? Peki ya onu bulaştırmak için geldilerse? Ultraviolet-1 2006 info-icon
My God. Cross. Tanrım. Cross. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Yes, I was born into a world {y:i}you might not understand. {y:i}Evet, anlayamayacağınız {y:i}bir dünyada doğdum. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}The trouble began when {y:i}an American weapons lab... {y:i}American silahları laboratuvarının, {y.i}Doğu Avrupa'da asırlardır... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... discovered an obscure virus {y:i}in Eastern Europe... {y:i}...varolan belirsiz bir virüsü keşfetmesiyle... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... that had been around {y:i}for centuries. {y:i}...bu sıkıntılar başladı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}They tried to modify it to create {y:i}faster and stronger soldiers. {y:i}Daha hızlı ve daha güçlü askerler {y:i}yaratmak için onu değiştirmeyi denediler. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Instead, they created a more {y:i}contagious form of the disease... {y:i}Onun yerine hastalığın {y:i}daha bulaşıcı olan KBV'ünü... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... a strain called HGV, {y:i}Hemoglophagic Virus. {y:i}...Kan Bakteriyofajı Virüsünü yarattılar. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}And what do you know, {y:i}the disease got out. {y:i}Ve hastalık sızdı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}And that's when {y:i}everything changed. {y:i}Ve o an her şey değişti. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}As previous ages {y:i}were defined by terrorism... {y:i}Evvelki çağlar terörizm ile anılırken... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... this one was defined {y:i}by a fear of disease. {y:i}...bu çağ, hastalık korkusu ile anılır oldu. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Because one of the side effects {y:i}of the disease was longer teeth... {y:i}Çünkü normalden uzun dişler, {y:i}hastalığın yan etkilerinden biriydi... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... the media decided {y:i}to call it vampirism. {y:i}...ki medya buna vampirizm {y:i}demeyi uygun görmüştü. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}I guess it sold more papers. {y:i}Sanırım böylece daha fazla gazete satıldı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}The medical establishment took it {y:i}upon itself to protect its public. {y:i}Tıbbi kurum halkı korumak için {y:i}virüsün varlığını kabul etti. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}At first, requiring victims to wear {y:i}identifying armbands. {y:i}İlk önce, ihtiyaç duyulan kurbanlar {y:i}ayırt edici pazıbentler takıyorlardı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Then rounding them up {y:i}in special camps and facilities. {y:i}Sonra da onları özel kamplar {y:i}ve binalarda topladılar. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Until finally, people just {y:i}stopped hearing from them. {y:i}Ta sonuna kadar, insanlar {y:i}onlardan haber alamadı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}The day the trouble began for me {y:i}was the day I learned I was pregnant. {y:i}Benim için belanın başladığı gün {y:i}hamile olduğumu öğrendiğim gündü. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Violet, my God. {y:i}Violet, aman Tanrım. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}The same day I lost my husband... {y:i}Aynı gün kocamı kaybettim... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... my future, my life. {y:i}...geleceğimi ve de hayatımı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}And I, too, disappeared deep inside {y:i}a faceless camp... {y:i}Ve ben de, sonu gelmeyen muayenelerin, Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... subjected to the indignity of {y:i}a forced life of endless examination... {y:i}tesrih ve deneylerin aşağılayıcılığının {y:i}hüküm sürdüğü, ne olduğu belirsiz bir kampta... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... dissection, experimentation. {y:i}...gözden kayboldum. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Like others, the disease started to {y:i}progressively change me physically. {y:i}Hastalık diğerleri gibi beni de kademe kademe {y:i}fiziksel olarak değiştirdi. Ultraviolet-1 2006 info-icon
My eyesight was sharper. My hearing, more acute. Görüşüm daha keskin. Duymam daha hassas. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Bones, stronger. Healing faster. {y:i}Kemiklerim daha güçlü. İyileşmem daha hızlı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Life span, shorter. A lot shorter. {y:i}Ömrüm daha kısa. Çok daha kısa. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Twelve years, maximum, {y:i}infection to death. {y:i}On iki yıl, en fazla. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Unlike others, I converted with only {y:i}a mild sensitivity to light. {y:i}Diğerlerinden farklı olarak ışığa {y:i}biraz hassasiyetim oldu. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Like others, however, {y:i}I required frequent transfusions... {y:i}Yine de diğerleri gibi, {y:i}sık sık kan nakline ihtiyaç duydum... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... and it didn't help {y:i}that I was pregnant. {y:i}...ama bu, hamile olmama {y:i}engel olmadı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}And, no, we weren't superhuman. Biz süper insanlar değiliz. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Though we were a lot faster and {y:i}a lot stronger than everyone else... {y:i}Yine de diğer insanlardan {y:i}çok daha hızlı ve güçlüyüz... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... we die just like everyone else. {y:i}...aynen diğerleri gibi de ölürüz. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}And just like everyone else, {y:i}without help, we stayed dead. {y:i}Ve diğerleri gibi, {y:i}yardım olmazsa ölürüz. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}And though I was resuscitated back {y:i}to life for further experimentation... {y:i}Ve yine de başka deneyler için {y:i}yaşama döndürüldüm. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... the one I'd carried inside me {y:i}for nearly nine months, my baby... {y:i}Yaklaşık dokuz ay içimde {y:i}taşıdığım bebeğim... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... wasn't so lucky. {y:i}...çok da şanslı değildi. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}Those few still on the outside... {y:i}Hâlâ dışarıda olan bazıları... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... embraced the slur bestowed {y:i}upon them, "vampires"... {y:i}...kendilerine reva görülen "vampir" {y:i}aşağılamasını kabullendiler, Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... formed a resistance... {y:i}direnç kazandılar, Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... went underground... {y:i}yeraltına indiler... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... and began fighting back. {y:i}...ve direnç göstermeye başladılar. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}And so began... {y:i}Ve böylece... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... the Blood Wars. {y:i}...Kan Savaşları başladı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}And now, the leader of the militant, {y:i}medical establishment... {y:i}Ve şimdi, saldırganların lideri {y:i}bu dünyada faaliyet gösteren... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... running this phobic world... {y:i}...tıbbi bir kurum... Ultraviolet-1 2006 info-icon
{y:i}... is Vice Cardinal {y:i}Ferdinand Daxus. {y:i}...Kardinal yardımcısı {y:i}Ferdinand Daxus. Ultraviolet-1 2006 info-icon
Vice cardinal. As you know... Bildiğiniz üzere... Ve bu da... Ultraviolet-1 2006 info-icon
...our campaign against the Hemophages... ...kan bakteriyofajlarına karşı yürüttüğümüz kampanya... Ultraviolet-1 2006 info-icon
...has been highly effective. ...çok etkili oldu. Ultraviolet-1 2006 info-icon
We've managed to eradicate almost all of them. Neredeyse hepsinin kökünü kazıdık. Ultraviolet-1 2006 info-icon
But, sir, the few that are left have proven incredibly determined. Ama kalanlardan bazıları inanılmaz şekilde azimli çıktı. Ultraviolet-1 2006 info-icon
Terrorist attacks are at their highest level ever. Terörist saldırılar onların en büyük çıkışları oldu. Ultraviolet-1 2006 info-icon
It's not because they're determined. It's because they're desperate. Azimli olduklarından değil. Ümitsiz olduklarından dolayı böyle. Ultraviolet-1 2006 info-icon
Because they know we're on the verge of wiping them out completely. Çünkü onları tamamen silip yok etmenin eşiğinde olduğumuzu biliyorlar. Ultraviolet-1 2006 info-icon
For the last 10 years... Son 10 senedir... Ultraviolet-1 2006 info-icon
...in partnership with Laboratories for Latter Day Defense... ...Modern Savunma Laboratuvarlarıyla olan ortaklığımızda... Ultraviolet-1 2006 info-icon
...I've overseen the development a weapon... ...gezegendeki herbir kan bakteriyofajının... Ultraviolet-1 2006 info-icon
...that can locate and kill every Hemophage on the planet in days. ...yerini tespit edip öldüren yeni bir silah geliştiğine tanık oldum. Ultraviolet-1 2006 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 178014
  • 178015
  • 178016
  • 178017
  • 178018
  • 178019
  • 178020
  • 178021
  • 178022
  • 178023
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim