Search
English Turkish Sentence Translations Page 183834
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You think? | Sence? Hayır. | Zodiac-1 | 2007 | |
I'm reading this book, | Şu kitabı okuyordum da. | Zodiac-1 | 2007 | |
Homicide Investigation by Lemoyne Snyder... | "Cinayet Soruşturmaları" Yazar Lemoyne Snyder. | Zodiac-1 | 2007 | |
"Leymone." ... and he says you look for patterns, | Metodu araştırın demiş. Ben de öyle yapıyorum. | Zodiac-1 | 2007 | |
You can't think of this case in normal police terms. | Hayır. Bu davayı normal polis mantığıyla ele alamazsın. | Zodiac-1 | 2007 | |
Why not? You got four crime scenes: | Neden? Dört cinayet mekânın var. | Zodiac-1 | 2007 | |
Solano, Vallejo, Berryessa, and here. | Solano, Vallejo, Berryessa ve burası. | Zodiac-1 | 2007 | |
Not a single usable print at the first three or in any of the letters? | Ne mektuplarda ne de ilk üç yerde işe yarar tek iz bile var mı? | Zodiac-1 | 2007 | |
How does our master criminal come to the city and leave a bloody latent? | Usta suçlumuz nasıl oldu da şehre geldi ve tek iz bırakmadan kayboldu? | Zodiac-1 | 2007 | |
I mean, assuming the gloves are his, | Eldivenlerin ona ait olduğunu düşünürsek... | Zodiac-1 | 2007 | |
he shoots the cabbie and then takes them off? | Bu adam taksiciyi vurup eldiveni attı mı yani? | Zodiac-1 | 2007 | |
The point is the first attack... David Faraday and Betty Jensen. | Önemli olan... David Faraday ve Betty Jensen. | Zodiac-1 | 2007 | |
They both die. | İkisi de öldü. | Zodiac-1 | 2007 | |
From there on out, he only manages to kill the girls. | O günden sonra sadece kızları öldürebildi. | Zodiac-1 | 2007 | |
Not for lack of trying. Not for lack of trying. | Fırsatı olduğu halde. Fırsatı olduğu halde. | Zodiac-1 | 2007 | |
Mageau lives, Ferrin dies. Hartnell lives, Shepard dies. | Mageau yaşıyor, Ferrin öldü. Hartnell yaşıyor, Shepard öldü. | Zodiac-1 | 2007 | |
He gets so caught up with the women he forgets to finish off the men. | Kadınlara o kadar takılıyor ki erkekleri unutuyor. | Zodiac-1 | 2007 | |
Plus, they're all couples and all on lover's lanes. | Üstelik hepsi sevgili ve birliktelerken oluyor. | Zodiac-1 | 2007 | |
Paul Stine is not. Exactly. | Paul Stine tekti. Kesinlikle. | Zodiac-1 | 2007 | |
Single, male cab driver on Washington and Cherry doesn't fit. | Washington ve Cherry'deki yalnız, erkek taksi şoförü metoda uymuyor. | Zodiac-1 | 2007 | |
So, why does Zodiac kill him? | Peki, Zodiac adamı neden öldürdü o zaman? | Zodiac-1 | 2007 | |
He's breaking the pattern. | Metodunu değiştiriyor. | Zodiac-1 | 2007 | |
Someone claiming to be Zodiac called Oakland PD a half hour ago. | Zodiac olduğunu iddia eden biri yarım saat önce Oakland polisini aramış. | Zodiac-1 | 2007 | |
He wants Melvin Belli on to counsel him. | Avukatlık etmesi için Melvin Belli'yi talep etmiş. | Zodiac-1 | 2007 | |
Animal crackers? | Kraker var mı? Torpidoda. Balık kraker var mı? Torpidoda. Balık kraker var mı? Torpidoda. Balık kraker var mı? Torpidoda. Balık kraker var mı? Torpidoda. | Zodiac-1 | 2007 | |
Are these windows bulletproof? | Bu camlar kurşungeçirmez mi? Evet, Melvin. Yatmana gerek yok. | Zodiac-1 | 2007 | |
This man is a marksman, | Adam keskin nişancı fark ettiği anda beni mıhlayabilir. | Zodiac-1 | 2007 | |
Are you sure you're up for this? | Yapabileceğine emin misin? | Zodiac-1 | 2007 | |
Don't you worry about me, Inspector. I'll be fine when the lights are on. | Beni merak etmeyin, müfettiş. Işıklar yanınca düzelirim. | Zodiac-1 | 2007 | |
This man has asked for my help. | Adam benden yardım istedi. | Zodiac-1 | 2007 | |
The man you're worrying about snuffing you out? | Seni mıhlayacak adam için mi endişeleniyorsun? | Zodiac-1 | 2007 | |
Dear Lord, do you ever clean this car? | Tanrım, arabayı hiç temizlemiyor musunuz? | Zodiac-1 | 2007 | |
Get him talking. Convince him to meet you somewhere. | Onu konuştur. Buluşmaya ikna et. | Zodiac-1 | 2007 | |
If you see an opportunity, | İkna edebilirsen Çin Mahallesi'ndeki eski St. Mary Kilisesi iyi olur. | Zodiac-1 | 2007 | |
You'll be tracing the call? | Telefonu takip edecek misiniz? | Zodiac-1 | 2007 | |
Pacific Telephone says you need to keep him on the line for 15 minutes. | Pasifik Telefon Şirketi 15 dakika hatta tutmamız gerektiğini söyledi. | Zodiac-1 | 2007 | |
We can do that, can't we, Jim? | Yaparız değil mi, Jim? | Zodiac-1 | 2007 | |
Fifteen seconds. Clear the set. | 15 saniye. Seti boşaltın. | Zodiac-1 | 2007 | |
Here you go, you drunken reprobate. | Al bakalım, sarhoş namussuz. | Zodiac-1 | 2007 | |
We interrupt our regular program to bring you this news bulletin. | Yeni bir haberi vermek için programımıza ara veriyoruz. | Zodiac-1 | 2007 | |
Welcome to this special edition of our show | Programımızın bu özel bölümüne hoş geldiniz. | Zodiac-1 | 2007 | |
in which we are joined by attorney Melvin Belli | Konuğumuz Katil Zodiac'ın... | Zodiac-1 | 2007 | |
who the Zodiac Killer personally requested to appear. | ...özellikle gelmesini istediği avukat Melvin Belli. | Zodiac-1 | 2007 | |
Finish up, buddy, and put it in the sink. | Yemeğini bitir sonra tabağı lavaboya bırak. | Zodiac-1 | 2007 | |
Good morning, Melvin. Good morning, Jim. | Günaydın, Melvin. Günaydın, Jim. | Zodiac-1 | 2007 | |
So, the phone lines are open. Mr. Belli is here. | Hattımız açık. Bay Belli burada. | Zodiac-1 | 2007 | |
Here to help, Jim. | Yardım etmeye geldim, Jim. Evet. Yardım için burada. | Zodiac-1 | 2007 | |
And we ask the public not to call in, so that the Zodiac himself can reach us. | Zodiac'ın bize ulaşabilmesi için kimsenin aramamasını rica ediyoruz. | Zodiac-1 | 2007 | |
I saw your Star Trek, by the way. It was excellent. | Bu arada Star Trek'teki oyununuz mükemmeldi. | Zodiac-1 | 2007 | |
A shame about the show. | Yayından kaldırılması üzücü oldu. İyi insanlardı. | Zodiac-1 | 2007 | |
You know, I've often thought of becoming an actor full time. | Hep bir aktör olmak istemişimdir. | Zodiac-1 | 2007 | |
What was your character's name? | Karakterinizin adı neydi? | Zodiac-1 | 2007 | |
Gorgon. Gorgon. That's right. | Gorgon. Gorgon. Tabii ya. | Zodiac-1 | 2007 | |
Roll the tape. Get the tape. | Bandı çalıştır. | Zodiac-1 | 2007 | |
Jim, we have a call. We're going live. | Telefon var, Jim. Canlı yayına giriyoruz. | Zodiac-1 | 2007 | |
Hello? This is Melvin Belli. | Alo? Ben Melvin Belli. | Zodiac-1 | 2007 | |
Is there something I can call you that's a little less ominous? | Size hitap edebileceğim daha az uğursuz bir isminiz var mı? | Zodiac-1 | 2007 | |
Sam. Yes. | Sam. Evet. Sam. Sam. Evet. | Zodiac-1 | 2007 | |
Sam, do you think you need medical care? | Tedaviye ihtiyacın olduğunu düşünüyor musun, Sam? | Zodiac-1 | 2007 | |
Medical, not mental. | Tıbbi olabilir, zihinsel değil. Sağlık sorunun var mı? | Zodiac-1 | 2007 | |
I'm sick. I have headaches. | Hastayım. Baş ağrılarım var. Baş ağrıları mı? | Zodiac-1 | 2007 | |
I have headaches, too, | Benim de vardı ama masörüm bir hafta önce ağrılarımı dindirdi. | Zodiac-1 | 2007 | |
I think I can help you, Sam. | Bence sana yardım edebilirim, Sam. | Zodiac-1 | 2007 | |
He knows they're tracing his calls. | Konuşmanın izlendiğini biliyor. | Zodiac-1 | 2007 | |
Sam, we'd like you to know that we are not tracing these calls. | Konuşmanın izlenmediğini bilmeni isteriz, Sam. | Zodiac-1 | 2007 | |
It's a long, difficult process and ineffective with these short calls. | Zaten son derece zor bir işlem ve kısa konuşmalarda işe yaramıyor. | Zodiac-1 | 2007 | |
We're not tracing these calls. You have my word. | Konuşmayı izlemiyoruz. Yemin ederim. | Zodiac-1 | 2007 | |
Sam, you need to tell me what your problem is. | Sam, bana ne istediğini söylemelisin. | Zodiac-1 | 2007 | |
I don't want to go to the gas chamber. | Gaz odasına gitmek istemiyorum. | Zodiac-1 | 2007 | |
I have headaches. I kill, I don't get them. | Baş ağrılarım var. Öldürüyorum. Baş ağrılarım var. İsteyerek öldürmüyorum. Baş ağrılarım var. İsteyerek öldürmüyorum. Baş ağrılarım var. İsteyerek öldürmüyorum. | Zodiac-1 | 2007 | |
That is fucked up! | Hadi oradan be! | Zodiac-1 | 2007 | |
You want to live, don't you? Well, this is your passport. | Yaşamak istiyorsun, değil mi? İşte sana fırsat. | Zodiac-1 | 2007 | |
How long have you been having these headaches? | Başın ne zamandır ağrıyor? | Zodiac-1 | 2007 | |
Since I killed a kid. | Bir çocuğu öldürdüğümden beri. | Zodiac-1 | 2007 | |
I don't want to be hurt. | Zarar görmek istemiyorum. | Zodiac-1 | 2007 | |
Why is he calling? Hey, just a second, buddy. | Neden arıyor? İzin ver biraz. | Zodiac-1 | 2007 | |
You won't get hurt if you talk to me. | Konuşursan sana kimse zarar vermez. Gaz odasına da gitmezsin. | Zodiac-1 | 2007 | |
I wouldn't think they would ask for capital punishment. | Ölüm cezası isteyeceklerini sanmıyorum. | Zodiac-1 | 2007 | |
We should ask the District Attorney. | Yine de bölge savcısına sormak lazım. | Zodiac-1 | 2007 | |
Do you want me to do that, Sam? | Sormamı ister misin, Sam? | Zodiac-1 | 2007 | |
Do you want me to talk to the District Attorney? | Bölge savcısıyla konuşmamı ister misin? | Zodiac-1 | 2007 | |
What was that, Sam? | O ses neydi, Sam? | Zodiac-1 | 2007 | |
I did not say anything. | Ben bir şey söylemedim. | Zodiac-1 | 2007 | |
That was my headache. | Baş ağrımdı. | Zodiac-1 | 2007 | |
You sound like you're in a great deal of pain. | Çok acı çekiyor gibi bir halin var. | Zodiac-1 | 2007 | |
My head aches. I'm so sick. | Başım ağrıyor. Çok hastayım. | Zodiac-1 | 2007 | |
I'm gonna kill them. | Hepsini öldüreceğim. | Zodiac-1 | 2007 | |
Let's meet and talk. Just us. Okay. | En iyisi yalnız ikimiz buluşup konuşalım. | Zodiac-1 | 2007 | |
How about Old St. Mary's Church in Chinatown? | Çin Mahallesi'ndeki eski St. Mary Kilisesi sana uygun mu? | Zodiac-1 | 2007 | |
Take care of yourself, Sam. | Kendine iyi bak, Sam. | Zodiac-1 | 2007 | |
You fellows certainly know how to put on a secret meeting. | Gizli toplantı nasıl basılır harbi iyi biliyorsunuz. | Zodiac-1 | 2007 | |
I don't want to go to the gas chamber. I have headaches. | Gaz odasına gitmek istemiyorum. Baş ağrılarım var. | Zodiac-1 | 2007 | |
I kill, I don't get them. | Baş ağrılarım var. Öldürüyorum. Baş ağrılarım var. İsteyerek öldürmüyorum. Baş ağrılarım var. İsteyerek öldürmüyorum. Baş ağrılarım var. İsteyerek öldürmüyorum. | Zodiac-1 | 2007 | |
No, it's not him. | Hayır, bu o değil. | Zodiac-1 | 2007 | |
It's the voice. The voice is too high. It's too young. | Sesi çok gür. Çok genç. | Zodiac-1 | 2007 | |
All right. Thanks for coming down, Bryan. | Peki. Geldiğin için sağ ol, Bryan. | Zodiac-1 | 2007 | |
That's okay. I got it. | Tamam. Ben giderim. | Zodiac-1 | 2007 | |
They pulled off the trace. | Arayanın yerini tespit etmişler. | Zodiac-1 | 2007 | |
Our Daly City no show called from a mental institution. | Daly City'e gelmeyen dostumuz akıl hastanesinden aramış. | Zodiac-1 | 2007 | |
Oakland PD's operator is sure | Oakland polis operatörü emin. Arayan adamın sesi daha derin... | Zodiac-1 | 2007 |