Search
English Turkish Sentence Translations Page 178686
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Hedvika. See! | Hedvika. Bak! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
The stain is gone. | Leke gitti. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Your kisses gave me back my health. You are so beautiful. | Öpücüklerin bana sağlığımı geri verdi. Çok güzelsin. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
There lives a witch among you! | Aranızda bir cadı yaşıyor! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
She tortured me with sinful words. | Günahkar sözcüklerle bana işkence etti. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
She rubbed her slick hips against me. | Düz kalçalarını benimkilere sürttü. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Whe she found that I could resist her seducements. | Baştan çıkarmalarına dayanabileceğimi anladığında, | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
She threw a noose round my neck. | boynumun etrafına bir ilmik fırlattı. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
I thank God that I'd escaped with my life. | Tanrı'ya şükür sağ salim kaçabildim. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
But the witch is hidden among you. | Fakat cadı aranızda saklanıyor. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
In name of God give her in! | Tanrı adına onu içeri verin! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
She deserves to be burned to death. That's lie! Don't believe him. | Ölmesi için yakılmayı hakediyor. . Yalan bu! Ona inanmayın. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
It's her! The witch! | Bu o! Cadı! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Don't believe him! He is lying, I swear. | Ona inanmayın! Yalan söylüyor, yemin ederim. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Apage satanas! | Apage satanas! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Catch her! On the pyre with her! | Yakalayın onu! Onunla birlikte odun yığınının üstünde! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Plead guilty! You are a witch! | Suçunu itiraf et! Cadısın! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Lier, firer. | Yalancı, yakıcı. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Expiate. | Kefaret ver. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Moustached comedian. | Bıyıklı komedyen. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Why have you forsaken me? | Beni neden terkettin? | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Come here, bitches! | Buraya gelin, fahişeler! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Have you ever been beaten? | Hiç ısırıldınız mı? | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Drink deep! | Kuvvetli iç! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Disappeared! | Kayboldu! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Polecat!!!! | Sansar!!!! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
I wish all the spells went away. | Umarım bütün büyüler kaybolmuştur. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Grandmom. | Büyükanne. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Where from, my child, I was in church. | Nereden, çocuğum, kilisedeydim. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Have the missionaries gone yet? | Misyonerler daha gitmedi mi? | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Which missionaries? | Hangi misyoonerler? | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
What happend to you child? | Sana ne oldu çocuk? | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Nothing, grandmom. | Hiçbir şey, büyükanne. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Grandmom? | Büyükanne? | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
There is an unknown boy. | Bilinmeyen bir çocuk var. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
It's only a actor, who wander around the town. | Sadece kasabayı dolaşan bir aktör. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
"My dear. | "Canım. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Don't go to the theater. | Tiyatroya gitme. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Let | İzin ver | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
right away | düzgün biçimde | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
harness the horses | atları arabaya koş | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
and go to the blue lake. | ve mavi göle git. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Miss, your grandmom is dying! | Bayan, büyükannen ölüyor! | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Dear grandmom, how do you feel? | Sevgili büyükanne, nasıl hissediyorsunl? | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Coach without a driver went out from court. | Yolcu arabası sürücüsü olmadan mahkemeden çıktı. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
This is a good sign. | Bu iyi bir işaret. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
I never had a courage to tell you the truth. | Sana gerçeği söyleyecek cesaretim hiçbir zaman olmadı. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Your mother loved certain young hunter. | Annen genç bir avcıyı sevdi. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
And gave birth to his two children. | Ve iki çocuğunu doğurdu. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Boy and girl. | Oğlan ve kız. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
But, Richard, my lover told me that those children were his. | Fakat, Richard, sevgilim bana bu çocukların onun olduğunu söyledi. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
And I, from jealousy, | Ve ben, kıskançlıktan, | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
drove out your mother from the house. | anneni evden kovdum. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
I kept the girl. | Kızı korudum. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Orlik was kidnapped by Richard and ended up in an unknown place. | Orlik, Richard tarafından kaçırıldı ve kendini bilinmeyen bir yerde buldu. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
I drove out your mother with these words. | Anneni bu sözcüklerle kovdum. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
"I will only take you in | "Seni sadece, | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
when the horses bring you back." | atlar seni geri getirdiğinde içeri alacağım." | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
My mother is still alive? | Annem hala hayatta mı? | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
This is your father, my dear. | Bu senin baban, canım. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
I know your face from somewhere, father. | Senin yüzünü bir yerlerden biliyorum, baba. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
You probably remember it from babyhood. | Büyük ihtimalle bebekliğinden hatırlıyorsun. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Is this all real, it's not a dream? | Tüm bunlar gerçek mi, rüya değil mi? | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
I wish your grandmother had forgiven me. | Umarım büyükannen beni affetmiştir. | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Subtitles made by mrickx mrickx@centrum.cz | ^^aquila^^ aquilaneratr@yahoo.com | Valerie a tyden divu-1 | 1970 | ![]() |
Wait a minute, where to? | Hayırdır. Nereye? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
What cleaning at this time? | Ne temizliği kızım bu saatte? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
But this is not you! | Bu sen değilsin ki! | Vali-1 | 2009 | ![]() |
You think you are a man now? | Adam mı oldun lan? Buranın ağası da paşası da dayısı da benim. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Shame on you Faruk, where have you been? | Aşk olsun Faruk. Nerede kaldın bu saate kadar? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I was worried. You didn't answer your phone either? | Merak ettim. Telefonuna da bakmıyorsun. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I was strip club hopping Melek. | Pavyon pavyon dolaştım Melek. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Faruk? | Faruk. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Well then, Mr. �mer, see you later. Of course. | Pekala, Ömer Bey, görüşmek üzere. Elbette. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Master, what the heck does he want again? What could he, me. | Hayırdır hocam, ne istiyor bu adam yine? Ne isteyecek, beni. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I don't get his insistency... | Neyin ısrarı bu anlamadım ki... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Come on Levent, get in the car, we're late. | Haydi bin şu arabaya geç kalıyoruz. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I am here master... | Geldim hocam, geldim. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
No sir, he didn't accept it again. | Hayır efendim, yine kabul etmedi. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I got it sir, will talk to you later. | Anlaşıldı efendim, görüşmek üzere. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Gentlemen! Every city has its needs. Its deficiencies, mistakes... | Beyler. Bir şehrin ihtiyaçları vardır. Eksikleri, yanlışları... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
...its questioning, stuffy, left alone people. That's when you get into... | ...hesap soran, küsmüş, yalnız bırakılmış insanları vardır. İşte o zaman... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
...the picture and say, I am here... you roll up up your sleeves and startfighting... | ...devreye girersin, ben buradayım dersin, sıvarsın kolları başlarsın kavgaya! | Vali-1 | 2009 | ![]() |
...so that those people can live a better life. | O insanlar daha iyi yaşasın diye, | Vali-1 | 2009 | ![]() |
You start sweating so that city can be in peace with its government... | o şehir devletiyle barışık kalsın diye başlarsın ter dökmeye... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
That's when the nation's love and devotion follow you. | İşte o zaman halkın sevgisi de, bağlılığı da sizin peşinizden gelir. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Manager, those night clubs are like a knife stabbed into the heart of this city. | Ya müdürüm bu gece kulüpleri bu şehrin kalbine saplanmış bıçak gibi ya. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Dear governor, you are so right. | Sayın Vali'm, çok haklısınız. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
But owners of the management had prepared... | Ancak işletme sahipleri gerekli olan tüm evrakları... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
...all necessary papers and done their application. | ...hazırlamış müracaatlarını yapmışlar. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
They also cut the music at midnight we are in desperate straits... | Müzik yayınını da gece saat 12'de kesiyorlar. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
So there is nothing to be done legally... | Elimiz kolumuz bağlı, yani yasal olarak yapacak bir şeyimiz yok... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
What do you mean there is nothing? | Nasıl yok kardeşim nasıl yok? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
People who live at that street have no life security. | O cadde de yaşayan insanların can güvenliği yok. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
How can a hospital, mosque, school and a night club coexist in the same place? | Hastanesi, camisi, okulu, gece kulübü hepsi bir arada olur mu ya? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
How did those men get their permit president? | Bu adamlar nasıl ruhsat aldı başkan? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Sir, couple of managements had applied before we came in charge. | Efendim, bizden önce bir iki işletme başvuru da bulunmuş. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
They got their permit by taking advantage of legal gaps in the system. | Hukuki boşluğu da kullanarak, ruhsatlarını almışlar. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
After we were elected, other managements pointed at those couple as an example... | Biz seçildikten sonra, o işletmeler emsal teşkil etti. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
...therefore we had to give them their new permits as well. | Biz de yeni ruhsatları vermek zorunda kaldık. | Vali-1 | 2009 | ![]() |