• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 152920

English Turkish Film Name Film Year Details
It's a transport inhibitor. Bu bir ışınlama engelleyicisi. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
It will prevent anyone being beamed off the surface. Yüzeyden zorla ışınlanmamıza engel olacak. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Kelbonite in the hills will interfere with their transporters. Tepelerdeki kelbonayt onların nakil aletlerine engel olacaktır. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Where there aren't any deposits we'll use transport inhibitors. Tortuların olmadığı yerlerde de ışınlama engelleyicilerini kullanacağız. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
The mountains are full of kelbonite. Dağlar kelbonayt dolu. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Transport will be difficult there. There are caves in the mountains. Nakil orada çok zor olacaktır. Dağlarda mağaralar da var. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Good, but they're not going to make it easy for us to get there. Güzel ama oraya ulaşmamızı çok zorlaştıracaklardır. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Captain, we activated the transport inhibitors around the village. Kaptan, köyün etrafındaki ışınlama engelleyicilerini çalıştırdık. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Move these people out! Bu insanları köyden dışarı çıkartın! Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
The transporters won't function. They're using inhibitors. Nakil aletleri iş görmüyor. lşınlama engelleyicileri kullanıyorlar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
We must locate and destroy them. Engelleyicilerin yerlerini tespit edip, yok etmeliyiz. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
You're carrying too much. We have a long climb ahead of us. Çok fazla yüklenmişsin. Önümüzde uzun bir tırmanış var. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Three transport inhibitors down. There's a gap in the field. Üç ışınlama engelleyicisi imha edildi. Arazide bir boşluk oluştu. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Kelbonite deposits are blocking our transporters. Kelbonayt tortuları nakil aletlerimizi engelliyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Recommendations? Let me talk to Picard. Tavsiyelerin? Picard ile konuşayım. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Talk! We should send down an assault team. Konuşmak mı? Oraya bir saldırı ekibi yollamalıyız. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
If people get hurt, all the support we have in the Federation... Eğer yaralanan olursa, tüm Federasyon desteğini... Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Federation support, Federation procedures, Federation rules. Federasyon desteği, Federasyon yöntemleri, Federasyon kuralları. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Look in the mirror, the Federation is old. Aynaya bak. Federasyon artık yaşlandı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
In the past 24 months, they've been challenged by every major power. Son 24 ayda, bütün güçler onlara meydan okudu. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
The Borg, the Cardassians, the Dominion. Borglar, Cardassianlar, Dominionlar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
They all smell the scent of death on the Federation. Federasyondaki ölüm kokusunu hepsi aldı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
You embraced our offer to give the Federation new life. Federasyona yeni bir hayat verebilmek için teklifimizi adeta kucakladın. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
How badly do you want it? There are hard choices to be made. Bunu ne kadar çok istiyorsun? Önünde çok zor seçenekler var. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
If news gets through of your captain's brave struggle, Kaptanının cesurca karşı geldiği haberleri yayılırsa,... Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Federation politicians will waver. There will be a public debate. Federasyon politikacıları tereddüte düşerler. Halk arasında çekişmeler başlar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Federation allies will want their say... Need I go on? Federasyon müttefikleri söz hakkı talep ederler... Daha devam edeyim mi? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Isolinear tags would allow our transporters to lock onto them. İzolineer künyeler onların nakil aletlerimize kilitlenmelerini sağlar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
We'd have to tag every one of them. We don't have the time. Onları tek tek künyelememiz gerek. Buna da zaman yok. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
In 19 hours the Enterprise will be able to contact the Federation. 19 saat içinde, Enterprise, Federasyon ile temas kurabileceği koordinatlara varacak. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I'll order Riker to turn around. Picard's first officer. Riker'a geri dönmesini emrederim. Picard'ın ikinci kaptanı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Do you really believe he'll listen? Seni dinleyeceğine gerçekten inanıyor musun? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
My ships could intercept the Enterprise. Gemilerim Enterprise'ın yolunu kesebilir. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I could send them to... Onları cehenneme... Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
...escort it back. ...dönüşlerine eşlik ederiz. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
But Commander Riker might not want to come. Fakat Komutan Riker bizimle gelmek istemeyebilir. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Send your ships. Gemilerini yolla. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Do you like being a machine? I aspire to be more than I am. Makina olmak hoşuna gidiyor mu? Olduğumdan daha fazlasını olmak isterim. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I know why. So people like us won't be afraid of you any more. Sebebini biliyorum. Böylece insanlar senden bir daha korkmayacaklar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Don't you ever get tired? Sen hiç yorulmaz mısın? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
My power cells continually recharge themselves. Enerji hücrelerim durmadan şarj ederler. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I can't imagine what it's like to be a machine. Bir makina olmanın nasıl bir şey olduğunu düşünemiyorum. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I have often tried to imagine what it is like to be a child. Ben de çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışmışımdır. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Really? For one thing, your legs are shorter than everyone else's. Gerçekten mi? Bir defa, bacakların herkesinkinden kısadır. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
But they are in a constant state of growth. Ama durmadan büyüyorlar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Is it difficult to adapt? Adapt? Adapte olmak zor mu? Adapte olmak mı? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
A child's specifications change from one moment to the next. Bir çocuğun karakteristikleri durmadan değişir. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Do you trip over your own feet? Sometimes. Ayakların birbirine dolanmıyor mu? Bazen. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
My legs are exactly 87.2 cm in length. Bacaklarım tam olarak 87.2 cm uzunluğundadır. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
They were 87.2 cm the day I was created. Yaratıldığımda da 87.2 cm uzunluğundaydılar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
They will be 87.2 cm the day I go off line. Sona erdirildiğimde de 87.2 cm uzunluğunda olacaklar. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I depend on specifications that do not change. İşleyişim tamamen değişmeyen karakteristiklere bağlıdır. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I will never experience growing up or tripping over my own feet. Büyümeyi veya ayaklarımın birbirine dolanmasını asla tadamayacağım. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
But you've never had adults telling you what to do all the time. Ama etrafında neyi ne zaman yapman gerektiğini söyleyen büyükler yok. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I'd accept that in exchange for knowing what childhood is like. Çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu tecrübe edebilmek için buna razı gelirdim. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Do machines ever play? I play the violin. Makinalar hiç oyalanırlar mı? Keman çalarım. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
My chess is quite advanced. No, I mean play for fun. Santranç kabiliyetim de çok ileridir. Eğlenmekten, oynamaktan bahsediyordum. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Androids do not have fun. Androitler eğlenmezler. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
If you want to know what it's like to be a child, learn to play. Çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmek istiyorsan, oyun oynamasını öğrenmelisin. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Captain. Worf, you need a haircut. Kaptan. Worf, saçlarını kestirsen iyi olur. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Rapid hair growth is experienced by Klingons during Jak'tahla. Hızlı saç büyümesi Klingonlarda Jak'tahla süresinde görülür. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Puberty. Although for a Klingon that scarcely does it justice. Ergenlik. Bir Klingonlu için çok zor bir dönem. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Any mood swings or aggressive tendencies, you let me know at once. Saldırgan davranışlar baş gösterirse, derhal bana bildir. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Yes, sir. The Ba'ku need some rest. Olur, efendim. Bakuluların dinlenmeleri gerekiyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
According to the geo scan, this is a safe area. Coğrafi taramaya göre burası emin bir yer. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Very well, break out some rations. Pekala, bir şeyler de yesinler. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
The caves are just over that ridge. We can hide there. Mağaralar o tepenin arkasında. Orada günlerce saklanabiliriz. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
The Son'a will know that as well as we do. Bunu bizim bildiğimiz gibi Sonalar da biliyorlardır. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
It's been 300 years since I've seen a bald man. Kel bir adam göreli 300 yıl oldu. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Why did you never marry? Neden hiç evlenmedin? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Don't tell me it's because you haven't got around to it yet. Hiç fırsatım olmadı deme. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
What's the rush? Acelem ne? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I should warn you, I've always been attracted to older women. Kendimden daha yaşlı kadınları hep daha çekici bulmuşumdur. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
How are you doing this? Bunu nasıl yapabiliyorsun? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
No more questions. Başka soru sorma. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Two Son'a ships approaching. ETA? İki Sona gemisi yaklaşıyor. Bize ulaşma zamanı? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
18 minutes. We can't transmit for one hour. 18 dakika. Bir saatten önce haber yollayamayız. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
They're hailing us. Tell them our receiver is down. Bizimle temas kurmaya çalışıyorlar. Alıcılarımızın bozuk olduğunu söyle. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I don't think they believe us. Why not? Bize inandıklarını sanmıyorum. Neden? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Photon torpedo. A universal method of communication. Foton torpidosu. Evrensel selamlama metodu bu mu? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Yes, when you don't like someone. Bence bunu birinden hoşlanmadığınızda kullanırsınız. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Full impulse. The manifolds can't handle it. Tam güç. Dağıtım boruları buna dayanamaz. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
If we don't outrun them, it won't matter. Onları atlatamazsak, bizden arta kalan tek şey o borular olacak. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I'll be in engineering. Battle stations! Makina dairesinde olacağım. Kırmızı alarm! Savaş pozisyonu alın! Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Have your boobs started to firm up? Göğüslerinin sertleşmeye başladığının farkında mısın? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Not that we care about such things in this day and age. Gerçi bu yaşta böyle şeylere önem verdiğimizden değil. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Thank you, Data. Teşekkürler, Data. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
I've an odd craving for the blood of a live Kolar beast. Canım, Kolar kanı çekiyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
This environment is affecting me. Bu çevre beni etkilemeye başladı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Have you noticed how your boobs have started to firm up? Göğüslerinin sertleşmeye başladığının farkında mısın? Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Isolinear tags. Transporters can lock onto them. İzolineer künyeler! Nakil aletleri bunlara kilitlenebilir. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
We have to find shelter. There's a cavern by the next hill. Sığınak bulmalıyız. Öbür tepede büyük bir mağara var. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Shields at 60%. Engineering to bridge. Kalkanlar %60'a düştü. Makina dairesinden köprüye. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
We're going to blow ourselves up without help from the Son'a! Böyle gidersek, infilak edeceğiz. Sonaların bizi havaya uçurmalarına gerek kalmayacak! Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
What's inside that nebula cluster? Cometary debris. Metreon gas. O nebula kümesinin içinde ne var?. Kometeri enkaz. Metreyon gazı. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
We don't want to go in there. Yes, we do. İçine girmemeliyiz. Hayır, girmeliyiz. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
It's time to use the Briar Patch the way Brer Rabbit did. Yabani Parsel'i, Brer Tavşanın kullandığı gibi kullanma zamanı geldi. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Inside the caves, quickly. Mağaraların içine girin, çabuk! Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
Aggressive tendencies. Kesinlikle saldırgan davranış alametleri. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
They've detonated an isolytic burst. A subspace tear is forming. Bir izolitik bomba patlattılar. Tali bir boşluk yarığı oluşuyor. Star Trek: Insurrection-1 1998 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 152915
  • 152916
  • 152917
  • 152918
  • 152919
  • 152920
  • 152921
  • 152922
  • 152923
  • 152924
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact