• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3855

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
I worked in the garden. Bahçede çalışıyordum. An American Affair-1 2009 info-icon
What garden? Hangi bahçede? An American Affair-1 2009 info-icon
A d rei Caswell. Bayan Caswell'in. An American Affair-1 2009 info-icon
Whose? Kim? An American Affair-1 2009 info-icon
A d rei Caswell. Bayan Caswell. An American Affair-1 2009 info-icon
He moved across the street. Karşımıza taşındı. An American Affair-1 2009 info-icon
Catherine Caswell? Catherine Caswell mi? An American Affair-1 2009 info-icon
Why not take a seat, buddy? Otursana, evlat. An American Affair-1 2009 info-icon
Catherine Caswell. It's very beautiful, right? Catherine Caswell. Güzel bir hanım, değil mi? An American Affair-1 2009 info-icon
Yes, I love it. Evet, onu beğeniyorum. An American Affair-1 2009 info-icon
It's a great woman. Çok özel bir hanımefendi. An American Affair-1 2009 info-icon
One who has seen and done a lot of things. Çok görmüş geçirmiş biri. An American Affair-1 2009 info-icon
Too many things. Çok şey görmüş. An American Affair-1 2009 info-icon
He had a life very difficult, Oldukça zor bir hayatı olmuş,... An American Affair-1 2009 info-icon
is very emotional ... ...çok duygusal biri. An American Affair-1 2009 info-icon
and maybe not the best person Ama okuldan sonra yanında çalışmak için en uygun insan olmayabilir. An American Affair-1 2009 info-icon
Not too easy to explain. Şey, açıklaması kolay değil. An American Affair-1 2009 info-icon
It's different for us, Adam. O bizlerden farklı, Adam. An American Affair-1 2009 info-icon
Does not care and those things. Değer yargıları bizlerden farklı. An American Affair-1 2009 info-icon
For God, nor his own her son did not care. Kendi oğlunu bile önemsemiyor. An American Affair-1 2009 info-icon
Addie. Addie. An American Affair-1 2009 info-icon
He has a son? Oğlu mu var? An American Affair-1 2009 info-icon
He had a son. Have. Oğlu vardı. Vardı. An American Affair-1 2009 info-icon
What happened? Peki, ne olmuş? An American Affair-1 2009 info-icon
Never mind. Ne olduğu önemli değil. An American Affair-1 2009 info-icon
Important is to stay away from her. Önemli olan ondan uzak durman. An American Affair-1 2009 info-icon
You ... Demiştin ki An American Affair-1 2009 info-icon
You told me to find something to work that TIG's money, you said ... İş bulup para kazan demiştin. An American Affair-1 2009 info-icon
Very good, you found something you working but not with her ... Peki, kendine bir iş bul, ama onun yanında olmasın. An American Affair-1 2009 info-icon
Well, Adam, is nothing if work for her. Tamam, Adam, onun yanında çalışabilirsin. An American Affair-1 2009 info-icon
But do not stay more than you should. Fazla oyalanma yeter, tamam mı? An American Affair-1 2009 info-icon
Do what you ask and come home. Dediğini yap, sonra evine dön. An American Affair-1 2009 info-icon
It's good you, buddy? Tamam mı, evlat? An American Affair-1 2009 info-icon
Well. Tamam. An American Affair-1 2009 info-icon
What you did today at school? Bugün okulda neler yaptın? An American Affair-1 2009 info-icon
Wonderful. İyi. An American Affair-1 2009 info-icon
Free men everywhere Bütün özgür insanlar, nerede yaşarlarsa yaşasınlar... An American Affair-1 2009 info-icon
are citizens of Berlin, ...Berlin vatandaşıdır. An American Affair-1 2009 info-icon
and as such, as free people, Ve özgür bir kişi olarak... An American Affair-1 2009 info-icon
I am proud to say: Ich bin ein Berliner. ...şunu gururla söylüyorum; Ben bir Berlinliyim. An American Affair-1 2009 info-icon
There are many people in the world Dünyada yaşayan bir çok insan... An American Affair-1 2009 info-icon
I really do not understand that, or say you do not understand, ...özgür dünya ile komünist dünya arasındaki farkı... An American Affair-1 2009 info-icon
what is the problem of the free world ...ya gerçekten anlamıyor... An American Affair-1 2009 info-icon
and world communism. ...ya da anlamadığını söylüyor. An American Affair-1 2009 info-icon
To come to Berlin. Buyursun Berlin'e gelsinler. An American Affair-1 2009 info-icon
John Fitzgerald Kennedy. John Fitzgerald Kennedy. An American Affair-1 2009 info-icon
So you and the president are even friends. Demek sen ve başkan gerçekten arkadaşsınız. An American Affair-1 2009 info-icon
Sure we are. Elbette öyleyiz. An American Affair-1 2009 info-icon
We know from the school. Okulda tanıştık. An American Affair-1 2009 info-icon
What you mean like this? Bu da ne demek? An American Affair-1 2009 info-icon
I'm looking out the window last night and i. .. Dün akşam pencereden bakıyordum ve An American Affair-1 2009 info-icon
And you never saw anything. Ve hiçbir şey görmedin. An American Affair-1 2009 info-icon
You have seen nothing. Kesinlikle hiçbir şey görmedin. An American Affair-1 2009 info-icon
Okay, sorry ... Tamam, afedersin. An American Affair-1 2009 info-icon
Adam, some things are personal Bazı şeyler vardır ki Adam, bunlar özel şeylerdir. An American Affair-1 2009 info-icon
and you should stay. Ve özel olarak kalmalıdır. An American Affair-1 2009 info-icon
As your son? Oğlun gibi mi? An American Affair-1 2009 info-icon
Who told you my son? Sana oğlumdan kim bahsetti? An American Affair-1 2009 info-icon
My parents. Ailem. An American Affair-1 2009 info-icon
Parents tai ... Ailen An American Affair-1 2009 info-icon
God ... Aman Tanrım. An American Affair-1 2009 info-icon
If you have a son, you must you have a soş, so I? Eğer oğlun varsa kocan da olmalı, öyle değil mi? An American Affair-1 2009 info-icon
Former soş. Eski kocam. An American Affair-1 2009 info-icon
How is he? Nasıl biri? An American Affair-1 2009 info-icon
Gone, so is he. Çekip gitti, öyle biri işte. An American Affair-1 2009 info-icon
It was a Baietel, O küçük bir çocuktu. An American Affair-1 2009 info-icon
I like you. Tıpkı senin gibi. An American Affair-1 2009 info-icon
There are a Baietel. Ben küçük bir çocuk değilim. An American Affair-1 2009 info-icon
No, I guess you're not. Hayır, değilsin elbette. An American Affair-1 2009 info-icon
Where plecaşi? Nereye gidiyorsun? An American Affair-1 2009 info-icon
Is none of your business. Sanki seni ilgilendirirmiş gibi. An American Affair-1 2009 info-icon
Do not you talk to anybody at Langley, Catherine. Langley'de hiç kimseyle konuşmayacak mı, Catherine? An American Affair-1 2009 info-icon
Jack will not say anything about it. Jack o konuyu konuşmayacak. An American Affair-1 2009 info-icon
He said that's a closed subject. Bitti diyorsa bitmiştir. An American Affair-1 2009 info-icon
Maybe you should convince him Belki de konuşması için senin onu ikna etmen gerekir. An American Affair-1 2009 info-icon
He said that Bobby said ... God! Dedi ki Bobby ona Tanrım! An American Affair-1 2009 info-icon
Air support. Hava desteği. An American Affair-1 2009 info-icon
We're talking about it: lack of air support. Olay buydu. Hava desteği eksikti. An American Affair-1 2009 info-icon
It's easy to criticisms already taken a decision. Tabii, karar verildikten sonra ikinciyi tahmin etmek hep kolaydır. An American Affair-1 2009 info-icon
Especially when the decision gre ita. Özellikle de yanlış bir kararsa. An American Affair-1 2009 info-icon
We are talking about man Biz burada duvarın önünde durup... An American Affair-1 2009 info-icon
which it stopped in front of the wall and it's gre pronunşat "Berliner". ..."Berlinli" yi yanlış telaffuz eden adamdan bahsediyoruz. An American Affair-1 2009 info-icon
Ich bin ein Berliner: All are gogo and with jelly. "Ich bin ein Berliner" Hepimiz reçelli çöreğiz. An American Affair-1 2009 info-icon
God, and we can talk about else, please? Tanrım, başka şeylerden konuşamaz mıyız, lütfen? An American Affair-1 2009 info-icon
We are in Washington. Burası Washington. An American Affair-1 2009 info-icon
What else can we talk? Konuşacak başka ne var ki? An American Affair-1 2009 info-icon
Maybe about life? Yaşamdan bahsetsek. An American Affair-1 2009 info-icon
There is life beyond politics? Yaşam mı? Politikanın dışında bir hayat var mı? An American Affair-1 2009 info-icon
There is nothing beyond politics. Politikanın dışında başka bir şey yok. An American Affair-1 2009 info-icon
Catherine Caswell. Catherine Caswell. An American Affair-1 2009 info-icon
I had to see. He came home full of mud. Onu görmen lazımdı. Bir karış çamurla eve geldi. An American Affair-1 2009 info-icon
Like the Bay of Pigs was. Sanki Domuzlar Körfezindeymiş gibi. An American Affair-1 2009 info-icon
Boy Pigs. Erkek domuzlar. An American Affair-1 2009 info-icon
We go on at you, right? Sizin eve gidiyoruz, değil mi? An American Affair-1 2009 info-icon
Yeah, sure. Of course. Evet, tabii gidiyoruz. An American Affair-1 2009 info-icon
Hi, kids. Are you ready to go? Selam, çocuklar. Gitmeye hazır mısınız? An American Affair-1 2009 info-icon
Magda and comes with us. Magda da bizimle geliyor. An American Affair-1 2009 info-icon
There's no problem, right? Mahsuru yok, değil mi? An American Affair-1 2009 info-icon
None. Elbette. An American Affair-1 2009 info-icon
I suppose ... Let go. Yani, sanırım Gidelim. An American Affair-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 3850
  • 3851
  • 3852
  • 3853
  • 3854
  • 3855
  • 3856
  • 3857
  • 3858
  • 3859
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim