• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180835

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Not to quarrel about your sense of ethics just to ask why? Etik değerlerin hakkında tartışmaya gelmedim sadece niçin diye sormak istiyorum? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I haven't any more right than any other man in this camp. Gemiye binmek için bu kamptaki hiçkimseden daha fazla bir hakkım yok. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I'll grant you that. I'll even admit my motive was selfish. Bunu kabul ederim. Hatta benim güdümün bencilce bir güdü olduğuna da itiraf ederim. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I want to do things according to Hoyle. Bu işi Hoyle'ın yöntemine göre yapmayı isterim Dave ama... When Worlds Collide-1 1951 info-icon
But Joyce is pretty important to me. ...Joyce benim için çok önemli. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
And to me. I'm glad. Benim için de öyle! Sevindim. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I'd do anything to ensure her chances. Wouldn't you? Şansını sağlama almak için her şeyi yaparım. Sen yapmaz mıydın? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
It isn't a free ride for Joyce. She's qualified to go. Bu uçuş Joyce için bedavadan değil. Gitmek için vasıflı biri. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
No more than some others. Diğer bazılarından daha fazla değil. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
We're stretching the point because she's important to both of us. Durumu biraz abartıyoruz, çünkü O ikimiz için de önemli. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Why not for her sake, stretch the point further to include you? Peki neden O'nun hatrına durumu seni de kapsayacak şekilde biraz daha abartmıyoruz? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Look, doctor. I've wrestled with this thing for weeks. Bakın Doktor, haftalardır bu durumla boğuşuyorum zaten. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I can give you a dozen reasons why I shouldn't go. Neden gitmemem gerektiği konusunda size bir düzine sebep sayabilirim. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Give me one good reason to include me. Neden beni de kapsaması gerektiği hakkında bana tek bir iyi neden gösterebilir misiniz? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
She wants you, Dave. Seni istiyor Dave. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
That'll change. Tony will be there. Bu durum değişecek. Tony orada olacak. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
She's used to having him around. O'nunla vakit geçirmeye alışkın. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
They would have been married if I hadn't come into the picture. Aralarını bozmasaydım evleneceklerdi bile. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Anyhow, why worry? Maybe I drew a lucky number. Neyse, neden endişeleniyoruz ki? Belki de şanslı numarayı çekmişimdir. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
You didn't take any number from that boX. O kutudan hiçbir numara çekmedin. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I had the exact number of discs in it. Kutu içindeki disklerin kesin sayısını biliyorum. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
one for every man and woman except the six people I named. İsimlerini söylediğim 6 kişi dışında her erkek ve kadın için bir numara var. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
If you had taken a number, we would have been one short. Eğer bir numara alsaydın bir disk eksik çıkardı. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Look, doctor. The drawing is over. Bakın Doktor, çekiliş bitti. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
You can't issue new numbers without starting a revolution Kazananlar arasında bir isyan başlatmadan... When Worlds Collide-1 1951 info-icon
among the lucky winners. ...yeni numaralarla yeni bir çekiliş daha yapamazsınız. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
It's about time I donated something to this setup. Bu düzene bir şey hibe etmenin zamanı geldi. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I won't be needed. I never have been. Bana ihtiyaç olmayacak. Asla olmadı. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I didn't give up much by not drawing. What's one chance in 600? Neyse, çekilişten çok da vazgeçmedim zaten, 600 kişi içinde şansım ne olur ki hem? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Leaving me will save fuel. Let it stay that way. Beni bırakmak yakıt tasarrufu demektir. Bırak da öyle olsun. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
And I hope you won't say anything to Joyce. Good night. Doktor... When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Attention, everyone! Herkesin dikkatine! When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Bellus growing larger. Getting closer every hour. Bellus giderek büyüyor. Her geçen saat daha da yaklaşıyor. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
And with every hour the time left gets shorter. So hurry! Her geçen saatle birlikte zamanımız daha da azalıyor. O yüzden acele edin! When Worlds Collide-1 1951 info-icon
More welders are needed by Construction Crew 3. 3 numaralı yapım ekibine daha fazla kaynakçı gerekiyor. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Please rush! Lütfen acele edin! When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Seven days left. 7 günümüz kaldı. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
We're falling behind schedule. Programın gerisinde kalıyoruz. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Trucks are waiting to load plasma and medical supplies. Hurry! Kan ve tıbbi gereç kamyonları yükleme için bekliyor. Şimdiye dek gemiye yüklenmiş... When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Less than six days left. Bellus'un çarpmasına 6 günden daha az zaman kaldı. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
We're still behind schedule. Hala programın gerisindeyiz. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Construction Crew 5, report to the main bunker. 5 numaralı yapım ekibi, ana sığınağa rapor verin. Acele edin! When Worlds Collide-1 1951 info-icon
This engine's all right. Let's try this one. Bu motor tamam. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
It will work out all right, Joyce. Her şey yoluna girecek Joyce. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
only 79 hours to the collision with Bellus. Bellus ile çarpışmaya sadece 79 saat kaldı. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
We're still more than three hours behind schedule. Hurry! 3 saatten daha fazla programın gerisindeyiz hala! Acele edin, kımıldayın! When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Worried? No. Endişeli misin? Hayır. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
This ship is really well put together. Bu gemi gayet iyi inşa edilmiş. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
If anything can make it to the new world, this one will do it. Yeni dünyaya gitmeyi başaracak bir şey varsa o da bu gemi olacaktır. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
How long would it take to learn this flight panel board? Bu uçuş kumanda panelini öğrenmek ne kadar vakit alır? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
A few weeks, maybe. Belki birkaç hafta alır. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
But Dr Frye knows every knob on the panel. Ama Doktor Frye içinde dışında ne kadar potansiyometre varsa hepsini biliyor. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
He can operate it in his sleep. Uyurken bile bunu işletebilir. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I hope so. What'll happen when he blacks out? Umarım öyledir. Peki ya bayılırsa ne olacak? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Everyone will black out in the fast climb. Hızlı tırmanış sırasında herkes bayılacak zaten. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
The direction will be set. This will hold you on course. Yönümüz ayarlanmış olacak. Bu, bizi rotamızda tutacak. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
All the way to Zyra? No, but far enough. Ta Zyra'ya kadar mı? Hayır ama yeteri kadar yakınına. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
The blackout won't last too long...a few minutes, tops. Bayılma fazla uzun sürmeyecektir. En fazla birkaç dakika. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
This is no time to start doubting the ship, doc. Bu zaman gemiden şüphe etme zamanı değil Doktor. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I'm not. I know howwell it's been put together. Etmiyorum. Ne kadar iyi yapıldığını biliyorum. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
The trouble is I just learned how Dr Frye's put together. Sorun şu ki Doktor Frye'ın nasıl toparlandığını yeni öğrendim. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
His chance of coming out of the blackout isn't good. Bayılmadan uyanma şansı pek yüksek değil. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I've seen older men make it. At the speed we'll climb? Daha yaşlı adamların yapabildiğini gördüm. Tırmanacağımız o yüksek hızda bile mi? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
1,500 miles in a few minutes? His heart won't stand that pressure. Birkaç dakikada çıkacağımız 2400 kilometre yükseklikte bile mi? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I haven't told anyone yet not even Frye. Henüz kimseye söylemedim. Frye'ın kendisine bile. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Well, don't! It won't help to scare everyone. İyi ne güzel, söyleme sakın! Herkesi korkutmaktan başka bir işe yaramaz. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Like Doomsday, that can't be avoided. Aynı kaçılamaz Kıyamet Günü gibi. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
We can't let Frye handle this flight. Frye'ın bu uçuşu kumanda etmesine izin veremeyiz. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Look, doc... maybe...well... Bak Doktor... Belki de... When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Dr Hendron and Frye must be told. I can't take that responsibility. Doktor Hendron ve Frye'a söylemeliyiz. Bu sorumluluğu alamam. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
That isn't what I wanted to say. Söylemek istediğim bu değildi. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
No...you're right. You'll have to tell them, I guess. Hayır... Haklısın evet. Sanırım onlara söylemek zorundasın. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
If anything happens to Frye after we get out into space... Uzaya çıktığımızda Frye'a bir şey olursa... When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I don't suppose it makes any difference, crashing from 1,500 miles up, 2400 kilometreden Dünya'ya çakılıp ölmekle Dünya'da olup Bellus'un Dünya'ya... When Worlds Collide-1 1951 info-icon
or dying on earth. Either way, you're just plain dead. ...çarpmasıyla ölmek arasında bir fark göremiyorum. Her iki durumda da ölüyüz, net. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
After the blackout, one ofthe technology students, Ayıldıktan sonra şu teknoloji öğrencilerinden biri... When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Eddie Cummings could take over, if Frye tells him what to do. Eddie Cummings belki, kontrolü devralabilir. Tabii Frye O'na yapacaklarını anlatırsa. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
If Frye is able to tell him after the blackout. Tabii Frye ayıldıktan sonra anlatabilecek durumda olursa... When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Dave, you're hedging! We both know who can handle this flight. Dave kaçamak yanıtlar veriyorsun, niye? Bu uçuşu başka kimin yapabileceğini biliyoruz. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Maybe not as good as Frye, but good enough. Belki Frye kadar iyi değil ama yetecek kadar iyi. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
If Frye doesn't make it, you can land the ship. Eğer Frye başaramazsa inişi sen gerçekleştirebilirsin. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
For months, I've tried to find a legitimate reason to go. Aylardan beri gitmek için akla uygun bir sebep aradım durdum. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I never could. Maybe things were meant to happen this way. Ama asla bulamadım. Belki de işlerin böyle olması gerekiyordu. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Diagnose it any way you want. İstediğin gibi teşhis koyabilirsin. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
All I know is, I'd feel a lot easier, not having to tell Frye the news. Frye'a hakkındaki haberi vermek zorunda kalmadığım için çok ferahlamış hissediyorum. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Be right back! Hemen geri döneceğim. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Put it somewhere handy to the animal pens. Bunları ağıllarda kolay ulaşılabilecek bir yere koyun. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
We wouldn't want to see them kick the ship apart. Gemiyi parçaladıklarını görmeyi istemeyiz, değil mi? Hayır elbette efendim. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Come here, Whatsis. Gel buraya Zımbırtı. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
He's mine. Where did you get him, Mike? Benim o! Onu nerede buldun Mike? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Downtown. You mean down at the airfield? Çarşıda. Havaalanının yakınında mı yani? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
He was walking around. Etrafta dolanıyordu. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
I hate to remind you, but you said the doctor can fix everything. Hatırlatmaktan nefret ediyorum ama doktorun her şeyi düzeltebileceğini söylemiştin. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
That's right, I did, didn't I? Doğru. Öyle dedim, değil mi? When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Let's weigh him. Tamam, haydi onu tartalım. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Incidentally, he's a she. Bu arada bu evlat dişi. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Nine lbs, two ounces. 3 kilo 650 gram. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Sure, Whatsis is gonna pinch it for a couple of plump chickens. Tabii ya, Zımbırtı birkaç besili piliç araklayacak. When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Those making the attempt to reach Zyra, report without delay to Dr Drake. Zyra'ya gidecek grup gecikmeksizin Doktor Drake'e rapor versin! When Worlds Collide-1 1951 info-icon
Julie! I'm on the list! Julie! Listedeyim! When Worlds Collide-1 1951 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 180830
  • 180831
  • 180832
  • 180833
  • 180834
  • 180835
  • 180836
  • 180837
  • 180838
  • 180839
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim