Search
English Turkish Sentence Translations Page 183581
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
So it'll be one ryo then? | Öyleyse günlük 1 ryo, tamam mı? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
One ryo it is. | 1 ryo ozaman. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Hear that, kid? We got you a nanny for one ryo. | Duydun mu, bebecik? Sana 1 ryo karşılığında bakıcı tuttuk. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Much obliged, miss. | Çok minnettarım, bayan. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Blind men's pilgrimage. | Kör adamların uzun ve zorlu yolculuğu. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Hello there. | Oradakiler merhaba. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I'd like to thank you again for your help the other day. | Hepinize önceki gün yaptığınız yardımlar için çok teşekkür ederim. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
When we tricked those samurai! | O samurayları kandırdığımız günkü kardeş! | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
What are you doing out here? | Orda ne yaptığını sanıyorsun? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Do you have a little one with you? | Bir bebeğin mi var? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
My, my. And your wife too? | Vay, vay. Ve hanımında beraberinde? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Sounds like you're having a nice family trip. | Öyle gözüküyorki güzel bir aile tatili yapıyorsun. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Are you folks on your way out, then? | Siz kardeşler yolculuğunuza devam mı ediyorsunuz? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Well, we must be going. | Şey, biz devam etmeliyiz. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Perhaps we'll meet again sometime. | Belki bir yerlerde tekrar karşılaşırız. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
That would be nice. Good bye. | Bu iyi olur. Güle güle. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Please go in good health. | Lütfen kendinize dikkat edin. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Keep well. | Hoşçakalın. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
"Nightingale Whistles" | "Bülbül Sesi Düdükleri" | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Listen to this, little boy. | Bunu dinle, küçük adam. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
It's a nightingale. | Bu bir bülbül ıslığı. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
What's the big idea? I make my living with this hand. | Bu kadar sorun olan nedir? Ben hayatımı bu ellerle kazanıyorum. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
That's exactly why I slapped it. | İşte tam bu yüzden bunu yaptım. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I thought you could use a wake up call. | Sen sadece seslenerekte onu uyandırabilirsin. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
How I make my living is none of your business. | Hayatımı nasıl kazandığım seni hiç ilgilendirmez. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Besides, I was only thinking of the baby. | Hem ben sadece çocuğu düşünüyordum. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I only borrowed the whistle to make him happy. | Ben bu düdüğü sadece çocuğu mutlu etmek için ödünç aldım. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
That's where you've got it wrong. | İşte senin yanlış yaptığın nokta tam da burası. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
The boy's not going to be happy that you borrowed something without asking. | Çocuk senin bu "ödünç" aldığın şeyle mutlu olmayacak. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
It's only a little whistle, for heaven's sake. | Bu sadece bir düdük, Tanrı aşkına. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
You know, I've held my tongue until now, | Biliyorsun, bu zaman kadar ağzımı açmadım, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
but you're determined to find fault with everything I do, aren't you? | fakat her yaptığım harekette bir kusur buluyorsun, değil mi? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I wash his diapers, and you wash them a second time. | Onun bezlerini yıkadım, sonra sen onları ikinci kez yıkadın. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
First I don't feed him right. Then I don't hold him right. | İlk olarak ou düzgün beslemiyorum. Sonra, onu doğru tutamıyorum... | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Because you don't know how to wash his diapers or hold him, | Çünkü sen onu doğru bir şekilde beslemeyi ya da bezleri yıkamayı bilmiyorsun, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I'm trying to help you learn. | Sana öğrenmen için yardım ediyorum. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I see. I get the point. | Anlıyorum. Olayı anlıyorum. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
If you're just going to make fun of me, I've had enough. | Sen eğlence arıyorsan, bu kadarı bana yetti. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I quit as of right now. | Ben şu an istifa ediyorum. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Go find a better nanny. | Git daha iyi bir dadı bul. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Is that right? You quit? | Bu doğru mu? Ayrılıyor musun | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Fine. Go ahead and quit. | Pekala. Git ve terket bizi | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
It saves me what I was going to pay you. | Bu beni sana yapacağım ödemeden kurtarır. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Here you go. Here's your toy. | İşte al. senin oyuncağın. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Hey, he wants to pee. | Hey, onun çişi var. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Take care of him yourself. | onunla kendi başına ilgilen. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
He says he wants to pee. | Onun çişi varmış. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
He wants you to take him. | O senin onunla ilgilenmeni istiyor. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Get down here, you bitch! | Buraya gel, seni namussuz kadın! | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
You're looking at sumo wrestlers from Ekoin Temple. | Siz Ekoin Tapınağındaki sumo güreşçilerine bulaşıyorsunuz. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
There's no excuse for letting your baby pee on our heads. | Bebeği kafamıza işettirmenizin özürü kabul edilemez. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I'll take care of this. You stay here. | Bununla ben ilgilenirim. Sen burada kal. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Please hold on a second. | Lütfen bir saniye bekleyin. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Where's your wife? | Hanımın nerede? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
We can't settle this without your wife. | Bu olayı hanımın olmadan çözemeyiz. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
A wife's offense is also her husband's, so... | Bir hanıma yapılan aynı zamanda kocasına yapılmıştır,dolayısıyla... | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I'm telling you to get your wife down here! | Sana karını aşağı gönder diyorum! | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Please take pity on a blind man | Lütfen bir adama iyi davranın | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
and allow me to make it up to you with a massage. | ve bu olayların karşılığında size birer masaj yapayım. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Massage? By the time we're done massaging you, | Masaj mı? Masaj yaptırdığımız anda, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
sparks will be flying from those plugs you have for eyes. | gözlerindeki o boşluklardan kıvılcım çıkartırız. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
You guys certainly are strong. | Siz beyler gerçekten güçlüsünüz. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Did you want to get in a few more licks? | Birkaç tokat daha atmak ister misiniz? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Pardon the intrusion, | Araya girdiğimiz için üzgünüz, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
but we have a prior claim on this man. | fakat bu adama saldırma önceliği bizim. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
We ask you to turn him over to us. | Bu işi bize bırakmanızı istiyoruz. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I wanted to wring his neck myself, but fine. | Onun boynunu kendi ellerimle kırmak, istiyorum fakat, pekala. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
He's all yours. | O sizin. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Say your prayers. | Son duanı et. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
What's keeping her? | O neden oyalanıyor? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
How far did she have to go? | Ne kadar yol gitmesi gerekiyordu ki? | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
What could she be doing? She sure is taking her time. | O ne yapıyor olabilir? O kesin boşa vakit öldürüyor. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Just a little longer, kid. You'll get your milk any minute now. | Biraz daha dayan bebecik. Sütünü şimdi alacaksın. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Tell you what. You can nurse on me until the real stuff comes. | Bak sana ne diyeceğim, senin sütün gelene kadar benimkiyle oyalanabilirsin. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Here we are. I have your milk. | İşte geldim. Sütün bende. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
He's asleep. | O uykuya daldı. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
He's so cute. | O çok tatlı. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I've made up my mind. | Ben karar verdim. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I'm never going to snatch purses again. | Bir daha asla cüzdan filan aşırmayacağım. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I really mean it, Master Ichi. | Bunu içtenlikle söylüyorum, Usta Ichi. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Watching him sleep so peacefully makes me feel ashamed. | Onun bu kadar günahsız bir şekilde uyuduğunu görmek, beni mahçup duruma düşürdü. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Please forgive me for what I said this morning. | Lütfen bu sabah söylediklerim için beni affedin. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I feel so much better. | Daha iyi hissediyorum şimdi. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I want you to slap this hand really hard. | Bu ellere çok sert biçimde vurmanızı istiyorum. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Really hard. | Gerçekten kuvvetli. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
"Miyagi Village" | "Miyagi Köyü" | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Well, here we are in Miyagi. | Artık Miyagi Köyüne geldik. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
We'll have to say good bye to the boy. | Bebeciğe güle güle deme zamanı geldi. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Yeah, we finally made it. | Evet,sonunda başardık. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Sure takes a load off my mind. | Şu kesinki bu beni baya uğraştırdı. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Once I've turned the baby over to his father, | Bebeği babasına teslim ettiğim zaman, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I'm completely through with him. | onunla bütün ilişiğim kesilmiş olacak. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Since the boy's mother was killed in my place, | Bebeğin annesi benim olmam gereken yerde olup, öldürüldüğü için, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
I felt I owed it to him to bring him home, | ona,bebeği evine götürmeyi, borçlandığımı hissettim. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
but I've had my fill of looking after a baby. | Fakat artık bebek bakımı olayına doydum. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Nothing demands more attention than a baby. | Kimse bir bebeğinkinden daha fazla talepte bulunamaz. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Every time you turn around, he's bawling about something. | Ne zaman bir tarafa dönsen,o bir ihtiyacı için haykırmaya başlıyor. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
You stick your hand in to check his diaper, | Elinle bezine bir dokunursun, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
and it turns out to be sopping wet. | ve o bezini sırılsıklam etmiş olur. | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 | |
Say, | Bunu söyledimde, | Zatoichi kessho-tabi-1 | 1964 |