Search
English Turkish Sentence Translations Page 1842
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| So, thanks to you, I'll never see my boy, Gilligan, again. | Senin yüzünden oğlum Gilligan'ı bir daha göremeyeceğim. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I'll never see my husband, The Professor. | Ben bir daha kocamı, profesörü göremeyeceğim. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Let's not be hasty. Maybe the ship washed up on a desert isle. | O kadar acele etmeyin. Belki de gemi ıssız bir adaya sürüklenmiştir. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Enough! The very idea of those poor people... | Yeter! O zavallı insanların hayatları boyunca... | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| ...stuck on an island for the rest of their lives! | ...ıssız bir adada kalmalarını düşünmek bile kötü! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| No, let's face it. The Minnow was lost. | Hayır, kabullenelim. Minnow kayboldu. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I wouldn't buy that horse from you if my life depended on it. | Hayatım buna bağlı olsa bile o atı sizden satın almam. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Funnily enough, it does. | Tuhaf ama hayatınız buna bağlı. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Give me the money. If only Mike were here! | Bana parayı ver. Keşke Mike burada olsaydı! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I am here, honey! Mark! | Buradayım hayatım! Mark! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Mike! Mom! | Mike! Anne! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| All right? I'm so glad to see you! | İyi misin? Seni gördüğüme çok sevindim! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| You have some explaining to do. Let me clarify things. | Açıklaman gereken şeyler var. Durumu netliğe kavuşturayım. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| You're a loser and I'm getting $20 million. | Sen bir zavallısın ve ben 20 milyon dolar alacağım. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I don't think so. The Hawaiian police will be here any minute. | Hiç sanmıyorum. Hawaii polisi her an burada olabilir. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| That's it, Brady. Careful, he's got a gun. | Öyle olsun, Brady. Dikkat et, tabancası var. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I don't need a gun to take care of you. | Seni haklamak için tabancaya ihtiyacım yok. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I am gonna kick your Brady butt. | Senin o Brady kıçını dağıtacağım. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| He said the B word! | K kelimesini söyledi! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Mister, you've deceived my family, stolen our horse and kidnapped my wife. | Ailemi aldattın, atımızı çaldın ve eşimi kaçırdın. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| But when you use language like that, you've crossed a line. | Ama böyle sözler kullanarak bardağı taşırdın. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Now, kids. You know that fighting is no way to solve a problem... | Pekala çocuklar. Dövüşün bir sorunu çözmeyeceğini biliyorsunuz... | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Not now, I'm trying to make a point. Try this. | Şimdi olmaz, laf anlatıyorum. Şunu dene. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Caveat emptor, Roy, or whatever your name is. | Caveat emptor, Roy, ya da adın her neyse. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Dad! Are you OK? I'm fine. | Baba! İyi misin? İyiyim. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Dad, I'm ready to go back to work with you. | Baba, tekrar seninle çalışmaya hazırım. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Architects kick... Peter! | Mimarlar feci... Peter! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Architects are neat o. | Mimarlar harika. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I used to think you were the most, but it turns out you're all wet. | Senin harika olduğunu sanıyordum ama anlaşılan sadece palavracısın. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I'm glad you're my only daddy, Daddy! Oh, sweetheart! | Tek babam olduğun için mutluyum! Ah, canım! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| They're going to put Trevor away for a long time. | Trevor uzun süre parmaklıklar ardına konacak. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| It will be my pleasure to buy that horse from you, Mr Brady, for $20 million. | Atı sizden 20 milyon dolara almak benim için büyük bir zevk olacaktır. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| That's very generous of you, Dr Whitehead, but I have to decline. | Çok cömertsiniz Dr Whitehead ama reddetmek zorundayım. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| There's only one place for this horse, in our living room. | Bu atın bir tek yeri var, salonumuz. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| All the money in the world can't buy togetherness. | Dünyadaki tüm para bile birlikteliği satın alamaz. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I respect your decision but I'd be lying if I said it didn't make me sad. | Kararınıza saygılıyım ama beni üzmediğini söylesem yalan olurdu. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Would this help? But, Cindy... | Bu işinizi görür mü? Ama Cindy... | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| You can't give her away! You went bananas without her. | Onu veremezsin! Onsuz resmen çıldırmıştın. 1 | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I know. But now I have my mommy, this doll doesn't seem so important. | Biliyorum. Annemi geri aldığım için bu bebek artık o kadar önemli değil. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| So, do you want her? | Onu istiyor musunuz? | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Thank you, Cindy. I will cherish her as if she were my own. | Teşekkürler Cindy. Onu kendi oyuncak bebeğimmiş gibi seveceğim. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Our little girl is growing up, Mike. I certainly am. | Küçük kızımız büyüyor Mike. Kesinlikle. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Hey, Thindy'th lotht her lithp! Oh, Jan! | Hey, Cindy artık pelte konuşmuyor! Ah, Jan! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Looks like everything's back to normal. In time for our anniversary surprise. | Her şey normale dönmüş gibi. Yıldönümü sürprizi için tam vaktinde. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Oh, Mike, what a wonderful anniversary present! | Ah, Mike, ne kadar güzel bir yıldönümü hediyesi! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I never thought I'd get married again. You've never looked so beautiful. 1 | Tekrar evleneceğimi hiç düşünmedim. Hiç bu kadar güzel görünmemiştin. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I should have seen through Roy from the beginning. | Roy'un iç yüzünü en başından görmeliydim. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| But I was so busy trying to be a good Brady, | Ama iyi bir Brady olmakla o kadar meşguldüm ki, | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I almost lost the one thing I love the most, my family. | neredeyse en çok sevdiğim şeyi, ailemi kaybediyordum. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| You did the right thing, honey. | Doğru olanı yaptın hayatım. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| The family you have is the one you make and that's the only one that matters. | İnsan sadece kurduğu aileye sahiptir ve önemli olan tek şey de budur. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Sorry I've been acting weird. I have, too. | Tuhaf davrandığım için üzgünüm. Ben de öyle davrandım. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I'll move back into my room and wait for the attic until you go to college. | Odama taşınıp sen üniversiteye gidene kadar tavan arasını bekleyeceğim. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Gee! You're the best sister a guy never had... | Vay be! Sen bir erkeğin görmediği en iyi kız kardeşsin... | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| No... ever had... | Hayır, gördüğü... | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I gotta go! | Gitmeliyim! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Tiger? Tiger? | Kaplan? Kaplan? | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Cousin Oliver! No! | Kuzey Oliver! Hayır! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Thanks for inviting me to the wedding. I think you're super cool. | Beni düğüne davet ettiğiniz için teşekkürler. Bence harikasın. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Oh, George! Want some cake? | Ah, George! Pasta ister misin? | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Mmm, good! I'll get us something to drink. | Hmm, güzel! Bize içecek bir şeyler alayım. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| George seems really far out. I'm so happy for you. | George harika birine benziyor. Senin adına sevindim. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Really, Marcia? No. | Gerçekten mi, Marcia? Hayır. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Jan, of course I am! | Jan, tabii ki sevindim! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| OK, everybody. Time to throw the bouquet! | Pekala millet. Buketi fırlatma vakti! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Mrs Brady, aim for me. Oh, Alice. | Bayan Brady, bana nişan alın. Ah, Alice. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| ...two... three! | ...iki, üç! | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Excuse me, who are you? | Affedersiniz, siz kimsiniz? | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| Hello. I am looking for Mike Brady. | Merhaba. Ben Mike Brady'yi arıyordum. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| I am his wife. | Karısıyım. | A Very Brady Sequel-1 | 1996 | |
| MALL SANTA: Oh, ha, ha. Well, I'll definitely be getting you that bicycle. | O bisikleti sana mutlaka getireceğim. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| And I'll see what I can do about your parents' ugly divorce, Caren. | Annenle babanın nahoş boşanmasıyla ilgili ne yapabilirim bir bakacağım. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| All right. Merry Christmas! | Pekâlâ. Mutlu Noeller! | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Who's next? Santa! | Sıradaki. Noel Baba! | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Kumar, no! Merry | Kumar, hayır! Mutlu... | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| WOMAN: Back of the line, tech support! | Sıraya geç Hint fakiri! | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Is this a joke? KUMAR: Hold the fuck on. | Şaka mı bu? Patlama! | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Your son can rub his ass on Santa's cock in a minute. | Noel Baba'nın sikine popo sürtmek için oğlun biraz beklesin. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| What do you want for Christmas? KUMAR: That's a really good question. | Noel için ne istiyorsun? Çok güzel bir soru. 1 | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Snoopy Sno cone Machine. Done. | Snoopy Meybuz Makinesi. Tamam. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| And a DeLorean. Yes. | Bir de DeLorean. Peki. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Wu Tang to get back together. | Wu Tang tekrar bir araya gelsin. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| I'll tell the elves. | Elflere söylerim. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| This is just for my stockings. | Bunlar Noel çoraplarım içindi. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| For my present Hey! | Asıl istediğim... Hey! | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Meet me at my sleigh in half an hour, okay? | Yarım saat sonra kızağımda buluşalım. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| You got it. Merry Christmas, Santa. | Anlaşıldı. Mutlu Noeller Noel Baba. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Ooh. Bong. Oh! | Taşaklar. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Right in the sugar plums. | Toplarıma tam isabet. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Okay. On the menu today, we have: | Pekâlâ, bugün menüde... | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Winter Wonder Weed. | ...Beyaz Mucize Otu... | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| We have Rudolph the Red Eyed Reindeer. | ...Kırmız Gözlü Geyik Rudolph... | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Oh, it's a Weederful Life. | ...Fevkalade Hayat Otu da var. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| God, does everything have to be about Christmas? | Tanrım, her şey Noel’le ilgili olmak zorunda mı? | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| Hey, some people like the holidays. | Bazı insanlar tatillere bayılır. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| I had Hanukkah Hash, but the kids from Temple Shalom Immanuel cleaned me out. | Hannukah esrarım da vardı ama Shalom Immanuel Sinagog çocukları hepsini aldı. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| KU MAR: What is this? "Kwanzaa Cookout." | Bu neymiş? Kwanzaa Pikniği. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| A little more expensive. | O biraz pahalı. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| This is like Duvalier Dank from October. | Ekim ayındaki Duvalier Dank gibi. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 | |
| I'll take it. Oh. Hello, gentlemen. | Alıyorum. Merhaba beyler. | A Very Harold Kumar 3D Christmas-1 | 2011 |