Search
English Turkish Sentence Translations Page 153763
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
We free ourselves from all responsibilities to this life, | Kendimizi, bütün sorumluluklardan, barışçı bir şekilde | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
then we leave it peacefully. | uzaklaştırırız. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
Tressa doesn't seem to be ready. | Tressa, daha hazır gibi görünmüyor. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
Perhaps she needs more time. | Belki de daha zamana ihtiyacı var. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
That's not for you or me to decide. | Bu benim yada sizin verebileceğiniz bir karar değil. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
This is a normal biological process, | Bu yaratıldığımızdan beri var olan, | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
which begins the day we are created. | normal bir biyolojik ilerleyiş. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
The energy contained within our bodies | Vücudumuzda bulunan enerji son bir kaç yıl içinde, | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
remains cohesive for a limited number of years, | kohezyonunu kaybeder, ve daha sonrada | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
and then it is released. | serbest kalır. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
lt's the natural course of life. | Bu hayatın doğal bir süreci? | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
Why was it so important that Tressa stay here? | Tressa'nın burada kalmasının önemi nedir? | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
We believe | Biz burasının, | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
this is where the very first spark of life was created. | ilk hayat kıvılcımının başladığı yer olduğuna inanırız. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
We are all compelled | Hepimiz, | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
by a powerful instinct to return here at the end, | güçlü bir içgüdü ile buraya dönmek isteriz, | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
to complete the cycle and rejoin the infinite energy. | ve bu şekilde enerjinin çevrimini tamamlamış oluruz. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
Tressa? | Tressa? | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
Do you feel it calling to you? | Seni çağırdığını hissedebiliyor musun? | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
She can offer you better guidance than l. | Benden daha iyi bir rehberliği sana sunabilir. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
You said you would protect me. | Beni koruyacağını söylemiştin. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
l cannot protect you | Ne kadar uğraşsam da | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
from the natural conclusion of life, | seni hayatın doğal sürecinden | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
nor would l try. | koruyamam. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
Vulcans consider death | Vulkanlar ölümün, | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
to be the completion of a journey. | seyahatin tamamlanması anlamına geldiğini kabul eder. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
There is nothing to fear. | Korkulacak bir şey yok. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
l won't be afraid, not if you're with me. | Benimle beraber olduğun sürece, korkmayacağım. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
Tressa, may this night see you safely home. | Tressa, bu gece seni evine güven içinde götürebilir. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
Attending a child on the crysata is an honorable role. | Bir çocuğun kraysata sına katkıda bulunmak onurlu bir şeydir. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
You have fulfilled it well. | Bu şeyi gayet iyi yerine getirdiniz. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
The final moment of life is the most sacred, | Hayatın son anı, en kutsal ve | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
most private time. | en özel olanıdır. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
l hope you can accept my sincere apologies | Umarım, geleneklerinizi rahatsız etmemizden dolayı | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
for disturbing your traditions. | özürlerimiz kabul edersiniz. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
Perhaps we've each misjudged the other, Captain. | Belki de her ikimizde birbirimizi, yanlış yargıladık, Kaptan. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
l would hate to let that ruin | Halklarımız arasında oluşabilecek, | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
any possibility of friendship between our people. | muhtemel bir dostluğu bozmaktan nefret ediyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
We must leave them. | Onları bırakmamız gerekiyor. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
Tuvok, can your shuttle make it back to Voyager?. | Tuvok, mekiğin Voyager'a geri dönebilir mi? | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
Maybe we should wait for you. | Belki de seni beklemeliyiz. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
No, l'll be fine. | Hayır, merak etmeyin. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
We'll wait here as long as you like. | İstediğin kadar, seni burada bekleyeceğiz. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
l know it's time. | Biliyorum, artık zamanı geldi. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
My only regret is leaving my family, my grandson. | Tek üzüntüm ailemi ve torunumu geride bırakmam. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
You remind me of him sometimes. | Bazen bana onu hatırlatıyorsun. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
You will still be with them, in their thoughts, | Benim olduğu gibi, onların düşüncelerinde de | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
as you will be in mine. | var olmaya devam edebilirsin. | Star Trek: Voyager Innocence-1 | 1996 | ![]() |
l l I can't feel my legs. | Ben, ayaklarımı hissedemiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Isn't there anything you can do? | Yapabileceğiniz herhangi bir şey yok mu? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'm afraid the shuttle's medical supplies are inadequate. | Korkarım, mekiğin ilk yardım seti, bunun için yeterli değil. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I want you to slow your breathing | Nefes alışlarını yavaşlatmanı | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
A All this time I thought... | Bütün bu zaman içinde düşünmüştüm ki... | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I thought I was so lucky... | çok şanslı birisiyim | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I believe Ensign Macormak would miss you a great deal. | Teğmen Macormak'ın, sizi çok özlediğine inanıyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I was never really sure how sh... sh... | Onun benim hakkımda hissettiklerinden, asla emin olmadım... | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Don't be frightened. I won't hurt you. | Korkma. Seni incitmeyeceğim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Will you run if I do? | Bırakırsam, kaçacak mısın? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I am not a member of your race. | Senin ırkının bir üyesi değilim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I am Vulcan. | Ben bir Vulkan'ım. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I thought this moon was uninhabited. | Bu ayda yaşayan kimse olmadığını düşünmüştüm. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Is he dead, too? | O da öldü mü? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I put a stasis field around his body to protect it | Onu gemimize geri götürene kadar, cesedine bir şey olmaması için, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
until I can take it back to my ship. | etrafında bir güç alanı oluşturdum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It's all right. | Tamam bir şey yok. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I will take care of you now and see that you get home safely. | Şu andan itibaren sizinle ben ilgileneceğim, ve güven içinde evinize gitmenizi sağlayacağım. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I've sent out scouting parties | İzci partimizi, Drayan II | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
to analyze the mineral deposits in the moons around Drayan II. | etrafında ki aylarda mineral yataklarını incelemek üzere gönderdim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Meanwhile, I've arranged a meeting | Bu süre zarfında, gezegenin lideri ile | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'd feel better about this particular 20 minutes | Ne beklediğimiz hakkında, biraz bilgi sahibi olsak, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
When I was a Science Officer, | Bir Bilim Subayı iken, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I always envied the Captain's privilege | yeni türler ile yapılan ilk temas ayrıcalığının | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I envied it so much, | Ben de çok kıskanırdım, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I almost got myself shipped back to the Academy | neredeyse, kendimi yeniden | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I studied all the information we had about them | Onlar hakkında sahip olduğumuz, bütün bilgilere çalışarak, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I very proudly made the traditional gesture for "hello," | mağrur bir şekilde, onların dilinde "merhaba" dedim, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
use different styles of movement, and I was | anlam taşıdığını fark etmediğimden dolayı, büyükelçiye söylediğim şeyin anlamı, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'd like to welcome you aboard the Federation Starship Voyager. | Federasyon Yıldız Gemisi Voyager'a hoş geldiniz, demek isterim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It means, "peace in your heart, fortune in your steps." | Anlamı, "Atacağın her adımda, kalbinde barış olsun." | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It's very gracious of you to agree to meet with us. | Bizimle buluşmayı kabul ederek, çok ince davrandınız. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'd be glad to tell you all about our journey and my crew. | Seyahatimiz ve mürettebatım hakkında her şeyi anlatmaktan, memnun olurum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
In our situation, we can never be sure | Bizim durumumuzda, yeniden ne zaman ikmal | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'm sorry my Chief Engineer isn't here to meet you. | Sakıncası yoksa, Baş çarkçım burada değil. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I find it interesting | İlk olarak bize bu şeyi, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I believe that society would have self destructed | Reformasyon olmasaydı, bu toplumun | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Yes, I have secured his body within the stasis field. | Evet, cesedini bir koruyucu güç alanı ile kapladım. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
The people on our ship... | Gemimizde ki diğer insanlar | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I want to go. | Ben gitmek istiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
However, I am more concerned with getting through | Bununla beraber, daha çok atmosferde bulunan | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
and I assume, yours as well. | sizin geminizin de aynı neden dolayı düştüğünü var sayıyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I must find a way to safely navigate through the turbulence | Ayrılma girişiminde bulunmadan önce, bu türbülansın içinde, nasıl uçabileceğimizin | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It may. You must be patient. | Belki. Sabırlı olmak zorundasınız. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I don't want to stay here anymore. | Burada daha fazla kalmak istemiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I don't like it here. | Burayı hiç sevmiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It isn't my intention to be mean. | Katı olmaya çalışmıyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I only wish to provide you with a realistic assessment. | Sadece, daha gerçekçi bir şekilde bu konuya yaklaşmak istiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I want takka berries. | Takka çileği istiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Now, I must begin working on my shuttle. | Şimdi, mekik üzerinde çalışmaya başlamam gerekiyor. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Is that a species of animal? | Bu bir tür hayvan mı? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It lives here... | Burada yaşıyor... | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |