Search
English Turkish Sentence Translations Page 155
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Want me to show you some dance moves? I'd love to. | Bir kaç dans hareketi göstermemi ister misin? İsterim tabii. | 17 Again-1 | 2009 | |
That I learned at my wedding. | Düğünümde öğrenmiştim. | 17 Again-1 | 2009 | |
Great. Yeah. Okay, you stand here, like that. | Harika. Evet. Peki, sen orada dur aynen öyle. | 17 Again-1 | 2009 | |
Okay, like that, and I'll stand here. | Tamam, aynen öyle, bende burada duracağım. | 17 Again-1 | 2009 | |
No, you stand right there. Right there. | Hayır, sen tam orada dur. Tam burada. | 17 Again-1 | 2009 | |
Okay, ready? So you go right foot back and then left foot back. | Tamam, hazır mısın? Sağ adım arkaya ve sonra sol adım arkaya. | 17 Again-1 | 2009 | |
And then quick right, left, right, left, right. | Sonra hızlıcına sağ, sol, sağ, sol, sağ. | 17 Again-1 | 2009 | |
And then right... Oh. | Sonra sağa... | 17 Again-1 | 2009 | |
That was good. And left, right, left, right. | Bu iyiydi. Sola, sağa, sola, sağa. | 17 Again-1 | 2009 | |
That's good. | Bu iyi. | 17 Again-1 | 2009 | |
That was really good. You're picking that up pretty quickly. | Bu çok iyiydi. Çok çabuk anlıyorsun. | 17 Again-1 | 2009 | |
MIKE: So you mentioned your husband. Mm hm. | Kocandan bahsetsene. | 17 Again-1 | 2009 | |
Do you think you guys are ever going to get back together? | Siz tekrar birlikte olacak mısınız? | 17 Again-1 | 2009 | |
Um, no. | Hayır. | 17 Again-1 | 2009 | |
Why are you so sure? | Neden bu kadar eminsin? | 17 Again-1 | 2009 | |
Maybe there's something he could do to fix things. | Belki de bazı olanları düzeltmek için yapabileceği bir şey vardır. | 17 Again-1 | 2009 | |
I love my husband and care about him... | Kocamı seviyorum ve onu umursuyorum... | 17 Again-1 | 2009 | |
...but sometimes that just is not enough. | ...ama bazen bu yeterli olmuyor. | 17 Again-1 | 2009 | |
Well, he blew it. | Demek işi batırdı. | 17 Again-1 | 2009 | |
Mom? Yeah. | Anne? Evet. | 17 Again-1 | 2009 | |
Hey, Alex. | Selam, Alex. | 17 Again-1 | 2009 | |
Mom? ALEX: I'm your mom. | Anne? Ben senin annenim. | 17 Again-1 | 2009 | |
I am Alex's mom, Mark. | Ben Alex'in annesiyim, Mark. | 17 Again-1 | 2009 | |
Your date is here. Huh? | Çıkacağın adam geldi. Efendim? | 17 Again-1 | 2009 | |
The front door. Your date. Okay. | Ön kapıda. Çıkacağın adam. Tamam. | 17 Again-1 | 2009 | |
She was nervous. It's creepy, right? | Gergindi. Ürkünç değil mi? | 17 Again-1 | 2009 | |
Little bit. | Biraz. | 17 Again-1 | 2009 | |
She's so old, it's like... | Çok yaşlı, sanki... | 17 Again-1 | 2009 | |
Dance with all your friend's moms? | Tüm arkadaşlarının anneleriyle dans eder misin? | 17 Again-1 | 2009 | |
MIKE: Pretty much. | Çoğunlukla. | 17 Again-1 | 2009 | |
MAN: Oh, hi, Scarlet. Hello. | Merhaba, Scarlet. Merhaba. | 17 Again-1 | 2009 | |
Wow, you look amazing. Here. Pour vous. SCARLET: Oh, thank you. | Vay canına, inanılmaz görünüyorsun. Al, senin için. Teşekkür ederim. | 17 Again-1 | 2009 | |
Carnations. What a douche bag. | Karanfil getirmiş. Denyoya bak. | 17 Again-1 | 2009 | |
DEAN: No, that's okay. I'm sorry. | Hayır, sorun değil. Özür dilerim. | 17 Again-1 | 2009 | |
DEAN: I'm a single dad. | Ben bekar bir babayım. | 17 Again-1 | 2009 | |
It's totally normal for sons to feel weird when their moms date. | Oğulların anneleri randevuya çıktığında garip hissetmeleri tamamen normaldir. | 17 Again-1 | 2009 | |
I mean, he's stepping into Dad's shoes, protecting the castle. | Demek istediğim, babasının yerine geçiyor, kaleyi koruyor. | 17 Again-1 | 2009 | |
He's not my son, but... Oh. | O benim oğlum değil, ama... | 17 Again-1 | 2009 | |
Then that's weird. | O zaman garipmiş. | 17 Again-1 | 2009 | |
It is. DEAN: Yeah. | Öyle. Evet. | 17 Again-1 | 2009 | |
Uh, do you want to go? Yeah. | Gitmek ister misin? Evet. | 17 Again-1 | 2009 | |
Let me get my coat. | Bekle paltomu alayım. | 17 Again-1 | 2009 | |
Oh, come on. Hold these, please. | Haydi ama. Şunları tutar mısın, lütfen. | 17 Again-1 | 2009 | |
This guy? You're being rude. | Bu adamla mı? Kabalık ediyorsun. | 17 Again-1 | 2009 | |
You're going from Uncle Mike to this guy? Shh. | Mike amcayı bırakıp bu adamla mı çıkıyorsun. | 17 Again-1 | 2009 | |
Be quiet. Okay. | Sessiz ol. Tamam. | 17 Again-1 | 2009 | |
Do me a favor. Shh. He's a tool. | Bana bir iyilik yap. Babafingo kılıklı. | 17 Again-1 | 2009 | |
Give this to Ned, okay, to give to Mike. It's our divorce papers. | Bu Ned için, tamam mı, Mike'a vermesi için. Boşanma evraklarımız. | 17 Again-1 | 2009 | |
And remind him that he needs to be there on the 27th. | Ve ona 27'sinde orada olması gerektiğini söylesin. | 17 Again-1 | 2009 | |
Okay? Thank you. | Tamam mı? Sağ ol. | 17 Again-1 | 2009 | |
Where are you going? | Sen nereye gidiyorsun? | 17 Again-1 | 2009 | |
MAGGIE: Jamie's party. | Jamie'nin partisine. | 17 Again-1 | 2009 | |
ALEX: Yeah, uh, seriously, I can't be here. I really can't be here. | Evet, cidden, burada kalamam. Gerçekten burada kalamam. | 17 Again-1 | 2009 | |
Do you know how many dangerous and hurtful things Stan could do to me here? | Stan'in burada bana kaç farklı tehlikeli ve can acıtıcı şey yapabileceğini biliyor musun? | 17 Again-1 | 2009 | |
You had your head shoved in a ball return? It's not a massage. | Hiç top sektirirken kafan top geldi mi? Pek masaja benzemez. | 17 Again-1 | 2009 | |
You're on the basketball team now. Okay? This is your party. | Artık basketbol takımındasın. Tamam mı? Bu senin partin. | 17 Again-1 | 2009 | |
ALEX: Okay, okay, there she is. | Tamam, tamam. İşte orada. | 17 Again-1 | 2009 | |
There's Nicole. Oh, God. | İşte Nicole. Aman tanrım. | 17 Again-1 | 2009 | |
Which one? ALEX: She's right there. | Hangisi? Tam şurada. | 17 Again-1 | 2009 | |
You're looking at... She's my 3, your 2. | Ona bakıyorsun. Bana göre 3 yönünde, sana göre 2. | 17 Again-1 | 2009 | |
Stop it. You're looking right at her. Calm down. | Kes şunu. Tam ona bakıyorsun. Sakin ol. | 17 Again-1 | 2009 | |
Sorry. What was that? | Özür dilerim. O da neydi? | 17 Again-1 | 2009 | |
Nothing, it was a burp. Why are you burping? | Hiçbir şey, geğirikti. Niye geğiriyorsun? | 17 Again-1 | 2009 | |
I have tummy issues. What? Get over it. Tummy issues? | Mide sorunlarım var, ne yani. Unut gitsin. Mide sorunları mı? | 17 Again-1 | 2009 | |
She's not going to like me. I'm a loser. | Beni beğenmeyecek. Ben bir baştan mağlubum. | 17 Again-1 | 2009 | |
Why are you a loser? Because Stan says you're a loser? | Neden bir mağlupmuşsun? Stan öyle dediği için mi? | 17 Again-1 | 2009 | |
Do you think Stan's a winner? Stan's going nowhere. | Sence galip Stan mi? Stan'in hiçbir yere gittiği yok. | 17 Again-1 | 2009 | |
Any girl in here would be lucky to have your attention. | Buradaki herhangi bir kız senin ilgini çekebilirse şanslı olacaktır. | 17 Again-1 | 2009 | |
What do you know about girls? What do I know about girls? | Sen kızlar hakkında ne biliyorsun ki? Kızlar hakkında ne mi biliyorum? | 17 Again-1 | 2009 | |
I used to date the most beautiful girl in school... | Eskiden okuldaki en güzel kızla çıkardım... | 17 Again-1 | 2009 | |
...and I let her slip through my fingers. | ...ve onun parmaklarım arasından kayıp gitmesine izin verdim. | 17 Again-1 | 2009 | |
But I won't let that happen to you. | Ama bunun sana olmasına izin vermeyeceğim. | 17 Again-1 | 2009 | |
You're absolutely right. | Haklısın. Kesinlikle haklısın. | 17 Again-1 | 2009 | |
I'm just going to walk up to her and introduce myself. | Yalnızca ona yaklaşacağım ve kendimi tanıtacağım. | 17 Again-1 | 2009 | |
Tomorrow at school. Maybe. Probably not. | Yarın okulda. Belki. Büyük ihtimalle hayır. | 17 Again-1 | 2009 | |
Just go. | Sadece git. | 17 Again-1 | 2009 | |
Hey, girls. Hey, you came. | Selam, kızlar. Selam, gelmişsin. | 17 Again-1 | 2009 | |
How are you? Good. | Nasılsın? İyiyim. | 17 Again-1 | 2009 | |
Thank you, um. Have you seen Maggie? I've been looking everywhere. | Sağ ol. Maggie'yi gördün mü? Her yerde onu arıyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
Oh, um, Maggie's not here. | Maggie burada değil. | 17 Again-1 | 2009 | |
But, um, I am. | Ama, ben varım. | 17 Again-1 | 2009 | |
And I'm really, really glad you came. | Ve geldiğine gerçekten sevindim. | 17 Again-1 | 2009 | |
LAUREN: It's her birthday. I didn't get you a present, I'm sorry. | Bugün onun doğum günü. Sana bir hediye almadım, özür dilerim. | 17 Again-1 | 2009 | |
I'll just have to unwrap you. Heh, heh. Okay. | Sadece senin paketini açmalıyım. Peki. | 17 Again-1 | 2009 | |
I was kicked off the cheerleading squad for being too flexible. | Çok esnek olduğum için amigo kız takımından atıldım. | 17 Again-1 | 2009 | |
Okay, okay. Sit down. Just sit down. | Tamam, tamam. Oturun. Sadece oturun. | 17 Again-1 | 2009 | |
If you girls don't respect yourselves... | Eğer siz kızlar kendinize saygı göstermezseniz... | 17 Again-1 | 2009 | |
...then how do you expect anyone else to respect you? | ...diğerlerinin nasıl size saygı göstermesini istersinizi? | 17 Again-1 | 2009 | |
Don't respect me. | Bana saygı gösterme. | 17 Again-1 | 2009 | |
No, don't respect me. | Hayır, asıl bana saygı gösterme. | 17 Again-1 | 2009 | |
You don't even have to remember my name. | Benim adımı bile hatırlamak zorunda değilsin. | 17 Again-1 | 2009 | |
Wow, that's slutty. First of all, you slut. | Vay canına, bu çok sürtükçeydi. Öncelikle, seni sürtük. | 17 Again-1 | 2009 | |
This is some other dad's problem. | Bu başka bir babanın sorunu. | 17 Again-1 | 2009 | |
And, um, I just want to tell you that you look like my dog. | Ve sadece sana köpeğime benzediğini söylemek istiyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
Excuse me? Your hair looks like my dog's hair. | Pardon? Saçın köpeğimin saçına benziyor. | 17 Again-1 | 2009 | |
We give my dog special food. It's got flax in it. | Köpeğime özel bir yemek veririz. İçinde keten var. | 17 Again-1 | 2009 | |
Oh, flax. | Keten. | 17 Again-1 | 2009 | |
She's a sweetheart. That's sweet. | Çok tatlıdır. Bu çok şirin. | 17 Again-1 | 2009 | |
Well, she died. | Aslında, o öldü. | 17 Again-1 | 2009 | |
So I look like your dead dog? | Öyleysen senin ölü köpeğine mi benziyorum? | 17 Again-1 | 2009 |