Search
English Turkish Sentence Translations Page 1442
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Surely love the change from my [..]. | Eminim benim dırdırımdan kurtulması iyi gelmiştir. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And we couldn’t get him out of this pool. | Havuzdan çıkartamıyoruz onu. Evet, suyu her zaman sevmiştir. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
There might be a slot for him | Eğer isterseniz, haftalık kontrollerimize gelmeniz onun için iyi olur. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Oh I’m sure he’d love it. | Eminim buna bayılacaktır. Adını listeye eklerim. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You look like, you got a bit of 'color. | Biraz bronzlaşmışsınız. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yeah, from the pictures in the papers ... | Gazetedeki resimlerden biliyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
looked like ... You picked a nice spot. | İyi bir bir ışık altında çekilmişti de. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yes .. well ... | Evet, tabii | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
No. .. No. | Hayır! Hayır! | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Matty! | Matty! | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Lady, you must wait here. | Bayan, siz burada bekleyin. Bir şey olursa hemen size haber veririz. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Hey, Maureen. Oh ... | Merhaba, Maureen. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Oh ... you came too. | Sen de gelmişsin. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yes, nothing on TV. Ah, This is my dad. | Evet, TV'de hiçbir şey yoktu. Bu babam. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Drove me ... Probably say something moving. | Beni o getirdi. Söyleyecek bir şeyleri vardı sanırım. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I’m sorry to hear about your son, Maureen. | Oğlun için üzgünüm, Maureen. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I’m really grateful ... you’re here. | Buraya geldiğiniz için çok minnetarım. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
This isn’t tea. | Bu çay değil ki. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yes, it's hot chocolate. I asked for tea. | Evet, sıcak çikolata. Ben çay istemiştim. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I was buying, and I don’t like the smell of tea. | Alıyordum ama çayın kokusu hoşuma gitmez benim. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
So when you buy rounds in pubs? | Barda içki aldığında ne yapıyorsun ya peki? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Pitchers, then you never have to buy round ever again | Sürahi ile alıyorum. Bir daha da almaya gerek kalmıyor. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
It’s clever, right? Is JJ still not here then? | Akıllıca, değil mi? JJ daha gelmedi mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
No. I couldn’t get through to him. Probably not picked up his messages. | Hayır, onu suçlayamam. Muhtemelen daha mesajlarına bakmamıştır. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yeah, not round, doesn’t really care [..]. | Tabii, bir şeyden haberin olmazsa sorumlu da olmazsın. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I generally don’t know how you survived that? | Bununla nasıl başa çıkıyorsun, gerçekten bilmiyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Eat [..]. | Kulak tıkacıyla. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I’m going to make you seat in the car in a minute. | Gidip arabada beklemeni istiyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Eat [..]. | Kulak tıkacı ve içkiyle. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
He wasn’t the only reason I was up there. Matty ... It wasn’t. | Oraya çıkmamım tek sebebi Matty değildi. O değildi. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
There were lots of reason I was up on that roof ... | Oraya çıkmamın bir sürü sebebi vardı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You once asked me why, Jess? | Bir keresinde bana niye olduğunu sormuştun, Jess? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And then, I said I felt ... I felt helpless. | Ben de çaresiz hissettiğim için demiştim. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
But the truth is I’ve done a list for living | İşin açıkçası bir yaşama sebeplerim için bir de diğer şey için liste yapmıştım. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
It was a feeling, not a thought. | Bir duyguydu sadece, düşünce değildi. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
But not one of those reasons ... | Ama o sebeplerden hiçbiri... | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
was that I didn’t love my son. Not one of them, not one. | ...oğlumu sevmediğim için değildi. Hem de hiçbiri. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Maureen, we know that. | Maureen, bunu biliyoruz. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Oh, oh, no, no, no, no, no. Don’t tell me. | Hayır, hayır, hayır, sakın söyleme! | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
No, no, no, He's fine ... Maureen, he's fine. – what? | Hayır, durumu iyi Maureen. Maureen, durumu iyi. Ne? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
We’re gonna keep monitoring him but he’s no longer critical. | Bir süre onu gözlem altında tutacağız ama durumu kritik değil artık. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
He’ll be fine. | İyi olacak. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
He’ll be fine? – He’ll be fine. | İyi olacak mı? Evet, iyi olacak. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Okay. | Tamamdır. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Tubes look worse than they are. | Hortumlar göründüğünden daha pismiş. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
We’ll remove some tonight. The rest hopefully will be up tomorrow. | Bu gece bazılarını değiştireceğiz. Yarına hepsi hallolur. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I should have seen it coming. | Bunun olacağını bilmeliydim. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
If it had proper care ... | Düzenli bir sekilde kontrol etseydi Maureen, onun hayatını kurtardın. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
It was a myocardial infarction. | Sorunu miyokardiyal enfarktüstü. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
He had a heart attack of sort. | Bir çeşit kalp krizi geçiriyormuş. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I was monitoring him and I ... | Ben sadece gözlemliyordum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
But you caught it ... you saved his life. | Ama sen fark ettin. Hayatını sen kurtardın. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Matty is very lucky boy to have you. | Matty, senin gibi bir annesi olduğu için çok şanslı bir çocuk. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I only had one thought ... | Aklımda sadece bir düşünce vardı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
When he ... | O | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
If he dies ... | Eğer o ölürse... | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I die. | ...ben de ölürüm. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Well, he lived. | Ama hayatta kaldı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And maybe he feels the same way you feel about him | Belki de senin gibi aynı şekilde o da bunu düşünmüştür. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Have you ever consider that? | Bunu hiç düşündün mü? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
In a few days we’ll put him home. | Birkaç gün içinde eve alırız. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
It’s Valentine’s Day. Hm hm. | Bugün sevgililer günü. Evet. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Martin? yeah? | Martin? Efendim? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Today is Valentine's Day? good. | Bugün sevgililer günü. Güzel. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Martin? Press TV has completely messed up your brain hasn’t it? | Martin, gazete ve televizyon aklını iyice karıştırmış, değil mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Oh, JJ, the pact! | Tabii ya, JJ. Anlaşma! | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Get Maureen, I’ll find JJ now. | Sen Maureen'i al, ben JJ'i bulurum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yes .. Oh, shit! | Siktir! | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Have you seen JJ? JJ is gone. | JJ'i görüdünüz mü? JJ gitti. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Gone? – Yeah, he’s a prick. | Gitti mi? Evet, adî herifin teki. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
He left us over a week ago without even [..] notice! | Bir hafta önce ayrıldı. Gittiğini bile fark etmedim. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
That prick you’re talking about Paulo, | Paulo, senin adî herif dediğin kişi kızımın arkadaşı olur. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And you do well to remember that. | Sakın bunu unutmayasın. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You’re called Paulo aren’t you? | Sana Paulo demiyorlar mı? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Um ...It says “Paulo’s place†outside in the um... | Dışarıda "Paulo’nu Yeri” yazıyordu da. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Certainly sound italian ... And you look Italian and... | Kulağa İtalyanca bir şey gibi geliyor. Kesin sen de İtalyansındır. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Love your [..]. | Dövmelerin hoşuma gitti. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Come on, Dad. | Gidelim, baba. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Oh, Uh yes, hi, hi | Kim o? Merhaba. Selam. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I'm looking for JJ. | JJ'ye bakmıştım. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I hoped you wouldn’t be up here. | Buraya çıkmamış olmanı umuyordum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Did you know that 3 people have killed themselves from this building, | Yılbaşı gecesi ile bugün arasında 3 kişi kendisini bu binadan atarak öldürmüş. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Sue Chalmott, housewife, and manic depressive .... | Sue Chalmott, ev hanımı. Manik depresifmiş. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
David Frommet, a banker who lost everything and ... | David Frommet, her şeyini kaybeden bir bankacı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Ben Peterson ... he was only 15. | Ben Peterson ise daha 15 yaşındaymış. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
So you’re going to join them ...? | Sen de onlara mı katılacaksın? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I kept to the pact, Martin, okay? | Anlaşmaya sadık kaldım, Martin. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
This, me, it’s none of your business now. | Şu andan itibaren ne ben ne de yaptıklarım sizi ilgilendirmez. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Why though JJ? Why are you up here? | Neden JJ? Neden buraya çıktın? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
That's the thing ... Martin, I lied to you. | Mesele de bu Martin. Size yalan söylemedim. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I don’t know. ... You don’t know? | Sebebini bilmiyorum. Bilmiyor musun? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And that makes my reason’s | Bu da benim sebebimi sizinkinden daha önemli kılıyor. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I wasn’t aware that this was a competition. | Bir yarış yaptığımızı sanmıyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You see ... what Jess needs is to feel important ... | Jess'e lazım olan tek şey önemli biriymiş gibi hissetmekti. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Maureen needs to feel loved ... ... | Maureen'in sevildiğini bilmeye ihtiyacı vardı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
and you, you just need to ... grow a brain. | Senin ise sadece biraz daha olgunlaşmaya ihtiyacın vardı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Fair enough. | Yeterince açık. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
So you can solve your problems, but me I can’t. | Sen problemlerini çözebiliyorsun ama ben çözemiyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Martin, Martin, stop. Martin, just stop walking. | Martin, Martin, dur. Martin, yaklaşma. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Three steps and I’m gone. | Bir adım daha atarsan atlarım. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |