Search
English Turkish Sentence Translations Page 179789
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
What is "ricuim"? Ricudyam. It's a Jewish dance. | "Ricuim" de ne? Ricudyam. Bir İsrail dansı. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
That's fun. Do you know these dances? | Bu eğlenceli. Bu dansları bilir misin? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Well, I know enough about them. That's why I think I'm gonna leave you, guys. | Evet, yeterince biliyorum. Bu yüzden, şimdi sizden ayrılmalıyım, çocuklar. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
See you tomorrow. Oh no, please stay with us. | Yarın görüşürüz. Oh, lütfen, bizimle kal. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Another time. | Bir kez daha. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
You disappeared. No, I had to get some fresh air. | Kayboldun. Hayır, biraz temiz hava aldım. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
This is so much fun. You're lucky to live here, you can do it every week. | Bu çok eğlenceli. Burada yaşadığın için şanslısın. Bunu her hafta yapabilirsin. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
I must remember the steps to teach them to my children. | Çocuklarıma öğretmek için, bu hareketleri hatırımda tutmalıyım. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
And maybe you can dance with my sister. No. | Belki kardeşimle dans edebilirsin. Hayır. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
No, we are not allowed to dance with customers on the first night. | İlk geceden, müşterilerimizle dans etmemize izin verilmiyor. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
It's always good. Apart from dancing there isn't much to do here. | Her zaman güzel. Dans dışında, burada yapacak çok şey var. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
This is not Berlin. | Berlin gibi değil. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Refrigerator, closet, seat, | Buzdolabı, dolap, sandalye, | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
table, | masa, | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
window, door. Very good. | pencere, kapı. Çok iyi. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
And with whom do you usually dance? | Peki, genellikle kiminle dansa gidiyorsun? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Don't you have a boyfriend? Friends? | Bir erkek arkadaşın yok mu? Arkadaşların? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
How about our guide? | Bizim rehbere ne dersin? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
He seems strong. | Biraz sert görünüyor. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
He would do great repairs in the house for sure. | Evde iyi onarımlar yapabilir, eminim. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
My last boyfriend was like him. | Son sevgilim, onun gibiydi. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Yes, sometimes it's a little difficult, but people here are usually nice. | Ufak zorluklar dışında, burada insanlar oldukça kibar. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Only they ask me if somebody of the family was a Nazi | Sadece bana ailemin bir Nazi olup olmadığını sorduklarında... | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
The curious thing is that when I say yes, they give me a pitiful look. | ...ben de evet dediğimde, çok ilginçtir, bana acıyan gözlerle bakıyorlar. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
but nobody insults my family. | Fakat kimse ailemi aşağılamıyor. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
As I say: people will always return to you what you give to them. | Hep söylerim: "İnsanlara ne verirsen karşılığında onu alırsın." | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
And that's a mistake, brother. You are very naive. | Ama bu yanlış, kardeşim. Sen çok toysun. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
How so? | Ne olmuş yani? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Because when my boyfriend found out the truth about our family it was the end. | Çünkü erkek arkadaşım ailemi öğrenince bu sonumuz oldu. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
It was over. At first he said that it wasn't a problem, | Bitti. Önce, Almanlardan nefret etmediğini, onun için sorun olmadığını söyledi, | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
that he didn't hate Germans, but since I told him it could not get out of his head. | Ama ben bunu söyledikten sonra, bir türlü kafasından çıkarıp atamadı. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
He could no longer stay with me. | Benimle daha fazla kalamadı. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Do you want milk and sugar? | Süt ve şeker ister misin? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
I remember: some milk and a clod of sugar. | Hatırlıyorum: Biraz süt ve bir tane şeker. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Yes you remember. | Evet, hatırlıyorsun. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Axel, what did you really come for? | Axel, buraya gelmenin asıl nedeni ne? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Don't you want to see dad and mom? They miss you. | Annemle babamı görmek istemiyor musun? Onlar seni özlüyorlar. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Mom wanted me to ask you... I know. | Annem sana sormamı istedi... Biliyorum. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
You can call them and tell them that you have failed. That I won't return. | Onları arayıp, başaramadığını söyleyebilirsin. Çünkü geri dönmeyeceğim. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Wait please. What do you want from me? | Bekle, lütfen. Benden ne istiyorsun? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
I am fine here. The place is comfortable. | Burada iyiyim. Burası çok rahat. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
This place is fantastic, but why not speak with them or visit them? | Bu yer harika, ama neden onları aramıyor, ya da ziyaret etmiyorsun? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
And why did you leave home? But I live in Berlin. | Sen neden evi terk ettin? Ama Berlin'de yaşıyorum. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
And how often do you see them? Every 4 months? | Onları ne kadar zamanda bir görüyorsun? 4 haftada bir mi? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
It's not the same thing. We talk on the phone, we are in touch. | Aynı şey değil. Telefonda konuşuyoruz, temas halindeyiz. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
I don't want to stay in touch. You can't understand. | Ben temas halinde olmak istemiyorum. Sen anlayamazsın. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
They know that I don't want anything from them. | Onlardan bir şey istemediğimi biliyorlar. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Come on, let's not fight. I only came to stay with you. | Peki, kavga etmeyelim. Sadece seninle kalmak için geldim. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
And so Hansel and Gretel kept fighting. | Pekâlâ, Hansel'le Gretel kavga etmeye devam ediyorlar. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
You're wrong. There's something there. You have to keep pushing. | Yanılıyorsun. Orada bir şey var. Zorlamaya devam et. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Stay focused. I am focused. What do you want? | İzlemede kal. İzliyorum. Ne istiyorsun? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
What's going on? That's my question. | Ne oluyor? Bu benim sorum. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
We're finished soon and I'll be back. Right, Menachem? | Neredeyse bitiriyoruz ve döneceğim. Öyle değil mi, Menachem? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
I'll come back. Something you're hiding from me? No problem. I'll go. | Sonra gelirim. Benden sakladığınız bir şey mi var? Sorun değil, gidiyorum. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Good morning to you. Good morning. | Günaydın. Günaydın. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Maybe I can use an egg. | ...belki bir yumurta yiyebilirim. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
So, where are you going? | Öyleyse, nereye gidiyoruz? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Oh, you're not coming with us? No, I really have to work. | Sen bizimle gelmiyor musun? Çalışmam gerek. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
I'll join you at the weekend. | Sizinle hafta sonu birlikte olurum. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Do you have a nice plan for today? Well, we have many options, | Bugün için iyi bir planın var mı? Şey, pek çok seçeneğimiz var... | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
we could see Christian holy places, or the places mentioned in the Bible. | ...hıristiyanlara ait kutsal yerleri ya da İncil'de söz edilen yerleri görebiliriz. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
All that Axel wants. There are so many places I want to see. | Alex hepsini istiyor. Görmek istediğim çok yer var. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Haifa is beautiful, isn't it? And I also want to see the sea of Galilee, "Kinerat". | Hayfa çok güzel, öyle değil mi? Ayrıca Galile denizi'ni, yani "Kinerat"ı görmek istiyorum. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Kineret? | Kineret mi? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
You seem to know the country pretty well. | Ülkeyi oldukça iyi biliyor gibisin. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
I've always been interested in Israel. I also want to see the Palestinian cities. | İsrail'le hep ilgilendim. Ayrıca, Filistin şehirlerini de görmek istiyorum. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Could we go to them as well today? It's the other direction. | Bugün oralara da gidebilir miyiz? Onlar ters istikamette. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Anyway, why do you want to go there? Why not? | Hem, neden oraya gitmek istiyorsun? Neden olmasın? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
I brought a few of my CDs. | CD'lerimden bir kaçını getirdim. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
You're my guest. | Keyfine bak. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Let's me see what else you've got here. | Bakalım, başka neler varmış? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Many women singers. | Hep kadın şarkıcılar. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Only women. Why? | Yalnızca kadınlar. Neden? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
I like female singers, when a man sings, I always feel like there's something missing. | Kadın şarkıcıları seviyorum, erkekler söylediğinde, hep bir şeyler eksik kalıyormuş gibi geliyor. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Really? That's strange. | Ciddi misin? Çok ilginç. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Who is this? Gigliola Cinquetti. She's Italian. | Bu kim? Gigliola Cinquetti. İtalyan. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Fits in perfectly with the scenery, don't you think? | Manzaraya çok uyuyor, sence de öyle değil mi? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
So, how many children do you have? I don't have any children. | Kaç çocuğun var, bakalım? Çocuğum yok. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
But you said something about teaching your children to dance. | Ama çocuklarına dans öğretmekle ilgili bir şeyler söylemiştin. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
No. I meant the children that I teach. I work for this Organisation. | Hayır, onlar eğittiğim çocuklar. Bir organizasyonda çalışıyorum. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
We help children of immigrants, you know, from Turkey and other places. | Türkiye'den ve başka yerlerden gelen, göçmen çocuklarını eğitiyoruz. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
We help them with their homework. We read with them. | Ödevlerine yardım ediyoruz. Onlarla birlikte okuma yapıyoruz. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
There's not much money in that kind of work. | Bu tür bir işte çok para olmasa gerek. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
My God, you just sound like my parents Why? What do they think? | Tanrım, ailem gibi konuştun. Neden? Onlar ne düşünüyorlar? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
My father owns this big factory, and wants me to work there. I see. | Ailemin büyük bir fabrikası var ve orada çalışmamı istiyorlar. Anlıyorum. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
He's always expected us to join the family business. | Babam hep bizim aile işine girmemizi istedi. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
But then Pia left, and I just told them I'd rather do something useful with my life. | Fakat Pia ayrıldıktan sonra, ben de kendimce yararlı bir şeyler yapmak istediğimi söyledim. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Tell more about your family? | Ailenden biraz daha bahset. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Well, there's not so much to tell. It's only my parents and Pia. | Anlatacak çok şey yok. Sadece annem, babam ve Pia. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
No grandparents? No. | Büyük anne ve baban yok mu? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
They died a long time ago. | Uzun zaman önce öldüler. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Do you have any? What, grandparents? | Senin var mı? Ne, büyük anne ve baba mı? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
No. Actually even my mother died a few years ago. And my father. | Hayır. Aslında annem de bir kaç yıl önce öldü. Babam da. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Well, he died when I was in high school. I see. | Şey, o ben lisedeyken ölmüştü. Anlıyorum. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Do you have children? No. And I'm not going to have any. | Çocuğun var mı? Hayır. Ve olmayacak da. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Why not? Forget it. You might have to hear my pessimistic view of the world. | Niçin? Unut gitsin. Benim karamsar dünya görüşümü boş ver. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Hi Pia... | Selam Pia. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
No, we are already in the North. Why? | Hayır, biz kuzeydeyiz. Ne oldu? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
I see. Do you want to talk to him? | Anlıyorum. Onunla konuşmak ister misin? | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |
Okay. Okay, bye. They had a bomb in Haifa. | Tamam, tamam. Hoşça kal. Hayfa'da bir bomba patlamış. | Walk on Water-2 | 2004 | ![]() |