Search
English Turkish Sentence Translations Page 179750
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Once upon a time there was a little girl | Bir zamanlar,küçük bir kız vardı Bir zamanlar küçük bir kız... Bir zamanlar küçük bir kız... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
who went for a long walk in the woods. | ormanda uzun bir yürüyüşe çıkmıştı. ...ormanda uzun bir yürüyüşe çıkmış. ...ormanda uzun bir yürüyüşe çıkmış. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
She walked and walked | Yürüdü..yürüdü.. Yürümüş ve yine yürümüş. Yürümüş de yürümüş... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
until she discovered she had lost her way, | ..taa ki..yolunu kaybettiğini anlayana kadar, Karanlık olmasına rağmen... ...ta ki yolunu kaybettiğini anlayana kadar... ...ta ki yolunu kaybettiğini anlayana kadar... ...ta ki yolunu kaybettiğini anlayana kadar... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
and although the darkness was drawing near, | ve neredeyse karanlık çökmek üzereydi, ...yolunu kaybettiğini anlayana kadar yürümüş. ...ve karanlık çökmesine az kalmış olmasına rağmen... ...ve karanlık çökmesine az kalmış olmasına rağmen... ...ve karanlık çökmesine az kalmış olmasına rağmen... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
the little girl knew she didn't have far to go. | çok uzağa gitmemesi gerektiğini biliyordu. Küçük kız, daha fazla uzağa gidemeyeceğini biliyormuş. ...küçük kız, daha fazla gidemeyeceğini biliyormuş. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
The cottage and safety were only a few steps away. | kulube ve kır evi birkaç adım ötedeydi. Kulübe ve güvenlik sadece bir kaç adım uzağındaymış. Güvende olacağı ev birkaç adım uzaktaymış. Güvende olacağı ev birkaç adım uzaktaymış. Güvende olacağı ev birkaç adım uzaktaymış. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
A few short steps and she would be happy for ever and ever. | Bir ka küçük adım ve o, sonsuza kadar mutlu olacaktı. Bir kaç kısa adım sonrasında, sonsuza kadar mutlu kalacakmış. Birkaç küçük adımdan sonra sonsuza dek mutlu olacakmış. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
The door opened... | Kapı açıldı... Kapı açılmış... Kapı açılmış... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
...and her mum and dad took her into their arms... | ...Ve annesi ile babası,onu içtenlikle... ...ardından annesi ve babası onu sıcak... ...annesi ve babası onu sıcak... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
...and into the warmth. | ...kucakladı. ...kollarına almış. ...kollarının arasına almış. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And the door closed | ve kapı kapandı. Sonra kapı soğuğa... Sonra kapı... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
on the cold and the darkness... | soğuk, karanlık... ...karanlığa ve geceye... ...soğuğa, karanlığa ve geceye... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
...and the night. | ...ve gece. ...kapanmış. ...kapanmış. ...kapanmış. ...kapanmış. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Patrick] Help me! [Louise] Patrick! | Yardım edin!! Patrick! Yardım edin! Patrick! Yardım edin! Patrick! | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Patrick] Help me! | Yardım edin! | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Louise! Louise! | Louise! Louise! | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
They've gone, Patrick. | Gittiler, Patrick. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
You won't find them. | onları bulamazsın. Onları bulamayacaksın. Onları bulamazsın. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I tried to warn you there'd be consequences. | Olabilecekler hakkında sizi uyarmaya çalışmıştım. Seni bu kötü sonuçlar hakkında uyarmaya çalıştım. Seni doğacak sonuçlar konusunda uyarmaya çalıştım. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
So, how is it? | Ee, o, nasıl? Durumu nasıl? O nasıl? İyi. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And Alice? She's great. | ve Alice? O da iyi. Peki ya Alice? O, harika. Peki ya Alice? O da gayet iyi. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
We miss you. She's hoping for a baby sister. | Seni özlüyoruz. Küçük kardeşini bekliyor. Seni özlüyoruz. Bebek bakıcısı olmak için bekliyor. Seni çok özledik. Bebek bakıcısı olmayı umut ediyor. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
How much do you remember? | Ne kadarını hatırlıyorsun? Ne kadar hatırlayabiliyorsun? Ne kadarını hatırlıyorsun? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I'll be there in a minute. | FİLMİN ALTYAZISI VGNC SUB TEAM EKİBİ TARAFINDAN YAZILMIŞTIR www.filmlersokagi.com Bir dakika sonra geleceğim. Hemen geliyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Hello there. Afternoon, Arthur. | Merhabalar. Tünaydın , Arthur. Merhaba. Tünaydın, Arthur. Merhaba. İyi günler, Arthur. Merhaba. İyi günler, Arthur. Merhaba. İyi günler, Arthur. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Hello. I'm sory, I was hoping to get something for a headache. | selam. üzgünüm, başağrısı için birşeyler almak istemiştim. Selam. Affedersiniz, bir baş ağrısı ilacı alacaktım da. Merhaba, üzgünüm. Baş ağrısı için bir şeyler almak istemiştim. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
May. Are you all right? Yes, yeah. | Mary. iyimisin? evet, tabi. Sen iyi misin, Mary? Evet, evet. Mary de. İyi misin? Evet, evet. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Talk to me, will you? Look, I just wanna go to bed. | Benimle konuşurmusun?? Bak, sadece yatmak istiyorum. Benimle konuşmayacak mısın? Bak, sadece yatmak istiyorum. Benimle konuşmayacak mısın? Bak, hemen uyumak istiyorum. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Our car broke down in the middle of nowhere. | arabamız bomboş biryerde arızalandı. Arabamız ıssız bir yerde bozuldu. Arabamız ıssız bir yerde bozuldu. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
County habits, I suppose. | Köy adetleri , sanırım. Sanırım kasaba âdetleri. Arabamız ıssız bir yerde bozuldu. Arabamız ıssız bir yerde bozuldu. Sanırım, kasaba alışkanlıkları yüzden. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
You're doing a great iob here, Patrick. | Burada iyi bir iş yapıyorsun, Patrick. Burada çok iyi iş çıkarıyorsun, Patrick. Burada çok iyi iş çıkarıyorsun, Patrick. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Yeah, we're fine. | biz, iyiyiz. Evet, iyiyiz. Evet, çok iyiyiz. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Is eveything all right with you? | sence de herşey yolunda mı? Her şey yolunda mı? Sence de her şey yolunda mı? | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
What goes on in Wakewood is not for eveyone. | Wakewood da olan şey, herkese göre değildir. Wakewood'da olup bitenleri herkes anlayamaz. Wakewood'ta olup bitenleri herkes anlayamaz. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Hello. Hey. | Alo. Hey. Alo Selam. Alo? Merhaba. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Go on, go on. Get in there. | Yürü, yürü. Gir şuraya. Devam et, devam et. Gir içine. Yürü, yürü. Gir şuraya. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
And maybe get an anti inflammatoy as well. | muhtemelen, bir antibiyotik onu iyi eder. İçine ağrı kesici de koy. Belki içinde iltihap sökücü de olsa iyi olur. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Go on, get up. Get up here! Go on. Get up there! | hadi, çık.. çık burdan! hadi. çık burdan! Devam et, kalk.. Buraya gel! Devam et. Geç şuraya! Yürü, haydi. Çık şuraya! Haydi. Çık şuraya! | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Move up. Move him up. Go up there. | kımılda. onu kımıldat.. oraya git. Çık. Çıkartın şunu.. Çık şuraya. Çıkar şunu. Çık şuraya. Çıkar şunu. Çık şuraya. Çıkar şunu. Çık şuraya. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Go on, get up. Get up, get up! He won't move, Da. | hadi, çık. hadi, hadi! Kımıldamıyor, Da. Hadi, kalk. Kalk, kalk! Hareket etmiyor, baba. Haydi, çık. Haydi, haydi! Hareket etmiyor, baba. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Shush, woman! I'll ty and get him where he is. | Şşt, kadın! Ben deneyeyim,ve nereye gidecekse gitsin. Sus, kadın. Olduğu yerde yapmaya çalışacağım. Sus be kadın! | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Get out of there, Mick! Come on! Come on! | Çık oradan, Mick!! Hadi! hadi! Çık oradan, Mick! Hadi! Hadi! Çık oradan, Mick! Hadi! Hadi! | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Get out of there! Pull him up! Pull him up! Pull him up! | Çık oradan! onu çekin!! Çekin onu! çekin onu! Çık oradan! Çekin onu! Çekin onu! Çekin onu! Çık oradan! Onu çekin! Çekin onu! Çekin onu! Çık oradan! Onu çekin! Çekin onu! Çekin onu! Çık oradan! Onu çekin! Çekin onu! Çekin onu! | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
I can't! It's stuck! Push it! | yapamıyorum! sıkışmış! it onu! Yapamıyorum! Sıkışmış! İtin şunu! Yapamıyorum! Sıkışmış! İtin şunu! | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
I iust want her back. | Sadece onu geri istiyorum. Onu geri istiyorum. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
If we have to lie, isn't it worth it? | Yalan söylemek zorundaysak, buna değmez mi? Yalan söylemek zorunda kalsak da, sence buna değmez mi? Yalan söylemek zorunda kalsak bile buna değmez mi? | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Did she prefer mornings or evenings? Mornings. | Sabahları mı, akşamları mı severdi? saahları. Sabahları mı, akşamları mı severdi? Sabahları. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Was her hair thick or lank? It was fine. Wasn't it? | saçları sık mıydı seyrekmiydi? ince telliydi. değil mi? Saçları kalın mı, kısa mıydı? İnceydi, değil mi? Saçları gür mü, seyrek miydi? Gürdü, değil mi? | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
The wind turbines lie beyond our bounday. Let them be your guide. | Rüzgar tribünleri sınırlarımızı belirliyor. onların dışına çıkamazsınız. Sınırlarımız boyunca rüzgar türbinleri var. Onlar size rehberlik edecektir. Rüzgar tribünleri sınırlarımızı belirliyor. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Three days' worth is all we get. | 3 gün, elimizden gelen bu. Üç günün değeri, bize çok şey anlatır. Bu bize üç gün veriyor. Bu bize üç gün veriyor. Bu bize üç gün veriyor. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
We iust wanna see her again. | Sadece onu tekrar görmek istiyoruz. Tek isteğimiz, onu tekrar görmek. Sadece onu tekrar görmek istiyoruz. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Mrs O'Shea, I'm vey sory for your loss. | Bayan O'Shea, kaybınız için çok üzgünüm. Bayan O'Shea, başınız sağ olsun. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Mrs O'Shea, we're vey happy in Wakewood. | Bayan O'Shea, biz Wakewood da çok mutluyuz. Bayan O'Shea, biz Wakewood'da olmaktan gerçekten çok mutluyuz. Bayan O'Shea, Wakewood'ta olduğumuz için çok mutluyuz. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Vey much so. | tek yolu bu. Hem de çok fazla. Çok yakın bir şey. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
You think Peggy knows? | Sence Peggy biliyormudur? Sence Peggy anlar mı? Sence Peggy haberdar mı? | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Vey good. | www.filmlersokagi.com. Çok güzel. Çok güzel. Çok güzel. Çok güzel. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Take these bones. Alice. | Bu kemikleri al. Alice. Kemikleri al. Alice. Kemikleri al. Alice. Kemikleri al. Alice. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Come, come. | Gelin, gelin. Gel, gel. Gelin, gelin. Gelin, gelin. Gelin, gelin. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Your hair's grown so long. | Saçın çok uzamış. Saçların ne kadar da uzamış. Saçların bayağı uzamış. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Come on, start counting. One, two, three, four, | Hadi, saymaya başla.. bir, iki, üç ,dört... Hadi saymaya başla. Bir, iki, üç, dört, Hadi, saymaya başla. Bir, iki, üç, dört... Hadi, saymaya başla. Bir, iki, üç, dört... Hadi, saymaya başla. Bir, iki, üç, dört... | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
He's my prisoner! You're ne_! | O benim tutsağım! sıradaki sensin! O, artık benim tutsağım! Sıradaki sensin! O, benim esirim! Sırada sen varsın! | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
And evey year the trees... | Ve her yıl, ağaçlar... Her yıl bu ağaçlar... ...ve ağaçlar her yıl... ...ve ağaçlar her yıl... ...ve ağaçlar her yıl... | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Mrs O'Shea, it's vey kind of you... Alice wants to ride our pony. | Bayan O'Shea, Çok naziksiniz... Alice midilli sürmek istiyor. Bayan O'Shea, çok naziksiniz... Alice, midillimize binmek istiyor. Bayan O'Shea, çok naziksiniz... | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Tell you what, why we don't have some breaMast and then we'll see. | Ne diyeceğim biliyormusunuz, önce bir kahvaltı edelim, sonra bakarız. Bakın ne diyeceğim, önce bir kahvaltı yapalım sonra düşünürüz. Bakın ne diyeceğim, neden önce kahvaltı yapıp... | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Alice, are you ready? Let her finish up. | Alice, hazırmısın? Bırakın da bitirsin. Alice, hazır mısın? Bırakın da bitirsin. Alice, hazır mısın? Bırakın bitirsin. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Alice. Al, wait a sec. | Alice.. Al, bi saniye bekle. Alice... Al, bekle bir saniye. Alice. Al, bekle bir saniye. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
What happened? We tried to leave. | Ne oldu? Ayrılmayı denedik. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
It was necessay. It was cruel. | Bu gerekliydi.. Bu çok zalimce. Gerekliydi... Bu çok zalimce. Bu gerekliydi. Çok acımasızcaydı. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
It's OK. Three days, Arthur. | sorun yok. üç gün, Arthur. Tamam, bebeğim. Üç gün, Arthur. Yok bir şey. Üç gün, Arthur. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
I'll fight you and evey one of you if I have to. Do you understand? | Herbirinizle dövüşürüm, eğer yapmam gerekirse. beni anlıyormusun? Eğer yapmak zorunda kalırsam, senle ve her birinizle kavga ederim. Anladın mı? Gerekirse hepinizle tek tek dövüşürüz, anladınız mı? | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
May, I need to talk to my husband for a sec. | Mary, bir saniyeliğine kocamla konuşmalıyım. Mary, eşimle bir saniye konuşmam gerekiyor. Mary, kocamla biraz konuşmalıyım. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
You iust keep her away from Alice. | Onu Alice'den uzak tut yeter. Onu, Alice'den uzak tut. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
I'll come back before midnight and we'll go to the woods. | Gece yarısından önce gelirim ve, ormana gideriz. Gece yarısından önce geri döneceğim. Beraber ormana gideceğiz. Gece yarısından önce gelirim ve ormana gideriz. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
I've looked eve_here for her. I thought maybe she'd come here. | Heryerde onu aradım. Belki de buraya gelmiştir diye düşündüm. Onu her yerde aradım. Buraya gelmiştir diye düşündüm. Onu her yerde aradım. Belki buraya gelmiştir dedim. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
...I'm a little tired. | ...bi parça yoruldım. ...biraz yoruldum. ...birazcık yoruldum. | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Help me! Patrick! | Yardım edin!! Patrick! Yardım edin! Patrick! Yardım edin! Patrick! | Wake Wood-2 | 2009 | ![]() |
Happy birthday, Alice. Hi, Dad. | İyi ki doğdun, Alice. Merhaba, baba. Mutlu yıllar, Alice. Selam, baba. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
We got a new patient at the back. Your kind of dog, you know? | Arka tarafta sevdiğin köpek cinsinden yeni bir hastamız var. Arkada yeni bir hastamız var. Bilirsin işte, sevdiğin cins köpeklerden. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
You can see him after school. | Okuldan sonra görebilirsin. Onu okuldan sonra görebilirsin. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
He's so cute. Aw! | Çok şirin. Ne kadar da tatlı! | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Hey, little boy. Thanks, Dad. | Merhaba, ufaklık. Teşekkürler, baba. Gel bakalım küçük oğlan. Teşekkürler, baba. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Guess which hand. The right one. | Söyle, hangi elimde. Sağ elinde. Hangi elimde tahmin et? Sağdakinde. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
A locket. I love it. Thanks, Mum. I love you. | Bir kolye, bayıldım. Teşekkürler, anneciğim. Seni seviyorum. Bir madalyon, buna bayıldım. Teşekkürler, anne. Seni seviyorum. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Birthday girl. | Doğum günü kızı. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Oh, you're so silly! | Çok gülünçsün! Ne kadar da aptalsın! | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
And straight to school. Happy birthday! | Doğruca okula git. İyi ki doğdun! Ve doğru okula. Mutlu yıllar. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Hi, boy. How are you? | Merhaba, oğlum. Nasılsın? Selam, oğlum. Nasılsın? | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Did Dad fix you OK? | Babam seni iyileştirdi mi? Baba seni iyi bağladı mı? | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Excuse me. Um... | Affedersiniz. Bakar mısınız? | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Is this hypoallergenic? | Bu hipoalerjenik mi? Bunun alerji yapma riski düşük mü acaba? | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Hello there. [Man] Afternoon, Arthur. | Merhaba. İyi günler, Arthur. Merhaba. Tünaydın, Arthur. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Afternoon, boss. You here to keep your hand in? | İyi günler, patron. Yardım için mi geldin? Tünaydın, patron. Şu işe bir el atar mısın? | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
I would normally. The knee, you see, not getting any better. | Normalde yardım ederdim... Normalde yapardım da dizlerimi biliyorsun, iyileşemedi gitti. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
That's why I got a younger man in. | Bu yüzden yanımda genç biri çalışıyor. Bu yüzden yanımda genç bir adamı taşıyorum. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Steady hand, see. | Elini titretme. Elini oynatma, işte böyle. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Just steady her there, yeah? | Onu sıkı tut, tamam mı? Onu sıkı tutmaya çalış, tamam mı? | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Ah, there we are. | Başardık. İşte oldu. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Hello. I'm sorry, I was hoping to get something for a headache. | Merhaba, üzgünüm. Baş ağrısı için bir şeyler almak istemiştim. Selam. Affedersiniz, bir baş ağrısı ilacı alacaktım da. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |
Sure. Come in. | Elbette, içeri gelin. Elbette. İçeri buyurun. | Wake Wood-3 | 2009 | ![]() |