Search
English Turkish Sentence Translations Page 179023
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
lnteresting | Etkileyici... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Very interesting | Çok etkileyici... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Can l ask you one question...? | Size bir soru sorabilir miyim? | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
You hadn't spoken to anyone in all these years... | Bunca yıl kimse ile konuşmamıştınız bile | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
then why did you tell me your story? | Peki hikayenizi neden bana anlattınız? | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
You called me by my name | Bana ismimle seslenmiştiniz | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
You're the first person who didn't doubt my innocence... | Siz benim suçsuzluğuma inanan ilk kişisiniz... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
The truth is that in all these years l'd forgotten my own identity... | Gerçek şu ki, burada geçirdiğim onca yıldan sonra, kendi kimliğimi unutmuştum | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
you reminded me of who l am, you gave me respect by calling me by my name | .. bana gerçek kimliğimi hatırlattınız Adımı söyleyerek bana saygı gösterdiniz | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
For a prisoner who has been insulted for the last twenty two years... | 22 yıl... 22 yıl boyunca, her gün 'mahkum' denip aşağılanmış biri için... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
this was a great thing! Great thing | ..bu çok büyük bir şey Çok büyük bir şey | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Now l'll eat some more, okay? | Şimdi biraz daha yiyebilirim, değil mi? | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Tomorrow is our first day in court. You remember your promise, don't you? | Yarın mahkememizin ilk günü Verdiğiniz sözü hatırlıyorsunuz, değil mi? | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
That you're going to change out of the garb of seven eighty six and come as... | 786 numaralı mahkum gibi görünmeyi bırakıp Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Singh olacaksınız | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
No. What? | Hayır Ne? | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Do you remember your promise? Of course l remember it | Siz verdiğiniz sözü hatırlıyor musunuz? Tabi ki hatırlıyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Under no circumstances am l to mention name of Zaara or the Hayaat Khan family | Zaara veya Haayat Khan ailesinin adından hiçbir şekilde bahsetmeyeceğim | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
You keep your promise and l'll keep mine | Yani, siz kendi sözünüzü tutun, ben de kendi sözümü tutayım | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Your Honour, Defence would like to call its first witness | Sayın Yargıç, savunma ilk tanığını çağırmak istiyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Defence calls its first witness | Savunma ilk tanığını çağırıyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Defence rests Your Honour | Savunma çekiliyor, Sayın Yargıç | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
l call upon the Rrosecution to present its case | Ceza makamı iddialarını mahkemeye sunabilir | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
a man has been in prison for the past twenty two years... | Bir insan son 22 yıldır bir hapishanede kalıyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
and that prison is in Rakistan. And that man... | ..Ve o hapishane, Pakistan'da | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
an lndian | ..o bir Hindistanlı | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Hearing this, you, me, and everyone sitting in this courtroom... | Bunu duyunca, sizin, benim ve burada oturmuş bizi izleyen herkesin gözleri yaşla dolacak... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Because we are human and we've been taught... | Çünkü bizler insanız ve bize tüm insanların haklarına saygı göstermemiz öğretildi | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
in a court of law what man can't see the law can... | ..mahkemelerde, insanların göremediklerini, kanunlar görebilir | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
and according to the law the State is bigger than the individual | ..ve kanun nazarında insandan daha önemli bir şey vardır, ülke... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
And for a person who works against the interests of the country... | Üstelik o şahıs o ülkenin aleyhinde çalışıyorsa, değil 22 yıl hapiste yatması, 22 kere idam edilmesi bile az gelir! | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
This case is as transparent as water | Bu dava su kadar berrak, Sayın Yargıç | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
There's no question of any doubt | Bu davada hiç bir şüpheye yer yok! | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Rrosecution will in a matter of just thirty minutes... | Ceza makamı otuz dakika içinde, getirdiği sadece üç şahitle herşeyi kanıtlayacak | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
that the defendant Rajesh Rathore is not worthy... | Sanık Rajesh Rathore ne ülkesine ne de evine ölene dek gidemeyecek! | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
That's all Your Honour | Bu kadar, Sayın Yargıç | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Now l call upon the Defence to present their case | Şimdi savunma makamı iddialarını mahkemeye sunabilir | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Ms Siddiqui, best of luck | Bayan Siddiqui, iyi şanslar | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Your Honour, Rrosecution Counsel Mr Zaheer Khan was very quick to... | Sayın Yargıç, ceza avukatı Bay Zaheer Khan çok kolayca... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Zakir Ahmed | Zakir Ahmed | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
say that this case is as transparent as water | ..bu davanın su kadar berrak olduğunu söylemiştir | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
But Mr Zaheer Khan forgets... Ms Saamiya Siddique... | Ama Bay Zaheer Khan unutuyor ki Bayan Saamiya Siddique... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
My name is Zakir Ahmed! Being called by another name once... | Benim adım Zakir Ahmed! Bir kere başka bir isim ile çağrılmak sizi çileden çıkarıyor! Öyleyse biraz düşünün.. | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
if you were called by another name every single day for twenty two years... | 22 yıl boyunca başka bir isim ile çağrılsaydınız ne yapardınız? | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Your Honour this case is not being fought to send an lndian back... | Sayın Yargıç, bu dava sadece bir Hindistanlı'yı ülkesine ya da evine geri döndürme davası değildir | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
ex lndian Air Force Officer Squadron Leader Veer Rratap Singh | ''Eski Hindistan Hava Kuvvetleri Memuru Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Singh'im'' | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Just give me back the respectability of my name | ''Bana sadece ismimin saygınlığını geri verin lütfen'' | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Now Rrosecution may call upon it's witnesses | Şimdi ceza makamı tanıklarını çağırabilir | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
who had arrested Rajesh Rathod twenty two years ago | 22 yıl önce Rajesh Rathore'u tutuklayan kişi | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Could you tell the court without any doubt or hesitation... | Mahkeme huzurunda bize, hiçbir tereddüt ve şüphe duymadan söyleyebilir misiniz?... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
who this man is? Yes Sir, l remember very well | Bu kişi kim? Tabii efendim. Çok iyi hatırlıyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
This man is an lndian spy. He's an agent of RAW, Rajesh Rathore | Bu adam Hindistan casusu, istihbarat ajanı Rajesh Rathore'dur! | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Some twenty two years ago, Anwar Ali and myself... | Bundan yaklaşık 22 yıl önce Anwar Ali ve ben... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
we forced him to get off a bus going from Lahore to lndia and arrested him | ..Lahore'dan Hindistan'a giden otobüsten indirip tutuklamıştık | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
We had received an intelligence report... | Elimize geçen istihbarat raporuna göre... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
that this man was conspiring against Rakistan. | ..bu adam Pakistan aleyhine suikast düzenlemişti! | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Mr Anwar Ali, can you tell me, if you found in his bag... | Bay Anwar Ali, bize söyler misiniz, eğer çantasında... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
then how is it possible that this same man's ticket... | Otobüs biletlerinin Veer Pratap Singh adına ayrılmış olması nasıl mümkün olabilir? | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
But Sir, that was the thing... | Ama efendim... Şöyle bir şey var... | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Honour, this person also had a passport in the name of Veer Rratap Singh | Sayın Yargıç, bu adamın aynı zamanda Veer Pratap Singh adına bir pasaportu daha vardı | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
And how could one person have two passports? | Ve bir adamın nasıl iki pasaportu birden olabilir? | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
For this reason our suspicion changed to certainty | Bu nedenle, şüphelendiğimiz şeyden emin olduk | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
And after we questioned him, he himself signed the affidavit... | Ve onu sorguladıktan sonra bu kişi resmi belgeyi imzaladı | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
l, Rajesh Rathore | Ben Rajesh Rathore'um! | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
He was always quiet and kept to himself | Her zaman sessiz ve içine kapanık biriydi | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
He never communicated with any one | Hiç kimse ile tek kelime konuşmadı | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
But whenever a prisoner was ill or upset... | Ama ne zaman bir mahkum hasta olsa ya da üzgün olsa | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
he would go forth to heal him and comfort him | onu iyileştirir ya da teselli ederdi | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
l don't know if he is Veer Rratap Singh or Rajesh Rathore... | O Veer Pratap Singh mi yoksa Rajesh Rathore mu bilmiyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
for me he's just 786 | Benim için sadece 786 | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
God's own man | Tanrının sevgili kulu | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Yes Sir, this Hindu here is Allah's noble servant | Efendim, bu Hindu Allahu Teala'nın çok yüce bir hizmetkarıdır | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
He spent twenty two years in prison. Can't be greater punishment than this | 22 yıldır evinden uzakta yaşıyor Bundan daha büyük ceza ne olabilir? | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Send him back to his homeland... | Onu vatanına geri gönderin | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
send him back | Onu ülkesine geri gönderin efendim... Onu ülkesine geri gönderin | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Looks like you, Mr Majid Khan, have no great love for your country Rakistan | Görünüşe bakılırsa, siz Bay Majid Khan, Pakistan topraklarını o kadar da sevmiyorsunuz | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
lf it were up to you then every person who had spied upon Rakistan... | Size göre Pakistan'ın aleyhinde casusluk yapan, suikast yapan kişiler mahkemelerde serbest mi bırakılmalı? | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Sir, that's not what l meant... Just reply with a yes or a no | Efendim, demek istediğim... Sadece evet ya da hayır şeklinde cevap verin | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Mr Majid Khan, only with a yes or no | Bay Majid Khan, sadece evet ya da hayır | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
No. | Hayır efendim | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Your witness | Tanık sizindir | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
No questions Your Honour | Sorum yok, Sayın Yargıç | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
The next date for this case is after a week, | Bu davanın bir sonraki tarihi, bundan bir hafta sonra, benim yönetimimde olacak, 21 Mart Pazartesi günü | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
On that day l will hear the Defence's case | O gün savunmanın iddialarını dinleyeceğim | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
And immediately after that l will give my judgement | Ve dinledikten sonra kararımı bildireceğim | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Defence should be ready with their case | Savunma davaya hazırlansın | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Adjourned | Mahkeme bundan sonraki duruşmaya kadar ertelenmiştir | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
l'll have to mention Zaara's name... | Zaara'nın adından bahsedeceğim | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Rlease... for once... | Lütfen... Sadece bir kez, Zaara ya da Haayat Khan ailesinden herhangi bir kişiyi mahkemeye getireyim | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
and in a moment the verdict will swing to our favour | O zaman karar bizim ellerimizde olacak | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Absolutely not... | Kesinlikle hayır | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Why don't you try and understand? We're losing this case | Neden anlamaya çalışmıyorsun? Bu davayı kaybediyoruz! | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
The court does not have time for prisoners like you... | Mahkemelerin senin gibi mahkumlara ayıracak vakti yoktur! | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
in this country there are too many prisoners and too few courts | Bu ülkede fazlasıyla mahkum ve çok az mahkeme var! | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
A lot of prisoners' cases come up after they're dead | Bir çok mahkumun mahkeme zamanı onlar öldükten sonra geliyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
You'll never get such an opportunity again | Bir daha böyle bir şansı asla bulamayacaksın | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
You'll die lying right here... you'll die ! Don't you understand? | Burada yatarak öleceksin, öleceksin! Anlamıyor musun? | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Zaara must be the mother of two by now | Zaara şimdi iki çocuğun annesi olmuştur | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
She perhaps has a 21 year old daughter and a 19 year old boy | Belki 21 yaşında bir kızı ve 19 yaşında bir oğlu vardır | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
She must've passed through all the good and bad times of her life | Hayatında pek çok iyi ve pek çok kötü günü geride bırakmıştır | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |
Her days, her evenings must've settled down to a fine rhythm | Her sabahı, her akşamı rahat bir düzen içindedir | Veer-Zaara-2 | 2004 | ![]() |