• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 152917

English Turkish Film Name Film Year Details
His bosom should heave and his heart should glow Göğsü deniz gibi kabarıp inmeli ve yüreği ateşle yanmalı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Prepare the docking clamps. Kenetlenme kelepçelerini hazırla. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
His eyes should flash wlth an inborn fire Gözleri içten gelen ateşle parlamalı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
His brow wlth scorn be wrung Kaşları nefretle çatılmalı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
He never should bow down to a domineering frown Ne otoriter bakışlara ne de hükmedici bir dilin sesine, Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Or the tang of a tyrant tongue asla boyun eğmemeli. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
His heart should stamp And his throat should growl Yüreği gürültüyle çarpmalı. Ve boğazı homurtuyla hırlamalı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
His hair should curl And his face should scowl Saçları kıvrılmalı. Ve yüzü dargın bakışlarla asılmalı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
His eyes should flash And his breast protrude Gözleri parlamalı. Ve göğsü hep dışarıda olmalı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
And this should be his customary attitude Ve o her zaman bu görünüşü ile hatırlanmalı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
His foot should stamp and his voice should drop Adımları yeri göğü inletmeli ve sesi alçalmalı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
His hair should curl and his face... Saçları kıvrılmalı ve yüzü... Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
If we do not release him, he may destroy both vessels. Onu serbest bırakmazsak, iki aracı da imha edebilir. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I'm not letting go of him. Serbest kalmasına izin veremem. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
We must stabilise. All power to inertial dampers. Dengeyi sağlamalıyız. Tüm gücü atalet amortisörlerine ver. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
The auto sequencer is damaged. Transfer control to manual. Otomatik dizici hasar görmüş. Kontrolleri elle idare edeceğiz. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Auto sequencer realigned. Engaging stabilisers. Otomatik dizici tekrar devreye girdi. Dengeleyicileri çalıştırıyorum. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Damping field established. Maximum power. Amortisman alanı saptandı. Maksimum güç. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Now, Mr Worf. Şimdi, Bay Worf. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Commander Data is safely in custody. Komutan Data sağ salim nezaret altında. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Captain, Subahdar Gallatin. Lt. Curtis, Dougherty's attach�. Kaptan, ben Subahdar Gallatin. Teğmen Curtis, Dougherty'nin ataşesi. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Are you all right? We've been treated extremely well. İyi misiniz? Bize çok iyi muamele ediliyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
They have incredible mental discipline and perception. İnanılmaz derecede zihinsel disipline ve algı kabiliyetine sahipler. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
My name is Sojef. Jean Luc Picard. Adım Sojef. Jean Luc Picard. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Dr Crusher and Counsellor Troi. Bunlar Dr Crusher ve Elçi Troi. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Would you like something to eat? No, we're here to rescue them. Bir şeyler yemek ister misiniz? Hayır, onları kurtarmak için buradayız. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
As you wish. I would ask you to disarm yourselves. Nasıl arzu ederseniz. Fakat silahlarınızı çıkartmanızı rica edeceğim. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
This village is a sanctuary of life. Bu köy silahtan arınmış bir bölgedir. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Prepare the hostages for transport. Rehineleri nakil için hazırlayın. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
They should be quarantined before joining the ship's population. Gemidekilere karışmadan önce karantinaya alınmalılar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
We believed they were being held against their will. Onların tutsak edildikleri kanısındaydık. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
It's not our custom to hold anyone against their will. Herhangi birini tutsak etmek adetlerimize aykırıdır. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
The android told us they were our enemies, and that more would follow. Androit onların düşmanlarımız olduğunu ve başkalarının da onlara katılacağını söyledi. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Are you our enemy? Siz bizim düşmanımız mısınız? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Non interference in other cultures is my people's prime directive. Diğer kültürlere karışmamak esas yönergemizdir. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Your directive apparently doesn't include spying on other cultures. Belli ki, yönergeniz diğer kültürleri gizlice gözetlemek konusunu kapsamıyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
The android is a member of my crew. Apparently, he was taken ill. Androit benim bir tayfamdır. Anladığım kadarıyla, rahatsızlanmış. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
We were unable to repair the phase variance in his positronic matrix. Pozitronik matriksindeki faz değişimini tamir edemedik. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
The captain finds it hard to believe we possess such technical skills. Kaptan, bu tip teknik becerilere sahip olduğumuza inanmakta güçlük çekiyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Not applying our technological abilities is a matter of choice. Teknolojik becerilerimizi uygulamama sadece bizim kendi seçimimiz. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Creating a machine to do man's work takes something away from man. İnsanın işini yapması için yaratılan makina insandan bir şeyler alıp götürüyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
At one time, we explored the galaxy, just as you do. Bir zamanlar, aynı sizler gibi bizler de galaksiyi inceliyorduk. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
You have warp capability? Capability, yes. Varp yeteneğiniz var mı? Yetenek, var. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
But where can warp drive take us except away from here? Fakat varp gücü, bizleri buradan uzaklaştırmaktan başka neye yarar?. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I apologise for our intrusion. Size karıştığımız için özür dileriz. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Because they have warp capability, the consequences will be minimal. Varp yetenekleri olduğu için sonuç çok farklı olmayacak. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Terrific job. Now pack your bags and get the hell out of there. Mükemmel bir iş başardın. Artık eşyalarınızı toplayıp, oradan gidin. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
How's Data? La Forge is doing the diagnostic. Data nasıl? La Forge bir teşhis koymaya çalışıyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I'll read the paperwork tomorrow. Rendezvous with us Evraklara yarın bakarım. Ekibin ve teçhizatın aktarılması için,... Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
to transfer crew and equipment on your way out. ...bizimle bir buluşma noktası ayarlayın. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
You're not finished here? Just a few loose ends to tie up. Burada işiniz bitmedi mi? Bitirmemiz gereken ufak tefek işler var. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Have you got a minute? Sure. Bir dakikan var mı? Tabii. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I need a little counselling. That's a first. Bir konuda danışmam gerekiyor. Her şeyin bir başlangıcı vardır. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Do I lie down, or what? Uzanayım mı? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Whatever makes you comfortable, but it isn't a therapeutic posture. Nasıl rahat edersen, ama bu normal bir tedavi pozisyonu değil. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
But it is comfortable. Why don't you try sitting up? Ama çok rahat. Neden oturmayı denemiyorsun? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Why don't you try lying down? Ya sen neden yatmayı denemiyorsun? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
You're in quite a mood today. Did you just come down here to play? Bugün keyfin yerinde. Buraya oyun oynamaya mı geldin? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I'm having a mid life crisis. I believe you. Kırkımdan sonra bana bir şeyler oluyor. İnanırım. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I'm not sleeping well. Dr Crusher can help. İyi uyuyamıyorum. Dr Crusher yardımcı olabilir. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
What I need I can't get from Dr Crusher. İhtiyacım olan şeyi bana Dr Crusher veremez. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Can two people go back in time and fix a mistake they've made? İki insan zamanın gerisine gidip yaptıkları bir hatayı onarabilirler mi? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
On this ship, anything's possible. Bu gemide her şey mümkündür. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Yuk! Yak! Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I never kissed you with a beard. I kiss you, and you say "yuk"! Seni bıyıklı hiç öpmemiştim. Vereceğin karşılık bu mu? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I reconstructed Data's neural net and replaced these memory engrams. Data'nın sinir ağını tekrar yaptım ve bu hafıza çiplerini yeniledim. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
How were they damaged? By a Son'a weapon. Nasıl hasar görmüşler?. Bir Sona silahıyla ateş edilmiş. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
There's no doubt about it. That's why Data malfunctioned. Bundan en ufak bir şüphem yok. Onun için Data'da işlev bozukluğu oldu. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
But the Son'a claimed they didn't fire till after he malfunctioned. Fakat Sonalar işlev bozukluğundan önce ateş etmediklerini iddia ediyorlar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I don't believe it happened that way. Ben buna inanmıyorum. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Why would they fire on him first? Neden ona önce ateş etsinler ki? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
All I know is that he functioned normally until he was shot. Tek bildiğim şey ateş edilmeden önce normal işlev yaptığı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
His ethical and moral subroutines then took over. Ondan sonra dürüstlükle ilgili tali programlar devreye girmiş. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
So he still knew the difference between right and wrong. O zaman hala doğruyu ve yanlışı ayırt edebiliyordu. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
The system prevents anyone from taking advantage of his memory loss. Onun hafıza kaybından başkalarının yararlanmasına sistem engel oluyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Yet he attacked us and told the Ba'ku we were a threat. Ama yine de bize saldırdı ve Bakululara bir tehdit oluşturduğumuzu söyledi. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Are the implants bothering you? No, I'm just tired. Yapılan nakil seni rahatsız mı ediyor?. Hayır, sadece biraz yorgunum. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Geordi? Captain? You're on the Enterprise, Data. Geordi? Kaptan? Artık Enterprise'dasın, Data. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I seem to be missing several memory engrams. Sanırım, birkaç hafıza çipim eksik. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
There they are. İşte, buradalar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
What's the last thing you remember? En son neyi hatırlıyorsun? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
His nose should pant... From the mission. Burnu derin derin solumalı... Görevden bahsediyordum. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I was gathering physiometric data on the Ba'ku. Baku'da fizyometrik bilgiler topluyordum. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I followed some children into the hills. Tepeye çıkan birkaç çocuğu takip ediyordum. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Artim, where were you the day the android appeared to us? Artim, androitin meydana çıktığı gün neredeydin? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
In the hills by the dam. Can you show us? Tepede, barajın orada. Bize orayı gösterir misin? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
There is no reason to fear me. I am operating within normal parameters. Benden korkmanız için bir sebep yok. Artık normale döndüm. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
They fixed me. Beni onardılar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
The boy is afraid of me. It's nothing personal. Kaptan,... oğlan benden korkuyor. Alınmana gerek yok. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
These people rejected technology. I am technology personified. Bu insanlar teknolojiyi kabul etmiyorlar. Ben teknolojiyi temsil ediyorum. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
That young man has never seen a machine that walks and talks. Bu genç adam hayatında yürüyen ve konuşan makina görmedi. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Bridge to Riker. Köprüden Riker'a. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Can I get back to you, Worf? It's Admiral Dougherty. Seni sonra arasam, olur mu, Worf? Amiral Dougherty hatta. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Patch him through. Yes, Admiral? Bağla. Buyurun, Amiral? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Why haven't you left orbit? Picard is still on the surface. Neden hala yörüngedesiniz? Picard hala yüzeyde. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
He wants to find out why Data malfunctioned. Data'nın işlev bozukluğu sebeplerini bulmaya çalışıyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
His future at Starfleet depends on it. Data'nın Yıldız Filosundaki geleceği buna bağlı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Remind the Captain his 12 hours are up. 12 saatlik sürenin dolduğunu kaptana hatırlat. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Yes, sir. Dougherty out. Olur, efendim. Dougherty haberleşmeyi kesiyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Your body is producing far too many toxins. Vücudun çok fazla toksin üretiyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 152912
  • 152913
  • 152914
  • 152915
  • 152916
  • 152917
  • 152918
  • 152919
  • 152920
  • 152921
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact