Search
English Turkish Sentence Translations Page 159
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
He wanted me to read it. | Benden okumamı istedi. | 17 Again-1 | 2009 | |
"Scarlet... | "Scarlet... | 17 Again-1 | 2009 | |
...before you go through with this... | ...mektubuma başlarken... | 17 Again-1 | 2009 | |
...I want to remind you of September 7th, 1988. | ...sana 7 Eylül 1988'i hatırlatmak isterim. | 17 Again-1 | 2009 | |
It was the first time that I saw you. | Seni gördüğüm ilk gündü. | 17 Again-1 | 2009 | |
You were reading Less Than Zero. | Sıfırdan Az'ı okuyordun. | 17 Again-1 | 2009 | |
You were wearing a Guns N' Roses T shirt. | Bir Guns N' Roses tişörtğ giyiyordun. | 17 Again-1 | 2009 | |
I'd never seen anything so perfect. | Hayatım bu kadar muhteşem bir şey görmemiştim. | 17 Again-1 | 2009 | |
I remember thinking that I had to have you, or I'd die. | Benim olmadığın takdirde öleceğimi düşündüğümü hatırlıyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
Then you whispered that you loved me... | Sonra mezuniyet dansında... | 17 Again-1 | 2009 | |
...at the homecoming dance. | ...beni sevdiğini fısıldadın. | 17 Again-1 | 2009 | |
And I felt... | Ve bende... | 17 Again-1 | 2009 | |
...so peaceful... | ...son derece huzurlu ve... | 17 Again-1 | 2009 | |
...and safe. | ...güvende hissettim. | 17 Again-1 | 2009 | |
Because I knew that no matter what happened from that day on... | Çünkü o günden sonra ne olursa olsun,... | 17 Again-1 | 2009 | |
...nothing could ever be that bad. | hiçbir şeyin o kadar da kötü olamayacağını biliyordum. | 17 Again-1 | 2009 | |
Because I had you. | Çünkü sen vardın. | 17 Again-1 | 2009 | |
And then I grew up... | Ve sonra büyüdüm... | 17 Again-1 | 2009 | |
...and I lost my way. | ...ve yolumu kaybettim. | 17 Again-1 | 2009 | |
And I blamed you for my failures. | Başarısızlığım yüzünden seni suçladım. | 17 Again-1 | 2009 | |
And I know that you think you have to do this today. | Ve bunu bugün yapmak zorunda hissettiğini biliyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
I don't want you to. | Yapmanı istemiyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
But I guess... | Ancak tahminimce... | 17 Again-1 | 2009 | |
...if I love you... | ...eğer seni seviyorsam... | 17 Again-1 | 2009 | |
...I should let you move on." | ...yoluna devam etmene izin vermeliyim." | 17 Again-1 | 2009 | |
JUDGE: All right, son, you need to go now. | Tamam, evlat, artık gitmelisin. | 17 Again-1 | 2009 | |
Let's proceed. | Devam edelim. | 17 Again-1 | 2009 | |
I'm sorry, Your Honor. Would it be okay... | Özür dilerim, Sayın Hakim. Bunu kısa bir süreliğine... | 17 Again-1 | 2009 | |
...if we postpone this for now for just a little while? | ...ertelesek sorun olur mu? | 17 Again-1 | 2009 | |
Would that be okay? | Sorun olmaz değil mi? | 17 Again-1 | 2009 | |
Postponed 30 days. Next case. | 30 günlüğüne ertelenmiştir. Sıradaki. | 17 Again-1 | 2009 | |
NED: Haven't seen you practice this hard since school. | Liseden beri bu kadar sıkı çalıştığını görmedim. | 17 Again-1 | 2009 | |
Yeah, you know, if I want to impress these college scouts... | Evet, bilirsin, bu kolejden gelen yetenek avcılarını etkilemek... | 17 Again-1 | 2009 | |
...then I need to stay focused. | ... istiyorsam, odaklanmalıyım. | 17 Again-1 | 2009 | |
Wait, wait. You're not still trying to get a scholarship, are you? | Bekle, bekle. Hala burs almaya çalışmıyorsun, değil mi? | 17 Again-1 | 2009 | |
Be careful, man. You do not want to get off of the spirit path. | Dikkatli ol, adamım. Ruh yolunun dışına çıkmak istemezsin. | 17 Again-1 | 2009 | |
There's no path, Ned! There's no path! I can't do it! | Yol diye bir şey yok, Ned! Yol diye bir şey yok. Yapamıyorum! | 17 Again-1 | 2009 | |
I just made it worse for them. | Her şeyi onları için daha da kötü hale soktum. | 17 Again-1 | 2009 | |
My wife is happier, everyone's happier with me out of the picture, Ned. | Ben aradan çıkınca karım daha mutlu oldu, herkes daha mutlu oldu, Ned. | 17 Again-1 | 2009 | |
It's time to move on. | Artık devam etme zamanı geldi. | 17 Again-1 | 2009 | |
It's time to go, Mom. | Gitme vakti geldi, anne. | 17 Again-1 | 2009 | |
Hey, Gold, save something for the game, huh? | Gold, maça maç için enerjin kalsın, ne dersin? | 17 Again-1 | 2009 | |
Just warming up, coach. | Sadece ısınıyorum, koç. | 17 Again-1 | 2009 | |
Got a little inside info for you. | Senin için içeriden küçük bir bilgi getirdim. | 17 Again-1 | 2009 | |
The scout from Ohio State is back, and the coach is with him. | Ohio State Koleji'nden gelen yetenek avcısı döndü ve koç onunla birlikte. | 17 Again-1 | 2009 | |
You play half the game I know you're capable of... | Maçın yarısı boyunca elinden geldiğini bildiğim kadar iyi oynarsan... | 17 Again-1 | 2009 | |
...you're going to be playing college ball next year, huh? | ...seneye kolejde top oynuyor olacaksın, ne dersin? | 17 Again-1 | 2009 | |
That's the plan, coach. Give me the ball. | Planım böyle, koç. Topu bana ver. | 17 Again-1 | 2009 | |
All right, gather up, jockstraps. Picture time. | Peki, apış askısı tipliler, toplanın. Fotoğraf zamanı. | 17 Again-1 | 2009 | |
Try not to break the camera. | Fotoğraf makinesini kırmamaya çalışın. | 17 Again-1 | 2009 | |
I can't wait to go to Georgetown and start dating college boys. | Georgetown'a gidip kolejli oğlanlarla çıkmaya sabırsızlanıyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
I thought Mark was hanging out with Alex to get to me, not you. | Mark'ın bana yakınlaşmak için Alex'le takıldığını sanıyordum, sana değil. | 17 Again-1 | 2009 | |
All right, ladies, let's bring it in. | Tamadır, bayanlar, haydi başlayalım. | 17 Again-1 | 2009 | |
NED: Jane! Jane! | Jane! Jane! | 17 Again-1 | 2009 | |
Jane! I'm sorry, sorry. | Jane! Özür dilerim, affedersiniz. | 17 Again-1 | 2009 | |
JANE: Ned, Ned, Ned. Oh, sorry. | Ned, Ned, Ned. Pardon. | 17 Again-1 | 2009 | |
JANE: Ned. Yeah. Hi. Hi. | Ned. Evet. Selam. Selam. | 17 Again-1 | 2009 | |
I need to talk to you. What are you doing? | Seninle konuşmam lazım. Ne yapıyorsun? | 17 Again-1 | 2009 | |
I practiced this, uh. | Bunun için çalıştım. | 17 Again-1 | 2009 | |
I have just seen my best friend lose everything than means anything to him. | Kısa zaman önce en iyi arkadaşımın ona bir şeyler... | 17 Again-1 | 2009 | |
And maybe we'll never be there, but... | Ve belki hiç o noktaya gelemeyeceğiz, ama... | 17 Again-1 | 2009 | |
Yes, I understand, but I have told you before that I am the principal... | Evet, anlıyorum, ama sana daha önce de dediğim gibi, müdire olduğuma göre... | 17 Again-1 | 2009 | |
Yes. ...and I cannot be seen... | Evet. ...ve öğrencilerimin... | 17 Again-1 | 2009 | |
...with my students' parents. | ...velileriyle birlikte görülemem. | 17 Again-1 | 2009 | |
But, Jane, how can you be seen with me... | Ama, Jane, ben görünmezlik pelerinini giyiyorken... | 17 Again-1 | 2009 | |
...when I'm wearing the cloak of invisibility? | ...nasıl benimle görülebilirsin ki? | 17 Again-1 | 2009 | |
Jane, all I'm asking is a chance for us to be friends. | Jane, tek istediğim arkadaş olabilmemiz için bir fırsat vermen. | 17 Again-1 | 2009 | |
Because you're the one I want by my side... | Çünkü Elf Kalesi Ganakinesh'i fethederken... | 17 Again-1 | 2009 | |
...when I'm storming the Elvish Castle of Ganakinesh. | ...yanımda senin olmanı istiyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
You can plunder my dungeon anytime. | İstediğin zaman zindanımı talan edebilirsin. | 17 Again-1 | 2009 | |
I'll bring my long bow. | Uzun yayımı getiririm. | 17 Again-1 | 2009 | |
TEAM: Warriors! Yeah! | Savaşçılar! Evet! | 17 Again-1 | 2009 | |
MAGGIE: Mom? Are you okay? | Anne, sen iyi misin? | 17 Again-1 | 2009 | |
I can't be here again. I have to go. | Yine burada olamam. Gitmem gerek. | 17 Again-1 | 2009 | |
SCARLET: The game. That's your future. MIKE: The baby's my future. | Maç. Geleceğin bu. Geleceğim bebek. | 17 Again-1 | 2009 | |
SCARLET: That's crazy, Mike. No, I can't let you throw this all away. | Bu delilik, Mike. Tüm bunu çöpe atmana izin veremem. | 17 Again-1 | 2009 | |
Bye, Mike. | Allahaısmarladık, Mike. | 17 Again-1 | 2009 | |
JANITOR: High school star. Never lived up to potential. | Lise yıldızı. Hiçbir zaman potansiyelini tam olarak kullanarak yaşayamadı. | 17 Again-1 | 2009 | |
What are you doing? MIKE: I want to live in the past. | Ne halt ediyorsun? Geçmişte yaşamak isterim. | 17 Again-1 | 2009 | |
JANITOR: I'll bet you wish you had it to do all over again. | Bahse varım her şeyi tekrardan yaşamayı diliyorsundur. | 17 Again-1 | 2009 | |
Hello?! | Orada biri var mı? | 17 Again-1 | 2009 | |
NED: It's a classic transformation story. | Bu klasik bir dönüşüm hikayesi. | 17 Again-1 | 2009 | |
MIKE: Spirit guide? | Ruh rehberi mi? | 17 Again-1 | 2009 | |
You and me, we're in this together. | Sen ve ben, bu işte birlikteyiz. | 17 Again-1 | 2009 | |
It's your turn now. | Şimdi sıra sende. | 17 Again-1 | 2009 | |
Traveling. | Steps. | 17 Again-1 | 2009 | |
Green ball! | Top karşıda! | 17 Again-1 | 2009 | |
O'Donnell, get in there! | O'Donnell, oyuna gir! | 17 Again-1 | 2009 | |
Scarlet! | Scarlet! | 17 Again-1 | 2009 | |
Scar? | Scar? | 17 Again-1 | 2009 | |
Scarlet? | Scarlet? | 17 Again-1 | 2009 | |
It is you. | Sensin. | 17 Again-1 | 2009 | |
"Hi"? | Selam mı? | 17 Again-1 | 2009 | |
I can explain. | Açıklayabilirim. | 17 Again-1 | 2009 | |
You can? | Öyle mi? | 17 Again-1 | 2009 | |
No, not at all. | Hayır, kesinlikle hayır. | 17 Again-1 | 2009 | |
You didn't have to come after me again. Yes, I did, because I love you. | Yine benim peşimden gelmen gerekmiyordu. Evet, gerekiyordu, çünkü seni seviyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
You're the best decision I ever made, I just forgot. | Şu ana kadar verdiğim en iyi karar sensin, sadece unutmuşum. | 17 Again-1 | 2009 | |
And then I fell off a bridge and things got pretty weird after that. | Sonra da bir köprüden düştüm ve bunun ardından işler bayağı acayipleşti. | 17 Again-1 | 2009 | |
But I'm never going to forget again. | Ama bir daha asla unutmayacağım. | 17 Again-1 | 2009 |