Search
English Turkish Sentence Translations Page 1160
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
He... he just feels bad. He likes you a lot. | Şu an kendini kötü hissediyor. Yoksa senden çok hoşlandı. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
He told me so. He did really? | Bana öyle dedi. Gerçekten mi? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
That's nice, 'cause I... I think he's cute. | Bu harika. Çünkü... Bence o çok şeker. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
How do you do it? | Bunu nasıl yapıyorsun? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
What? Talk to him. | Neyi? Onunla konuşmayı. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
I don't know, I never thought about it. | Bilmem. Nasıl yaptığımı hiç merak etmemiştim. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Just talk. | Konuşuyorum işte. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Well, how come I can't hear him? | Peki, ben niye onu duyamıyorum? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
He said something one time. | Bir keresinde bir şeyler anlatmıştı. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
It's 'cause we had a feeling for each other or something. | Birbirimize karşı hislerimiz yüzünden mi neymiş | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
What do you mean, like love? | Nasıl yani, aşk gibi bir şey mi? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
I guess. | Galiba. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
He said we thought alike. | Benzer kafada olduğumuzu söylerdi. Ne bileyim işte... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Well, anyway... | Her neyse... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
We'll get a nice little place... | Küçük, güzel bir ev alırız... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
and we'll spend a lot of time together alone... | ...ve orada birlikte bol bol vakit geçiririz. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
and we'll do whatever we feel like doing, | Ne istersek yaparız. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
and when Blood comes to visit, he can have his own room. | Blood ziyarete geldiğinde de ona küçük bir oda ayırırız. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Well, I don't exactly think he's going to fit in Down Under. | Onun yer altına pek uyum sağlayacağını sanmıyorum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
No way! | Kesinlikle olmaz! Ben de onu diyorum zaten. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
No, I mean, no way I'm going down there. | Hayır, ben kendimi kast ediyorum. Yer altına gitmem. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Why? | Neden? Ben oraya gidiyorum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
No, you're not. | Hayır, gitmiyorsun. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
We'll make it up here, the three of us. | Burada takılacağız. Üçümüz birden. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Vic, now I live there. | Vic, benim yuvam orada. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
If you love me... I don't care! | Beni seviyorsan... Umurumda değil! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Come out here right now. | Hemen dışarı gel. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Vic, we need to talk. | Vic, konuşmamız lazım. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
What the hell's lumbering you? | Ne zırıldıyorsun gene? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Your headlong plunge into stupidity. | Patavatsızlığın salaklığa dönüşüyor. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Last night was inexcusable. | Geçen gece olanlar mazur görülemezdi. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Leaving her for the pack, that would have been the intelligent thing to do! | Onu çeteye bırakmak en mantıklı çözüm olacaktı! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Yeah, I know you wanted her about half a hundred times. | Onu yüzlerce defa istiyordun biliyorum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
And why we still hanging around? | Hala niye bizimle takılıyor? Ondan biraz daha istiyorum! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
The screamers could come back any time, you know. | Çığırtkanlar her an geri dönebilir. Sen de biliyorsun. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
What the hell you worried about that for? | Ya ne diye bu kadar dert ediyorsun? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
We can handle all that. | Hallederiz. Kızın bizimle gelmesine engel bir durum yok. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Go with us? Are you out of your small mind? | Bizimle mi gelecek? Üç kuruşluk aklını da mı kaybettin? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
What good is she? It's all we can do to feed ourselves, as it is. | Bize ne faydası var? Kendimizi zor besliyoruz. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
You know, you're starting to sound like a goddamn poodle! | Şimdi tam bir kanişe benzemeye başladın! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
And you're starting to sound like a jackass. | Sen de götleklere benzemeye başladın. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Oh, Blood, come on. | Blood, yapma. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Hey, man. | Hey, oğlum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
It'll still be 50/50 with you and me. I mean, hell, I owe you. | Gene yarı yarıya paylaşacağız. Sana borcum var unuttun mu? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Don't try that hackneyed ruse on me. | Şu ucuz ajitasyonlarına başlama gene. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Oh, come on, I just meant like that time that... | Hani şu yaşlı çığırtkan vardı ya... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
that old screamer made a grab for me. | ...beni yakalamak için hareketlenmişti. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
You know, that righteous tone green he was too, | Hani yemyeşil şekildeydi... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
all glowing like a fungus, and oozing and eyelashes... | ...mantar gibi parlıyordu. Kirpiklerinden sızıyordu. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Boy. | Oğlum ya. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Made a grab for me, and you went for him. | Bana doğru davranmışken sen araya girip onu tutmuştun. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Could have been burned bad, too, I'll tell you that, | Orada çok feci yanabilirdin. Harbi diyorum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
and died. | Ölebilirdin. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
That'd have been all of it for you, right? | Bunların hepsi başına gelebilirdi, değil mi? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Now get that dramatic catch out of your voice and tell me | Dramatik ağızları bırak da söyle bana... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
how she's gonna carry her share of the load up here. | ...bu kız kendi yükünü nasıl taşıyacak? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Tell me how we're gonna fight off... | Tekrar nasıl püskür | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
All right, okay, okay, just don't hang her. | Tamam. Sen kıza takılma. Diyene bak, asıl sen takılma. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
I don't care whatever the hell it is, just knock off the crap | Her ne boksa umrumda değil. Yeter ki zırvalamayı kes. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
or we can forget the whole stinkin' arrangement. | Yoksa aramızdaki anlaşmayı unutabilirsin. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Well, maybe we should, you simple, dumb putz. | Belki de öyle yapmalıyız. Seni salak, hamakat. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
What the hell's a putz? What's a putz? | Hamakat da ne lan? Hamakat ne? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Is that something bad? I'll bet it is. It's something bad. | Kötü bir şey mi? Kesin kötü bir şeydir. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
or I'm going to kick you in the butt! | ...yoksa götüne tekmeyi basacağım. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Definitely a putz. | Tam bir hamakat. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
I told she was no good. | Bize faydası olmaz demiştim. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
I just don't like being made to feel guilty. | Kabahatimin yüzüme vurulmasından hazzetmem. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
I'm gonna do right by you. | Senin sözüne uyacağım artık. Şiddetle tavsiye ederim. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
with an accomplished female provider like myself. | ...takılmaya can atacak tek gezen sayısını da düşünürsek. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
I also don't like being threatened! | Tehdit edilmekten de hazzetmem. Bu tehdit değil. Gerçek. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
No, that's a good way to get that other leg broke. | Hayır, öbür ayağımı da kır demenin farklı bir yolu. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Don't take your petty frustrations out on me, Albert. | Hırsını benden çıkarma, Albert. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
What the hell's that? How should I know? | Bu da ne be? Ben nerden bileyim? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Well, smell it! | Kokla o zaman! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
It's probably ID of some kind she used to get out of the Down Under. | Muhtemelen yeraltına girmek için kullandığı bir kimlik kartı. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Now we're in a big hurry. | Ne bu acele? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Now, if you'd listened to me last night instead of... | Dün gece beni dinlemiş olsaydın... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Wait a minute. | Dur hele. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
You're not thinking of following that... | Peşinden gitmeyi düşünmüyorsun değil mi... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
You... you listen to me, Albert! | Beni... Beni dinle, Albert! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
You... you'll get killed out there! | Kendini... Kendini öldürteceksin orada! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Albert. Albert. You come back here! | Albert. Albert. Geri dön! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
You idiot, you can't go down there. You listen to me. | Seni salak. Oraya gidemezsin. Dinlesene ben. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Just because some stinking female | Kızın biri kafana vurup karizmanı sarstı diye... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
there's no reason to become a careless juvenile. | ...dellenmenin alemi yok. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
You stop this instant, Albert! | Buna bir son ver, Albert! | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Vic. Egg sucker. All right. Vic, please, now... | Benim adım Vic. Saksocu. Tamam. Vic, lütfen, şimdi... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Please stop a minute, please. | Lütfen biraz dur, lütfen. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
I don't know what to say, how to make you understand. | Anlaman için ne söylemeliyim bilmiyorum. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
You're not... you're not thinking clearly. | Mantıklı düşünemiyorsun. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
You can't go down there and... and ever hope to come back, | Oraya gidip de tekrar geri dönmen mümkün değil. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
and she knows it. | Kız da bunu biliyor. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Down Unders hate solos. | Yer altındakiler tek gezenlerden nefret ederler. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Enough rover packs have raided down there | Daha önce defalarca baskın yediler... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
and raped their women and stolen their food, | ...kadınlarına tecavüz edildi, yiyecekleri çalındı. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
and they'll have their defenses up and catch you and kill you. | Savunmaları teyakkuzdadır. Seni yakalayıp öldürecekler. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
What the hell do you care? | Sen ne diye umursuyorsun ki? | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Always saying you'd be better of without me, anyway. | Hep sensiz daha iyi olurum der dururdun. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Forget about her, Vic. Let her go. | Unut o kızı, Vic. Bırak gitsin. | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |
Let's... let's look for Over the Hill, or... | Biz gidip Tepenin Ardı'nı arayalım... Ya da... | A Boy And His Dog-1 | 1975 | ![]() |