Search
English Turkish Sentence Translations Page 178823
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Beat you? You and your sorry Iot aren't even worth spitting on. | Sen mi ısırcan? Sen ve senin üzgün arkadaşların bile tüküremez. Seni yenmek mi? Sen ve zavallı ekibin üzerine tükürmeye değmezsiniz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Diarrhea face. | İshal yüz. İshal surat. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Sorry, what did you just caII me? What? | Pardon, ne diye çağırdın beni? Ne? Affedersin?, bana ne dedin? Ne? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
No, no, no, you definiteIy said something. No, I didn't say anything. | Hayır,hayır, hayır, sen kesinlikle bişey söyledin. Hayır, ben birşey söylemedim. Hayır, hayır, sen demin bir şey söyledin. Hayır bir şey demedim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
What was it? No, I didn't... | Neydi o? Hatır... Ne dedin? Hayır... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
You caIIed me diarrhea face. ReaIIy, did I? | Sen beni ishal sürat diye çağırdın. Gerçekten, yaptım mı? Bana ishal surat dedin. Sahi mi dedim mi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
TAJ: lt seems there's a time and a place to hit people. | Gözüküyor zaman ver yer var insanları vurmak için Seamus insanlara vurmanın doğru bir zamanı... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Yesterday was the wrong time and today is the right place | Dün yanlış zamandı ve bugün doğru yer ... ve doğru bir yeri vardır. Dün yanlış zamandı ve bugün doğru yer. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
and here you can win points towards the Hastings Cup. | ve burada siz Hızlılık Kupasına doğru puanlar kazanabilirsiniz Ve burada öfkeni kullanarak puan kazanabilirsin. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Hey, Coach, you need another pIayer? | Hey, koç başka oyuncuya ihtiyacın var mı? Koç, oyuncu lazım mı? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
This guy? No way. | Bu mu? Hiç yolu yok. Bu çocuk mu? Olmaz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Oh, reaIIy? | Oh, gerçekten? Gerçekten mi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
That's one way to do it. | Buydu bunu yapmanın tek yolu. Bu da bir yolu. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
PIP: Ladies and gentIemen, | Bayanlar ve baylar, | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
I'm sure our paIates were titiIIated from the Iast seIection, | Eminim bizim tat alma duyumuz son seçimden beri gıcıklandırıldı, en son denediğimiz koleksiyonla damaklarınızın gıdıklandığından... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
but I have an even finer vintage to present to you now. | ama bu güzel kaliteli şarabı size sunuyorum şimdi. Ama şimdi size bir şey sunacağım. Çok daha iyi bir şey. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
I must hand it to you, CharIotte. You've done an exceIIent job with the TAs. | Bunu sana vermeyliyim , Charlotte. Çok iyi bir iş çıkardın TAlerle birlikte. Hakkını vermeliyim Charlotte. Yeni araştırmaların beni gerçekten çok etkiledi. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Thank you, Provost. | Teşekkürler, dekan. Teşekkür ederim, müdür bey. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
It's aIways been my theory | Bu herzaman benin teorimdi. Bu teoriyi bir süredir savunuyordum. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
that as Iong as you're cIear with your ruIes and expectations, | sizin anladığınız sürece sizin kurallarınız ve bekletilerinizle, Beklentilerin ve hedeflerin konusunda... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
peopIe generaIIy wiII faII in... | insanlar genellikle kapıl... ... kafan net olduğu sürece insanlar genellikle... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Excuse me one moment. Sorry. | Bir dakika izin verirmisiniz. Pardon. Bir dakika izninizle, affedersiniz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
The next cognac you'II be tasting is from a 1793 bottIe from the Loire region... | Bu sıradaki Lorie bölgesin 1793 yapımı bir şişe konyak... Tadacağınız bir sonraki konyak, 1793 sezonunda hazırlanmış olup... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Of France. France. | Fransadan fransadan. ... Fransa, Fransa'dandır. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Of France. A fine vintage, as I was saying. | Fransadan. Güzel kaliteli şarap, söylediğim gibi. Dediğim gibi çok özel bir konyak. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
TAJ: So, despite aII of their money, | Bu yüzden, bütün paranız, Bunca paraları olmasına rağmen... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
aII those statues are actuaIIy compIeteIy worthIess. | bütün bu statünüz aslında tamammen değersizmiş. ... bu heykellerin hepsi tamamıyla değersiz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
What is going on? | Ne oluyor burda? Neler oluyor? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
FieId trip. We're observing the doubIe breasted, bIue bIooded snot. | Saha gezintisi. Biz gözlemlerimiz çifte göğüslü, mavi kanlı sümük. Açık hava dersi. İki memeli, mavi kanlı züppeyi inceliyoruz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
You're bird watching? | Kuş gözlemcisi misiniz? Kuş gözlemi mi yapıyorsunuz? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
No, no, no, we're observing the behavior of British aristocracy. | Hayır, hayır, hayır, biz İngiliz aristokrasisinin davranışlarını gözlemliyoruz. Yok yok. Britanya aristokrasisinin davranışlarını gözlemliyoruz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
BRB. | BRB. Hemen dönerim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
I toId you to stick to the assigned curricuIum. | Müfredat programı kararlaştırmıştık. Senden hazır programa uymanı istemiştim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Yes, and as I expIained to you, the assigned curricuIum was... | Evet, ve açıkladığım gibi, kararlaştırılmış müfredat programı... Evet, ve ben sana hazır programla ilgili düşündüklerimi... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Was something I feIt very strongIy about. | Bişey beni çok güçlü hakkında düşündüyor. Savunduğum bir şey olduğunu söyledim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Which is why I propose a chaIIenge. | İşte bu yüzden sana meydan okuyorum. İşte bu yüzden meydan okuyorum. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Pardon me? A chaIIenge. | Pardon bana ney? Meydan okuma. Affedersin? Bir yarış. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
You see, I beIieve | Görüyorsun, Ben inanıyorum ki Ben öğrencilerimin... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
that my students' academic achievements are better enhanced | benim öğrencilerimin akademik başarılarını daha fazla geliştiriliyor akademik başarısının açık hava dersleriyle | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
through a series of fieId trips. | saha gezileriyle. ... artacağını savunuyorum. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Oh, you do, do you? | Oh, sen yapıyorsun , di mi? Ah, tabii, sahi mi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Yes, and given the fact | Evet, gerçekte Evet gerçekte... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
that we have a phiIosophicaI difference in our teaching methods, | biz farklı öğretim metodları sahibiz, ... eğitim yöntemlerimiz arasında felsefi farklılık olduğu düşünülürse... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
I suggest that we settIe our disputes through a chaIIenge of some sort. | Ben öneriyorum bizim tartışmamız bir tür yarışmaya doğru gitsin. ... ayrılıklarımızı bir tür sınama ile halletmekten yanayım. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
That way, if I win, I can continue as pIanned, and if... | Bu yolla eğer ben kazanırsam, ben devam edicem planladığım gibi, ve eğer... Böylece kazanırsam aynen devam ederim, kaybedersem... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
No! There wiII be no chaIIenges. | Hayır! Yarışma falan olmucak. Hayır. Yarışma falan olmayacak. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
This isn't a grade schooI pIayground, Mr. BadaIandabad. | İlkokul oyun yeri değil burası, bay Badalandabad. Burası okulun büyük çocuk parkı değil. Bay Badalandabad. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
If you wish to receive your doctorate from this university, | Eğer doktoranızı almak istiyorsanız bu üniversiteden, Bu üniversiteden doktoranızı almak istiyorsanız... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
you'II have to foIIow the assigned curricuIum. Good night. | müfredata uymak zorundasınız. İyi geceler. ... hazır müfredatı takip edeceksiniz. İyi geceler. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
I figured you might be scared. | Senin korkabilceğini tamin etmiştin. Korkacağını tahmin etmiştim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
The Iast thing I am in this worId is scared of you. | Son şey benim bu dünyadan senden kormam olur. Bu dünyada yapacağım son şey, senden korkmaktır. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
I accept your chaIIenge, which means I get to choose the weapons. | Kabul ediyorum senin meydan okumanu, buda demek oluyor silahları ben seçicem. Meydan okumanı kabul ediyorum, Bu durumda silahları ben seçeceğim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Great. The weapons? | Muhteşem. Silahlar? Harika. Silahlar mı? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
CharIotte, is it just me, or do these absurd paintings | Charlotte, absurt resimler sadece banamı yada Charlotte bana mı öyle geliyor yoksa bu absürt tablolar... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
bear a striking resembIance to your absurd boyfriend? | ayıya benzer absurt sevgilinine? erkek arkadaşına fevkalade şekilde benziyor mu? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
We are in Everett HaII. | Biz Everett konağındayız. Everett Salonundayız. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Everett HaII. | Everett konağı. Everett Salonu. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Oh, pIease teII me it's EarI of Grey tea contained in this. | Oh, lütfen söyle bana bu sakın gri çay olmasın. Lütfen bana bunun içinde earl grey çayı olduğunu söyle. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
The ashes of six generations of Everetts are contained here. | Bu küller 6 nesildir Everettlerin burada muhafaza edilir. Everett'ların son 6 kuşağının külleri burada saklanıyor. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
WeII, when it's Pip's turn, they're going to have to buiId a new haII | İyi, ne zaman Pip dönüce, Onlar yeni bir konak inşa edecekler Pip'in sırası geldiğinde, yeni bir salon yapmaları gerekecek. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
just to contain his ego. | sadece onun egolarını içeren. O ve egosu için. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
ShaII we begin? | Başlasak mı? Başlayalım mı? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Begin? Yes, Iet's begin. | Başlamak? Evet, hadi başlayalım. Başlayalım mı? Evet başlayalım. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Not bad, Miss Higginson, but you shouId know | Kötü değil, bayan Higginson, ama bilmelisiniz Fena değil, bayan Higginson. Ama bilmelisiniz ki, | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
that I extensiveIy studied fencing at the university. | ben yoğun bir şekilde eskrim çalıştım üniversitede. üniversitedeyken yoğun eskrim çalışmalarım oldu. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
University fencing champion. Twice in a row. | Üniversite eskirim sampiyonasında. İki kez kazandım. Üniversite eskrim şampiyonu, üst üste iki yıl. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
I was pIanning on showing you some mercy, but... | Size biraz merhamet göstermek istiyordum ama... Sana merhamet etmeyi düşünüyordum ama... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
What the heII was that? | Bu da neydi? Buda neyin nesiydi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
It's the Rathbone. My fencing teacher taught it to me. | Bu Rathbone. Benim eskirim hocamdan benim öğrendiğim bişey. Sıçan kuyruğu. Eskrim hocam öğretti. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
He's quite a good swordsman. | O iyi bir silahşör. Çok iyi bir kılıç ustasıdır. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Ah, yes. I've had a few Iadies teII me that myseIf. | Ah, evet. Bana beni anlatan bir çok bayan var. Evet, bunu benim için söyleyen bir kaç hanım da oldu. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Miss Higginson, have you ever seen the movie Zorro? | Bayan Higginson, Hiç gördünüz mu bu film mi Zorro? Bayan Higginson, Zorro filmini hiç izlediniz mi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
I have. | Ben, Ben gördüm. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Six times. | 6 kere izledim. Tam 6 kez. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Nine times. | Bende 9 kere. 9 kez. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Count yourseIf Iucky the onIy thing you Iost were your pants. | Kendini şanslı say pantolanundan sadece bu şeyler kayboldu diye. Kendini şanslı say. Kaybettiğin tek şey pantolonun. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
It's a shame, Miss Higginson. You wouId have enjoyed the trip. | Bu utanç, bayan Higginson. Bu gezinin keyfini çıkar. Ne yazık, bayan Higginson gezi hoşunuza gidebilirdi. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
I'II be on that fieId trip. WiII you? | Ben saya gezisinde olcam. Olacak mısınız? O açık hava dersine katılacağım. Sahi mi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
That way, when I have you repIaced, I'II be abIe to expIain my reasons. | Ne zaman seni değiştirirsem kendi nedenlermi açıklamak bilmeliyim. Böylece yerine başkasını aldığımda Bahanelerimi kolay açıklarım. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
On the right is the famous Tower of London, | Sağda meşhur London kulesi, Sağda meşhur Londra kulesini görüyorsunuz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
where Queen EIizabeth I imprisoned her expIorer boyfriend, Sir WaIter RaIeigh, | Kraliçe Elizabethin onun erkek arkadaşı efendi Walter Raleigh tutuklu bulunduğu yer. Burada Kraliçe 1. Elizabeth kaşif erkek arkadaşı Sir Walter Raleigh'i hapsetmişti. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
after he was found doing the freaky deaky | o manyaklıklar yaparken bulunduğunda Tabii, onu nedimelerinden biriyle | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
with one of her Iadies in waiting. | onu bekleyen bayanların biriyle. aşna fişne yaparken yakaladıktan sonra. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
PresentIy peopIe Iine up outside the tower to see the crown jeweIs, | Derhal bütün insanlar kulunin çıkış yolundaki hükümdarlık mücehverlerini görmeye gittiler, İnsanlar, kraliyet mücevherlerini görmek için kulenin dışında toplanır. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
which were stoIen during the brutaI British occupation of India. | İngilizlerin Hindistanı acımasız işgalinde çalınan. Bu mücevherler Britanya'nın zalim Hint istilası sırasında çalındı. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
The crown jeweIs are actuaIIy quite magnificent. | Hükümdarlık mücevherleri aslında odukça büyük. Kraliyet mücevherleri büyüleyicidir. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
I don't think anyone's ever waited an hour and a haIf onIine to see mine. | Sanmıyorum kimse 1.5 saat beklemezdi beni beklemek için. Benimkileri görmek için kimsenin bir buçuk saat sıra beklediğini hatırlamıyorum. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
ActuaIIy, there was that one time at CooIidge. | Aslında, bir kere olmuştu Coolidgede. Aslında bir keresinde, şey olmuştu... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Now, this is the area | Şimdi, bu alan Evet, işte bu bölge Charles Dickens'ın... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
where CharIes Dickens used to observe the injustices of London's cIass system. | Charles Dickens Londranın sınıf sisteminin adeletsizliklerini gözlemlemede kullanmıştı. ... Londra'nın sınıf sistemindeki adaletsizliği gözlemlemek için geldiği yer. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
''It was the best of times, it was the worst of times.'' | Bu en iyi zamadı, en kötü zamadnı. "En iyi günlerde bile en kötü günlerini yaşardı. " | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Write that down. | Bunu yazın. Bunu not edin! | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Come on, guys, Iet's go. Don't stop to stare, it's just an oId church. | Hadi, millet, Hadi gidelim. Gözlerimizi dikmeyi bırakmalım,su sadece eski bir kilise. Hadi çocuklar, gidelim. Oyalanmayın. Alt tarafı eski bir kilise. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
On the Ieft, in TrafaIgar Square, is a statue of AdmiraI Horatio NeIson, | Solda, Trafalgar meydanı, Admiral Horatio Nelsonun heyekeli, Solda, Trafalgar meydanında Amiral Horatio Nelso'nun heykelini görüyorsunuz, | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Britain's most famous war hero. | İngilterenin en meşhur ünlü savaş kahramanı. Britanya'nın en meşhur savaş kahramanı. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
NeIson Iost an arm, an eye, an ear and a Ieg in various battIes. | Nelson bir kolunu kaybetti, bir gözünü, bir kulağını ve bir ayağını çeşitli savaşlarda. Bir kolunu, bir gözünü, bir kulağını ve bir bacağını çeşitli savaşlarda kaybetti. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Towards the end, the poor guy was nothing more | Sonununa doğru kaybedicek başka bişey yoktu Son dönemlerinde, zavallıcık amiral şapkası... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
than a broomstick with a cute IittIe admiraI's hat on. | süpürge sapından küçük admiral çapkasından başka. ... takmış bir süpürge sapına benziyordu. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
That four eyed geek's staring at us. | Dört gözlü garabet bize bakıyor. İnanabiliyor musun, bir inek bize bakıyor. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
No, I beIieve he's staring at me. | Hayır, İnanıyorum o bana bakıyor. Hayır, bence bana bakıyordu. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |