Search
English Turkish Sentence Translations Page 160408
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
All right,I've had enough. Attention,everyone. I'm Dr. Sheldon Cooper. | Tamam, yetti artık. Lütfen dinleyin. Ben Dr. Sheldon Cooper. Pekala, buraya kadarmış. Herkesin dikkatine! Ben Dr. Sheldon Cooper! Tamam, yetti artık. Lütfen dinleyin. Ben Dr. Sheldon Cooper. Pekâlâ, bu kadarı yeter. Lütfen dikkat. Ben Dr. Sheldon Cooper. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
As many of you in the physics department might know, my career trajectory has taken a minor tour. | Fizik departmanında olanların bildiği gibi kariyerimde ufak bir aksaklık yaşadım. Fizik departmanındakiler belki biliyordur, kariyer yolum ufak bir tur attı. Fizik departmanında olanların bildiği gibi kariyerimde ufak bir aksaklık yaşadım. Özellikle fizik bölümünde olanlarınızın bildiği gibi, kariyerimde ufak bir düşüş oldu. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Off a cliff. | Duvara tosladın. Uçurumun kenarından. Duvara tosladın. Uçurumdan düşüş. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
My credibility mayhave bee | Güvenilirliğim sarsılmış olabilir. Güvenilirliğim hasar görmüş olabilir. Güvenilirliğim sarsılmış olabilir. Güvenilirliğim biraz sar | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Completely wrecked. | Yerle bir oldu. Tamamen yerle bir oldu. Yerle bir oldu. Tamemen çöktü. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
But I would like to remind you that in science, there's no such thing as failure. | Ama hatırlatmak isterim ki, bilimde başarısızlık yoktur. Ama size, bilimde başarısızlık diye bir şeyin olmadığını hatırlatmalıyım. Ama hatırlatmak isterim ki, bilimde başarısızlık yoktur. Ama hatırlatmak isterim ki, bilimde başarısızlık diye bir şey yoktur. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
There once was a man who referr to his prediction of a cosmological constant | Bir zamanlar bir adam kozmolojik sabit hakkındaki öngörüsüne... Bir zamanlar, bir kozmolojik sabit hakkında yaptığı tahminden,... Bir zamanlar bir adam kozmolojik sabit hakkındaki öngörüsüne... Bir zamanlar bir adam, kozmolojik sabit hakkındaki tahminini, | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
as the single "biggest blunder" of his career. | ..."En büyük yanılgım." demiştir. ...tek başına kariyerinin "en büyük hatası" olarak bahseden bir adam vardı. ..."En büyük yanılgım." demiştir. kariyerinin "en büyük hatası" olarak nitelendirmişti. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
That man's name was surprise,surprise Albert Einstein. | Bu adamın adı, tahmin edemediğiniz gibi, Albert Einstein idi. Adamın adı... sürpriz, Albert Einstein'dı. Bu adamın adı, tahmin edemediğiniz gibi, Albert Einstein idi. Bu adamın adı sürpriz, sürpriz Albert Einstein. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Yeah,but research into Dark Energy proved that Einstein's cosmological constant | Evet ama Karanlık Enerji üzerine yapılan araştırmalar gösterdi ki Einstein'ın... Evet, ancak Karanlık Enerji'yle alakalı araştırmalar gösterdi ki, Einstein'ın kozmolojik sabiti... Evet ama Karanlık Enerji üzerine yapılan araştırmalar gösterdi ki Einstein'ın... Evet, ama Karanlık Enerji'yle ilgili araştırmalar Einstein'ın kozmolojik sabitinin... | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
was actually right all along, so you're still surprise,surprise a loser. | ...kozmolojik sabiti başından beri doğruydu. Yani tahmin edemeyeceğim gibi, hala eziksin. ...başından beri doğruymuş. O yüzden, sen hala... sürpiz, eziğin tekisin. ...kozmolojik sabiti başından beri doğruydu. Yani tahmin edemeyeceğim gibi, hala eziksin. ...başından beri doğru olduğunu kanıtladı, yani sen hâlâ sürpriz, sürpriz bir kaybedensin. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Oh,you think you're sclever. | Kendini çok akıllı zannediyorsun. Çok zeki olduğunu sanıyorsun. Kendini çok akıllı zannediyorsun. Çok akıllı olduğunu sanıyorsun. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Well,let me justell you, while I do not currently have a scathing retort, | Sana şunu söyleyeyim, şu an aklımda sana verebileceğim hazır bir cevap yok... Sana şunu demeliyim ki, ben çok kırıcı bir cevap almamış olabilirim,... Sana şunu söyleyeyim, şu an aklımda sana verebileceğim hazır bir cevap yok... Sana şunu diyeyim, sana karşılık verecek sert bi söz bulamasam da, | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
you check your e mail periodically for a doozy. | ...ama sen e postanı eşsiz bir posta için düzenli olarak kontrol et. ...ama sen hala olağanüstü bir şeyler için periyodik olarak maillerini kontrol ediyorsun. ...ama sen e postanı eşsiz bir posta için düzenli olarak kontrol et. e maillerini "emsalsiz" bir şeyler için sık sık kontrol et. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
So much for our friendship with Sheldon. | Sheldon ile arkadaşlığımız bitti. Sheldon'la olan arkadaşlığımız buraya kadarmış. Sheldon ile arkadaşlığımız bitti. Sheldon ile arkadaşlığımıza yazık oldu. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
***** | Yine de ısıtıcının bozulduğu gece hafızalarımıza güzel bir anı olarak kazındı. Hararet patlamasının olduğu geceyi her zaman hatırlayacağız ama. Yine de ısıtıcının bozulduğu gece hafızalarımıza güzel bir anı olarak kazındı. Olsun, sıcaklığın düştüğü gece güzel bir anı olarak kalacak. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Listen,since we got,you know,interrupted last night, | Dün gecemiz bölündükten sonra... Dün işimiz yarıda kaldığından beri... Dinle, dün gece, işimiz yarım kaldığı için, | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
I didn't have a chance to give you this. | ...sana bunu verme fırsatı bulamadım. ...sana bunu verecek fırsatım olmadı. sana bunu verme fırsatı bulamadım. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Oh,Leonard, you shouldn't have. | Leonard, hiç gerek yoktu. Leonard, zahmet etmeseydin. Oh, Leonard, hiç gerek yoktu. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Oh,boy! What is it? | Vay canına! Bu ne? Aman Tanrım! Nedir bu? Ne hoş! Bu nedir? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
It's a snowflake. From the North Pole. | Bu bir kar tanesi. Kuzey Kutbu'ndan. Bir kar tanesi. Kuzey Kutbu'ndan. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
It'll last forever. I preserved in a one percent solution of polyvinyl acetal resin. | Asla bozulmaz. %1'lik asetal reçine çözeltisi ile muhafaza ettim. Sonsuza kadar erimeyecek. Yüzde yüz polivinil asetal reçine solüsyonun içine hapsettim. Asla erimez. Yüzde birlik "polivinil asetal resin" içinde sakladım. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Oh,my God. That's the mo romantic thing anyone's ever said to me that I didn't understand. | Aman Tanrım. Şimdiye kadar bana söylenen ama anlayamadığım en romantik şeydi bu. Aman Tanrı'm. Bu birinin bana söyleyip de anlayamadığım en romantik şey. Aman tanrım. Bu birinin bana söylediği ama anlamadığım en romantik şey. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
It's actually a pretty simple process. | Oldukça basit bir süreç. Aslında çok basit bir süreçtir. Aslında çok basit bir süreç. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
You see,cyanoacrylates are monomers which polymerize on | Siyanokritler polimere dönüştüren... Siyanoakrilatlar şey üzerinde polimerize olan monomerlerdir Gördüğün gibi, siyanokritler ile polimerize olan monomerler | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Red alert,Leonard. Sheldon ran away. | Kırmızı alarm Leonard. Sheldon kaçmış. Kırmızı alarm, Leonard. Sheldon kaçtı. Kırmızı alarm, Leonard. Sheldon kaçmış. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Man,I cannot catch a break. | Şu fırsatı bulamadım gitti. Tanrı'm, hiç kaçış yok bundan. İki dakika rahat bırakmıyorlar. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
So,how do you know he ranway? | Kaçtığını nereden biliyorsunuz? Peki kaçtığını nereden biliyorsunuz? Kaçtığını nerden biliyorsun? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Well,he's not answering his phone, he handed in his resignation at the university | Telefonuna cevap vermiyor, üniversiteye istifasını vermiş... Telefonuna cevap vermiyor, üniversiteye istifasını verdi... Telefonunu açmıyor, üniversiteden istifa etmiş... | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
and he sent me a text that said,"I'm nning away." | ...ve bana "Kaçıyorum." yazan bir mesaj gönderdi. ...ve bana "Kaçıyorum." yazan bir mesaj attı. ...ve bana "kaçıyorum" diye mesaj attı. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Okay,well,thanks for letting me know. | Tamam, haber verdiğiniz için teşekkürler. Pekala, haber verdiğiniz için teşekkürler. Peki, haber verdiğiniz için sağolun.. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Well,Leonard,aren't you going to do something? | Leonard, bir şey yapmayacak mısın? Leonard, bir şeyler yapmayacak mısın? Ee, Leonard, bir şey yapmayacak mısın? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Of course I'm going to do something. | Tabii ki bir şey yapacağım. Tabii ki bir şeyler yapacağım. Tabi ki yapacağım. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Uh,Howard,you checkthe comic book Raj, go to the Thai restaurant. | Howard, sen çizgi roman dükkanına bak. Raj, sen de Tayvan restoranına bak. Howard, sen git çizgi roman dükkanına bak. Raj, sen de Tayland restoranına git. Howard, sen çizgi roman dükkanını kontrol et, Raj, sen de Tayland lokantasına git. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
I'll stay here with Penny in her apartment. | Ben de Penny'nin evinde olacağım. Ben de dairesinde Penny'yle kalacağım. Ben de Penny ile kalayım. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Oh,damn it.***** | Kahretsin. Sheldon'ın annesi. Kahretsin. Sheldon'ın annesi arıyor. Hay lanet. Sheldon'ın annesi arıyor. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
A break cannot be caught. | Bir türlü gelmiyor şu fırsat. Kaçış bir türlü olmuyor. Bana bir rahat yok. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Hi,Mrs.Cooper. | Alo, Bayan Cooper. Merhaba, bayan Cooper. Merhaba, Bayan Cooper. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
is?Sheldon went home to Texas | Öyle mi? Sheldon Teksas'a, evine gitmiş. Öyle mi? Sheldon Texas'taki evine dönmüş. Öyle mi? Sheldon Texas'a, evine dönmüş. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Yeah,no, I know he resigned. Yes...******* | Evet, istifa ettiğini biliyorum. Sanırım biraz da bizim hatamız. Evet, hayır, istifa ettiğini biliyorum. Evet, sanırım bu biraz bizim suçumuz. Evet, hayır, İstifasından haberim var. Evet... Sanırım suçlusu biziz. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
No,no,no. You you're right. Someone needs to come talk to him. | Hayır, hayır, haklısınız. Birinin gelip onunla konuşması gerekir. Hayır, hayır, hayır. Haklısınız. Birinin gelip onunla konuşması gerek. Hayır, hayır. Haklısınız. Birinin gelip onunla konuşması lazım. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Don't worry,I'll ke care of it. Yeah. | Endişelenmeyin, ben ilgilenirim. Endişelenmeyin, halledeceğim. Evet. Merak etmeyin, ben halledeceğim. Evet. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
All right. New plan. Howard,you and Raj go to Texas. | Tamam, yeni plan. Howard sen ve Raj Teksas'a gidiyorsunuz. Pekala. Yeni plan. Howard, sen ve Raj Texas'a gidin. Pekâlâ. Yeni plan. Howard,sen ve Raj Texas'a gidiyorsunuz. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
I'll stay here with Penny in her apartment. | Ben de Penny'nin evinde olacağım. Ben de burada, Penny'nin dairesinde kalayım. Ben de Penny ile kalıyorum. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Well,you're not gonna go with them? | Onlarla birlikte gitmeyecek misin? Onlarla gitmeyecek misin? Onlarla gitmeyecek misin? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Well,you know, I gave you the snowflake and we were kissing and... | Sana o kar tanesini verdim, sonra öpüşüyorduk ve... Sana kar tanesini vermiştim ve öpüşüyorduk... Şey... Sana kar tanesini verdim, öpüşüyorduk ve... | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Oh,come o I don't want to go to Texas! | Yapma, Teksas'a gitmek istemiyorum. Haydi ama, Texas'a falan gitmek istemiyorum. Hadi ama! Texas'a gitmek istemiyorum! | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Oh,right,and I do? My people already crossed a desert once. We're done. | Doğru ya ben çok istiyorum. Atalarım çölü bir kere geçti, konu kapandı. Öyle mi? Ben çok istiyorum sanki. Soyum çölü bir kez geçti. Bir daha olmaz. Evet, ve ben istiyorum değil mi? Benim halkım çölü bir kez aştı, aynı şey bir daha olmayacak. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Trust me,you'll be fine. See ya. | Güven bana, bir şey olmaz. Görüşürüz. İnan bana, sorun çıkmayacak. Görüşürüz. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Well,wait a second, Leonard,come on, how can you not go? He's your best friend. | Bir saniye Leonard. Haydi ama, nasıl gitmezsin? O senin en yakın arkadaşın. Bir dakika, Leonard, haydi ama, nasıl olur da gitmezsin? O senin en iyi arkadaşın. Dur biraz, Leonard, nasıl gitmezsin? O senin en iyi arkadaşın. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Yeah,but I already saw him naked. Just come here. No. | Evet ama onu zaten çıplak gördüm. Gel buraya. Hayır. Evet, ama onun çıplak halini çoktan gördüm. Hayır. Evet, ama onu zaten çıplak gördüm. Gel bakayım... Hayır. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
I promise I will be he when you get back. Just go help Sheldon. | Söz veriyorum döndüğünde burada olacağım. Git ve Sheldon'a yardım et. Döndüğünde burada olacağıma söz veriyorum. Sadece git ve Sheldon'a yardım et. Geri döndüğünde burada olacağım, söz. Git ve Sheldon'a yardım et. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
We waited a few months. We can wt a few more days. | Birkaç ay bekledik, birkaç gün daha bekleyebiliriz. Birkaç ay dayandık. Birkaç gün de dayanırız. Aylarca bekledik. Bir kaç gün daha bekleyebiliriz. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Maybe you can. | Belki sen bekleyebilirsin... Belki sen dayanabilirsin. Belki sen bekleyebilirsin... | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Boy,you cannot catch a break,canou? | Bir türlü fırsat bulamıyorsun, değil mi? Tanrı'm, hiç kaçışı yok, değil mi? İki dakika rahat vermiyorlar, değil mi? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Here you go,Shelly. | Al bakalım Shelly. Al bakalım, Shelly. Al bakalım, Shelly. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Thks,Mom. | Teşekkürler anne. Teşekkürler, anne. Sağol, anne. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Hold your horses,young man. Here in Texas, we pray before we eat. | Ağır ol genç adam. Biz Teksas'da yemeğe başlamadan önce dua ederiz. Dur bakalım genç adam. Burada, Texas'ta, yemek yemeden önce dua ederiz. Dur bakalım, genç adam. Texas'ta, yemekten önce dua ederiz. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Aw,Mom. This is not California, land of the heathen. | Anne. Burası dinsizlerin memleketi California değil. Haydi ama, anne. Burası kafirler diyarı California değil. Anne!. Burası kâfirlerin yurdu California değil. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Gimme. | Elini ver. Ver bakalım elini. Ver elini. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
By His hand we are all... | Sofram nur. Kaza bela geri... O'nun elleri sayesinde hepimiz... Onun elinden yeriz hepimiz... | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
fed. | ...dur. ...besleniriz. yemeğimizi. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Give us,Lord, our daily... | Artsın eksilmesin. Taşsın... Tanrı'm, bize günlük ekmeğimizi... Ver bize, tanrım, her gün... | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
bread. | ...dökülmesin. ...ver. ekmeğimizi. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Please know that we are truly... grateful. | Bu sofranın... ...sahibi. Lütfen bizim gerçekten minnettar... ...olduğumuzu bil. Lütfen bil ki... minnettarız. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
For every cup and every... plateful. | Hiç yoksulluk... ...görmesin. Her bardak ve... ...dolu bir tabak için. Her kupa ve her... dolu tabak için. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Now,that wasn't so hard, was it? | Çok da zor değildi, değil mi? O kadar da zor değilmiş, değil mi? Çok da zor değildi, değil mi? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
My objection was based ononsiderations other than difficulty. | Değerlendirmemin hususları arasında zorluk yoktu. Benim karşı çıktığım, zorluğundan çok düşünce üzerine kurulu olması. İtirazımın sebebi zor olması değildi. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Whatever. Jesus still loves you. | Neyse işte. İsa seni hala seviyor. Her neyse. İsa seni hala seviyor. Her neyse. İsa yine de seni seviyor. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Thank you for carving a smiley face in my grilled cheese sandwich. | Kaşarlı tostuma gülen yüz çizdiğin için teşekkür ederim. Kızarmış peynirli sandviçimdeki gülen yüz için teşekkürler. Peynirli tostumun üstüne gülen yüz çizdiğin için sağol. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Oh,I know how to take care of my baby. | Bebeğimle nasıl ilgileneceğimi gayet iyi biliyorum. Bebeğime nasıl bakacağımı biliyorum. Oh, bebeğime nasıl bakacağımı bilirim ben. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
*****but you can just pretend he's Chinese. | Gözleri biraz ince ama Çinli olduğunu varsay. Gözler biraz zayıf kalmış ama sen hala Çinli gibi düşünebilirsin. Gözleri biraz küçük oldu ama, Çinli olduğunu varsayabilirsin. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
ttle thin, So,do you want to talk about what happened with you and yo little friends? | Arkadaşlarınla aranda ne olduğunu anlatmak ister misin? Şimdi, sen ve küçük arkadaşların arasında neler olduğunu konuşmak ister misin? Arkadaşlarınla neler olduğnu anlatmak ister misin? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
They're not my friends. | Onlar arkadaşım değil. Onlar benim arkadaşım değil. Onlar benim arkadaşım değil. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
All right. | Pekala. Öyle olsun. Pekâlâ. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
If you recall, when you were little, | Hatırlarsın belki, sen küçükken tam burada... Hatırlarsan, sen küçükken... Hatırlarsan, sen küçükken, | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
we s right here at this very spot anwe talked about some of the problems you had | ...oturup komşu çocuklarının neden seni aralarına... ...tam burada bu durumda oturuyorduk ve komşu çocuklarıyla... aynen burada oturmuştuk ve komşu çocuklarıyla olan... | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
gettinalong with the neighbor kids. | ...almadıklarını konuşmuştuk. ...arandaki problemleri konuşuyorduk. ...geçimsizliğini konuşmuştuk. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
That was different. | O zaman farklıydı. Bu farklı. O farklıydı. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
They were threatened by my telligence and too stupid to know that's why they hated me. | Onlara göre fazla zekiydim, onlar da benden... Onlar, zekamdan ve onların neden benden nefret ettiğini anlamayacak kadar... Zekâm onlar için bir tehdit teşkil ediyordu, ama onlar benden neden nefret ettiklerini anlayamayacak kadar aptallardı. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Oh baby,they knew very well why they hatedou. | Tatlım, senden nefret etmelerinin sebebinin gayet farkındaydılar. Bebeğim, senden neden nefret etmeleri gerektiğini çok iyi biliyorlar. Bebeğim, senden neden nefret ettiklerini gayet iyi biliyorlardı. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
I can't believe you bought a red cowboy hat. | Kırmızı kovboy şapkası aldığına inanamıyorum. Kırmızı kovboy şapkası satın aldığına inanamıyorum. Kırmızı bir kovboy şapkası aldığına inanamıyorum. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Hello?I'm wearing a red turtleneck | Kırmızı boğazlı kazak giyiyorum. Merhaba? Ben kırmızı balıkçı kazağı giyiyorum. Farketmedin mi? Kırmızı bir boğazlı kazak giyiyorum. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Plus,it was the only boys' large they had. | Ayrıca çocuk reyonundaki en büyük model buydu. Artı, bu ellerindeki tek çocuk bedeni olanıydı. Ayırca ellerindeki en büyük model buydu. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry, this does not look like Texas. | Affedersiniz ama burası pek Teksas'a benzemiyor. Affedersiniz ama burası Teksas değil gibi. Afedersiniz ama, burası hiç de Texas gibi görünmüyor. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Where's the tumbleweeds? Whe's the saloons? | Çalılıklar nerede? Barlar nerede? Yabani bitkiler nerede? Barlar nerede? Vahşi Batı çalılıkları nerede? Meyhane nerede? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Saloons? | Barlar mı? Meyhane mi? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Yeah,like in the movies I saw growing up in India. | Evet, Hindistan'da iken gördüğüm filmlerdeki gibi. Evet, Hindistan'da büyürken gördüğüm filmlerdeki gibi. Evet, Hindistan'da çocukken izlediğim filmlerdeki gibi. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
You know,uh,Four for Texas, Yellow Rose of Tex. | 4 Teksas'lı, The Yellow Rose of Texas. Teksas Dörtlüsü, Teksas'ın Sarı Gülleri gibi. Bilirsiniz işte, "Teksas Dörtlüsü", "Teksas'ın Sarı Gülü"ndeki gibi. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
This neighborhood is more Texas Chainsaw | Burası daha çok Teksas Katliamı gibi. Bu semt daha çok Teksas'ın Elektrikli Testeresi gibi. Bu mahalle daha çok "Teksas Katliamı" filmi gibi duruyor. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
I was really hoping to see a cattle drive. | Sığır sürüleri görmeyi umuyordum. Gerçekten bir sığır sürüsü görmeyi umuyordum. Bir sığır sürüsü görmeyi çok istiyordum. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
What can I tell you? | Ne diyebilirim ki? Ne diyebilirim ki sana? Ne diyebilirim ki? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
They probably have steaks on sale at that big ass Costco over there. | Şuradaki Costco'da muhtemelen bifteğini satıyorlardır. Muhtemelen şu koca popolu Costco'da satılan etler onlardır. Şuradaki Costco'da devasa sığır biftekleri satıyorlardır. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Will you please take ** | Şu aptal şapkayı çıkarır mısın lütfen? Lütfen şu aptal şapkayı çıkarır mısın kafandan? Lütfen şu saçma şapkayı çıkarır mısın? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
No,I want to blend in. | Hayır, ortama uyum sağlamak istiyorum. Hayır, onunla bütünleşmek istiyorum. Hayır, uyum sağlamaya çalışıyorum. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
To what? Toy Story? | Hangi ortama? Oyuncak Hikayesi ortamına mı? Amacın ne? Oyuncak Hikayesi mi? Neye? Toy Story'ye mi? | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Hi,boys. Howdy,ma'am. | Selam çocuklar. Merhaba hanımefendi. Merhaba çocuklar Nasılsınız bayan? Merhaba çocuklar. Selam, bayan. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Howdy. You got here qck. | Size de merhaba. Çok çabuk geldiniz. Siz nasılsınız asıl? Çok çabuk gelmişsiniz. Sana da "selam". Çabuk geldiniz. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
We took the red eye. Well,come on in. | Gece uçağına bindik. İçeri gelin. Alkollü kahve içtik. Gelin bakalım. Gece uçağıyla geldik. Hadi girin içeri. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |
Thank you kindly. | Teşekkürler efendim. Nezaketen teşekkürler. Sağol kibarcığım. | The Big Bang Theory The Electric Can Opener Fluctuation-1 | 2009 | ![]() |