Search
English Turkish Sentence Translations Page 2025
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Shut yo' mouth. | Kes sesini. Kes sesini. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You know it's Shaft. Well, we can dig it. | Shaft'i biliyorsun. Kurcalamayalım. Shaft'i biliyorsun. Kurcalamayalım. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I remember Shaft. Every guy wanted to be like him, | Shaft'i hatırlıyorum. Tüm erkekler onun gibi olmak istiyordu, Shaft'i hatırlıyorum. Tüm erkekler onun gibi olmak istiyordu, | Above the Rim-1 | 1994 | |
| every girl wanted to be with him. | ...tüm kızlar onun gibi biriyle olmak istiyordu. ...tüm kızlar onun gibi biriyle olmak istiyordu. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Not me. | Ben değil. Ben değil. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I'll bet you had an afro and saw it about six times. | Bahse varım zenciyi seviyordun, en az 6 kere izlemişindir. Bahse varım zenciyi seviyordun, en az 6 kere izlemişindir. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| No. Kyle's father was alive and real. | Hayır. Kyle'ın babası canlı ve gerçekti. Hayır. Kyle'ın babası canlı ve gerçekti. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Shaft was just make believe. | Shaft inanmamı sağladı. Shaft inanmamı sağladı. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You never make believe? | Sen hiç inanmaz mısın? Sen hiç inanmaz mısın? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You never dream of making things in your life different? | Hayatındaki şeylerin farklı olmasını hiç düşlemedin mi? Hayatındaki şeylerin farklı olmasını hiç düşlemedin mi? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| No. I dream about my son surviving, | Hayır. Oğlumun hayatta kalmasını, Hayır. Oğlumun hayatta kalmasını, | Above the Rim-1 | 1994 | |
| getting a good education, | ...iyi bir eğitim almasını, ...iyi bir eğitim almasını, | Above the Rim-1 | 1994 | |
| and making something positive out of his life. | ...ve hayatında olumlu bir şeyler yapmasını düşledim. ...ve hayatında olumlu bir şeyler yapmasını düşledim. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| There's nothing else worth dreaming about. | Düşleyecek daha değerli bir şey yok. Düşleyecek daha değerli bir şey yok. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Come on. You never want to escape? | Hadi ama. Hiç kaçmayı istemedin mi? Hadi ama. Hiç kaçmayı istemedin mi? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You never just dream about just running away? | Sadece kaçıp uzaklaşmayı hiç mi düşlemedin? Sadece kaçıp uzaklaşmayı hiç mi düşlemedin? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Even if it's just your mind doing the running? | Aklında bile mi? Aklında bile mi? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| What about you? | Ya sen? Ya sen? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Where does your mind run to? | Aklında nereye kaçarsın? Aklında nereye kaçarsın? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Nowhere. It's just stuck. | Hiçbir yere. Sıkışıp kalırım. Hiçbir yere. Sıkışıp kalırım. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| It's the rest of me that does the running. | Benden geri kalan şey. Benden geri kalan şey. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| That's too bad. | Çok kötü. Çok kötü. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Folks either move past the things that happen to them, | Etrafındakiler ya onlara yaptıklarını unuturlar, Etrafındakiler ya onlara yaptıklarını unuturlar, | Above the Rim-1 | 1994 | |
| or they stop moving at all. | ...ya da her şeyi durdururlar. ...ya da her şeyi durdururlar. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| But you're young. You can do anything, except sing. | Ama sen gençsin. Her şeyi yapabilirsin, şarkı söylemek dışında. Ama sen gençsin. Her şeyi yapabilirsin, şarkı söylemek dışında. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I can sing a little bit. | Az biraz söyleyebilirim. Az biraz söyleyebilirim. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Not even a little bit. | Biraz bile olmaz. Biraz bile olmaz. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Who's the guy that walks on by | Yürüdüğün adam kim? Yürüdüğün adam kim? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Who's that cat... | Kiminle yürüdüğünü bil. Kiminle yürüdüğünü bil. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| No, no. I can't take it! | Hayır, hayır. Kaldıramıyorum. Hayır, hayır. Kaldıramıyorum. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| No, I can't take it! | Hayır. Kaldıramıyorum. Hayır. Kaldıramıyorum. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| No, this is a hell of a fucking morning. | Hayır, bu berbat bir sabah. Hayır, bu berbat bir sabah. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| The sun's out, birds is flying, | Güneş doğdu, kuşlar uçuyor, Güneş doğdu, kuşlar uçuyor, | Above the Rim-1 | 1994 | |
| here's my big brother on his way to his good job. | ...işte benim ağabeyim kendi iyi işine gidiyor. ...işte benim ağabeyim kendi iyi işine gidiyor. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| It's a great fucking morning. | Çok güzel lanet bir sabah. Çok güzel lanet bir sabah. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| If you say so. | Sen öyle diyorsan. Bu benim, adamım. Sen öyle diyorsan. Bu benim, adamım. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| If mama was still alive, she'd say the same thing. | Annemiz hâlâ hayatta olsaydı, aynı şeyi söylerdi. Annemiz hâlâ hayatta olsaydı, aynı şeyi söylerdi. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| We all so fucking proud of you. You finally made it. | Hepimiz seninle gurur duyuyoruz. Sonunda yaptın. Hepimiz seninle gurur duyuyoruz. Sonunda yaptın. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Fuck college, fuck the pros. He's a security guard. | Üniversiteyi, elindekileri boş ver. O bir güvenlik görevlisi. Üniversiteyi, elindekileri boş ver. O bir güvenlik görevlisi. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| It all fucking makes sense to me now. | Şimdi bütün bu lanet şeyler bana mantıklı geliyor. Şimdi bütün bu lanet şeyler bana mantıklı geliyor. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| All this time, people been telling me Tom Sheppard is so fucking raw. | Bütün bu zamanda insanlar bana Tom Sheppard'ın saf olduğunu söyledi. Bütün bu zamanda insanlar bana Tom Sheppard'ın saf olduğunu söyledi. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Too bad he started tripping when his friend died. | Arkadaşı ölünce yavaşlamaya başlaması çok kötü. Arkadaşı ölünce yavaşlamaya başlaması çok kötü. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| He got all the talent with no heart. | Tüm yeteneği var kalbi yok. Tüm yeteneği var kalbi yok. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I'm sitting here thinking, my brother can't be this fucking weak. | Burada oturup düşünüyorum, ağabeyim bu kadar zayıf olamaz. Burada oturup düşünüyorum, ağabeyim bu kadar zayıf olamaz. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| But you ain't weak. | Ama sen zayıf değilsin. Ama sen zayıf değilsin. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Shit. | Kahretsin. Kahretsin. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You keeping our high school safe. | Liseli çocukları koruyorsun. Liseli çocukları koruyorsun. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Where the fuck are you going? We having a family moment. | Nereye gidiyorsun? Aile zamanı geçiriyoruz. Nereye gidiyorsun? Aile zamanı geçiriyoruz. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Is that what we're having? | Aile zamanı mı? Aile zamanı mı? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Yes. I'm still the only family you got. | Evet. Sahip olduğun tek aile benim. Evet. Sahip olduğun tek aile benim. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You may not like the man I become, | Olduğum adamı sevmiyor olabilirsin kardeş, Olduğum adamı sevmiyor olabilirsin kardeş, | Above the Rim-1 | 1994 | |
| but I'm still a man. | ...ama ben yine de bir adamım. ...ama ben yine de bir adamım. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You... you're a joke. | Sen... Sen bir şakasın. Sen... Sen bir şakasın. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Go ahead to work, though, man. | Sen yine de işine git, adamım. Sen yine de işine git, adamım. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Damn. It's that bad, coach? | Lanet. Kötü müydü, koç? Lanet. Kötü müydü, koç? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You don't have to deal with these kids. | Çocuklarla anlaşmak zorunda değilsin. Çocuklarla anlaşmak zorunda değilsin. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| What are you doing here so late? | Burada bu geç vakitte ne yapıyorsun? Burada bu geç vakitte ne yapıyorsun? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Just about to leave. | Çıkmak üzereydim. Çıkmak üzereydim. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You want a beer? Nah. | Bira ister misin? Hayır. Bira ister misin? Hayır. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You know... | Biliyorsun... Biliyorsun... | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I been thinking about that offer you made me. | ...bana yaptığın teklif hakkında düşünüyordum. ...bana yaptığın teklif hakkında düşünüyordum. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| What offer was that? I make a lot of offers. | Ne teklifiydi? Bir çok teklif yaparım. Ne teklifiydi? Bir çok teklif yaparım. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You know. The one about helping you out and all. | Biliyorsun. Sana yardım etmem hakkında olan. Biliyorsun. Sana yardım etmem hakkında olan. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Jeez, I made a dumb offer like that? | Tanrım, o kadar dandik bir teklif mi yaptım? Tanrım, o kadar dandik bir teklif mi yaptım? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I guess not. | Sanırım hayır. Sanırım hayır. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Gotcha! | Kandırdım! Kandırdım! | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Don't even think about it. | Yapma bir daha. Yapma bir daha. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Get over here! | Gel buraya! Gel buraya! | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Kyle, have you seen my keys? | Kyle, anahtarlarımı gördün mü? Kyle, anahtarlarımı gördün mü? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I can't believe you're going out with that toy cop again. | O çömez polisle tekrar çıkacağına inanamıyorum. O çömez polisle tekrar çıkacağına inanamıyorum. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I mean, what do you even know about him? | Yani, ne biliyorsun onun hakkında? Yani, ne biliyorsun onun hakkında? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| At least tell me what time you're coming home. | En azından eve ne zaman geleceğini söyle. En azından eve ne zaman geleceğini söyle. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Look who's worried about curfews. | Bak, kim şimdi geç kalma hakkında endişeli. Bak, kim şimdi geç kalma hakkında endişeli. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I'm worried about you. | Ben senin hakkında endişeliyim. Ben senin hakkında endişeliyim. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Well, how does it feel? | İyi, nasıl hissettiriyor? İyi, nasıl hissettiriyor? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I was waiting up again last night. Where were you? | Dün gece seni bekliyorum. Neredeydin? Dün gece seni bekliyorum. Neredeydin? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Chillin'. That's not good enough. | Chillin'de. Yeterli bir sebep değil. Chillin'de. Yeterli bir sebep değil. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Do I have to ground you? | Seni bağlamak zorunda mıyım? Seni bağlamak zorunda mıyım? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You have to be home first. | Beni bağlamak için evde olman gerekir. Beni bağlamak için evde olman gerekir. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I can ground you from a pay phone. | Seni telefon kulübesine de bağlayabilirim, çocuk. Seni telefon kulübesine de bağlayabilirim, çocuk. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You ain't no cop 'cause you knocking boots with Barney Fife. | Sen polis değilsin beni zorlayamazsın. Sen polis değilsin beni zorlayamazsın. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Sit your 10 cent ass down. | Kapa 5 kuruşluk çeneni. Kapa 5 kuruşluk çeneni. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You don't pay rent, you don't pay bills, | Kirayı ödeyen sen değilsin, faturaları ödeyen sen değilsin, Kirayı ödeyen sen değilsin, faturaları ödeyen sen değilsin, | Above the Rim-1 | 1994 | |
| and you did not bring me into this world. | ...ve bu dünyaya beni sen getirmedin. ...ve bu dünyaya beni sen getirmedin. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Don't disrespect me again. Do you understand? | Ban yine saygısızlık yapma. Anlıyor musun? Anlıyor musun? Ban yine saygısızlık yapma. Anlıyor musun? Anlıyor musun? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| But l... But nothing! | Ama ben Ama yok! Ama ben Ama yok! | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Excuse me? | Pardon! Pardon! | Above the Rim-1 | 1994 | |
| You think you can just kiss me anytime you feel like it? | Ne zaman istersen beni öpebileceğini mi zannediyorsun? Ne zaman istersen beni öpebileceğini mi zannediyorsun? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Yeah, that's right. I guess that answers that. | Evet, doğru. Sanırım cevap buydu. Evet, doğru. Sanırım cevap buydu. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Come in. I'll be just a second. | İçeri gel. Birazdan hazır olurum. İçeri gel. Birazdan hazır olurum. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Flip. | Flip. Flip. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I'm not here to start nothing, man. | Bir şeyler başlatmaya gelmedim, adamım. Bir şeyler başlatmaya gelmedim, adamım. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I just want to ask you about your man Tom Sheppard. | Sana adamın Tom Sheppard'ı sormaya geldim. Sana adamın Tom Sheppard'ı sormaya geldim. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| What you looking for, some dick? | Ne arıyorsun, erkek mi? Ne arıyorsun, erkek mi? | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Look, I'm serious... Get your fucking hands off! | Bak, çok ciddiyim Çek lanet ellerini! Bak, çok ciddiyim Çek lanet ellerini! | Above the Rim-1 | 1994 | |
| I'm serious! | Çok ciddiyim! Çok ciddiyim! | Above the Rim-1 | 1994 | |
| Go ask him your goddamn self. | Git ona kendin sor. Git ona kendin sor. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| What's up, man? Talk to me. | Neler oluyor, adamım? Konuş benimle. Neler oluyor, adamım? Konuş benimle. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| What you doing? Let him go. | Ne yapıyorsun? Bırak onu. Ne yapıyorsun? Bırak onu. | Above the Rim-1 | 1994 | |
| What's up? | Neler oluyor? Neler oluyor? | Above the Rim-1 | 1994 |