Search
English Turkish Sentence Translations Page 183440
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Don't worry about it. | Bu konu hakkında endişelenme. | Yurika-1 | 2000 | |
| What's the matter? | Ne oldu şimdi? | Yurika-1 | 2000 | |
| You never cried as a child. | Çocukluğundan beri hiç ağlamamıştın. | Yurika-1 | 2000 | |
| But you don't understand. | Fakat sen anlamıyorsun. | Yurika-1 | 2000 | |
| In the beginning, | İlk zamanlar,.. | Yurika-1 | 2000 | |
| I, too, suspected you, uncle. | ..ben, ben de senden şüpheleniyordum amca. | Yurika-1 | 2000 | |
| But that's normal. | Fakat bu normal. | Yurika-1 | 2000 | |
| I feel so ashamed. | Kendimden utanıyorum. | Yurika-1 | 2000 | |
| But it's not your fault. | Ama bu senin hatan değil. | Yurika-1 | 2000 | |
| It's not anybody's fault. | Bu kimsenin hatası değil. | Yurika-1 | 2000 | |
| If anyone, it's me to blame... for making you worry. | Eğer herhangi biri beni suçlarsa... bu elbette seni endişelendirir. | Yurika-1 | 2000 | |
| Now, dry your tears. | Şimdi gözyaşlarını sil bakalım. | Yurika-1 | 2000 | |
| Go home to your schoolwork. | Eve dön ve dersine çalış. | Yurika-1 | 2000 | |
| Uncle Makoto, | Makoto amca,.. | Yurika-1 | 2000 | |
| will you go to see Aunt Yumi? | Yumi teyzeyi görmeye gidecek misin? | Yurika-1 | 2000 | |
| I want to see her too. | Ben de onu görmek isterim. | Yurika-1 | 2000 | |
| Why don't you? | Sen neden görmüyorsun? | Yurika-1 | 2000 | |
| I'll tell her that you miss her. | Ona, senin onu çok özlediğini söylerim. | Yurika-1 | 2000 | |
| She really loves you, it'll make her happy. | O seni gerçekten seviyor. Bu onu mutlu edecektir. | Yurika-1 | 2000 | |
| NOTIFICATION OF DIVORCE | BOŞANMA İLAMI | Yurika-1 | 2000 | |
| It's good to see you're OK... | İyi olduğunu görmek güzel... | Yurika-1 | 2000 | |
| Yes, you too. | Evet senin de. | Yurika-1 | 2000 | |
| Sleeping? | Uykun mu var? | Yurika-1 | 2000 | |
| Still having nightmares? | Hâlâ kâbuslar görüyor musun? | Yurika-1 | 2000 | |
| I was surprised to hear you'd returned. | Geri döndüğünü duyduğumda çok şaşırdım. | Yurika-1 | 2000 | |
| Why'd you come back? Homesick? | Niye geri döndün? Sıla hasreti mi? | Yurika-1 | 2000 | |
| So I could start over. | Herşeye yeniden başlamak için. | Yurika-1 | 2000 | |
| But in the end, | Fakat sonunda,.. | Yurika-1 | 2000 | |
| it didn't work out. | ...bu mümkün olmadı. | Yurika-1 | 2000 | |
| I thought I could start over, | Herşeye tekrar başlayabilirim sandım. | Yurika-1 | 2000 | |
| but things just continued. | Fakat bazı şeyler devam ediyor. | Yurika-1 | 2000 | |
| Start over. | Yeniden başlamak. | Yurika-1 | 2000 | |
| You just ran away. | Uzaklara gidebilirsin. | Yurika-1 | 2000 | |
| You were self obsessed, | Benim hakkımdaki söylenenlerden,.. | Yurika-1 | 2000 | |
| never thinking about me. | ...biraz olsun sen de etkilendin. | Yurika-1 | 2000 | |
| You left me in that sad little town. | Bu küçük yerde beni yalnız bırakıp ayrıldın. | Yurika-1 | 2000 | |
| You're really a monster, Makoto. | Sen gerçek bir canavarsın Makoto. | Yurika-2 | 2000 | |
| I'm living with another man now. | Şu an başka biriyle beraberim. | Yurika-2 | 2000 | |
| Happy for me? | Benimle mutlu muydun? | Yurika-2 | 2000 | |
| You really are terrible. | Gerçekten berbat görünüyorsun. | Yurika-2 | 2000 | |
| Well then... | Şey, ben... | Yurika-2 | 2000 | |
| Did you ever think about starting over with me? | Benimle birlikte yeni bir başlangıç yapmayı hiç düşündün mü? | Yurika-2 | 2000 | |
| That's why I came back. | Bunun için dönmüştüm zaten. | Yurika-2 | 2000 | |
| It was too late. | Bunun için çok geç kaldın ama. | Yurika-2 | 2000 | |
| Yumiko? | Yumiko? | Yurika-2 | 2000 | |
| Do you think one can live only for others? | Başka birisiyle yaşayabileceğini düşünüyor musun? | Yurika-2 | 2000 | |
| Sorry. I'm talking nonsense. | Afedersin. Saçmalıyorum. | Yurika-2 | 2000 | |
| It would be great if you could. | Eğer sen de yapabilirsen bu harika olur. | Yurika-2 | 2000 | |
| You. I think you could do it. | Sen. Sanırım sen bunu yaparsın. | Yurika-2 | 2000 | |
| But you couldn't do it for me. | Fakat benimle olmaz. | Yurika-2 | 2000 | |
| I'm so sorry. | Ben çok çok üzgünüm. | Yurika-2 | 2000 | |
| You really did live for me. | Sen gerçekten benim için yaşadın. | Yurika-2 | 2000 | |
| I know you did. | Bunu yaptığını biliyorum. | Yurika-2 | 2000 | |
| Come on. Get up. | Haydi, kalk bakalım. | Yurika-2 | 2000 | |
| Kid's relation, huh? | Çocukların akrabası mısın? | Yurika-2 | 2000 | |
| I'm their cousin. | Onların kuzeniyim. | Yurika-2 | 2000 | |
| Makoto around? | Makoto buralarda mı? | Yurika-2 | 2000 | |
| He's asleep. So wake him up. | Uyuyor. Öyleyse onu uyandır. | Yurika-2 | 2000 | |
| None of your business, get to it. | Seni ilgilendirmez, dediğimi yap. | Yurika-2 | 2000 | |
| Excuse me, but who exactly are you | Afedersin ama, kim olduğunu ve... | Yurika-2 | 2000 | |
| to be giving me orders!? | ...bana nasıl emirler verebildiğini açıklar mısın!? | Yurika-2 | 2000 | |
| Loudmouth! Tell him it's Shigeo. | Amma patırtı yaptın! Ona Shigeo olduğunu söyle. | Yurika-2 | 2000 | |
| Shigeo what? | Shigeo ne? | Yurika-2 | 2000 | |
| You want your butt kicked?! | Kıçını tekmelememi mi istiyorsun?! | Yurika-2 | 2000 | |
| Then shut up and do as you're told. | Sesini kes ve sana dediklerimi yap. | Yurika-2 | 2000 | |
| What are you about? | Sen neden bahsediyorsun? | Yurika-2 | 2000 | |
| Makoto, hurry up. The boss' calling. | Makoto, acele et. Patron çağırıyor. | Yurika-2 | 2000 | |
| Are we from the same town? | Biz aynı şehirden miyiz? | Yurika-2 | 2000 | |
| Where's that? Moji. | Seninki neresi? Moji. | Yurika-2 | 2000 | |
| So what's with the big city accent? | Öyleyse bu büyükşehir aksanı ne oluyor? | Yurika-2 | 2000 | |
| I grew up in Tokyo. | Tokyo'da büyüdüm. | Yurika-2 | 2000 | |
| What's with your smalltown accent? | Peki bu taşra aksanı ne? | Yurika-2 | 2000 | |
| You gonna watch your mouth. | Ağzından çıkan sözlere dikkat et. | Yurika-2 | 2000 | |
| Sorry, Akihiko. | Afedersin, Akihiko. | Yurika-2 | 2000 | |
| Watch it, you little snot. | Dikkat et küçük sümüklü. | Yurika-2 | 2000 | |
| I'll kick his butt. | Kıçını pataklayabilirim. | Yurika-2 | 2000 | |
| See? This one raises the arm up and down. | Gördün mü? Şu kısım geliyor, yukarı aşağı hareket ediyor. | Yurika-2 | 2000 | |
| And this one operates the boom, | Bu kapıyı çalıştırıyor, | Yurika-2 | 2000 | |
| and this one's for the bucket. | Ve bu da kepçeyi. | Yurika-2 | 2000 | |
| Here's the safety lock. Want to try it on your own? | Burası emniyet kilidi. Kendin denemek ister misin? | Yurika-2 | 2000 | |
| Good. That's it. | Güzel. İşte böyle. | Yurika-2 | 2000 | |
| Now move the boom. | Şimdi kolu hareket ettir. | Yurika-2 | 2000 | |
| Now try digging. | Şimdi kazmayı dene. | Yurika-2 | 2000 | |
| Bring the bucket forward. | Kepçeyi öne getir. | Yurika-2 | 2000 | |
| You're getting it. | Şimdi anladın. | Yurika-2 | 2000 | |
| Why did you miss your check up? | Check up'ını neden kaçırdın? | Yurika-2 | 2000 | |
| I'll go in sometime. | Bir ara giderim. | Yurika-2 | 2000 | |
| That's a pretty nasty cough. At least cut back on the smokes. | Bu çok iğrenç bir öksürük. Hiç olmazsa sigarayı bırakabilirsin. | Yurika-2 | 2000 | |
| Yeah, I guess. | Evet, tahmin ediyorum. | Yurika-2 | 2000 | |
| I'll put you on the steamshovel. | Seni kazı işinin başına koyacağım. | Yurika-2 | 2000 | |
| Remember how much we were fascinated with bus drivers? | Hatırlıyor musun, otobüs şöförleri ne ilginç gelirdi bize? | Yurika-2 | 2000 | |
| You could go back to driving. | Tekrar şöförlüğe başlayabilirsin. | Yurika-2 | 2000 | |
| It wasn't what I had expected. | Bu benim beklediğim birşey değildi. | Yurika-2 | 2000 | |
| In fact, all you do is follow the same routes over and over. | Aslında senin bütün yaptığın benzer bir rotayı defalarca izlemek. | Yurika-2 | 2000 | |
| Then that busjack happened. | O zaman kriko yardım etmişti. | Yurika-2 | 2000 | |
| And that was it. | Ve buydu. | Yurika-2 | 2000 | |
| That'd happen in any job. | Her işte böyle şeyler olur. | Yurika-2 | 2000 | |
| But operating that steamshovel kind of brought me back. | Fakat o aleti kullanmak beni eski günlere götürdü. | Yurika-2 | 2000 | |
| But not in the same way. | Fakat aynı yolda değil. | Yurika-2 | 2000 | |
| With another kind of bus. | Başka bir tür otobüsle. | Yurika-2 | 2000 |