Search
English Turkish Sentence Translations Page 1004
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'm really sorry. Save it. | Gerçekten üzgünüm. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I don't need your pity. | Bana acıman gerekmiyor. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'm not here to pity you. | Sana acımıyorum. Biz arkadaş değiliz. Biliyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
So why are you here? | O zaman niye buradasın. Çünkü; | 90210-1 | 2008 | ![]() |
My mom died three years ago. | Annem üç yıl önce öldü. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
want to talk to someone who knows what you're going through. | Kim bilir belki konuşmak istersin düşüncesiyle geldim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
But... I get it. | Ama anladım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You don't. | İstemiyorsun. Bekle. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I don't... don't want to talk. | Konuşmak istemiyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I do. | Olur. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
So that's why you moved back East, | Yani Doğu'ya dönmenin sebebi bu muydu, annene göz kulak olmak mı? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
It was like I was living this weird double life, you know? | Sanki tuhaf şekilde çifte bir hayatım vardı, anlıyor musun? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
But... back home, | Ama eve geri döndüm | 90210-1 | 2008 | ![]() |
it was all oxygen and nebulizers. | ama evde tek düşündüğüm oksijen ve boya püskürteciydi. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I know what you mean. | Evet ne demek istediğini anlıyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Everyone, my friends, my sister, | Kimse, arkadaşlarım, kız kardeşim, beni... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
they just, they just don't get it. | beni anlamıyorlar. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I mean, they think that I'm taking on too much. | Yani çok fazla üzerine düştüğümü sanıyorlar. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
But... How could you live with yourself | Onun yanında olmasan | 90210-1 | 2008 | ![]() |
if you weren't there for her? | bu vicdan azabıyla nasıl yaşayacaksın? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Exactly. | Kesinlikle. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I don't, I don't know how long | Ne kadar | 90210-1 | 2008 | ![]() |
we have left. | vaktimiz kaldı bilmiyorum. Hayır, bu doğru mu söyle! Hayır, sen söyle! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I keep trying to build some sort of a relationship... | Bir çeşit ilişki kurmaya çalışıyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Trust me, I get it. | Güven bana. Anladım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Doesn't mean it's not hard as hell. | Bu, çok zor olmadığı anlamına gelmiyor | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I I've been working so hard not to admit that, you know? | Bunu kabullenmemek için çok uğraşıyorum, anlıyor musun? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I just, | Ben sadece kimsenin boğazıma sarılıp | 90210-1 | 2008 | ![]() |
to jump down my throat and say "See? | "Gördün mü?" demesini istemiyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You can't handle it." | İdare edemiyorum. Edebilirsin. Her neyse, çok yorgunum millet. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
It just gets so overwhelming, you know? | Böylesi çok ezici biliyor musun? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Sometimes, I just... | Bazı zamanlar,sadece... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I just want to scream. | Sadece çığlık atmak istiyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'm gonna show you how I used to blow off steam. | Sana eskiden tansiyonumu nasıl düşürdüğümü göstereceğim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You won this, fair and square. | Bunu kazandın. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
And, look, you're a really good surfer. | Ve sen gerçekten iyi bir sörfcüsün. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Thank you. For a girl. | Teşekkürler. Bir kız için. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Dude, what is your deal? | Ahbap senin sorunun ne? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
It's like you really... | Senin gibi gerçekten.... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You're kidding? | Şaka mı yapıyorsun? Doğru. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Whatever, dude. | Herneyse dostum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
So I might be slightly sensitive to gender stereotypes, okay? | Cinsel klişeler için birazcık hassas olabilirim, tamam mı? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Oh, slightly? | Oh biraz | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Dude, growing up surfing, I just had to prove myself | Ahbap, sörfle büyüdüğüm için, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
to the guys, over and over and over again. | diğerlerine kendimi tekrar tekrar kanıtlamak zorundaydım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
It was just, it was a pain in the ass, you know? | Baş belası bir durumdu biliyor musun? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Just constantly being... underestimated or whatever. | Sürekli olarak.... Değersizsin yada herneyse. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Just so we're clear, I never underestimated you, okay? | Şunu bil ki seni asla hafife almam tamam mı? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I know you're a great surfer. | Biliyorum sen iyi bir sörfcüsün. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I also know you are | Ayrıca biliyor musun özür dilemekte berbatsın. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Great. Are we back to the car? | Harika. Arabaya geri mi döndük? Arabaya geri döndük. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Why is it so important to you | Özür dilemem neden senin için bu kadar önemli? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Let's just say I've been underestimated, too. | Hadi söyle beni hafife aldın? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
What, people assume you're a bad driver? | Ne, insanlar senin kötü bir sürücü olduğunu mu sanıyor? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
People assume I'm bad, period. | İnsanlar benim kötü olduğumu düşünüyor, o kadar. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
So, when something's not my fault, | Ne zaman birşey olsa benim hatam değildi. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I don't like to be blamed for it. | Sorumluluk almayı sevmiyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'm sorry I hit you. | Üzgünüm sana vurdum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
It was my fault. | Benim hatamdı. Teşekkürler. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Can I just say one more thing? | Birşey daya söyleyebilir miyim? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I would have kicked your ass today | Eğer şova başlamış olmasaydım | 90210-1 | 2008 | ![]() |
if I hadn't started showing off. | ve bu, sadece kızlar arası bir yarışma olsaydı | 90210-1 | 2008 | ![]() |
And if it was a girls only competition. | sana gününü göstermiştim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You are... | Sensin... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Nothing. What? | Bişey yok. Ne? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Are we have a staring contest? | Başka bir yarışa var mısın? Hayır ahbap. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
But, I mean, if we were, I would totally win. | Yani | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, you're crazy. | Evet sen delisin.tamam | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Bye. | Hoşçakal. Görüşürüz. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Screw all of them! | Alayı bombok. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Let's just take the car and and never come back. | Hemen arabaya atla ve bir daha asla geri dönme. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'm serious. | Ciddiyim. Ortadan kaybolalım, sadece ikimiz. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
JASPER: Great. Okay. | Mükemmel. Tamam. Şimdi, şimdi, arabayı al. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Now, now, get to the car. | bir öğretmenin etrafında dolaşmak bu çirkin etikete karşı bir koruma. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You're reckless, you're free. | Umursamazın tekisin. Özgürsün. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Keys. | Anahtarlar. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
That was perfect. | Mükemmeldi. Doğalsın, bebek. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
How did it feel? | Nasıl hissediyorsun? Umursamaz. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Free! (laughs): Yeah? | Özgür! Evet? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Well, let's go. | Pekala, hadi gidelim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Fire it up, floor it. (sighs) | Zemin o kadar ateşli ki. Evet. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
(whooping) Yeah! | Evet. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Kel. | Selam, Kel. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Oh, hey. | Selam. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Um, I was just calling to check in. | Sadece kontrol etmek için aradım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Want to make sure everything was okay. | Her zaman iyi olduğundan emin olmak isterim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Debbie seemed a little upset when she left earlier, | Debbie, daha erkenci ve daha üzgün gözüküyordu... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
and I would hate if it had anything to do with me. | ...ve eğer benle bir ilgisi varsa benden nefret eder. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Actually, it did. | Aslında ediyor. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I know this is gonna sound crazy, but... | Biliyorum bu biraz çılgınca gelecek, fakat... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Debbie has it in her head that you have a crush on me. | ...Debbie, kendi kafasında beni ezmeye çalışıyor. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
That's ridiculous. | Bu anlamsız. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, it is. | Evet öyle. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Listen, I I got to, I got to go. | Dinle, ben kapatmalıyım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
We'll talk later, okay? | Sonra konuşuruz, olur mu? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Seriously, with the sighing? | Gerçekten, neyin var? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
(groans) I just want to go home. | Sadece eve gitmek istiyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You know, I thought going | Biliyorsun, Navid'in dikkatini çekmek için... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
to a Halloween party would | ...Cadılar Bayramı partisine... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
take my mind off of Navid, but it hasn't. | ...gelmek benim fikrimdi. Fakat olmadı. | 90210-1 | 2008 | ![]() |