Search
English Turkish Sentence Translations Page 178755
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You finally get a man back here and you're gonna kick his ass. | Sonunda eve bir erkek attın ve onu da paylıyorsun. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
lnteresting approach. | İlginç bir yaklaşım. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Uh, Justice, this is my roommate, Nikki. | Ee, Justice, bu ev arkadaşım Nikki. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Nikki, my partner, Justice. | Nikki, ortağım, Justice. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
From the way y'all was arguing, l'd swear you was in love. | Tartışmanızı görünce kesin aşıksınız dedim. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Look, l'm gonna go on back to the crib, cos, um... | Bak, ben eve geri döneceğim; çünkü ee... | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
it's getting a little late and... Wait a minute. | geç oluyor ve... Bir dakika. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
You don't want the coffee? No, you can buy me some tomorrow. | Kahve istemiyor musun? Hayır, yarın ısmarlarsın. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
l've had my fill of superstition. | BatıI inançlardan bıktım artık. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Next we'll be seeing little green men. | Yakında küçük, yeşil adamlar göreceğiz. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Right. Sure, whatever, OK. You can find your way out, right? | Tabii. Elbette, neyse, tamam. Çıkışı bulabilirsin, değil mi? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
You sure you don't want coffee? | Kahve istemediğinden emin misin? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
No, l'm breaking out. Who painted this? | Hayır, ben kaçıyorum. Bu resmi kim yaptı? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
That's Rita's. | O Rita'nın. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
She paints things she sees in her nightmares. | Kabuslarında gördüğü şeylerin resimlerini yapıyor. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Rita's got weird taste in art but good taste in men. | Rita'nın sanat zevki kötü ama erkek zevki iyi. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
lt's real late. Gotta go. | Geç oldu. Gitmeliyim. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Freud would say that if you leave something this important behind, | Freud arkada bu kadar önemli bir şey bırakan birinin | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
it means you really don't want to go. | aslında gitmek istemediğini söylerdi. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Two words cold shower. | İki sözcük soğuk duş. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Now, he's obviously a man of poor taste. | Zevksiz bir erkek olduğu kesin. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
My sentiments exactly. | Aynı şeyi hissediyorum. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
You sure ain't from around here. | Sen buralı değilsin. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Yes, you could say l'm a long way from home. | Evet, evimden oldukça uzakta olduğum söylenebilir. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Mine's upstairs. Would you like to warm up with some coffee or... | Evim yukarıda. Biraz kahveyle ısınmak ister misin... | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
some other refreshment? | ya da ferahlatıcı başka bir şeyle? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
But l wouldn't want to keep you up. | Seni oyalamak istemem tabii. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Oh! Fuck me! Fuck me! | Oh! Becer beni! Becer beni! | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Oh, baby. Say my name, baby. | Ah, bebek. Adımı söyle bebek. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Keep it coming! | Devam et! | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
l feel...l feel like... | Hissediyorum... Hissediyorum... | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Damn you, Justice. | Lanet olsun, Justice! | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Goddamn you. l'm coming! | Lanet olsun sana! Geliyorum! | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
l'm coming! l do not believe you. | Geliyorum! Sana inanmıyorum. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Let me see your face. Let me see your face! | Yüzünü göreyim. Yüzünü göreyim! | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
This part of the seduction is quite simple, really. | Baştan çıkarmanın bu kısmı aslında kolaydır. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Just take away everything she has, then give her everything she needs. | Elindeki her şeyi alır ve ihtiyaç duyduğu her şeyi verirsin. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Rita. Girl, l finally found a man who can make the room spin. | Rita. Kız, nihayet başımı döndüren bir erkek buldum. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Moving out to find a place of my own, | Kendime bir ev bulmak için taşınıyorum; | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
cos we're gonna need the room to roam. Ciao baby, Nikki. | çünkü odaya ihtiyacımız olacak. Çav bebeğim, Nikki. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Oh yeah, you, like, figure out what she's into | Evet, neler yaptığını anlamaya çalışıp | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
and then fuck her head up with it? | sonra kafasını mı karıştırıyorsun? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
ln a manner of speaking, yes. | Bir bakıma öyle. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
But church. She had to go to a church. | Ama kilise. Kiliseye gitmesi şarttı sanki. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
My pops said the quickest way to a woman's heart is through the church! | Babam kadının kalbine giden en kısa yol kiliseden geçer derdi! | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
lt's through the rib cage but that's messy. | Aslında göğüs kafesinden geçer ancak ortalık kirlenir. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
No, there are much more interesting ways to her heart. | Onun kalbine giden çok daha ilginç yollar var. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Through her fears, for instance, or through her faith. | Örneğin korkuları ya da inancı. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Excuse me. Just a second, son. | Affedersiniz. Bir saniye evlat. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Preacher...Pauley? | Vaiz... Pauley? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
And if you've been misbehavin', Preacher Pauley's here for savin'. | Kötü davrandıysan, Vaiz Pauley seni kurtaracaktır. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
l think that l'm beyond saving. | Benim kurtarılacak halim kalmadı. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Going to church? l just wanna catch Preacher first, | Kiliseye mi? Vaize yetişmek istiyorum, | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
is he still in the parking lot? | hala otoparkta mı? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Preacher. l'm Preacher Pauley. | Vaiz. Ben Vaiz Pauley. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Yes, how are you tonight? Rita Veder, how are you tonight, girl? | Bu gece nasılsın? Rita Veder, bu gece nasılsın kızım? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
l've been tossing about this case l'm on. | Çalıştığım dava üzerine kafa patlatıyordum. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Tossin', right. l've been having these... | Patlatıyordun. Gerçekten çok... | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
really strange feelings. | tuhaf şeyler hissediyorum. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
l felt l needed to talk to someone that l could trust. | Güvenebileceğim birisiyle konuşmak istedim. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
You come to the right place. Tossin' and havin' strange feelings. | Doğru yere geldin. Patlatıyordun ve tuhaf şeyler hissettin. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
And then l heard the voices. You heard voices. | Sonra sesler duydum. Sesler duydun. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Yes, like they were inside my head. ln your head? | Evet, sanki kafamın içindeydiler. Kafanın içinde mi? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Really. Does this make sense? ls it possible? | Gerçekten. Bu mantıklı mı? Olabilir mi? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
You'd be surprised what's possible. | Nelerin olabileceğine şaşardın. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
l'm just afraid of ending up like my mother, afraid l'm losing my mind. | Annem gibi aklımı kaybetmekten korkuyorum. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Afraid you're going crazy, that's good. lt's good to get that out. | Delirmekten korkuyorsun, bu iyi. Bunu söylemen iyi oldu. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
You fear you're going crazy, tell people. You need an outlet. | Delirmekten korkuyorsan, insanlara anlat. Bir şekilde boşalmalısın. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
l get it out in my paintings. You paint? | Resimlerimle içimi boşaltıyorum. Resim mi yapıyorsun? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Yes. lt's good to paint. | Evet. Resim yapmak iyidir. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
You know, when l was young, l used to paint... | Gençken ben de resim yapardım... | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Preacher Pauley! Come on. Everybody's waitin'. | Vaiz Pauley! Gelin. Herkes bekliyor. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
l don't know if right now's... Go ahead. | Şu anda pek... Gidin. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
The Lord waits for no one. Get your butt in here. | Tanrı kimseyi beklemez. Hemen içeri gel. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Right now is not a good time! | Şu anda pek uygun bir an değil! | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
God damns anybody who doesn't glorify in His work! | Lanet olsun Tanrı'nın eserlerini yüceltmeyen insanlara! | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
lt's a hell of a night outside. Let's do the sermon on the lawn. | Çok güzel bir gece. Vaazı dışarıda verelim. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Come on, sister. Goddamn! Shit. Excuse me. | Haydi kardeşim. Lanet olsun! Hastir. Özür dilerim. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Can we bring it down just a little, please? | Biraz sesini kısabilir miyiz lütfen? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Brothers and sisters, please quiet down. Thank you. | Sevgili kardeşlerim, lütfen sessiz olun. Teşekkürler. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
We come here time after time and we talk about the same old same old. | Zaman zaman buraya gelip, hep aynı şeylerden söz ederiz. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Hey, quiet down. | Hey, sessiz olun. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
We talk about Jesus. That's right. | İsa'dan söz ederiz. Doğru. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Jesus said and Jesus wept. | İsa şöyle dedi, İsa ağladı. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Jesus heard and Jesus walked over. | İsa duydu ve İsa yürüdü. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
l don't wanna talk about Jesus. | İsa'dan söz etmek istemiyorum. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Cos as the big man teaches us, there's two sides to every story. | Tanrı'nın öğrettiği gibi her hikayenin iki yüzü vardır. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Not one but two. A story is not one sided. | Bir değil, iki tane. Bir hikaye tek taraflı değildir. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
A story has duality. There's two sides to every story. | Bir hikayede ikilik vardır. Her hikayenin iki tarafı vardır. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Which brings to mind the phrase ''necessary evil''. | Bu da konuyu "gerekli kötülük" sözüne getiriyor. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
l know many of you hear that phrase and say, | Biliyorum, pek çoğunuz bu lafı duyunca şöyle dedi, | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
''That don't even make no sense to me. | "Bana hiç mantıklı gelmedi. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
''Can't be no such thing as necessary how's evil necessary? | "Gerekli falan olamaz kötülük nasıI gerekli olur? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
''That don't match. That's plaids and stripes, evil and necessary.'' | "Bu hiç uymadı. Kötü ve gerekli, kareli ve çizgili gibidir." | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
You see, because without bad, there is no good. | Bakın, kötülük olmasa, iyilik de olmaz. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Without light, there is no dark, you need both these things. | Lşık olmazsa, karanlık olmaz, ikisi de gerekli. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
You hear what l'm saying? | Ne dediğimi duydunuz mu? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
lf every day is a sunny day, well, then, what's a sunny day? | Her gün güneşli bir gün olsaydı, güneşli gün ne olurdu? | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
Well, the bottom line, what l'm trying to tell you tonight, | Bu akşam size söylemeye çalıştığım şeyin özü şu: | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |
is that evil...eeeevil... is necessary. | Kötülük... kötülüüük... gereklidir. | Vampire in Brooklyn-1 | 1995 | ![]() |