Search
English Turkish Sentence Translations Page 183460
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| He took all the photos and videos | Sitedeki videoların ve fotoğrafların... | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| on that site. | ...hepsini o çekmiş. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Jayoung speaking. | Ben Jayoung. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Jayoung... | Jayoung... | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Seo Yoonee? Yoonee? | Seo Yoonhee? Yoonhee? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You've been looking for me, right? | Beni arıyorsun, değil mi? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Sorry, I haven't been myself lately. | Üzgünüm, son zamanlarda kendimde değilim. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Turn yourself in! You shouldn't kill, under any circumstances. | Kendine gel! Ne olursa olsun, öldürmemelisin. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I used to think so too. | Ben de öyle düşünmüştüm. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Until Jinmo's suicide... | Jinmo'nun intiharına kadar... | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Until I read his diary. | Günlüğünü okuyana kadar... | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Yoonee, let's meet. I'll help you. | Yoonhee, buluşalım. Sana yardım edebilirim. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I really wanted to show you this place. | Bu yeri sana göstermeyi çok istedim. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I was baptized here. | Ben burada vaftiz edildim. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| When I heard you were a detective, | Senin dedektif olduğunu duyunca... | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I thought it suited you perfectly. | ...bu işin sana tam yakıştığını düşündüm. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You were always tough, did what you liked. | Her zaman sert birisiydin, sevdiğin işe kavuşmuşsun. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You looked really cool. | Çok soğukkanlı görünüyorsun. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| It's still not too late. | Hiçbir şey için geç değil. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Turn yourself in, Yoonee. | Eski haline dön, Yoonhee. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You were like a big sister to me. | Sen, benim için abla gibiydin. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Always protecting me. | Beni her zaman korurdun. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I want to go back to that time. Stop it! | O zamanlara geri dönmeyi isterim. Kes şunu! | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You've changed! You're not the Yoon hee I knew. | Sen değişmişsin! Benim tanıdığım Yoon hee değisin. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| After what happened, how could I not change? | Olanlardan sonra nasıl değişmeyim? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Have you ever thought about the pain Jinmo felt? | Jinmo'nun çektiği acıyı hiç düşündün mü? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You're not in your right mind. You're crazy! | Senin aklın yerinde değil. Kafayı yemişsin! | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| How could I not go crazy? | Kafayı nasıl yemeyebilirim? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| My son is dead. The other kids killed him. | Oğlum öldü. Diğer çocuklar öldürdü. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| How could I not go crazy? | Nasıl çıldırmayabilirim? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| It's either go crazy or die, but I can't die now | Çıldır yada öl, ama ben şu anda ölemem. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| After letting this happen, how can I die? | Bu olanlara izin verdikten sonra, nasıl ölebilirim? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I feel terribly about Jinmo's death. | Jinmo'nun ölümüne çok üzüldüm. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Remember when we had our picture painted? | Resmimizi yaptırdığımız zamanı hatırlıyor musun? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| We killed Heejeong that day. | O gün Heejeong'u öldürdük. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| She didn't have to die that day. | O gün ölmek zorunda değildi. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| That wasrt our fault. | Bu, bizim hatamız değildi. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| We could have helped! | Yardım edebilirdik! | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Now, you should help. | Şimdi, yardım edebilirsin. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Yoonee, let's end this here. | Yoonhee, istersen burada bitirelim. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| It's my last request. | Bu senden son ricam. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Please, stop here. | Lütfen, artık dur. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Will there be any more victims? | Başka kurbanlar olacak mı? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Are there any other victims? | Daha fazla kurban var mı? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I said freeze! | Kımıldama dedim! | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Isn't that Heejeong? | Bu Heejeong mu? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Must be going to roller skate again. | Yine patenle kaymak zorundasın. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I thought she had come to her senses. | Sanırım duygularını yaşayacak zamana gelmiş. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Jayoung, something's strange. | Jayoung, garip bir şeyler var. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| They're always strange. | Onlar her zaman garip zaten. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| No, I mean Heejeong. | Hayır, ben Heejeong'u kastediyorum. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| When was she ever normal? | Ne zaman normal oldu ki. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Jayoung, let's go back. | Jayoung, geri dönelim. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Forget about it. We're late. | Boş ver şimdi, geç kaldık. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You remember our appointment with the art teacher? | Resim öğretmeni ile randevumuz olduğunu unuttun mu? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| What about Yoonee? | Yoonhee nasıl? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Right, you haven't heard. She emigrated. | Sen duymadın mı? Buradan taşındılar. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Emigrated? | Taşındılar mı? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Yes, to the US all of a sudden. | Evet, Amerika'ya gittiler, çok ani oldu. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| She must have left yesterday. | Dün gitmiş olması lazım. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| June 23. I killed the last person. A bystander, who is... | 23 Haziran. Son kişiyi öldürdüm. Olaylara seyirci kalan ise... | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Should we watch over all of them? | Hepsini korumaya almalı mıyız? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Well, is that necessary? | Buna gerek var mı? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Would the bystander be one of them? | Olaylara seyirci kalan, onlardan bir mi olmalı? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| What do you mean? | Yani, ne demek istiyorsun? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| We keep getting fooled. | Aptallaşmaya devam ediyoruz. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| So the bystander won't be someone so obvious. | Seyirci kalan, apaçık biri değildir. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Give me some ideas, huh? | Fikir ver bana, fikir. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Ideas don't need to be incubated. | Kafanın içindekileri kuluçkadan kaldır. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| To the bathroom. You want to come? | Tuvalete. Gelmek ister misin? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| What the hell kind of investigation is this? | Ne boktan bir araştırma bu böyle. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You were all so confident, | Hepiniz kendinizden emindiniz... | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| but bodies keep piling up! | ...ama cesetler kümelenmeye devam ediyor! | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Juna, let's talk. | Junha, biraz konuşalım. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Do you hate me so much? | Benden çok mu nefret ediyorsun? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Do you call this a home? Is this a family? | Sen buna ev mi diyorsun? Aile mi bu? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I've never thought of us as a family. | Ben birbirimizi hiç aile gibi görmedim. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Let's just be strangers. | Sadece yabancı olalım. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I don't want to worry about you any longer. | Daha fazla seni düşünmek istemiyorum. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You leave, and I never know when you'll be back. | Gidiyorsun ve ben asla ne zaman geri döneceğini bilmiyorum. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You could be killed at any time. | Her zaman vurulabilirsin. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Do you know how scared I am waiting for you alone? | Seni beklerken ne kadar korktuğumu biliyor musun? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Juna... | Junha... | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You know how scared | Karnındaki yarayı gördüğümde... | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I get seeing the scar on your stomach? | ...ne kadar korktuğumu farkettin mi? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I don't want to lose a family again. | Ben ailemden bir kişi daha kaybetmek istemiyorum. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| So I don't consider you family. | Yani, seni ailem olarak görmüyorum. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I'm practicing living alone. | Yalnız yaşamaya alışacağım. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| So just let me be. | Yani, beni sadece yalnız bırak. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Please, leave me alone! | Lütfen, yalnız bırak! | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I'm sorry, I'm really sorry. | Üzgünüm, gerçekten üzgünüm. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| In fact, I knew he was bullied. | Aslında ben, onun ezildiğini biliyordum. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| You knew, and you never talked to him? | Biliyordunuz ve onunla hiç konuşmadınız mı? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I thought it would end sooner or later. | Er geç sona erer diye düşünmüştüm. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| How can a teacher pretend not to know anything? | Bir öğretmen nasıl olur da hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranabilir? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| When even teachers ignore them, who can kids trust? | Öğrencinin güvendiği öğretmenler ne zaman böyle oldu? | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| Juna was right. | Junha haklıydı. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I've always ordered Juna around. | Junha'ya devamlı emirler savurdum. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I never listened to him even once. | Bir defa olsun onu dinlemedim. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 | |
| I promised to be a good mother in front of my sister's grave. | Kardeşimin mezarı önünde iyi bir anne olacağıma söz vermiştim. | Yu-wol-ui il-gi-2 | 2005 |