Search
English Turkish Sentence Translations Page 183832
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Whoever this is, you owe me a new lamp. | Her kimsen bana yeni bir lamba borcun var. | Zodiac-1 | 2007 | |
Cabbie's been shot three blocks from the Presidio. | Presidio'dan üç sokak ileride bir taksi şoförü vuruldu. | Zodiac-1 | 2007 | |
Well, it wasn't me. I've been with my bride all night. | Ama ben vurmadım. Bütün gece gelinimleydim. | Zodiac-1 | 2007 | |
She can vouch. Go put on the Folgers. | Bana şahitlik edebilir. Git paltonu giy. | Zodiac-1 | 2007 | |
You'll pick me up? | Beni de alır mısın? | Zodiac-1 | 2007 | |
Let me just describe the lamp you're gonna buy me. | Önce alacağın lambayı tarif edeyim. | Zodiac-1 | 2007 | |
I just got to sleep. Suspect's Negro, male adult. | Yeni yatmıştım. Şüpheli yetişkin zenci bir erkek. | Zodiac-1 | 2007 | |
Walt's on scene, locked up the cab and secured the crowd. | Walt olay yerinde. Taksiyi kilitlemiş. Kalabalığı uzaklaştırmış. | Zodiac-1 | 2007 | |
You ever try Japanese food? | Hiç Japon yemeği yedin mi? | Zodiac-1 | 2007 | |
Evening, gents. A lovely night for a botched robbery. | İyi akşamlar, beyler. Kötü bir soygun için güzel bir gece. | Zodiac-1 | 2007 | |
Yeah, third this week. Must be end of summer rush. | Evet, bu hafta üçüncü. Yaz sonu telaşı olsa gerek. | Zodiac-1 | 2007 | |
I got foot patrols going through the park, dogs are on the way. | Parka devriye gönderdim. Köpekler de yolda. | Zodiac-1 | 2007 | |
The victim's name is Paul Stine. Dousette pronounced him at 10:10. | Kurbanın adı Paul Stine. Dousette, 10:10'da fark etmiş. | Zodiac-1 | 2007 | |
Suspect fired one shot to the back of the head. | Başının arkasına tek el ateş edilmiş. | Zodiac-1 | 2007 | |
Driver's wallet and car keys are missing. | Cüzdanı ve araba anahtarı kayıp. | Zodiac-1 | 2007 | |
How'd you know his name? | Adını nereden biliyorsun? Teşhis için Sarı Taksi'den Leroy geldi. | Zodiac-1 | 2007 | |
Neighborhood's pretty high end for this kind of thing, | Muhit böyle olaylara pek alışık değil. Ben de taksi için çekici çağırdım. | Zodiac-1 | 2007 | |
Coroner's here. Any witnesses? | Adli tabib burada. Tanık var mı? | Zodiac-1 | 2007 | |
Did they hear a shot? No. | Ateş edildiğini duymuşlar mı? Hayır. | Zodiac-1 | 2007 | |
They first saw him in the front seat, | Adam ilk ön koltukta görmüşler. | Zodiac-1 | 2007 | |
described him as a white male, glasses, | Adamı beyaz, gözlüklü, asker tıraşlı... | Zodiac-1 | 2007 | |
We already corrected it. Oh, well, that's good. | O hatayı düzelttik. İyi o zaman. | Zodiac-1 | 2007 | |
You guys need anything else? No. Get out of here. | Başka bir şey var mı? Hayır. Gidebilirsin. | Zodiac-1 | 2007 | |
Thanks. Happy Birthday. | Sağ ol. Mutlu yıllar. | Zodiac-1 | 2007 | |
Wait, it's your birthday? Yep. | Doğum günün mü? Evet. | Zodiac-1 | 2007 | |
That's great. Happy birthday. Thanks. | Harika. Mutlu yıllar. Sağ ol. | Zodiac-1 | 2007 | |
Body or scene? It's your birthday, I'll take the body. | Ceset mi, olay yeri mi? Bugün doğum günün. Cesede ben bakarım. | Zodiac-1 | 2007 | |
Dave, looks like he wiped the cab down pretty good. | Adam taksiyi güzel temizlemiş. | Zodiac-1 | 2007 | |
We got some blood over here. Prints? | Şurada biraz kan bulduk. Parmak izi? | Zodiac-1 | 2007 | |
Could very well be. We'll dust it at the Hall. | Katile ait olabilir. Adli tıbbta bakacağız artık. Katile ait olabilir. Adli tıpta bakacağız artık. Katile ait olabilir. Adli tıpta bakacağız artık. Katile ait olabilir. Adli tıpta bakacağız artık. Katile ait olabilir. Adli tıpta bakacağız artık. Katile ait olabilir. Adli tıpta bakacağız artık. | Zodiac-1 | 2007 | |
Hey, Pete? Yeah, Dave. | Hey, Pete? Efendim, Dave. | Zodiac-1 | 2007 | |
Who rolled him? Stewarts. | Kim çevirdi? Stewarts. | Zodiac-1 | 2007 | |
I got a single 9mm casing. | Burada boş 9mm kovanı var. | Zodiac-1 | 2007 | |
Yeah, Luger. | Luger marka. Halktan bir şey çıkmadı. | Zodiac-1 | 2007 | |
Okay. I'm your shooter, Negro male adult, | Pekâlâ. Diyelim ki ben senin yetişkin, erkek, zenci... | Zodiac-1 | 2007 | |
I flag a cab. I give him this address. | Bir taksi çeviriyorum. Bu adresi veriyorum. | Zodiac-1 | 2007 | |
Did I give him this address? Who's got the fare book? | Adresi verdim, değil mi? Hâsılat çizelgesi kimde? | Zodiac-1 | 2007 | |
Washington and Maple. That's one block east. | Washington ve Maple köşesi. Bir sokak doğuda. | Zodiac-1 | 2007 | |
Lighting's the same over here, | Işıklandırma aynı. Belki köpeğini gezdiren birini gördüm ve... | Zodiac-1 | 2007 | |
You don't want any witnesses so you tell him to go down a block. | Tanık istemediğin için bir sokak aşağıdan gitmesini söyledin. | Zodiac-1 | 2007 | |
I wait for him to put it in park because I'm smart | Zeki olduğum için durmasını bekledim... | Zodiac-1 | 2007 | |
He stops, puts it in park, boom. | İzninle. Park eder, durur ve bum. | Zodiac-1 | 2007 | |
I shoot him on the right side, he slumps right? | Sağ tarafından vurunca sağa düşer mi? | Zodiac-1 | 2007 | |
Maybe you've got your hand on his collar when you shoot. | Belki vururken yakasından tutuyordun. | Zodiac-1 | 2007 | |
All right. So, either way, | Öyle olsun. Zaten olmasa ön koltukta bir litre kan olurdu. | Zodiac-1 | 2007 | |
So, why do you get in the front seat? For the money. | Peki, ön koltuğa niye geçtin? Para için. | Zodiac-1 | 2007 | |
But he's dead. | Ama adam ölü. Arkadan cüzdanına rahatça ulaşabilirsin. | Zodiac-1 | 2007 | |
You don't have to go anywhere near the blood. | Dökülen kanın civarına gitmene gerek yok. | Zodiac-1 | 2007 | |
So, why'd he get in the front seat? | Neden ön koltuğa geçti o zaman? | Zodiac-1 | 2007 | |
I'm an idiot. But you're not an idiot. | Çünkü salağım. Ama değilsin. Durmasını bekledin. | Zodiac-1 | 2007 | |
Right. Thank you. Yeah, sure. | Evet. Sağ ol. Ne demek. | Zodiac-1 | 2007 | |
Can I see that? Yeah. | Bakabilirim miyim? Elbette. | Zodiac-1 | 2007 | |
I am an idiot. I just killed a man for $8.25. | Salağım çünkü 8.25$ için birini öldürdüm. | Zodiac-1 | 2007 | |
It's his third fare of the night. Does anyone have any animal crackers? | Taksinin üçüncü müşterisi. Krakeri olan var mı? Taksinin üçüncü müşterisi. Balık krakeri olan var mı? Taksinin üçüncü müşterisi. Balık krakeri olan var mı? Taksinin üçüncü müşterisi. Balık krakeri olan var mı? Taksinin üçüncü müşterisi. Balık krakeri olan var mı? Taksinin üçüncü müşterisi. Balık krakeri olan var mı? | Zodiac-1 | 2007 | |
Animal crackers? They're in the car. | Kraker mi? Arabada. Balık kraker mi? Arabada. Balık kraker mi? Arabada. Balık kraker mi? Arabada. Balık kraker mi? Arabada. Balık kraker mi? Arabada. | Zodiac-1 | 2007 | |
Are you a reporter? No, I'm Inspector Dave Toschi, SFPD. | Gazeteci misiniz? Hayır, SFPT'den müfettiş Dave Toschi. | Zodiac-1 | 2007 | |
Sir, I was wondering if I'd be able to talk to your children, | Sakıncası yoksa çocuklarınızla ayrı ayrı konuşabilir miyim? | Zodiac-1 | 2007 | |
They just saw a man murdered. | Ölen birini gördüler. Anlıyorum. | Zodiac-1 | 2007 | |
It looked like they were drunk and fighting. | Sarhoş kavgasına benziyordu. Evet, üzerinde bir paçavra vardı. | Zodiac-1 | 2007 | |
He came around the side of the car and he was wiping stuff. | Arabanın yanına geldi ve silmeye başladı. | Zodiac-1 | 2007 | |
Did you get a chance to see his face? I did. | Yüzünü görebildin mi? Ben gördüm. | Zodiac-1 | 2007 | |
Well, sort of. | Yanı gördüm sayılır. Ama Sherwood'un öğrencisi ve el yazısı uzmanı. Yanı gördüm sayılır. Yanı gördüm sayılır. | Zodiac-1 | 2007 | |
Did you remember what he looked like? | Tipini hatırlıyor musun? | Zodiac-1 | 2007 | |
Normal. Yeah. | Normaldi. Evet. | Zodiac-1 | 2007 | |
"Normal"? | Normal derken? | Zodiac-1 | 2007 | |
"This is the Zodiac speaking. | Ben Zodiac. | Zodiac-1 | 2007 | |
"I am the murderer of the taxi driver | Ben, dün gece Washington ve Maple caddelerinin... | Zodiac-1 | 2007 | |
"To prove this, here is a blood stained piece of his shirt. | Kanıt için kan lekeli gömleğinin bir parçasını gönderiyorum. | Zodiac-1 | 2007 | |
"I am the same man who did in the people in the North Bay Area. | North Bay bölgesindekileri öldüren de benim. North Bay'dekileri de ben öldürdüm. North Bay'dekileri de ben öldürdüm. North Bay'dekileri de ben öldürdüm. North Bay'dekileri de ben öldürdüm. North Bay'dekileri de ben öldürdüm. | Zodiac-1 | 2007 | |
"The S.F. Police could have caught me last night | S.F. polisi, yolu motosikletlerle kapamak yerine parkı daha iyi araştırsaydı... | Zodiac-1 | 2007 | |
"instead of holding road races with their motorcicles." | ...dün gece beni yakalayabilirdi. | Zodiac-1 | 2007 | |
Gentlemen. Dave. | Beyler. Dave. | Zodiac-1 | 2007 | |
Paul. Where's the shirt? | Paul. Gömlek parçası nerede? Burada, patron. | Zodiac-1 | 2007 | |
There's your rag the kids talked about. | Bu çocukların söz ettiği paçavra. | Zodiac-1 | 2007 | |
So he got in the front seat to tear off a piece of the shirt. | Demek parçayı kesmek için ön koltuğa geçmiş. | Zodiac-1 | 2007 | |
Is this on the record? Well, what do you think? | Tutanaklarda var mıydı? Elbette, ne sanıyorsun? | Zodiac-1 | 2007 | |
He confirms the Vallejo and Napa killings. | Vallejo ve Napa cinayetlerini üstlenmiş. | Zodiac-1 | 2007 | |
What does he mean, it gets worse? | Kötüleşecek de ne demek? Son kısmı oku. | Zodiac-1 | 2007 | |
"School children make nice targets. | Öğrenciler güzel hedef olur. | Zodiac-1 | 2007 | |
"I think I shall wipe out a school bus some morning. | Galiba bir sabah okul servisi patlatmalıyım. Galiba bir sabah okul servisinin tekerini patlatmalıyım. Galiba bir sabah okul servisinin tekerini patlatmalıyım. Galiba bir sabah okul servisinin tekerini patlatmalıyım. Galiba bir sabah okul servisinin tekerini patlatmalıyım. Galiba bir sabah okul servisinin tekerini patlatmalıyım. | Zodiac-1 | 2007 | |
"Just shoot out the front tire | Ön tekerine ateş eder... | Zodiac-1 | 2007 | |
"and then pick off the kiddies as they come bouncing out." | ...sonra bir bir zıplayan çocukları vururum. | Zodiac-1 | 2007 | |
Jesus Christ, who's got school buses? Department of Transportation? | Okul servislerini kim işletiyor? Ulaştırma bakanlığı mı? | Zodiac-1 | 2007 | |
School board. All right. | Okul yönetim kurulu. Pekâlâ. | Zodiac-1 | 2007 | |
I'm gonna need elimination prints from your staff. | Personelinizin parmak izlerine ihtiyacım var. | Zodiac-1 | 2007 | |
On my way back to my desk. They have phones, if you want. | Masama dönüyorum. Aramam gereken yerler var. | Zodiac-1 | 2007 | |
We need to get matches on blood and fabric. | Kan ve kumaş örneğini araştırmalıyız. | Zodiac-1 | 2007 | |
I'll call Napa and Vallejo, | Mektupları Sherwood'a göndermeleri için Napa ve Vallejo'yu arayacağım. | Zodiac-1 | 2007 | |
Dave, just one thing. Is it true they got a print off the cab? | Takside parmak izi buldukları doğru mu? | Zodiac-1 | 2007 | |
Yeah, we got a partial in blood. | Kanda kısmi bir iz var. | Zodiac-1 | 2007 | |
But that is not for publication. Hey, hey, come on. | Ama bu bilgi gizlidir. Hadi ama yapma. | Zodiac-1 | 2007 | |
Hey, it's me. | Hey, benim ya. | Zodiac-1 | 2007 | |
Did he say they got a print? | Parmak izi mi var dedi? | Zodiac-1 | 2007 | |
Partial. | Kısmi. | Zodiac-1 | 2007 | |
Dude, he wears his gun like Bullitt. | Tabancasını Bullitt gibi taşıyor. | Zodiac-1 | 2007 | |
No, McQueen got that from Toschi. | Hayır, McQueen onu Toschi'den gördü. | Zodiac-1 | 2007 | |
Does he think that Zodiac's gonna send another code? | Zodiac'ın yeni bir kod göndereceğini düşünüyor mudur? | Zodiac-1 | 2007 | |
In cooperation with SFPD, we will run the Zodiac letter | SFPT ile işbirliği içerisinde okul servisleriyle ilgili... | Zodiac-1 | 2007 | |
without including the threat on school children. | ...tehdide girmeden Zodiac mektuplarına devam edeceğiz. | Zodiac-1 | 2007 | |
We don't want to start a city wide panic | Şehirde panik başlasın istemeyiz. | Zodiac-1 | 2007 |