Search
English Turkish Sentence Translations Page 1436
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Is exactly what I am, have I not been hiding it well? | Yeterince iyi gizleyemiyor muyum? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Why might pizza boy want to die? | Pizzacı çocuk neden ölmek istiyor? Senin bahanen ne olabilir acaba, Jess? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| My reason would be love. | Benim bahanem aşk olabilir. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Chas, Chas the dickhead, he spurned me. | Chas, kalın kafalı Chas, beni geri çevirdi. Ben geri çevrilmiş bir kadınım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I was up there because I have cancer. | Oraya çıktım çünkü kansere yakalanmıştım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I have an inoperable cancer. We have a winner! | Ameliyat edilemeyen türden bir kanser. Şampiyonumuz var! | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| It’s fucking brilliant, very impressed, is it um... an embarrassing cancer? | Çok hoş lan, çok etkileyici. Nahoş bir yerde mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| brain ... CCR. | Beynimde. CCR. Üzgünüm, JJ. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Yeah ... Colon would have been better. | Kalın bağırsak olsa daha iyi olurdu. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Oh ... we’re here | Geldik. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Here? You live here? | Burası mı? Burada mı yaşıyorsun? Hayır, ama Chas muhtemelen buradadır. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| And I’ve got a couple of things I wanna say to him. | Ona söylemek istediğim birkaç şey var. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Good luck with your next attempt. See you in the afterlife. | Bir dahaki intihar girişiminizde başarılar. Diğer dünyada görüşürüz. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Yes, goodnight. | Tabi tabi, iyi geceler. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Unhappy little thing, isn’t she? | Mutsuz birisi, değil mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I should have known ... The most popular place in London | Bilmeliydim. İntihar için Londra'daki en popüler yer ve... | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I should’ve known, I wouldn’t be alone. | Yalnız olmayacağımı bilmeliydim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I don’t know why she thought I have cats. | Neden kedim olduğunu düşündü bilmiyorum. Çok küfür ediyor orası kesin ama | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Go on Maureen, just say. | Devam et Maureen, söyle gitsin. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Martin, you uh ... you go that way, | Martin, sen bu tarafa git. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I'm going there. No, no, I can’t do this. | Ben de bu tarafa gideceğim. Hayır, hayır, bunu yapamam. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| What else are we gonna do? Hey, what else are we gonna do? | Başka ne yapalım? Başka ne yapalım? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| And Maureen um, you check ... you check the bathrooms. | Maureen sen de lavabolara bak. Lavaboları kontrol et. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Look the bathrooms, bathrooms. Kay, go. | Lavaboları kontrol et. Tamam, gidelim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I am looking for a girl called Jess. Jess? | Jess isimli bir kızı arıyorum. Jess? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Hi! I'm looking for ... | Merhaba! Jess isimli bir Merhaba. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I am looking for ... Hi! | Jess isimli bir Merhaba. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I am looking for a girl ... Jess. | Jess isimli bir kızı arıyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Good ... Great ... Perfect. | Güzel. Mükemmel! | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| (All) Sixteen, fifteen, fourteen, | 16, 15, 14, | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| four, three, two, one ... | 4, 3, 2, 1... | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| You’re hiding too, are you? Yeah. | Sen de mi saklanıyorsun? Evet. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I ... I’ve taken some pills. | Biraz hap aldım da. Hepsi bu. Sen neden saklanıyorsun? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Oh you know, humans, humanity, life. You? | İnsanlardan, insanlıktan, hayattan. Ya sen? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| A nutter who’s trying to kill me. | Manyağın biri beni öldürmeye çalışıyor. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Your reason’s better than mine then. And where is this nutter? | Senin bahanen benimkinden daha makul. Nerede peki bu manyak? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| She's everywhere ... Ah, God like, is she? | Her yerde. Üstelik bir de kız demek? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I was just hoping I was in a bad pill. | Kötü bir hap aldığımı falan sanıyordum. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Um ... cause she’s not supposed to be here, but I’m pretty sure I’ve just seen her. | Çünkü burada olmaması gerekiyor ama onu gördüğüme adım gibi eminim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Um, I’m pretty sure I’ve seen you on breakfast TV | Seni de TV de gördüğüme adım gibi eminim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| So um, maybe I’m much having a good pill ... | Belki de çok iyi bir hap almışımdır. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| You are Chas, aren’t you? – How’d you know that? | Chas sensin, değil mi? Bunu nereden biliyorsun? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I'm here with the ... nutter. | Buraya, o manyakla geldim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Let’s just... | Hadi gidip onu bulalım. En kötü ne olmuş olabilir ki aranızda? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| She tried to kill me twice, got me arrested once. | İki kez beni öldürmeye çalıştı. Bir kez tutuklattı. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I’m banned from 3 pubs, 2 clubs and a cinema... | 3 bardan, 2 kulüpten, 1 sinemadan kovuldum. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| OK. – Just let me leave quietly. | Tamam. İzin ver sessizce gideyim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Okay. Okay ... I have done nothing wrong. | Tamam, tamam. Ben yanlış hiçbir şey yapmadım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Nothing wrong?! Taking her to bed! | Yanlış bir şey yapmadın mı? Yatağından atmak yanlış değil mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Nothing wrong. Where is she? Where is Jess? | Nerede o? Jess nerede? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| we need to find her. You need to talk to her. | Onu bulmamız gerekiyor. Oturup konuşmanız gerekiyor. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| She won’t talk. She just chases me with bread knife. | Konuştuğu falan yok. Sürekli beni ekmek bıçağıyla kovalıyor. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Oh and tonight she was prepared to end her life because of what you did to her. | Bu gece ona yaptıkların yüzünden hayatına son vermek üzereydi. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Maureen, don’t. just? | Maureen, yapma. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Yah, that’s where we met her, the top of the tower block | Gökdelenin tepesinde kendisini öldürmeye çalışırken tanıştık. Ne? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Hey, hey, it’s jess. Come on. | Jess'i buldum. Gelin hadi. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| How’s she doing? Hey | Durumu nasıl? Ne aldığını biliyor musunuz? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I do not know. Drugs, alcohol, you know the usual. | Bilmiyorum, uyuşturucu veya alkoldür. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Are you the father? No, I ... No! | Babası mısınız? Hayır, hayır! | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I need to know her name. – Uh, we just call her jess. | Adını bilmem gerekiyor. Biz ona Jess diyoruz. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Sir, I need her full name. – None of us knew her before tonight. | Bayım, tam adına ihtiyacım var. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| You need to wait here. | Burada bekleyin. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| She’s got no identification on her no, nothing. | Kimlik dahil üzerinde hiçbir şey yok. Muhtemelen kolayca tanınmak istememiştir. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| She likes things, you know... difficult. | Kendisi zoru seven birisi de. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Late for something? | Bir yere mi yetişeceksin? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| No I just, have to make sure I’m home to make Matty some breakfast. | Hayır, evde olup Matty'e kahvaltı hazırlamam gerekiyor. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| His breakfast is ... Quite complicated. | Kahvaltısı oldukça karışıktır. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I don’t ... Um look, if I’m not going to die tonight, | Eğer bu gece ölmeyeceksem... | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| It’s important that he doesn’t know anything that happened.. | ...hiçbir şey bilmemesi çok ama çok önemli. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Okay ...So I got a few things to clarify... | Birkaç şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Number one, my gown’s open backed, | Birincisi: Üzerimdekinin arkası açık çünkü diğer elbiselerimi çalınmış. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| So I’m gonna do a twirl for you right now, and you can have a look at my ass. | O yüzden kıçıma bakasınız diye hemencecik kendi etrafımda döneceğim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Just once, it’s not my best feature | Sadece bir kereliğine, çünkü iyi günümde değilim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| But something that you’ll probably find out the more we get to know one another. | Ama birbirimizi daha iyi tanımak için yaptığımı anlayacaksınızdır. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Number two... | İkincisi: Aşırı dozdan bu hale gelmedim. Kazayla oldu sadece. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Honestly, I checked all these pills | Hepsine tek tek baktım. Sonra biraz daha aldım. Sadece eğlence amaçlıydı. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I’d never kill myself by takings pills. | Kendimi asla hap alarak öldürmem. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I’d probably do something really cool like, | Gökdelenin tepesinden atlamak gibi daha havalı bir şey yaparım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Jess, we were worried. | Jess, senin için endişelendik. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I was, was I at number three, or ... I think I was at number four. | Üçüncüsü ise, yoksa dört müydü! | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I just wanted to say, thank you so much for caring. | İlgilendiğiniz için çok teşekkür ettiğimi söylemek istedim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Because I really um, I really really appreciate it. | Gerçekten çok ama çok minnettarım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| He was worried, I was tryin’ to work out what we are still doing here. | O endişelenmişti. Ben ise sadece hâlâ ne yaptığımızı anlamaya çalışıyordum. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| So, now number five. I think I was number five ... or six ... Fuck! | Beşinci ise... Galiba beşti. Belki de altı | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Is it just me? | Bir üşüyen ben miyim sadece? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Because it’s really fucking cold out here, guys. | Çünkü acayip soğuk anasını satayım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| It's really cold. | Gerçekten çok soğuk. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Come on in. | Hadi içeri girelim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| When is the next day after New Year's Eve, | Yılbaşı gecesinden sonra insanların kendini öldürdüğü diğer gün hangisi? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Valentines day. | Ne oldu ki? Sevgililer Günü. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| That’s 6 weeks away. | Daha 6 hafta var. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Ok, here’s the deal. Nobody kills themselves until then. | Şöyle yapalım. Kimse o güne kadar kendisini öldürmesin. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Why? I mean, why would we wanna do that? | Niye? Yani neden böyle bir şey yapalım ki? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Why wouldn’t we not want to kill ourselves | Niye istediğimiz zaman istediğimiz yerde kendimizi öldürmüyoruz? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Cause, what is the alternative? It's some sort of race to the finish, | Seçenekler nedir? Bu bir çeşit yarış mı ki? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| It’s me, checking the obituaries every week | Her hafta Martin Sharp öldü mü diye cenaze ilanlarını mı kontrol edeceğim? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Come on, six weeks. | Hadi ama, 6 hafta sadece. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| It’s not such a ridiculous idea. | Hiç de saçma bir fikir değil. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Yes, Maureen, has anybody got a pen? Can I have some paper as well. | Aynen, Maureen. Kalemi olan var mı? Kağıtta lazım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Paper. | Al sana kağıt. | A Long Way Down-2 | 2014 |