Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3660
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Osela. They killed my father. | Osela. Onlar babamı öldürdüler. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What's the status of Harrison? I have to find the right time. | Harrison durumu nedir? Doğru zamanı bulmalıyım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
6 p.m. tomorrow, King's Point. Finish it. | Yarın 18.00'de, King's Point'te. İşi bitir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We know SOC was funding al Qaeda. | SOC'un El Kaide'yi finanse ettiğini biliyoruz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We can show people the truth. | Halka gerçeği gösterebiliriz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
But the man who framed me is now a U.S. senator. | Beni dolandıran adam şimdi bir senatör. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Senator! | Senatör! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You brought him to me because you were trying to help them. 1 | Sen onlara yardım ediyorsun çünkü onları bana sen getirdin. 1 | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You will give me the phone number for your Osela contact. | Osela'daki bağlantının numarasını ver. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You bitch! | Seni orospu! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Synced and corrected by ChrisKe www.addic7ed.com | çeviri patasana01 halikilic@hotmail. com | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
ŞAMAN'IN KULUBESİ TİMBUKTU'NUN GECEKONDU MAHALLESİ | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
|
You think of escape, but there is none. | Kaçabileceğini sanıyorsun, ama olmaz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I am of my people. | Ben halkım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
A protector. | Bir koruyucu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You have killed many. | Çok adam öldürdün. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Halkınıza yardıma geldim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
|
I know that you're angry. I'm an American soldier. | Kızgın olduğunu biliyorum. Amerikalı bir askerim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
But I didn't come to your country to kill. | Ama ülkenize öldürmek için gelmedim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You bring death, Odelle Ballard. | ÖIümü getirdin, Odelle Ballard. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You will suffer. | Acı çekeceksin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Is this Luc? | Luc yüzünden değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You can't trust him. | Ona güvenmeyin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I did what I had to do to survive. | Ne yaptıysam hayatta kalmak için yaptım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You know what you have done. | Ne yaptığını biliyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, please. That's important. | Hayır, Iütfen. Bu önemli bir şey. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Please don't take that. | Lütfen almayın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, please, don't... | Yo, Iütfen, alma... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Ruhlar hiçbir zaman tatmin olmazlar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
|
ÖImeden önce... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
|
anlaman gerekir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
|
I didn't mean any harm. | Herhangi bir art niyetim yoktu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You have eyes, but you do not see. | Gözlerin var ama görmüyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
See what? Death. | Neyi? ÖIümü. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It is the only way. | O tek yoldur. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What did you do? Sell her? | Sen ne yaptın? Onu sattın mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How much did they pay you? | Sana ne kadar ödediler? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You are a coward. | Korkağın tekisin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Calling Odelle. | Odelle'i arıyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
She doesn't have a phone. | Onun telefonu yok ki. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
In America. | Amerika'yı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm calling her in America. | Amerikadaki telefonunu arıyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why are you doing this? The Oselas will come. | Bunu neden yapıyorsun? Oselalar gelir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That's right, genius. Then the Oselas will come. | Haklısın, dahi çocuk. Aradıktan sonra Oselalar gelecek. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
But why are you doing that? | Ama neden böyle yapıyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's called an out. An exit. | Bir çıkış arandı. Bir çıkış. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
A way through this mess you and your girlfriend have got me in. | Bu karmaşayı bir şekilde sen ve kız arkadaşın bana verdiniz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They will come, | Onlar gelecekler, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
they will see I've done their dirty work for them, | kirli işlerini benim yaptığımı görecekler, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
they will thank me, | bana teşekkür edip, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and then they will leave me the hell alone. | artık rahat bırakacaklar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How could you do this to her? | Ona bunu nasıI yaparsın? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Oh, yeah, why would I betray Odelle Ballard | Evet, benim için tüm yaptıklarından sonra Odelle Ballard'a nasıI ihanet ederim? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yes. Why? Explain it to me. | Evet. Neden? Açıkla bana. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Trust me, the way she was going, | Bana güven, onun gittiği yol, hepimizi öldürtecekti. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Death is the only way. | ÖIüm tek çaredir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The suspect, identified as wanted terrorist | Şüpheli olduğu bildirilen ve terörst olarak aranan | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yusuf Ibrahim Qasim, | Yusuf Ibrahim Qasim, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
will be arraigned later today | Senatör Thomas Darnell cinayeti nedeniyle bugün mahkeme önüne çıkarılacak. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
At this time, we believe the suspect acted alone, | Bu arada, şüphelinin tek başına hareket ettiğine inanıyoruz, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
but we have stepped up security protocols | ama New York metropolitan bölgesi genelinde güvenlik önlemleri arttırıImıştır. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Excuse me, how did a known terrorist | Affedersiniz, bir terörist bu ülkeye girip | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What evidence do you have that Yusuf Qasim | Yusuf Qasim'ın terörist olduğuna ilişkin elinizde ne gibi kanıtlar var? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
And isn't it true that Mr. Qasim | Mr. Qasim'ı susturmak için bir terörist damgası vurulmadı değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What about the Joint Terrorism Task Force? | Terörizme Karşı Ortak Görev Gücü hakkına de söyleyeceksiniz? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Nobody had the Jack of Spades under surveillance? | Gözetim altında tutulan hiç Maça Valesi var mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Senator Darnell was CEO of GBR Industries. | Senator Darnell GBR Endüstrinin CEO'suydu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That's all the questions we have time for. Thank you. | Soruların tümüne zamanımız yok. Teşekkürler. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yusuf Qasim discovered GBR was engaged | Yusuf Qasim, GBR'nin Pakistan'da suç faaliyetleri olduğunu keşfetti. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Isn't that why Darnell branded him a terrorist? | Bu yüzden Darnell onu bir terörist olarak damgaladı değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
To silence him. | Onu susturmak için. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I saw you. | Seni görmüştüm. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The drone protest on Coney Island. | Coney Adası'ndaki İHA protestosunda. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You were meeting Yusuf. | Yusuf'la buluşacaktın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm Peter Decker. You're Harrison Walters? | Ben Peter Decker. Sen de Harrison Walters'sin değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Randall Walters was your father? | Randall Walters baban mıydı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Is that why Yusuf Qasim trusted you? | Yusuf Qasim'a bu yüzden mi güvendin? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I don't know what you're talking about. | Neden söz ettiğini bilmiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm Yusuf's lawyer. | Yusuf'un avukatıyım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
At least I used to be. 1 | En azından eskiden öyleydim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Give me five minutes. | Bana beş dakikanı ver. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Can you feel the suffering? | Acıyı hissediyor musun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
This is what you have caused to so many. | Bunun pek çok nedeni var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You know this. | Bunu biliyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Please! | Lütfen! 1 | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I don't... I don't understand. | Ben... anlamıyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You must see the pain you have caused. | Sebep olduğun acıyı görmelisin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I see. I see. | Anladım. Anladım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You are close. | Yaklaştın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
But how can you | Morardığında ölümü anlayabiliyor musun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Huh? Life is in you. | Öyle mi? Hayat senin içindedir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You cannot see unless you die. | ÖImeden bilemezsin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Ah! Please! Please, no! | Ah! Lütfen! Lütfen, yo! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You're right. He's not a terrorist. | Haklısın. O bir terörist değil. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
So, uh, defense lawyer? | Peki, savunma avukatı mısın? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Actually, no. I was a U.S. attorney. | Aslında, hayır. ABD'nin bir savcısıydım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why... uh, how did you meet Yusuf? | Neden... nasıI Yusuf'la tanıştın? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Mutual friend. | Ortak arkadaş aracıIığıyla. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I was trying to get him out of the country. | Onu ülke dışına çıkarmaya çalışıyordum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You said your father was killed because of what he knew. | Babanın bildikleri yüzünden öldürüldüğünü söylerken | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |