Search
English Turkish Sentence Translations Page 1159
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I'm not gonna hurt you. Shut up! | Sana zarar vermem. Bir sus be! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| You were right. Let's set up for them. | Haklıymışsın. Onlara tuzak hazırlayalım. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| And I'm right about this simpering female. | Şu yapmacık kadın konusunda da haklıyım. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Forget that. Now, how do you figure the fight? | Boş ver onu şimdi. Kavgayı nasıl planlıyoruz? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Go on, we'll back ya'! | Yürüyün hadi. Biz arkanızdayız. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Over there! | Orada! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| He's moving again! | Yer değiştiriyor! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Get off me! Get away! | Bırak beni. Kalk üzerimden! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Good or bad first? | Önce iyi haberi mi istersin kötüyü mü? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| All right, they didn't come down the ladder as I anticipated, | Pekala, beklediğim olmadı. Merdivenlerden gelmiyorlar. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| and since they found other ways in, we've lost the element of surprise. | Farklı yollar buldukları için sürpriz yapma şansımızı kaybettik. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| There's no way we can handle them. | Onları alt edebilmemizin hiçbir yolu kalmadı. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| They're working on that right now. | Şu anda bunun üzerinde çalışıyorlar zaten. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Screamers. Where? I don't hear 'em. | Çığırtkanlar. Nerede? Ben bir şey duymadım. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Now, what would everyone do if they heard one right now? | Şimdi burada bir tane çığırtkan olsaydı bunlar ne yapardı? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Run like a sonofabitch. | Götlerine vura vura kaçarlardı. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| It's worth a try. | Denemeye değer. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Screamer! | Çığırtkan! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| You hear that? | Duydunuz mu? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Screamers! | Çığırtkanlar! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Go on, damn it, get out of the way! | Çekil Allah'ın belası! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Make certain they've gone, Vic. Don't stick your empty head out, Vic. | Gittiklerinden emin ol, Vic. Kafana göre risk alma, Vic. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Hey, easy... | Sakin ol... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Will you shut her up? I can't hear myself think. | Şunu susturur musun? Kendimi bile duyamıyorum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Wrap it around a stick and wave it up there. | Bir kazığa sarıp dışarıda salla. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Shine her flashlight up through it. | Arkadan el feneriyle aydınlat. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Have they gone? | Gittiler mi? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| They are whipped! | Tüymüşler! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| We did it! | Başardık! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| I'd have given a whole sack full of potatoes | Kaçarken suratlarının şeklini görebilmek için... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| to see the look on their faces when they ran! | ...elimizdeki bütün patatesleri verirdim. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Hey, Blood we did it, we did it! | Hey, Blood başardık! Başardık! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Come on, let's get the hell out of here. | Hadi buradan gidelim. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| They might still be out there. Just pull back a little. | Hala orada olabilirler. Biraz bekleyelim. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Okay. Well, I'll take the chick in. | Tamam. Ben hatunu getireyim. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| She's right below us. | Tam altımızda. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| You stupid nit! You wanna run into one of 'em? | Salak! Onların eline mi düşmek istiyorsun? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| You think I'm bad? Well you wait till you see one of them. | Benim kötü olduğumu sanıyorsan bir de onları gör. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| What are they? | Kim onlar? Bilmiyorum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Easy. | Sakin ol. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| 'Cause if one of 'em touches you, you're dead, green dead. | Onlardan biri sana dokunursa öldün demektir. Yeşil bir ölü. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| The real thing! Move! | Gerçeği geldi. Kaçın! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Come on. Where are you? | Hadi. Neredesin? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| By the boiler. The insulation might help. | Kazanın yanındayım. İzolasyonun faydası olabilir. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Where are we going, Vic. What is it? Why are we...? | Nereye gidiyoruz, Vic. Bu nedir? Neden buraya | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Help me up there. | Yukarı çıkmama yardım et. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Yes, this'll do. | Evet, burası iş görür. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Clumsy. | Beceriksiz. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| I wonder how many mattresses are in here. | Ne çok döşek varmış burada da. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Albert! Tell this to keep its hands to itself! | Albert! Söyle şuna da patilerini benden uzak tutsun! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Maybe somebody else hid in here. | Belki de burada başka biri gizleniyordu. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Get yer... | Çek o | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Oh, well, somewhat of a weak call I bet. | Buradan dışarıyı koklamak baya zor olacak. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Catch anything yet? We're all right so far. | Bir şey buldun mu? Şimdilik güvendeyiz. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Yes, I'll be able to tell. | Evet, anlayabilirim. Tabi giderlerse. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Just take it easy. Everything's going to be all right. | Rahatla biraz. Her şey yoluna girecek. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| That is, if we don't get choked off in here. | Tabi burada havasızlıktan boğulmazsak. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Oh, yes, Massa Vic, I can handle it. | Evet, Usta Vic, İdare edebilirim. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Breeding is an ugly thing. | Çiftleşme çok iğrenç bir şey. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Long enough for the final missiles to leave their silos on both sides. | Her iki tarafın roket silolarının boşalması için yeterince uzun bir süre. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Let's see. That was in 2006. | Bakalım, bunlar 2006'da olmuştu. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| 2007. | 2007. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| 2007. It only lasted 5 days. | 2007. Sadece 5 gün sürdü. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| You're awfully smart to know all that history. | Tüm bunları bildiğine göre müthiş zeki birisin. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Well, Blood helps... a little. | Eh işte, Blood'un da biraz yardımı oldu. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Nope. Why? | Hayır. Niye? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| It's very nice. I heard how nice. | Çok güzeldir. Duymuştum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| From a solo who raided one. | Orayı basan bir tek gezenden. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Well, it's very nice, and you'd like it. | Çok güzel bir yer, senin de hoşuna giderdi. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Bullshit! That's very crude. | Saçmalık! Çok kabasın. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| I'm very crude. | Öyleyimdir. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Not all the time. | Her zaman değilsin. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Listen, ass, I grabbed you and I drug you down here. | Bana bak, göt, seni yakalayıp buralara sürükledim. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| So what's so good about me? | Bende iyi bulduğun şey neymiş? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| I didn't mind. I liked it. | Benim için sakıncası yok. Hoşuma bile gitti. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| You want to do it again? | Tekrar yapmak ister misin? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Well, I've never seen no... no chick like you before! | Daha önce hiç senin gibi bir çıtır görmemiştim. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Hey, I'm the... I'm the one that's supposed to wanna... do it. | Hey, genelde bunu yapmayı isteyen ben oluyordum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Once more into the breech, dear friend. | Yine çükünün doğrultusunda gidiyorsun, sevgili dostum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Copula: Something that connects. | Copula: Bağlayan şey. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Copulate: From the Latin copulatus, to engage in... | Copulate: Latince copulatus'tan, ilişkiye girmek... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Honey, it's good to just watch you. | Tatlım, seni öylece izlemek çok güzel. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Your waist falls in. | Bluzunu kaldırınca... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| And your hips out, to have you right in my hands. | Kalçaların ortaya çıkıyor. Tam avuçlarıma göreler. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Just want to talk. | Sadece konuşmak istiyorum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| I'm not going to keep pretending I am asleep, Albert. | Uyuyormuş numarası yapmayacağım, Albert. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Oh, boy, you're a bloody mess. | Oğlum, şaftı dağıtmışsın. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Well, you're not exactly a rose garden yourself. | Eh, sen de gül bahçesi kıvamında değilsin. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| We'll get out of here yet. | Hala burada mı kalacağız? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Seems clear. I'd better go have a look. | Ortalık temiz gibi. Yine de bir çıkıp bakmam lazım. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Think you can... think you can handle it in your condition? | Şu halinle bunu becerebilecek misin? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Can I handle it in my condition? | Şu halimle becerebilecek miyim? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| I can handle several hours on the rack | Şu iğrenç manzaranızdan kendimi soyutlamak için... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| to extricate myself from this disgusting display. | ...saatlerce Çin işkencesine bile göğüs gerebilecek durumdayım. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Blood! | Blood! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| No sacrifice is too great. | Fedakarlığın küçüğü büyüğü olmaz. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| No, I throw myself gladly into the very jaws | Hayır, kendimi bir çığırtkanın keskin dişlerinin arasına... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| of the screaming, grim death. | ...bile atabilirim, dehşetli bir ölüm. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| I don't think he likes me very much. | Beni pek sevmedi galiba. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | |
| Blood? Yeah. | Blood mu? Evet. | A Boy And His Dog-1 | 1975 |