Search
English Turkish Sentence Translations Page 220
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
He never even raised his voice on anyone. | O hiçbir zaman, hiçkimseye sesini bile yükseltmedi. | 1920 London-1 | 2016 | |
You were born in a country of Mahabharat and Ramayan! | Sen o Mahabharat ve Ramayan gibi bir şehirde doğdun! | 1920 London-1 | 2016 | |
You'll find Kekeyi and Duryodhan at every corner. | Ararsan Kekeyi ve Duryodhan gibilerini her yerde bulabilirsin. | 1920 London-1 | 2016 | |
The Prince's step mother never loved him. | Prensin üvey annesi, onu hiç sevemedim. | 1920 London-1 | 2016 | |
And that's why His Highness... | Ve bu yüzden majesteleri... | 1920 London-1 | 2016 | |
...sent the prince away for studies when he was a kid. | ...Prens daha bir çocukken, çalışmaları için gönderdi. | 1920 London-1 | 2016 | |
So that he isn't affected by the ambiance at home. | Bu yüzden evdeki durumda etkisi olmazdı. | 1920 London-1 | 2016 | |
But the young queen knew... | Ama genç kraliçe biliyordu... | 1920 London-1 | 2016 | |
...as long as the Prince is alive...her own blood can never ascend the throne. | ...prens hayatta olduğu müddetçe...kendi kanından olan tahta asla çıkamayacaktı. | 1920 London-1 | 2016 | |
And so...she plotted this ruse when the king grew old. | Ve sonra...kral yaşlanınca çok oyunlar çizmeye başladı.. | 1920 London-1 | 2016 | |
How dare they...harm our Prince! | Nasıl cürret ederler...Prensimize zarar vermeyi! | 1920 London-1 | 2016 | |
Come Surya Pratap! Let's go talk to them! | Gel Surya Pratap! Onlarla konuşmaya gidelim! | 1920 London-1 | 2016 | |
One needs water to douse the fire. | Ateşin sönmesi için suya ihtiyaç vardır. | 1920 London-1 | 2016 | |
But this fire is invisible to the naked eye. | Ama bu ateş, çıplak gözle görülmez. | 1920 London-1 | 2016 | |
You'll go accuse them... | Onları suçlamaya gidiyorsunuz. | 1920 London-1 | 2016 | |
...and they'll quietly admit their crimes? | ...ve onlar sessizce, suçlarını itiraf mı edecek? | 1920 London-1 | 2016 | |
l can kill my enemy whenever l want. | Ne zaman istersem düşmanımı öldürebilirm. | 1920 London-1 | 2016 | |
But right now...my motive is to save our Prince. | Ama şu anda ...beni motive eden prensi kurtarabilmek. | 1920 London-1 | 2016 | |
So...are we just going to sit idle, father? | Öyleyse...gitmeyip, boş boş oturuyor muyuz,baba? | 1920 London-1 | 2016 | |
l never said that. | Ben öyle birşey demedim. | 1920 London-1 | 2016 | |
ln order to give them a fitting reply... | Onlara doğru bir yanıt verebilmek için... | 1920 London-1 | 2016 | |
...we must do it in their language. | ...kendi dillerinden bir şey yapmalıyız. | 1920 London-1 | 2016 | |
Prepare to go meet Baba. | Gidin Baba'ı karşılamak için hazırlanın | 1920 London-1 | 2016 | |
l am sure he has an antidote for this Black Magic. | Ben eminim ki, bu kara büyü için bir panzehir vardır. | 1920 London-1 | 2016 | |
Hail Maha Kali! | Hail Maha Kali! | 1920 London-1 | 2016 | |
Did you get...all the ingredients l asked for, your highness? | Aldın mı...istediğim tüm malzemeleri, senin ekselansları için? | 1920 London-1 | 2016 | |
Yes, Baba. | Evet, Baba. | 1920 London-1 | 2016 | |
Photo. | Fotoğraf. | 1920 London-1 | 2016 | |
Baba, why did you ask for this mirror? | Baba, neden bu aynayı istedin? | 1920 London-1 | 2016 | |
Through the naked eye one can only see his reflection in the mirror. | Çıplak gözle, sadece aynadaki yansımanı görebilirsin. | 1920 London-1 | 2016 | |
And if we look closely... | Ve eğer yakından bakarsak... | 1920 London-1 | 2016 | |
...the mirror is the reflection of the entire world. | ...tüm dünyanın yansımasını aynada görebilirsin.. | 1920 London-1 | 2016 | |
The only difference is... | Tek farklılığı... | 1920 London-1 | 2016 | |
...there's a world that resides in this mirror too. | ...bu aynada da bulunan bir dünya var. | 1920 London-1 | 2016 | |
A world...that's parallel to ours. | Bir dünya...bizmkine paralel. | 1920 London-1 | 2016 | |
Normally people from this world... | Bu dünyada normal insanlar yaşar... | 1920 London-1 | 2016 | |
...are forbidden to go in their world, and they're forbidden to enter our world. | ...bizim onların dünyasına geçmemiz yasak, ve onların bizim dünyaya geçişi yasaktır.. | 1920 London-1 | 2016 | |
But when some spirit breaks the law... | Ama bazı ruhlar yasayı çiğner... | 1920 London-1 | 2016 | |
...and troubles the people in this world. | ...ve bu dünyada ki insanalara sıkıntı olurlar. | 1920 London-1 | 2016 | |
Then, in order to bind her... | Sonra,onları bağlayabilmek için... | 1920 London-1 | 2016 | |
... l've to break certain rules as well. | ... bende bazı kuralları ihlal ettim. | 1920 London-1 | 2016 | |
But what will you do with this picture, Baba? | Ama ne yapacaksın bu resimle, Baba? | 1920 London-1 | 2016 | |
This picture will draw that spirit to us... | Bu resim bize o ruhu çekecek... | 1920 London-1 | 2016 | |
...who's been making Veer suffer. | ...kimin acıya sebep olduğuna yönlendirecek. | 1920 London-1 | 2016 | |
And l'll bind her with my spell... | Ve büyümle onu bağlayacağım. | 1920 London-1 | 2016 | |
...and free Veer forever. | ...ve sonsuza dek acı özgür olacak. | 1920 London-1 | 2016 | |
Your Highness... | Ekselânsları... | 1920 London-1 | 2016 | |
That evil spirit...turned out to be more powerful than l expected.. | Kötü ruh...beklediğimden daha güçlü olduğu ortaya çıktı .. | 1920 London-1 | 2016 | |
l cannot do this, your Highness. | Bunu yapamayacğım, Ekselânsları. | 1920 London-1 | 2016 | |
lf you refuse to help us...then our hopes will be shattered. | Eğer bize yardımı rededersen... tüm umutlarımız paramparça olur. | 1920 London-1 | 2016 | |
Your Highness...there's only one person on this earth... | Ekselansları ... Sadece bu dünya üzerinde bir kişi var bunu yapacak... | 1920 London-1 | 2016 | |
...who can save the Prince now? | ...şimdi kim prensi kurtarabilir? | 1920 London-1 | 2016 | |
And your family knows him really well, your Highness. | Ve aileniz onu çok iyi tanıyor Ekselânsları.. | 1920 London-1 | 2016 | |
Uncle. | Amca | 1920 London-1 | 2016 | |
Tell me the truth, uncle. | Amca,bana doğruyu söyle. | 1920 London-1 | 2016 | |
What's everyone hiding from me? | Herkes benden ne saklıyor? | 1920 London-1 | 2016 | |
Why doesn't anyone want to go see the Mewadwale Baba? | Neden hiçkimse Mewadwale Baba'yı görmek istemiyor? | 1920 London-1 | 2016 | |
Uncle...you've always treated me like a daughter. | Amca...her zaman bana kızın gibi davrandın. | 1920 London-1 | 2016 | |
For my sake...don't hide anything from me. | Benim hatrım için..benden herhangi bir şey saklama. | 1920 London-1 | 2016 | |
Fine, Princess... | Güzel Prenses... | 1920 London-1 | 2016 | |
Mewadwala Baba is none other than Jai. | Mewadwala Baba başkası değil Jai. | 1920 London-1 | 2016 | |
Jai Singh Gujjar. | Jai Singh Gujjar. | 1920 London-1 | 2016 | |
Jai? | Jai? | 1920 London-1 | 2016 | |
My daughter's getting married in two months. | Kızım iki ay içinde evleniyor. | 1920 London-1 | 2016 | |
We've tried all sorts of medicines...and prayers. | Biz her türlü şeyi denedik, ilaçlar...ve dualar. | 1920 London-1 | 2016 | |
But to no use. | Ama faydası olmadı. | 1920 London-1 | 2016 | |
Now...only you can perform some miracle. | Şimdi...sadece siz bir mucize gerçekleştirebilirsiniz. | 1920 London-1 | 2016 | |
You're an elder... | Yaşlı değilsin... | 1920 London-1 | 2016 | |
...don't embarrass me. | ...beni utandırma. | 1920 London-1 | 2016 | |
Everything will be fine. | Her şey güzel olacak. | 1920 London-1 | 2016 | |
Who did you bring to protect your daughter this time? | Kızını kurtarmak için bu sefer kimi getirdin? | 1920 London-1 | 2016 | |
Him! | Him! | 1920 London-1 | 2016 | |
He can't save your dear daughter, Pratap Singh. | o değerli kızını kurtaramaz, Pratap Singh. | 1920 London-1 | 2016 | |
He's been behind bars for five years himself. | O beş yıl boyunca parmaklıklar arkasında kaldı. | 1920 London-1 | 2016 | |
And do you know what his crime was? | Ve suçu neydi biliyor musun? | 1920 London-1 | 2016 | |
Pratap Singh...please go out. | Pratap Singh...Lütfen dışarı çıkın. | 1920 London-1 | 2016 | |
Yes, but... | Evet, ama... | 1920 London-1 | 2016 | |
Look...you won't be able to see what happens here next. | Bakın..bundan sonra burada olanları görmen mümkün değil. | 1920 London-1 | 2016 | |
Now tell me who you are? | Şimdi bana kim olduğunu söyle? | 1920 London-1 | 2016 | |
And why are you after this poor girl? | Ve neden bu zavallı kızın peşindesin? | 1920 London-1 | 2016 | |
Then listen carefully. | Beni dikkatlice dinle. | 1920 London-1 | 2016 | |
One evening... l was sitting on the banyan tree.. | Bir akşam... banyan ağacının yanında oturuyordum.. | 1920 London-1 | 2016 | |
And she...was returning from the fair. | Ve o...fuardan dönüyordu. | 1920 London-1 | 2016 | |
As soon as she lost her way... | Yolunu kaybetmiş gibi... | 1920 London-1 | 2016 | |
...and took the dirt road... | ...ve toprak yola girdi... | 1920 London-1 | 2016 | |
... l lost my heart to her. | ... onda kalbimi kaybettim. | 1920 London-1 | 2016 | |
That's it... l possessed her. | İşte bu...onu ele geçirdim. | 1920 London-1 | 2016 | |
Now go back to where you came from. | Şimdi geldiğin yere geri dön. | 1920 London-1 | 2016 | |
Or else l'll make you suffer. | Yoksa çok acı çektireceğim. | 1920 London-1 | 2016 | |
A prisoner...is going to save this girl... | Bir mahkum..bu kızı kurtarmaya geliyor... | 1920 London-1 | 2016 | |
...with the art he learned in jail. | ...hapiste meslek öğrendi. | 1920 London-1 | 2016 | |
From me? | Benden? | 1920 London-1 | 2016 | |
As long as it's in my hand...it's the holy water of Ganga. | Elimde olduğu sürece... Ganga kutsal su | 1920 London-1 | 2016 | |
But for you... | Ama senin için ... | 1920 London-1 | 2016 | |
...it's like acid. | ... O asit gibi. | 1920 London-1 | 2016 | |
Stop blabbering and go away! | Saçmalamayı bırak ve git! | 1920 London-1 | 2016 | |
Leave this girl's body. l won't! | Kızın vucudu erk et. Ben kazandım! | 1920 London-1 | 2016 | |
Did you hear? l won't. | Duydun mu? olmaz. | 1920 London-1 | 2016 | |
She's mine...only mine. | O benim ... sadece benim. | 1920 London-1 | 2016 | |
lf she can't be mine...then l won't let anyone have her. | Eğer benim olamayacaksa... o kimsenin olamaz. | 1920 London-1 | 2016 |