Search
English Turkish Sentence Translations Page 1063
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| And insecure and... I bumped into Alexa | Alexa ile karşılaştık. | 90210-1 | 2008 | |
| And we started talking, | Konuşmaya başladık, | 90210-1 | 2008 | |
| And it just happened. | ve birdenbire oluverdi. | 90210-1 | 2008 | |
| I screwed up, okay? | Berbat ettim, değil mi? | 90210-1 | 2008 | |
| And I'm really sorry. | Gerçekten üzgünüm. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm sorry, too. | Ben de. | 90210-1 | 2008 | |
| I don't know what to say. | Ne diyeceğimi bilemiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| I screwed up | Herşeyi berbat ettim. | 90210-1 | 2008 | |
| Dozens of times in my life. | Daha önceden de defalarca olduğu gibi. | 90210-1 | 2008 | |
| This, by far, is the dumbest thing I've ever done. | Bu şimdiye kadar yaptığım en büyük aptallık. | 90210-1 | 2008 | |
| And I regret it. | Ve çok pişmanım. | 90210-1 | 2008 | |
| You have no idea how much I regret it. | Ne kadar pişman olduğumu bilemezsin. | 90210-1 | 2008 | |
| I was so angry | Mr.Cannon'a çok kızmıştım ve.. | 90210-1 | 2008 | |
| At Mr. Cannon, and no one was on my side, | ...kimse benim tarafımı tutmuyordu. | 90210-1 | 2008 | |
| So I... I made it up. | Yaptım işte. | 90210-1 | 2008 | |
| It wasn't supposed to go anywhere, | Buralara varmasını istemezdim. | 90210-1 | 2008 | |
| But then you found out and you got so upset. | Ama, sen duydun ve çok sinirlendin. | 90210-1 | 2008 | |
| And before I could even come clean, | Ben olanları temizleyemeden, | 90210-1 | 2008 | |
| Things just got completely out of control. | ...herşey kontrolden çıktı. | 90210-1 | 2008 | |
| Where are you going? Back to my mom's. | Nereye gidiyorsun? Annemin evine dönüyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| But you said that was the last place in the world you wanted to be. | Ama bu dünyada yaşamak istediğin son yer olduğunu söylemiştin. | 90210-1 | 2008 | |
| Well, I definitely don't want to be here. | Kesinlikle burada kalamayacağıma göre. | 90210-1 | 2008 | |
| Thanks again for hooking me up with this job. | Bu işi ayarladığın için tekrar teşekkür ederim. | 90210-1 | 2008 | |
| Seriously. Some important looking guy in a suit | Ciddiyim. Önemli biri gibi gözüken bir adam.. | 90210-1 | 2008 | |
| Even gave me his business card. | D.J. kabinine gelip bana kartını verdi. | 90210-1 | 2008 | |
| Better believe I'm googling him when I get home. | Eve gittiğimde adamı google'dan araştıracağım. | 90210-1 | 2008 | |
| I don't really want to get into it. | Gerçekten konuşmak istemiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| Come on. Otherwise, I'm going to think it's something I did. | Söylemezsen, benim yüzümden olduğunu düşüneceğim. | 90210-1 | 2008 | |
| Well, it wasn't, so... | Değil. | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah, well, you say that, but I'm gonna still | Böyle konuştukça, | 90210-1 | 2008 | |
| Take it pretty personally. | ...alınmaya devam ediyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| You know, despite my, uh... | Muzip tatlı bir gülüşüm, | 90210-1 | 2008 | |
| Roguish good looks and easy charm, | ..müthiş bir cazibem olmasına rağmen.. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm still pretty insecure. | ..hala kendime güvenim yok. | 90210-1 | 2008 | |
| is that so? | Bu kadar mı? | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah. Tragedy of my life. | Hayatımın trajedisi bu işte. | 90210-1 | 2008 | |
| I saw Liam and.. | ...Liam'ı gördüm ve. | 90210-1 | 2008 | |
| I I thought he'd be happy to see me, | Naomi ile yaşadıklarından sonra.. | 90210-1 | 2008 | |
| After everything that's happened with Naomi, | ...beni gördüğüne sevinir diye düşünmüştüm. | 90210-1 | 2008 | |
| But... Nope. | Ama. Maalesef. | 90210-1 | 2008 | |
| That was a mistake. | Yanılmışım. | 90210-1 | 2008 | |
| He basically told me it was never gonna happen. | Bana net olarak, asla beraber olmayacağımızı söyledi. | 90210-1 | 2008 | |
| Well, then he's an idiot. | O bir ahmak. | 90210-1 | 2008 | |
| 'cause you're amazing, Ivy. | Çünkü sen harika bir insansın Ivy. | 90210-1 | 2008 | |
| You don't have to say that. | Bunları söylemek zorunda değilsin. | 90210-1 | 2008 | |
| I know I don't. | Biliyorum, değilim. | 90210-1 | 2008 | |
| But, on a brighter note, | Ama, işin iyi tarafı, | 90210-1 | 2008 | |
| Now I can actually move on | ..artık ondan uzak olduğuma göre.. | 90210-1 | 2008 | |
| 'cause I am totally over that guy. | ...hayatıma devam edebilirim. | 90210-1 | 2008 | |
| Well, I'm happy to hear that. | Bunu duyduğuma sevindim. | 90210-1 | 2008 | |
| No. I'm really happy to hear that. | Hayır. Gerçeken bunu duyduğuma sevindim. | 90210-1 | 2008 | |
| 'cause I like you, Ivy. | Çünkü, senden hoşlanıyorum Ivy. | 90210-1 | 2008 | |
| Any chance you'll let your fake ex boyfriend | Gerçek bir randevu için, | 90210-1 | 2008 | |
| Take you out on a real date? | ..eski sahte erkek arkadaşına bir şans verir misin? | 90210-1 | 2008 | |
| Yes. Yes. | Evet. | 90210-1 | 2008 | |
| I mean, why not? Right? | Neden olmasın, değil mi? | 90210-1 | 2008 | |
| Hi. Uh, can I get a chai latte, please? | Merhaba. Chai latte alabir miyim lütfen? | 90210-1 | 2008 | |
| Uh, excuse me. Shouldn't you be | Afedersin ama, senin şu anda.. | 90210-1 | 2008 | |
| Sharing shopping tips with lady gaga right now? | Lady Gaga ile alışverişe çıkma planı yapman gerekmiyor muydu? | 90210-1 | 2008 | |
| I left the party early. | Partiden erken ayrıldım. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm just writing a song. | Şarkı yazıyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah? Oh. What's it about? | Öyle mi? Ne hakkında? | 90210-1 | 2008 | |
| It's kind of about being cheated on. | Aldatılmanın nasıl olduğu ile ilgili. | 90210-1 | 2008 | |
| I just caught gia with her ex. | Gia'yı eski kız arkadaşı ile bastım da. | 90210-1 | 2008 | |
| It happens. | Olan oldu. | 90210-1 | 2008 | |
| It sucks, but you survive. | Berbat birşey ama hayat devam ediyor. | 90210-1 | 2008 | |
| You did, right? | Sen de yaşamıştın, değil mi? | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah, you survive. | Evet. Hayat devam ediyor. | 90210-1 | 2008 | |
| Now, can I just say, though, that... | Seninle gerçekten.. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm really proud of you, ade. | ...gurur duyuyorum Ade. | 90210-1 | 2008 | |
| Just seeing you here alone, I mean, drinking your coffee, | Burada tek başına oturuyorsun. Kahve içip, | 90210-1 | 2008 | |
| Writing your songs... | ..şarkını yazıyorsun. | 90210-1 | 2008 | |
| Seemke such an undramatic way to handle all this. | Hiçbirşeyi dramatize etmeden, üstesinden geliyorsun. | 90210-1 | 2008 | |
| Which does prove my earlier point. | Daha önce söylediklerimin kanıtı bu. | 90210-1 | 2008 | |
| Nah, you can handle all this. | Herşeyin üstesinden gelirsin. | 90210-1 | 2008 | |
| Do you want to sit and have some coffee with me? | Benimle kahve ya da başka birşey içmek ister misin? | 90210-1 | 2008 | |
| Or on you on your way to see the president or something? | Yoksa, başkanla falan bir toplantın mı vardı? | 90210-1 | 2008 | |
| Uh, no. Obama can wait. | Obama bekleyebilir. | 90210-1 | 2008 | |
| Can I see what you're writing? | Yazdıklarına bakabilir miyim? | 90210-1 | 2008 | |
| No judgments, though. It's early. Okay? | Eleştirmek yok. Daha çok başındayım tamam mı? | 90210-1 | 2008 | |
| Okay. No judgments. Promise. | Tamam. Söz. Eleştiri yok. | 90210-1 | 2008 | |
| What's the title? | Adı ne? | 90210-1 | 2008 | |
| You're still here? | Sen hala burada mısın? | 90210-1 | 2008 | |
| Couldn't exactly drive home in my condition. | Eve gidecek durumda değilim. | 90210-1 | 2008 | |
| Hell, I couldn't even find my car. | Arabamı bulamadım. | 90210-1 | 2008 | |
| Look... | Bak. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm sorry I didn't tell you in advance | Dixon ve Adrianna'nın partide olacaklarını | 90210-1 | 2008 | |
| About Dixon and Adrianna coming to the party. | söylemediğim için üzgünüm. | 90210-1 | 2008 | |
| To be honest, I didn't... | Gerçekten hiç.. | 90210-1 | 2008 | |
| I didn't even think about it. | ...hiç aklıma gelmedi. | 90210-1 | 2008 | |
| You need to understand I'm not exactly | Şunu anlamalısın ki, ben.. | 90210-1 | 2008 | |
| A consequences oriented kind of woman. | ..sonunda ne olur diye düşünen kadınlardan değilim. | 90210-1 | 2008 | |
| Never have been. | Hiç olmadım. | 90210-1 | 2008 | |
| And if ywu don't want to hang out with me | Bu yüzden benimle takılmak istemezsen, | 90210-1 | 2008 | |
| Because of that, I get it. | ..gerçekten anlarım. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm a big boy. | Ben koca adamım. | 90210-1 | 2008 | |
| And I don't need a babysitter. | Ve bebek bakıcısına ihtiyacım yok. | 90210-1 | 2008 | |
| Good. 'cause I've never beenan. | İyi. Çünkü bunu yapamam. | 90210-1 | 2008 | |
| Can I have some of that? | Ondan biraz alabilir miyim? | 90210-1 | 2008 | |
| We salute you. | Seni selamlıyoruz. | 90210-1 | 2008 |