Search
English Turkish Sentence Translations Page 1195
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| ...and Captain Miles Standish? | ...Kaptan Miles Standish'in öyküsünü hatırlıyor musun? ...Kaptan Miles Standish'in öyküsünü hatırlıyor musun? | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| This isn't like that one at all. | Bu, hiç de onun gibi değil. Bu, hiç de onun gibi değil. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Don't feel bad, Chuck. | Kötü hissetme, Chuck. Kötü hissetme, Chuck. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Peppermint Patty didn't mean all those things she said. | Nane Şekeri Patty, bütün o söylediği şeyleri demek istemedi. Nane Şekeri Patty, bütün o söylediği şeyleri demek istemedi. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Actually, she really likes you. | Aslında, senden gerçekten hoşlanıyor. Aslında, senden gerçekten hoşlanıyor. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| l don't feel bad for myself. | Kendim için kötü hissetmiyorum. Kendim için kötü hissetmiyorum. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| l just feel bad because l ruined everyone's Thanksgiving. | Kötü hissediyorum çünkü herkesin Şükran Günü'nü mahvettim. Kötü hissediyorum çünkü herkesin Şükran Günü'nü mahvettim. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| But Thanksgiving is more than eating, Chuck. | Ama Şükran Günü, yemek yemekten daha fazlasıdır, Chuck. Ama Şükran Günü, yemek yemekten daha fazlasıdır, Chuck. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| You heard what Linus was saying out there. | Dışarıda Linus'ın söylediklerini işittin. Dışarıda Linus'ın söylediklerini işittin. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Those early pilgrims were thankful for what had happened to them. | O ilk hacılar, başlarına gelenler için minnettardı. O ilk hacılar, başlarına gelenler için minnettardı. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| And we should be thankful too. | Ve biz de minnettar olmalıyız. Ve biz de minnettar olmalıyız. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| We should just be thankful for being together. | Sadece birlikte olduğumuz için bile minnettar olmalıyız. Sadece birlikte olduğumuz için bile minnettar olmalıyız. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| l think that's what they mean by 'Thanksgiving,' Charlie Brown. | Sanırım "Şükran Günü"yle kastettikleri şey buydu, Charlie Brown. Sanırım "Şükran Günü"yle kastettikleri şey buydu, Charlie Brown. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Psst. Come here. See you later, Charles. | Hey, buraya gel. Sonra görüşürüz, Charles. Hey, buraya gel. Sonra görüşürüz, Charles. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Charles? | Charles mı? Charles mı? | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| He's all yours, Priscilla. | Artık tamamen senindir, Priscilla. Artık tamamen senindir, Priscilla. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Priscilla? | Priscilla mı? Priscilla mı? | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Apologies accepted, Chuck old boy? Sure. | Özür kabul edildi mi, Chuk, ihtiyar delikanlı? Elbette. Özür kabul edildi mi, Chuk, ihtiyar delikanlı? Elbette. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| There's enough problems in the world already, Chuck... | Bu yanlış anlamalar olmadan da dünyada zaten... Bu yanlış anlamalar olmadan da dünyada zaten... | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| ...without these stupid misunderstandings. | ...yeterince sorun var, Chuck. ...yeterince sorun var, Chuck. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Let's not play lovers' games, Chuck. | Aşık oyunu oynamayalım, Chuck. Aşık oyunu oynamayalım, Chuck. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| l agree. | Anlaştık. Anlaştık. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| You're holding my hand, Chuck. You sly dog. | Elimi tutuyorsun, Chuck. Seni kurnaz köpek. Elimi tutuyorsun, Chuck. Seni kurnaz köpek. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| [CLOCK CHlMlNG] | [SAAT SESİ] | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Good grief, it's 4:00. | Hay Allah, saat 4:00. Hay Allah, saat 4:00. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| We're supposed to be at Grandmother's house... | Şükran Günü için saat 4:30'a kadar... Şükran Günü için saat 4:30'a kadar... | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| ...for Thanksgiving by 4:30. | ...büyükannemlerde olmamız gerekiyordu. ...büyükannemlerde olmamız gerekiyordu. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| l better talk to her and explain my dilemma. | Onunla konuşup, problemi açıklasam iyi olacak. Onunla konuşup, problemi açıklasam iyi olacak. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Hello? Grandma? | Alo? Büyükanne? Alo? Büyükanne? | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| This is Chuck. l mean, Charlie Brown. | Ben Chuck. Yani, Charlie Brown. Ben Chuck. Yani, Charlie Brown. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| We're gonna be a little late. | Biraz geç kalacağız. Biraz geç kalacağız. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| You see, l invited a few friends over and they're still here. | Anlarsın ya, birkaç arkadaşımı davet ettim ve hâlâ buradalar. Anlarsın ya, birkaç arkadaşımı davet ettim ve hâlâ buradalar. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| [WOMAN SPEAKlNG lNDlSTlNCTLY O VER PHONE] | [BİR BAYAN SESİ TELEFONDA ANLAŞILMAZ ŞEKİLDE KONUŞUYOR] | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Well, it's just Linus and a girl named Marcie... | Şey, sadece Linus ve Marcie adında bir kız... Şey, sadece Linus ve Marcie adında bir kız... | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| ...and a girl named Peppermint Patty | ...ve Nane Şekeri Patty adında bir kız,... ...ve Nane Şekeri Patty adında bir kız,... | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| She's a great baseball player. and a boy named Franklin. | ...çok iyi bir beyzbol oyuncusudur, ve Franklin adında bir çocuk. ...çok iyi bir beyzbol oyuncusudur, ve Franklin adında bir çocuk. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| No, ma'am, they haven't eaten. | Hayır, efendim, yemediler. Hayır, efendim, yemediler. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| As a matter of fact, they've let me know that... | Daha doğrusu, sert ve açık şekilde... Daha doğrusu, sert ve açık şekilde... | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| ...in no uncertain terms. | ...yemeyeceklerini bildirdiler. ...yemeyeceklerini bildirdiler. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| What? You mean it? Hey, Peppermint Patty, great news. | Ne? Bunu mu demek istiyorsun? Hey, Nane Şekeri Patty, büyük haber. Ne? Bunu mu demek istiyorsun? Hey, Nane Şekeri Patty, büyük haber. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| We're all invited to Charlie Brown's grandmother's for Thanksgiving dinner. | Hepimiz Şükran Günü yemeği için Charlie Brown'ın büyükannesine davetliyiz. Hepimiz Şükran Günü yemeği için Charlie Brown'ın büyükannesine davetliyiz. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| [CHEERlNG] | [TEZAHÜRAT SESLERİ] | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| lsn't there an old song that goes: | Şöyle eski bir şarkı yok muydu? Şöyle eski bir şarkı yok muydu? | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| 'Over the hills and through the woods to Grandmother's house we go'? | "Tepelerin üzerinden ve ormanların içinden büyükannenin evine gidiyoruz." "Tepelerin üzerinden ve ormanların içinden büyükannenin evine gidiyoruz." | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Sure, only this is the way it goes: | Evet, ama şu şekildeydi: Evet, ama şu şekildeydi: | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| [SlNGlNG 'O VER THE RlVER AND THROUGH THE WOODS'] | Irmağın üzerinden ve ormanların içinden büyükanneye gidiyoruz. Irmağın üzerinden ve ormanların içinden büyükanneye gidiyoruz. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| Well, there's only one thing wrong with that. | Şey, burada yanlış olan bir tek şey var. Şey, burada yanlış olan bir tek şey var. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| What's that, Charlie Brown? | Nedir o, Charlie Brown? Nedir o, Charlie Brown? | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| My grandmother lives in a condominium. | Büyükannem bir apartmanda yaşıyor. Büyükannem bir apartmanda yaşıyor. | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| [MACHlNES BUZZlNG] | [MAKİNELERİN UĞULTUSU] | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| [CLATTERlNG] | [TIKIRTI SESLERİ] | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| [ENGLlSH SDH] | SON SON | A Charlie Brown Thanksgiving-1 | 1973 | |
| It's Christmas Eve, all who believe | Noel Arifesi inananlar için | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Santa is here, but once a year | Noel Baba burada ama yılda bir kez | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| All girls and boys, dream of new toys | Tüm çocuklar oyuncak hayali kuruyor | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Soundly they sleep, wishes to keep | MışıI mışıI uyuyup dilek tutuyor | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Jing jing a ling, come hear us sing | Çan çalıyor, şarkıyı dinleyelim | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Wreaths on the door, stockings and more | Çelenkler kapıda, çoraplar ve daha fazlası | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Magic is thrive, spells come alive | Sihirler gelişiyor, büyüler canlanıyor | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Snow in the air, laughter to share | Kar havada, kahkahalar atıIıyor | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Family and friends, season to glens 1 | Aileler ve dostlar vadilerde1 | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Joyful and dear, end of the year | Mutlu ve sevimli yıI sonunda | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| 'Tis a very fun and special Christmas | Çok eğlenceli ve özel Noel Günü | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Easy there, Blitzen. | Sakin ol Blitzen! | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| My old friend, Comet. | Eski dostum Comet. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| It's time. | Vakit geldi. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Who's there? | Kim var orada? | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Merry Christmas, Bailey Downs! | Mutlu Noeller Bailey Downs sakinleri! | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| It's Christmas Eve... | Bugün Noel Arifesi... | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| the most wonderful time of the year. | ...yıIın en harika zamanı! | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| And I'll tell you what, listeners. | Bakın sizlere ne diyeceğim! | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| "Dangerous Dan" is gonna tell you a secret. | "Tehlikeli Dan" size bir sır verecek. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| I love Christmas! | Neol'e bayıIırım! | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| There, I said it. | Söyleyeceğim bu! | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| And I don't care who knows it 'cause I love tinsel, | Birilerinin bilmesi umurumda değil çünkü süslü şeyleri severim. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| I love Rudolph, I love cranberries, I love baby Jesus! | Rudolph'a, yaban mersinine ve İsa'nın çocukluğuna bayıIırım. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Before he went all hippy with the sandals and long hair. | Uzun saçları ve sandaletiyle gitmeden önce. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| No, no, no, no, no, Susan, I'm gonna talk about Jesus on the radio. | Hayır, hayır Susan! Radyoda İsa'dan bahsedeceğim. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| And you know why? Because it's his birthday tomorrow, am I right, folks? | Neden biliyor musun? Çünkü yarın O'nun doğum günü. Değil mi millet? | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Speaking of reminders, it's almost time for the big charity food drive | Anmak demişken, öğle sonu verilecek hayır yemeği... | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| at the mall this afternoon. | ...neredeyse başlamak üzere. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Our very own weatherman of action, Stormin' Norman | Hava durumu sunucumuz Stormin Norman... | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| is gonna be down there helping out like the true Christmas angel he is. | ...Noel Meleği gibi yardımda bulunacak. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Norman, is there any truth to the rumor that a very special guest | Norman çok özel bir konuğun da yemek bağışı kampanyası için... | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| is gonna be making an appearance at the food drive? | ...orada bulunacağı söylentileri doğru mu? | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Norman? | Norman? | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Oh, hey Norman, he's writing me a little Christmas card. | Norman baksana! Bana küçük Noel Kartı yazıyor. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| This is exciting. | Oldukça heyecan verici! | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| What's it gonna say? | Bakalım ne yazacak! SOKAYIM NOEL'E! | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Norman. Susan, did you see that? You know who saw that? | Norman. Susan gördün mü? Kim gördü biliyor musun? | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Jesus saw that! And his dad. He saw that. | İsa ve babası gördü! | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| All right, folks, looks like... | Pekâlâ millet! Görünüşe göre... | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Norman's hitting the trail, so... | ...Norman dışarı çıkıyor. AnlaşıIan... | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| we'll just get this Christmas party started without him! | ...Noel Partisi'ne o olmadan başIıyoruz! | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Yes, sir! We're gonna share the spirit. | Evet bayım! Biraz canlanacağız! | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| We're gonna deck some halls! | Birkaç salon süsleyeceğiz. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| I'm gonna get Susan under the mistletoe and you, my little elves, | Susan'ı ökse otunun altında geçireceğim ve siz küçük hayranlarım.. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| you're gonna listen to one of my favorite songs. | ...en sevdiğim şarkılardan birini dinleyeceksiniz. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| So here's to the season! | Şarkı bu özel güne ve size gelsin... | A Christmas Horror Story-1 | 2015 | |
| Bailey Downs. | Bailey Downs sakinleri. | A Christmas Horror Story-1 | 2015 |