Search
English Turkish Sentence Translations Page 183578
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Five ryo? | 5 ryo mu? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Then his wife must have worked to pay off the debt and earn her freedom. | Karısıda buna karşılık çalışarak borcunu kapatıp, özgürlüğünü kazanmaya çalışmış olmalı. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
May I ask how far it is to this Miyagi Village? | Bu Miyagi köyünün ne kadar uzaklıkta olduğunu sorabilir miyim? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Maybe 60 or 65 miles. No, it's farther than that. | 60 65 mil civarında. Hayır, bundan daha uzak. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Are you thinking of delivering the child to his father? | Sen bu bebeği babasına götürmeyi mi düşünüyorsun? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I'd like to meet this man named Unosuke in person | Unosuke adındaki bu adamla tanışıp | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
and tell him how sorry I am. | ona ne kadar üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Tsuchihei and Umasuke, sorry to saddle you with this, | Tsuchihei ve Umasuke, sizi bu olaya karıştırdığım için üzgünüm, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
but I'd like you to accompany this man to Miyagi. | fakat bu adam Miyagi köyüne kadar eşlik etmenizi istiyorum. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
But, sir... Do you understand? | Fakat, efendim... Anladınız mı? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Such a good baby. Let's change your diaper. | Ne kadar iyi bir bebeksin. Haydi bezini değiştirelim. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
That's a good baby. | Seni tatlı bebecik. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I'm going to take you to your daddy now, so don't you worry about a thing. | Seni şimdi babana götüreceğim, o yüzden meraklanmana hiç gerek yok. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I'm so sorry about... | Beni çok üzgü... | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I guess it's a boy. | Sanırım bu bir erkek çocuğu. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
He seems to be in good health. | Çok sağlıklı gözüküyor. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Please take this lock of hair from the deceased with you. | Lütfen merhumun bu bir bukle saçınıda yanında götür. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Shall we take care of him? No, not here. | Onun icabına bakalım mı? Hayır, burda olmaz. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
He'll still be on guard, expecting us. | O hala gardını almış, bizi bekliyor olmalı. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
But we've got him right there. | Fakat o hemen avucumuzun içinde sayılır. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
We won't lose him. | Onu kaybetmeyelim. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
He's got a baby with him now. He's bound to let down his guard. | Şimdi yanında bir bebek var. Şimdi gardı kısıtlanmış durumda. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
When the time is right, I'll give the word. | Doğru zamanda, emri vereceğim. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Man, are my shoulders sore. | Adamım, omuzlarım çok fena halde. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Umasuke! Look! | Umasuke! Bak! | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I count five. | 5 kişi saydım. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
You must be the ones who killed the poor kid's mother. | Zavallı çocuğun annesi öldüren sizler olmalısınız. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
All we care about is removing that head from your shoulders. | Bizim umrumuzda olan tek şey senin başını gövdenden ayırmak. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
We need you dead, or it'll be a stain on our name. | Senin ölü olmana ihtiyacımız var, yoksa bu namımıza kötü bir şekilde işler. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
This is about money, I suppose. Someone offered to pay you to kill me. | Bunun sebebi para, sanırım. Birileri beni öldürmeniz için size para ödemiş. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
And you've already taken the money. | Ve zaten siz çoktan ödemeyi almışsınız. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
That's how we make our living. | Biz hayatımızı böyle kazanıyoruz. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
So there's not much point in my trying to avoid you people, I guess. | Öyleyse sizi bu işten kaçınmanız için uyarmam bir işe yaramayacak sanırım. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
But there's one problem. | Fakat bir problem var. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I have to deliver the baby to his father's arms in Miyagi. | Bebeği Miyagi köyündeki babasının kollarına teslim etmem gerekiyor. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Could we wait to have our showdown until after that? | Bu güç gösterisini bu iş bitinceye kadar ertelesek olur mu? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
How about it? | Buna ne dersiniz? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Once I've delivered the baby, | Bebeği teslim ettiğim zaman, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I'll face off with you anytime you like. | sizinle istediğiniz zaman yüzleşirim. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
If my proposal is agreeable to you, | Eğer bu teklifim size makul geliyorsa, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
then perhaps you'd be so kind as to let me through. | belki geçip gitmeme de izin verirsiniz. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
You call yourselves human beings? | Siz kendinize insan evladı mı diyorsunuz? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
So long as you can fill your own purses, | Cüzdanlarınızı doldurabildiğiniz müddetçe, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
you don't give a damn what it might mean to someone else. | başkasının başına ne gelirse gelsin umrunuzda olmuyor. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Not even to an innocent child. | Hatta masum bir çocuğa bile. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
That's right, Ichi. | Bu doğru, Ichi. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
We don't give a damn about others. | Kimseyi umursamayız. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
That's the code we live by. | Bizim hayat felsefemiz bu. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
And that's why the Monju clan | Ve bu sebeple Monju Klanı bugüne kadar | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
has never once failed to kill a man it has targeted. | hedef koyduğu hiç bir insanı boş geçmedi. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Rest assured. In time we'll put you to rest too. | Git dinlen. Zamanı gelince seni ebedi istirahate göndereceğiz. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Master Tsuchihei? | Usta Tsuchihei? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Master Umasuke? | Usta Umasuke? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Your companions rushed off in a panic a while ago. | Arkadaşların bir süre önce panik içinde kaçıp gittiler. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
It must be tough, traveling with a little one like this. | Böyle bir ufaklıkla yolculuk etmek oldukça zor olmalı. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Are you perhaps on your way to Zenkoji Temple? | Acaba siz Zenkoji Tapınağına doğru mu gidiyorsunuz? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Uh huh. | E evet. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
He's such a cute little thing. | O çok şeker bir ufaklık. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
What's the matter, child | "Sorun nedir bebecik", | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Why do you cry so | "neden böyle ağlıyorsun?" | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Have Mother's breasts run dry | "Annenin göğüslerini kurut" | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Or has she passed away | "yoksa o yanından gider" | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
On the hill over yon | "Şu tepenin üzerinden" | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
A cripple walks by | "bir kötürüm yürür geçer" | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
His hat bobs into sight | "Şapkasının altında saç lüleleri sallanır" | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Then bobs out of sight again | "Sonra tekrar sallanır." | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Hey there, Waheiji. | İşte ordasın, Waheiji. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Hangoro? | Hangoro? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I never expected to run into you around here. What are you up to? | Senden hiç bu taraflara gelmeni beklemezdim. Neyin peşindesiniz? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Hold on just a second. | Bir saniye bekle lütfen. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
You have to tell me when you want to pee. | Altına yapacağın zaman bana bunu söylemen lazım. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I'm getting you a fresh diaper. | Temiz bir bez bağlıyorum. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
You'll feel better in a jiffy. | Daha rahat hissedeceksin. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
There you go. That does it. | İşte böyle. Böyle tam oldu. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
He stopped crying. | Ağlaması kesildi. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Babies know what they want. | Bebekler ne istediklerini biliyorlar. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
It's no laughing matter. | Bu gülünecek bir şey değil. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I don't suppose it is. | Bende öyle olduğunu sanmam. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
But you know, | Fakat biliyorsun ki, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I've considered putting a price on Zatoichi's head too, | Bende Zatoichi'nin kafasına bir ödül koymayı düşündüm, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
but if he's giving even you a hard time, | fakat sana bile sıkıntı çıkarıyorsa, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I suppose I'd best let sleeping dogs lie. | sanırım uyuyan köpeklere haber versem daha iyi olur. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Zatoichi's a man like the rest of us. | Zatoichi'de bizim gibi bir adam. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
No question about that. | Buna ne şüphe var. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
If a respected gangster lets some sorry blind man intimidate him, | Eğer saygı değer bir gangster kör bir adamın kendisini korkutmasına izin veriyorsa, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
it could seriously damage his reputation. | bu kesinlikle onun namına zarar verir. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Isn't that right, Hangoro? | Doğru değil mi, Hangoro? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
You're a clever one, Waheiji. | Sen akıllı bir adamsın, Waheiji. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Why don't you just come out and say it? | Neden daha önce gelipte söylemedin? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Say what? | Neyi söylemedim? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
You're asking for our help, right? | Bizim yardımımızı istiyorsun, değil mi? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
You guessed it. | Doğru tahmin ettin. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
We could split the prize money fifty fifty. | Ödülü %50 %50 paylaşırız. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Never mind that. | Bunu dert etme. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
What won me over was that bit about the serious damage | Bu iş bittikten sonra benim kazanacağım şey nam olacak. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
it could do to a gangster's reputation | Bir gangsterin unvanı | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
if Zatoichi is allowed to keep swaggering around. | Zatoichi ortalıkta dolanıp dayılandıkça zedelenebilir. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
So you'll help us? You bet. | Öyleyse bize yardım edeceksin? Tabiki. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Where'll I find a better memento of this trip to Minobu? | Bu Minobu gezisinden daha güzel bir hatıra nerden bulurum? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
It's decided, then. | O zaman kara verildi. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 |