Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 941
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Sorry, Sparrow, forgive me | Kusura bakma, Sparrow! Affet beni! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Let's continue | Devam ediyoruz... | 9 rota-1 | 2005 | |
| Looks like a plasticine | Plastiğe benziyor. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Everybody touch it | Herkes bir baksın. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Touch it, feel it | İyice bakın, dokunun. | 9 rota-1 | 2005 | |
| looks like a harmless toy, that everyone of you had | Herkes bunun zararsız bir oyuncak olduğunu sanıyor. | 9 rota-1 | 2005 | |
| But in a fact, in your hands | Ancak şunu bilin ki, elinizde tutmuş olduğunuz şey... | 9 rota-1 | 2005 | |
| Plastic explosive | Plastik patlayıcı! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Stas! | Stas! | 9 rota-1 | 2005 | |
| It has its chemical formula | Belli başlı kimyasal değişimlere uğrar. | 9 rota-1 | 2005 | |
| But we do not need to know this | Bunu bilmeseniz de olur. | 9 rota-1 | 2005 | |
| It's a necessary item in equipement of every paratrooper | Her paraşütçünün yanında bulunması gereken bir şeydir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| The question, why | Peki, neden? | 9 rota-1 | 2005 | |
| First, in this condition | Bir kere, öncelikle güvenlidir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| It's absolutely safe, easy to store and always available | Taşıması gayet basittir. Ve de, her yerde bulabileceğiniz bir malzemedir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| As they say, in the hand | Elinizde bundan bir tane varsa, sırtınız asla yere gelmez. | 9 rota-1 | 2005 | |
| But in war | Savaş zamanında, çok etkili bir silah halini alabilir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| and has enormous destructive power | İnanılmaz bir yıkım gücüne sahiptir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| But you've got to be skilled, for using it | Fakat bunu kullanabilmek için de, bilgi sahibi olmanız gerekmektedir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Warrior... | Asker... | 9 rota-1 | 2005 | |
| There are two simple rules | ...şu iki kuralı iyi ezberleyin! | 9 rota-1 | 2005 | |
| First, the more you squeeze it, the more it blows | Birincisi, ne kadar çok dolgu yaparsanız... | 9 rota-1 | 2005 | |
| Number two, don't stick it everywhere! | İkinci kural ise, sağa sola fırlatmayın! | 9 rota-1 | 2005 | |
| But by itself this thing won't work | Kendi başına bir işe yaramaz. | 9 rota-1 | 2005 | |
| We need to insert detonator | Öncelikle fünyeyi yerleştireceğiz... | 9 rota-1 | 2005 | |
| You screwed, soldier I've got to report to your commander | Asker, niye dalga geçiyorsun? Bunu komutanınıza rapor edeceğim. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Come in | Gel! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Comrade lieutenant, private Petrovsky | Komutanım, Er Petrovsky. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Well molded, quite realistic | Plastik patlayıcı mevzusunu duydum, gayet yaratıcı! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Can you paint? | Resim çizebilir misin? | 9 rota-1 | 2005 | |
| A portrait, kinds of big | Biraz büyükçe bir portre olacak. | 9 rota-1 | 2005 | |
| I could | Olabilir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| I'm here..., The girl's writing... | Şey, yazıştığım bir kız vardı da... Senden yardım isteyecektim... | 9 rota-1 | 2005 | |
| We met before the war | Onunla savaştan önce tanışmıştık. | 9 rota-1 | 2005 | |
| She wants my photo | Şimdi de, fotoğrafımı göndermemi istiyor. | 9 rota-1 | 2005 | |
| What am I gonna do? Send it with this? | Ne yapayım? Bu halimde fotoğraf çekilemem. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Yes, just need some time, couple of days | Elbette, biraz vakit alır ama... Birkaç güne halletmeye çalışırım. | 9 rota-1 | 2005 | |
| I certainly won't go to see her after war | Muhtemelen, savaştan sonra gidip onu göremeyeceğim. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Just let her write for the meanwhile | Şimdilik mektupla falan gönlünü alayım diyorum. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Goddam tractorists... | Amına koyduğumun traktörcüleri! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Eat this | Hay ebenizi... | 9 rota-1 | 2005 | |
| Look | Bakın şuna! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Pissed his pants | Altına işemiş! | 9 rota-1 | 2005 | |
| You laugh? My bed is under Sparrow's bed | Komediye bak! Adamın altında yatıyorum. | 9 rota-1 | 2005 | |
| So what, birdy, do I need to sleep with umbrella now? | Desene artık akşam yatmadan şemsiye açacağız! | 9 rota-1 | 2005 | |
| I misunderstood, sir | Bir şey yokmuş, komutanım. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Then tell me what's it all about! | Peki ne bok yemeye sırıtıyorsunuz o halde! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Basic knowledge of your communication with locals | Yerlilerle iletişim kurabilmek için, temel prensipleri içeren... | 9 rota-1 | 2005 | |
| The first thing, you should rember when you cross the border | ...o sınırı geçtiğiniz vakit, şunu sakın aklınızdan çıkartmayın... | 9 rota-1 | 2005 | |
| That you're in a muslim state | ...orası Müslüman bir ülkenin toprakları. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Islam it's not merely another religion | İslam dini, diğer dinlere pek benzemez. | 9 rota-1 | 2005 | |
| It's another world which has its own laws | Kendine has kanunları olan başka bir dünyadır. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Muslim doesn't afraid to die fighting the infidel, in other words us | Müslümanlar ölümden korkmazlar. Çünkü, kafirlerle savaşmaktadırlar, yani bizimle. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Where all he was missing in this life awaiting him there | Bu hayatta bulamadıkları tüm zevklere kavuşacaklarına inanırlar. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Water | Mesela su gibi... | 9 rota-1 | 2005 | |
| How Muslims treat women it's another topic | Müslümanların kadınlara olan bakış açısı ise, bir başka önemli konudur. | 9 rota-1 | 2005 | |
| The most important holy thing for muslim is his house, Harram | Kutsal gözüyle baktıkları, "Haram" gibi bir değerleri vardır. | 9 rota-1 | 2005 | |
| From which derived the word Harem | Ki bu da, "Harem" kavramından gelmektedir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| The second meaning of it "forbidden", "prohibited" | Diğer bir deyişle, bunu "Yasak" ya da "Ulaşılamaz" kelimesi ile açıklayabiliriz. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Looking at the muslim women is Harram | Müslüman bir kadına yan gözle bakmak, haramdır. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Everything regarding sexual intercourse is Harram | İçinde cinsel çağrışım olan her şey haram sayılır. | 9 rota-1 | 2005 | |
| For this you can get a bullet even from a common peasant | Bunlar sizi kurşunlardan koruyacak diğer önemli şeylerdir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Another important thing, Muslim will never profane his house with blood | Bir diğer husus da, Müslümanlar evlerini asla kana bulamak istemezler. | 9 rota-1 | 2005 | |
| That means when you enter their village, you are their guests | Yani, köylerine girdiğiniz vakit, onların misafiri sayılırsınız. | 9 rota-1 | 2005 | |
| To kill a guest even an infidel harram | Kafir bile olsa bir misafiri öldürmek, haram sayılır. | 9 rota-1 | 2005 | |
| So, you must remember this one | Evet, bunu aklınızdan çıkarmayın. | 9 rota-1 | 2005 | |
| As long as you're in the villige, you are safe. | Köylerinde olduğunuz sürece, güvendesiniz demektir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| The same man, who's been drinking tea with you 5 minutes ago | ...beş dakika önce oturup çay içtiğiniz o adam... | 9 rota-1 | 2005 | |
| Because it is a glory to kill an infidel | Çünkü, kafirleri öldürmek zafer demektir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| It is a staircase to heaven. | Cennete giden yol zaferden geçer. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Over 20 nations live there. | Yirminin üzerinde etnik grubu bünyesinde barındırır. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Pushtuns live along the Pakistani border | ...Özbekler ve Persler bulunur. | 9 rota-1 | 2005 | |
| The word khazar means thousand in Turkic languages. | "Hazar" kelimesinin, Türkçede birçok anlamı bulunmaktadır. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Am I boring you, soldier? | Ne oldu, canın mı sıkıldı, asker? | 9 rota-1 | 2005 | |
| No one, ever | Hem de hiçbiri... | 9 rota-1 | 2005 | |
| What are we doing in Afghanistan? | Bizim Afganistan'da ne işimiz var? | 9 rota-1 | 2005 | |
| Fulfilling our international incumbency, and help our Afghan brothers | Uluslararası güçlerin görmezden geldiği, yardıma muhtaç Afgan kardeşlerimize... | 9 rota-1 | 2005 | |
| to resist the aggression of imperialism. | ...emperyalizme karşı mücadelesinde yardımcı olmaya gidiyoruz! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Private Ryabokon, done! | Er Ryabokon, tamam! | 9 rota-1 | 2005 | |
| You pull the trigger too sharp | Tetiğe sert basmışsın. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Very dense, but too high Breath slowly. | Nefesini tutamamışsın, çok yukarıda. | 9 rota-1 | 2005 | |
| No sir, I'm a painter, I have a very accurate eye | Hayır, komutanım! Ben bir ressamım. Ama gözlerim çok keskindir. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Put down the gun and come here. | Yanıma gel! Emredersiniz, komutanım! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Here. Put it there. | Al şunu. Hedefe bırak ve gel! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Oh, cool, Gioconda | Helal sana be! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Listen, Gioconda, tell me honestly. | Lan Gioconda, harbiden Afganistan'da ne işin var senin? | 9 rota-1 | 2005 | |
| You could sit at the headquarters and draw. They even offered you. | Karargahta masa başı görev isteyebilirdin. Senin için daha kolay olurdu. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Do you see the tank over there? | Şuradaki tankı görüyor musunuz? | 9 rota-1 | 2005 | |
| Weapons are the most beautiful! | Silahlar gibisi yoktur! | 9 rota-1 | 2005 | |
| The most beautiful thing the mankind created | İnsanoğlunun elinden çıkma en değerli varlıklar silahlardır. | 9 rota-1 | 2005 | |
| There was an artist named Michelangelo in the renaissance | Rönesans çağında Michelangelo diye bir sanatçı vardı... | 9 rota-1 | 2005 | |
| He said, very simple, I just take a rock and get rid of the otiose parts | O da demiş ki, "Çok basit, ben sadece gözüme takılan yerleri düzeltiyorum." | 9 rota-1 | 2005 | |
| In the war, there is only life | Savaş dediğiniz şey de... | 9 rota-1 | 2005 | |
| Guys, letters. | Beyler! Mektuplar geldi. | 9 rota-1 | 2005 | |
| He was refused | Sanırım talebini geri çevirdiler. | 9 rota-1 | 2005 | |
| Hold on. Who's there? | Dur! Kim var orada! | 9 rota-1 | 2005 | |
| What are you doing? Stay where you are! | Ne yapıyorsunuz? Olduğunuz yerde kalın! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Hold this. | Aç hadi! | 9 rota-1 | 2005 | |
| Is there any pot left? | Dalga motorundan getirdiniz mi? | 9 rota-1 | 2005 | |
| Stas, what's the matter? | Stas, neyin var? | 9 rota-1 | 2005 |