Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3397
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We have to tell people that I'm a data analyst. | Benim bilgi analisti olduğumu söylememiz gerek. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Just what's the deal here? | Olay nedir şimdi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
What the hell did Collier do to piss of Los Fundadores? | Collier Los Fundadores'i kızdıracak ne yaptı ki? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
These guys don't usually come this far north | Bu adamlar, adam kaçırmak için bu kadar kuzeye gelmezler. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
They wanted to tax him. He didn't want to pay. | Haraç kesmek istediler. Adam ödemek istemedi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Harken, what are you doing here? | Harken, burada ne işin var? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Someone found the cell phone? | Birisi telefonu mu buldu? Ajan Herken buldu telefonu. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Bill, this is James Collier, the father of the victim, | Bill, bu James Collier, kurbanın babası... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
and his chief of security, Sara Nelson. | ...bu da güvenliğin başı, Sara Nelson. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Mr. Collier, I'm really sorry to hear about your daughter. | Bay Collier, kızınız için çok üzgünüm. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
This is an FBI investigation. | Bu bir FBI soruşturması. Evet ama SBSTS'in ilgisini çekti. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah? Since when? Who's this kid? | Öyle mi? Ne zamandan beri? Ayrıca şu çocuk kim? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I'm Bill's partner, Gary Bell. | Ben Bill'in ortağı, Gary Bell. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Agent Bell is a very gifted member of our team. | Ajan Bell, bizim takımın oldukça yetenekli bir üyesidir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
This phone is what we call a burner, okay? | Biz böyle telefonlara kullan at deriz, tamam mı? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
They come pre loaded with minutes, | Dakikaları önceden yüklenmiş gelir böylece içinde fatura bilgileri olmaz... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
The kidnappers should be contacting us | Kaçıranlar, çok yakında fidye talebiyle ararlar bizi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Oh, that's your plan? Wait? | Plânın mudur yani? Beklemek mi? Kızım dışarılarda bir yerde. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Sir, you don't need to be here. | Efendim, burada olmanıza gerek yok. Yok gerçekten de. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
So then who's gonna handle this? You? | Bunu kim halledecek peki? Sen mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Mr. Collier, I can tell you from having extensive experience | Bay Collier, Los Fundadores'ten edindiğim engin bilgilere... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
with Los Fundadores | ...dayanarak söyleyebilirim ki ortağım Ajan Bell ve ben... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Can bring your daughter back safely. | ...kızınızı güvenli bir şekilde geri getirebiliriz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Sir, this man was expelled from the FBI | Bayım, bu adam disiplin sorunları nedeniyle FBI'dan atılmıştır. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I don't think it's | Onun işe yarayacağını Sana fikrini soran olmadı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
This man and Agent Bell are the only ones | Kan tahlilleri, psikoloji analizi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
that have made any real progress in finding my daughter. | ...doğru dürüst bir ilerleme kaydeden tek ajanlardır. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Everyone's calling me Agent Bell. | Herkes bana Ajan Bell diyor ne güzel. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I agree. Don't you? | Katılıyorum. Peki ya siz? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Did you get rid of that phone like I told you? | Sana dediğim gibi telefondan kurtuldun mu? Bekle biraz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I told you to destroy that thing, | Sana o telefonu yok et dediydim çöpe atmanı değil. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You don't know the difference? | Aradaki farkı anlayamıyor musun? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Just because you're a civilian now | Artık bir sivil olman kesatlaşabileceğin anlamı taşımıyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
My freakin' hands are cramping from stress. | Lanet ellerim stres yüzünden kasılıyor resmen. Çok fazla bekliyoruz şurada. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
The payoff is coming. | Para yakında gelecek. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Or would you rather get sniper guard | Yoksa Sudan'daki bir petrol kulesinde keskin nişancı koruması olmayı mı yeğlerdin? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Thank you Sandra. | Teşekkürler, Sandra. Evet, Gary daha fazla geç kalmayacak. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
but the desk sergeant isn't being much help, and | ...görevli personel de pek yardımcı olmadı, ve | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Well, it's no use waiting by the phone. | Böyle telefon başında bekleyemeyiz. Gel bulalım şunları. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I'm on probation. | Göz hapsindeyim artık. Kaçırılma konusunda hiçbir şey bilmiyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I don't know nothing about any kidnapping. | Sanırım bu taraftan beyler. Sesin tam olarak nereden geldiğini anlayamıyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Now, you telling me if I go outside | Şimdi, söyle bakalım, eğer dışarı çıkıp, arabanı kontrol edersem... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You can turn my ride inside out. | Didik didik arayabilirsin. Temizim ben. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
235 Burnside Avenue. | 235 Burnside caddesi. 23:15 geçe. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Sounds familiar, huh? | Tanıdık mı geldi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Alonso, I'm not playing with you. | Alonso, dalga geçmiyorum seninle. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
What are you gonna do? Send me back to jail? | Ne yapacaksın yani? Cezaevine geri mi yollayacaksın. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
No, we don't send people to jail. | Hayır, cezaevine kimseyi göndermeyiz biz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We send them to the compound. | Yerleşkeye yolluyoruz biz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Gary Unless they're dead. | Gary Tabii ölmezlerse. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Gary. Sometimes they get killed. | Gary. Bazen ölürler çünkü. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Gar Dr. Rosen says | Gar Dr. Rosen diyor ki | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Hey, hey, hey. Bill, Bill. | Bill. Bill. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Because I don't hang out in this neighborhood. | Çünkü buralarda takılmam ben. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I find apologies work better face to face. | Özrün yüz yüzeyken daha bir işe yaradığını fark ettim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Bill, I can't eat this. | Bill, bunu yiyemem ben. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It's all it's all mashed together. | Hepsi birbirine karışmış. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
There's beans, and there's rice and meat. | Bezelye var, sonracığıma pilav ve et var. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
There's green stuff. | Bir de yeşil şeyler var. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
That's good. That's your vegetables. | İyi ya işte. Onlar sebzelerin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You gotta eat your vegetables. | Sebzelerini yemelisin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
No, there's no division. | Ayrı değiller ama. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It needs to be separate. | Ayırmak lâzım onları. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Gary, listen to me. | Gary, beni dinle. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
If you want to be a federal agent, | Eğer federal ajan olmak istiyorsan... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
you gotta learn to eat on the fly. | ...onları anında yemeyi öğrenmen gerekiyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
No, we need to go and tell the FBI that they're wrong. | Hayır, FBI'ya yanıldıklarını söylememiz gerekiyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Oh, hell, no. | Kesinlikle olmaz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Because the cartel didn't take Lisa. | Çünkü Lisa'yı kaçıran o çete değil. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Alonso told us. | Alonso söyledi ya. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
No, we're not taking anything anywhere, okay? | Hayır, hiç kimseye bir şey söylemeyeceğiz, tamam mı? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Until we get more evidence, okay? | Daha fazla kanıt bulmadan olmaz, oldu mu? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We have to build a rock solid case | Bu davayı Persky'ye ulaştırmadan önce... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
before we take this to Persky. | ...iyice sağlamlaştırmamız lâzım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
So it's time to step up our game, partner. | Kendi oyunumuzu tezgâhlamanın vakti geldi, ortak. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Step up our game. Step up our game. | Kendi oyunumuzu tezgâhlamak. Kendi oyunumuzu tezgâhlamak. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Step up our game. Huh. | Kendi oyunumuzu tezgâhlamak, evet. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Persky's on the phone with Nelson. | Persky Nelson'la birlikte birisiyle konuşuyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
The kidnappers. | Fidyecilerle konuşuyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It $10 million. | 10 milyon dolar istiyorlar. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And the drop is in nine hours. | Fidyeyi dokuz saat sonra bırakacaklar. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Okay, so, um, they made the demand. | Tamam, fidye istediler demek. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
10 million. That's more than 1 million. | 10 milyon bu. 1 milyondan daha fazla hem de. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
That's more than 2 million, Bill. | Hatta 2 milyon dan da fazla, Bill. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Gary, I need you to focus. | Gary, odaklanman gerekiyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Okay, Persky says that they'll contact them again | Tamam, Persky diyor ki, onlar bir saat sonra... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
in an hour with the location. | ...tekrar arayacakmış. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
So did they trace the phone? | Telefona takip edebildiler mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
N no trace. | Takip edemediler. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Son of a bitch. | Orospu çocukları. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Bastards keep using | Şerefsizler kullan at kullanmaya.... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Don't take it personal. | Bunu kişisel alma yahu. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
One time burners. | ...devam ediyorlar. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Bill, that wasn't me. That was Persky said that. | Bill, bunları söyleyen ben değilim. Persky diyor bunları. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Okay, see, this is where you come in. | Tamam, görüyorsun yaa, burada devreye sen giriyorsun. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
The FBI can't trace that phone, right? | FBI telefonu takip edemedi, değil mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But you can. | Ama sen takip edebilirsin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, 'cause they're gonna call back | Evet, çünkü 60 dakika... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
in 60 minutes. | ...sonra tekrar arayacaklar. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
That's 11:00 p.m., is in 60 minutes. | Saat 23:00'da yani, 60 dakika sonra. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |