Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7722
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I am sure that the camel driver was right. | Deve güdenin haklı olduğuna eminim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
We will find water at the sea. | Denizde su bulacağız. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
From who? | Kimden? Balıkçılardan. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Traders. There are always people at the sea. | Tüccarlardan. Deniz kıyısında her zaman insan vardır. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Just a litte drop. | Küçük bir damla yalnızca. Yürü hadi. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
The sea! | Deniz! Deniz! Bakın, orada! Deniz! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Don't drink this water. | Bu suyu içmeyin! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Don't drink the water. | Bu suyu içmeyin. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Don't drink from the sea. | Denizden su içmeyin. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Don't drink the sea water. | Deniz suyunu içmeyin. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
The salt will get into your blood and will kill you. | Tuz kanınıza işler ve sizi öldürür. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Don't drink the water. | Suyu içmeyin. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Don't drink it is salty you will die. | İçmeyin. Tuzlu su bu. Ölürsünüz. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Just Wet your mouth, don't drink. | Ağzını ıslatın yalnızca, içmeyin. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Al Gloui, Talib! | El Gloui, Talip! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Go along the coast. | Sahili izle ve bak bakalım neler bulabileceksin. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Donne. Give, give. | Ver biraz. Bana da ver biraz. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Sea water! | Deniz suyu! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Nothing Amir. | Hiçbir şey yok Emirim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Get up all of you! We are leaving out. | Kalkın beyler! Gidiyoruz. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You know, coming to the sea, | Biliyor musun, denize gelmek... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
It was a choice between certain death and probable death. | ...kesin bir ölümle olası bir ölüm arasında bir seçimdi. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Well now the probable death become certain death. | Şey, şimdi olası ölüm, kesin bir ölüme dönüştü. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Well, Your Majesty, | Şimdi sultan hazretleri... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
very soon, our tongues are going to start swelling, | ...çok yakında dilimiz şişmeye başlayacak... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And you will be acting very oddly for a while... 1 | ...sonra bir süre çok garip davranacak... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Before we... before sleep. | ...sonra ise uykuya...uykuya dalacağız. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Although I do wish you could die without this weird noise. | Yine de bu garip gürültüyü çıkarmadan ölmeni isterdim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
The camel driver said: "The Water will be in the sea...". | ...deve sürücüsü demişti ki, "Su denizin içinde olacak". | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
He didn't say at the sea said in the sea! | Denizde demedi, denizin içinde dedi! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
The spring! | Kaynak! O, bir sualtı kaynağı. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
How is it? | Tadı nasıl? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Salty. It is not fresh water. | Tuzlu. Tatlı su değil bu. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
No! No! We have to go to the source. | Hayır! Hayır! Kaynağına inmek zorundayız. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
It'ss fresh water! | Bu tatlı su! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Water sacks! | Su torbaları! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Bring the water sacks. | Su torbalarını getirin. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
What? They found a source. | Ne? Bir kaynak buldular. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Underwater! Dive here. | Suyun altında! Buradan dal! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Water! We have water! | Su! Suyumuz var! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Glory be to ALLAH! | Zafer Allah'ındır! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Wet your mouth first, slowly slowly. | Önce dudaklarını ıslat. Yavaş, yavaş. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You know, I knew these camels would get there revenge soon enough. | Biliyor musun, bu develerin intikamlarını hemen alacaklarını biliyordum. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
They are not carrying us anymore, Are they? We are carrying them. | Artık bizi taşımıyorlar, değil mi? Biz onları taşıyoruz. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
These are the Beni Sirris, | Bunlar Sirris Oğulları aşireti. Develeriyle ünlüdürler. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Looters, | Çapulcular, suçlular, köle tüccarları. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
He is wearing the green turban, he is Amar. | Yeşil türban giyen kişi, Ömer, o. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
It's not Amar. | Ömer değil o. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
That's Auda. | O, Auda. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Go warn Nesib's men, tell them to be quick. Go! | Git Nesib'in adamlarını uyar. Onlara çabuk olmalarını söyle. Koş! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Welcome! | Hoş geldiniz! Hoş bulduk, Şeyh. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Welcome, Prince Auda Ibn Amar. | Hoş geldiniz Prens Auda İbn Ömer. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Son of the Bey Al Kursi Of Salmaah. | Salmaah Beyinin oğlu. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You are too great for my simple Bedouin tent. 1 | Mütevazi bedevi çadırıma şeref verdiniz. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
How can I refuse a son of such great fathers? | Böyle muhteşem bir babanın oğlunu nasıl reddederim? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You can have as many camels as you like. | İstediğiniz kadar deve alabilirsiniz. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
But, on one condition. | Tek bir şartla. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You must drink coffee with us. | Bizimle bir kahve içmek zorundasınız. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Aah there is a God! | Gerçekten bir Tanrı varmış! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You see, Prince Auda when they hear us grind the coffee. | Görüyor musunuz Prens Auda, kahve öğüttüğümüzü duyduklarında... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Everybody may come. | ...hemen herkes gelir. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You presence, if my memory serve me well. | Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa düğünümüze şeref vermiştiniz. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
A keep sake from a great day Prince! | O harika günden bir hatıra saklıyorum, Prensim! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Stupid Cat! | Seni aptal kız! Seni aptal kız! Budala! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Well! I see that the Beni Sirris dont spare the rott. | Şey, bakıyorum da Sirris Oğulları sopayı esirgemiyor. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
She is not of our kind. She is a Zamiri. | Bu kız bizlerden biri değil. Zamiri değil. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
A trophy of a raid. | Bir baskın ganimeti mi? Evet. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
The Zamiris can't keep their women. | Zamiriler kadınlarına sahip olamıyor. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
They ride like men, with out viels. | Peçe takmadan, erkekler gibi ata biniyorlar. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I would like to buy her. | Onu satın almayı isterdim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
She is not for sale. | Satılık değil. Elbette değildir. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Always said that nothing of value is ever bought. | ...hep değersiz şeyler asla satın alınmaz der. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
We will trade. | Takas ederiz. Annemin yüzüğü. Adı, Zamira'ydı. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
She was a Princess of the Zamiri. | Bir Zamiri Prensesiydi. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And she also rode with out a viel. | O da peçe takmadan ata bindi. Kadın, satılık değil. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Auda Son Of Zamira, who became the Slave Of Amar. | Ömer’in Kölesi olan Zamira oğlu Auda. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I think you are making a mistake. | Sanırım bir hata yapıyorsun. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You made the mistake by ever leaving the library in Hobeika. | Hobeika'daki kütüphaneden ayrılmakla asıl sen hata ettin. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Auda with the soft hands. | Yumuşak elli Auda. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
This is a mens game. | Bu, erkeklerin oyunu. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Nesib has gone from horizon to horizon. | Nesib, elinde her bir aşiret için bir altın sandığıyla... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
With a chest of gold to all the tribes. | ...bir uçtan diğer uca dolaştı. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
We are all in fight, with each other, | Hepimiz senin kafanı kesip... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
To be the first to cut off your head, | ...karının sözünün verildiğini duyduğumuz... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And bring it to Ibn Idris, Who we hear.... | ...İbn İdris'e götürmek için... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Has been promised to your wife. | ...birbirimizle savaşıyoruz. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Sit next to me. No! | Gel yanıma otur. Hayır! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You know, Sheikh, | Biliyor musun Şeyh... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Everything of value is either won with love or blood. | ...değeri olan her şey ya aşkla ya da kanla kazanılır. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
What are you going to win with love or blood? | Peki aşkla ya da kanla ne kazanacaksın... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Auda with the soft hands? | ...yumuşak elli Auda? Etrafınız sarıldı. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
No, I think you are. | Hayır, sanırım senin etrafın sarıldı. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Hello there! | Merhaba, oradaki! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Cut my head off! | Kes kafamı şimdi! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Take the weapons. | Silahları alın. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And while you're at it, can I see that watch! | Hazır onları alırken, saati de görebilir miyim? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Thank you. | Teşekkür ederim. Bir ara yine birlikte kahve içelim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
On your knees! | Dizlerinizin üstüne çökün! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Which tribe are you from? Bani Khalid. | Hangi aşirettensin? Halid Oğulları. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Ahmed, yes Amir! Make sure she has an escort. | Ahmet! Buyurun Emirim! Yanına bir adam verin! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |