Search
English Turkish Sentence Translations Page 179217
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
He's my dad's assistant coach. He played for him at Army. | Orduda babamın yardımcı koçuydu. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
That's who Mason saw. | Mason'ın gördüğü o olmalı. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
They said on the radio that Sheriff Lamb is still in intensive care. | Radyo, Şerif Lamb'in hâlâ yoğun bakımda olduğunu söyledi. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
My buddy in Customs found footage... | Sınırdaki arkadaşım Josh'un sahte kimlikle sınırı geçiş görüntüsünü buldu. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Please tell me it's just a coincidence. Dad... | Lütfen sadece rastlantı olduğunu söyle. Baba... | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
You wanna give me plausible deniability? | Duraksayarak, inkâr şekli mi düşünüyorsun? | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
I suggest you remember to unplug the laminator next time. | Bir dahaki sefere plastik cilt makinesini fişten çek. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Why, Veronica? You know Josh didn't do it. | Niçin yaptın bunu Veronica? Josh'un yapmadığını biliyorsun. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Only guilty people flee the country, honey. | Sadece suçlular ülkeden kaçar tatlım. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Same thing happens every year. | Her yıl aynı şey olur. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Heat's not working. Furnace smells bad. | Kazan çalışmaz. Ocak pis kokar. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Hell, the thing's as old as the damn university. | Sistem, üniversite kadar eski. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Trustees might as well put it on the historical registry. | Okul sahipleri tarihi eser kategorisine koyabilir. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Look at that. Rusted clear through. | Baksana. Her yeri paslanmış. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Hey, Weevil. Why don't you clean the flue long as we're down here, huh? | Hazır gelmişken boruyu temizlesene. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Boss? | Vay canına. Bunu görmen lazım patron. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
That's simply the kind of man you are. | Çünkü sen böyle bir adamsın. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
It's the County Commissioner's office. | Şube Müdürü'nün ofisi. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
So Josh is planning to stay gone until his family's insurance money is safe? | Sigorta parası alınana dek Josh uzakta mı kalacak? | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
That's his plan. | Planı öyleydi. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
He said he'd try to get in touch with his mom. | Annesini arayıp neler olduğunu... | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Tell her what really happened, but that it was more important for her... | ...ufak kardeşinin ve iyi bakılmasının daha önemli... | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
...and his little brother to be taken care of. | ...olduğunu anlatacaktı. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
He said it was time for him to be a man. | Erkek olmanın vaktinin geldiğini söyledi. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Dad? The County Commissioner. | Baba. Şube Müdürü arıyor. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
This is Keith Mars. | Ben Keith Mars. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Sure, commissioner. | Tabii, Müdür Bey. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
I am very sorry to hear that. | Bunu duyduğuma çok üzüldüm. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
First thing in the morning. Fine. | Sabah ilk iş yapacağım, tamam. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Okay. Goodbye. | Pekâlâ, hoşça kalın. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
He says that Sheriff Lamb's dead. | Şerif Lamb'in öldüğünü söyledi. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
I can't believe Josh did it and just disappeared. | Josh'un yaptığına ve ortadan yok olduğuna inanamıyorum. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
How awful for that guy's family. | Adamın ailesi için ne fena. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
I really don't understand why you had to drag me down here. | Beni niçin buraya getirdiğinizi anlamadım. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
I know. I'm a tough man to shake, Mrs. O'Dell. | Biliyorum, anlaşılması zor biriyimdir Bayan O'Dell. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
What do you want, Keith? | Ne istiyorsun, Keith? | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Sheriff Mars. | Şerif Mars! | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Two maintenance workers found a bag of bloody clothes on campus. | İki bakım işçisi bir torbada kanlı giysiler buldu. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
The shirt belongs to your boyfriend, Hank Landry. | Tişört erkek arkadaşın Hank Landry'nin. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
So here's the deal. | Şimdi, senin mi onu... | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
And you're gonna tell me which it is right now. | ...yoksa onun mu seni koruduğunu söyleyeceksin. | Veronica Mars Mars, Bars-1 | 2007 | ![]() |
Previously on Veronica Mars: | Veronica Mars'da daha önce...: Veronica Mars'ın önceki bölümünde... "Veronica Mars"ın önceki bölümlerinde... | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Duncan Kane, son of software billionaire Jake Kane. | Duncan Kane, Yazılım şirketinin sahibi milyarder Jake Kane'in oğlu. Duncan Kane. Yazılım milyoneri Jake Kane'in oğlu. Duncan Kane. Yazılım milyarderi Jake Kane'in oğlu. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
He used to be my boyfriend. | Eskiden erkek arkadaşımdı. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Then one day... I've got a secret. A good one. | Sonra bir gün Bir sırrım var. Hem de iyi olandan. Sonra bir gün... Bir sırrım var. Harika bir sır. Sonra günün birinde... Bir sırrım var. Harika bir sır. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Does your dad still think that Lilly's father did this? | Hala baban bunu Lilly'nin babasının yaptığını düşünüyor? Baban, Lilly'nin öz babası tarafından öldürüldüğünü mü düşünüyor hâlâ? Baban hâlâ katilin Lilly'nin babası olduğunu mu düşünüyor? | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
That is Duncan's sister. Your friend. | Duncan'nın kızkardeşiydi.Arkadaşındı Duncan'nın kardeşiydi. Senin de arkadaşındı. Duncan'ın kardeşi. Senin de arkadaşın. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
My dad's belief that Jake Kane was the murderer became a moot point. | Babamın Jake Kane'nin katil olduguna dair inancı bi sorun olmaya basladı. Babamın, Jake Kane'nin katil olduğuna dâir inancı büyük bir sorun olmuştu. Babamın Jake Kane'i suçlaması tartışma konusu oldu. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
An emergency recall election removed him from office. | Acil bir seçim babamı görevinden alı Acil bir seçim sonucu alınan kararla, babam görevinden alındı. Acilen yapılan bir seçimle şeriflikten atıldı. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
A month after Dad lost his job, Mom split for good. | Bir ay sonra babam işini kaybetti, Annem gitti. Bir ay sonra da işini kaybetti. Annem gitti. Babam işini kaybettikten bir ay sonra annem gitti. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
It's been eight months since I've seen my mother. | Annemi görmeyeli 8 ay oldu. Annemi görmeyeli sekiz ay oldu. Annemi son gördüğümden beri 8 ay geçti. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Sarah Kramer. You are gay. | Sarah Kramer. Sen bir gaysin. Sarah Kramer. Eşcinsel misin sen? Sarah Kramer. Cidden geysin. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
The girl's a mannequin. She's in my chem class. | Bu kız bir manken. Fen sınıfımdan. Bu kız taş gibi. Fen dersini beraber alıyoruz. Kız manken gibi. Kimyaya birlikte giriyoruz. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
She smells good. Yeah, she's cute, in a Hilary Duff... | Güzele benziyor. Evet, Şirin, Hillary Duff. Güzel kokuyor. Evet, şirin biri. Hillary Duff,... Güzel kokuyor. Hoş bir kız. Hillary Duff,... | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
...meet you at the Galleria, Teen People kind of way. | ...imza gününe giden gençler gibi ...alışveriş merkezi çıtırlarına ve Teen People tiplerine benziyor. ...Teen People ve alışveriş merkezi güzellerine benziyor. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
But she's not hot. | Ama seksi değil. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Her. | O? Peki ya o? O. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Who? Veronica Mars? Yeah. She comes into the video store. | Kim? Veronica Mars? Evet. Video mağazasına gelir hep. Kim? Veronica Mars mı? Evet. Film mağazasına gelir sürekli. Veronica Mars mı? Evet. Videocuya geliyor. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
You do know her dad's a private detective. Seriously? | Babasının özel dedektif olduğunu biliyor musun. Cidden? Babası özel dedektif, biliyor musun? Ciddi misin? Babasının özel dedektif olduğunu biliyor musun? | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
No, in a movie. Yes, seriously. She works with him. | Hayır filmde evet cidden. Birlikte çalışıyor. Hayır, filmde. Evet, ciddiyim! Birlikte çalışıyorlar. Hayır. Filmlerde öyle. Tabii ki cidden. O da yanında çalışıyor. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Eight and a half. That's my final offer. | Sekiz buçuk. Son teklifim. Sekiz buçuk puan veriyorum. Sekiz buçuk. Son teklifim bu. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Dude, she's that smoking and a private eye? | Dostum purosu ve gizli bir gözü var Dedektif purosu ve gizli gözü... Hem seksi hem de özel dedektif mi?! | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
That's gotta make her at least a nine. | Bu onu en az 9 yapar. ...ona en az dokuz puan kazandırır. En azından 9 almalı. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Guess what I'm doing this weekend. I'm guessing it involves autoeroticism. | Bil bakalım bu haftasonu ne yapıyorum? Tahminimce otoerotizim içeriyor. Bu haftasonu ne yapıyorum, tahmin et. Sanırım otoerotik bir şey. Bu hafta sonu ne yapacağım bil. Otoerotik bir şey herhalde? | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Close. I will be cruising the marina in my dad's Sabre 386. | Yaklaştın. Babamın Sabre 386sıyla denize açılıyor olacağım Yaklaştın. Babamın Sabre 386'sı ile denize yelken açacağım. Yaklaştın. Babamın Sabre 386'sıyla marinada gezineceğim. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
That's a luxury sailboat. | Lüks bir yelkenlidir. Lüks bir teknedir. Lüks bir yat yani. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
You know, wind through my hair, Strokes blasting through the speakers. | Bilirsin rüzgar saçlarımın arasında dolaşır, Kulaklarına doğru uğuldar. Rüzgar saçlarımın arasında dolaşır. Hoparlörden Strokes'in parçası çıkar. Saçlarımda rüzgar, hoparlörden Strokes. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
And, with any luck, a wide eyed, impressionable vixen by my side. | Ve ne yazık ki, Benim tarafımdan bi kız keskin bir bakışla baştan çıkarılır. Ve bir kız benim tarafımdan baştan çıkarılmış olur. Şansım varsa genç ve toy bir hanım da yanımda olacak. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Impressionable? Me? | Baştan çıkarma? Ben? Ben mi baştan çıkarılmış olurum? Toy mu? Ben mi? | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
I said impressionable, not you. | Baştan cıkarma dedim sensin değil Baştan çıkarılmış kız dedim, seni kast etmedim. Toy dedim. Sen geleceksin demedim. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
You know, you might wanna check your ego at the door there, missy. | Belki egonu bir kontrol etmek istersin küçük kız Belki egonu kontrol altına almak istersin, hanımefendi. Egona hakim olsana, küçük hanım. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Thanks, man. | Sağol adamım! Sağ ol ya! Çok sağ ol be. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
The weird thing about going to high school with your ex is they're inescapable. | Eski sevgilinle aynı okula gitmenin en tuhaf yanı, onlar kaçınılmazdır. Eski sevgilinle aynı okula gitmenin en tuhaf yanı, onların kaçınılmaz olması. Eski sevgilinizle aynı lisede okumanın garip tarafı... | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Everywhere you turn, there they are. | Her döndüğünde yerde onlar ordadır. Nereye gidersen git, onlar oradadır. ...asla ondan kaçamıyor olmanız. Nereye baksanız orada oluyor | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
It's a beautiful day, huh? Beautiful, lazy day. | Güzel bir gün, ha? Güzel, tembel bir gün. Çok güzel bir gün, değil mi? Güzel, tembel bir gün. Çok güzel bir gün, değil mi? Güzel ve sakin bir gün. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
You gonna get off that raft any time soon? | Deniz yatağından hiç çıkmayacak mısın Deniz yatağından hiç kalkmayacak mısın? Deniz yatağından inecek misin artık? | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
What? Listen, I was... | Ne? Dinle, ben... Ne? Dinle, ben... Efendim? | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
I was thinking about next summer. | Önümüzdeki yaz hakkında düşünüyordum. ...önümüzdeki yaz hakkında düşünüyordum. Gelecek yazı düşünüyordum da... | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
And my friend Ron Curtis, he's an advisor for Senator Rake in Washington. | Ve Ron Curtis diye bir arkadasım var Washington'da Senator Rake'e danısmanlık yapan. Arkadaşım Ron Curtis, Washington'da senatör Rake'e danışmanlık yapıyor. Arkadaşım Ron Curtis, Washington'da Senatör Rake'in danışmanı olarak çalışıyor. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Now, he's got an internship that is opening in his office. | Şu anda ofisinde bir stajyerlik açığı var. Şu anda ofisinde bir stajyer açığı var. Ofisinde stajyer olarak birini arıyorlar. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
I think that you should write him a letter and you should express your interest in politics. | Ona bir mektup yollayıp politikaya olan ilginden bahsetmelisin. Ona bir mektup yazıp, politikaya olan ilginden bahsetmelisin. Bence ona yazıp politikayla ilgilendiğini belirtmen gerek. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
You could tell him about your campaign for the student government. | Okul yönetimi için olan kampanyanı anlatıp.. Okul yönetimi için düzenlediğin kampanyanı anlatabilirsin. Okulda öğrenci kurulu için yaptığın kampanyayı anlatırsın. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
You could tell him about the different things that you do surrounding government. | Yönetim için yaptığın farklı şeyleri anlatabilirsin ona Yönetim adına yaptığın değişikliklerden bahsedebilirsin. Yönetimle ilgili yaptığın şeylerden bahsedersin. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
You know, you could tell him what you did for Schwarzenegger... | Bilirsin Schwarzenegger için yaptığın şeyi anlatabilirsin.... Ya da Schwarzenegger için yaptığın şeyi anlatabilirsin... Schwarzenegger için yaptıklarını anlatırsın. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
So I got a call from your guidance counselor today, and she wants to see me. | Bugun rehber hocandan bir telefon aldım, beni görmek istedi. Bugün rehber öğretmeninden beni görmek istediğine dair telefon aldım. Rehber öğretmenin bugün beni aradı. Görüşmek istiyormuş. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Any idea what for? No. | Bir fikrin var mı Hayır. Bir fikrin var mı? Hayır. Niye biliyor musun? Hayır. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Have you been playing nice with the other kids? | Arkadaslarınla iyi anlasıyor mısın Diğer çocuklarla iyi anlaşıyor musun? Diğer çocuklarla güzel güzel oynuyor musunuz? | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
You know, Dad, I'm old school. An eye for an eye. | Bilirsin baba, Eski toprağım. Göze göz dişe diş. Baba, halen eski tarzdayım: Göze göz, dişe diş. Ben eski kafalıyım, baba. Kısasa kısas. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
I think that's actually Old Testament. | Bende eski ahit aslında. Bu eski ahitten sanırım. O bahsettiğin Eski Ahit. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Come on. | Haydi. Hadi ama. Hadi ama. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
No help? You're not gonna give me any idea what to expect? | Yardım yok mu? Ne hakkında olduğuna dair bir fikir vermeyecek misin? Ne olduğuna dair bir fikir vermeyecek misin bana? Beni neyin beklediğiyle ilgili bana ipucu vermeyecek misin? | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Honestly, I haven't a clue. But can I ask you a question? | Açıkcası hiç bir ipucum yok. Ama sana birşey sorabilir miyim? Açıkçası hiçbir fikrim yok. Sana bir şey sorabilir miyim? Açıkçası hiçbir fikrim yok. Ama sana bir şey sorabilir miyim? | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
What do you think Mom was doing... | Annemin 2 hafta önce Jake Kane'le otelde... Annemin iki hafta önce Jake Kane ile otelde... Sence annem iki hafta önce Camelot Moteli'nde... | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
...at the Camelot Motel with Jake Kane two weeks ago? | ne yaptığı hakkında ne düşünüyorsun? ...ne yaptığı hakkında ne düşünüyorsun? ...Jake Kane ile ne yapıyordu? | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
I told you to stay away from that case. | Bu meseleden uzak durmanı söylemiştim. Bu davadan uzak durmanı söylemiştim. Sana bu işten uzak durmanı söyledim. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
I just don't understand. She's only in Arizona. | Sadece anlayamıyorum. O Arizona'daydı. Anlamıyorum. Madem Arizona'da. Ama anlamıyorum. Madem Arizona'da,... | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
Why haven't you been looking for...? Veronica, please. | Neden araştırmıyorsun ? Veronica, lütfen. Neden onu araştırmıyorsun... Veronica, lütfen. ...niye onu...? Veronica, lütfen. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
How about those Padres? | Peki o Padres'ler? Padres maçı nasıldı ama. Padres maçı ne biçimdi ama. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
You know, I just wanna see him passionate about something. | Biliyorsun, sadece oğlumu bir konuda hırslı oldugunu görmek istiyorum. Oğlumu bir konuda hırslı görmek istiyorum. Onun bir şeylerle tutkulu bir biçimde ilgilenmesini istiyorum. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |
As long as it's something you're passionate about. | Aynı senin hırslı olduğun gibi. Senin hırslı olduğun konuda mı? Eğer senin sevdiğin bir şeyse tabii. | Veronica Mars Meet John Smith-1 | 2004 | ![]() |