Search
English Turkish Sentence Translations Page 2353
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| and it really is March 14th, then we've got... Three days. | ...gerçekten de 14 Mart'sa, geriye... Üç gün kaldı. | After-1 | 2012 | |
| Then darkness. | Sonra da karanlık. | After-1 | 2012 | |
| That's why the darkness is moving towards us. | Karanlığın bize doğru gelmesinin sebebi de bu. | After-1 | 2012 | |
| How do we get out? | Nasıl çıkacağız? | After-1 | 2012 | |
| I think we've gotta go through it. | Bence içinden geçmemiz gerekiyor. | After-1 | 2012 | |
| Have you forgotten, that when we get too close to this stuff, we start to feel sick? | Bu şeye çok yaklaştığımızda rahatsızlandığımızı unuttun mu? | After-1 | 2012 | |
| And the and the battery in my car starts to die. | Aküyle araba da mevta olacaktı. İçinde çok kalırsak ne olacak? | After-1 | 2012 | |
| Yeah, well, if you've got a better idea, I'm all ears. | Öyle de, daha iyi bir fikrin varsa kulağım sende. | After-1 | 2012 | |
| just stay close to me, OK? Oh, I'm sure you'd like that. | ...yanımdan ayrılma, tamam mı? Tabii canım, istediğin de bu zaten. | After-1 | 2012 | |
| What's that supposed to mean? | Bu da ne demek şimdi? Otobüste resmen asılıyordun. | After-1 | 2012 | |
| Well, that's before I realized you were a complete spaz. | Bu, delinin teki olduğunu fark etmeden önceydi. | After-1 | 2012 | |
| I'm already feeling sick, Freddy. Let's go back! | Bayağı rahatsızlanmaya başladım Freddy! Geri dönelim artık! | After-1 | 2012 | |
| Wait one! | Biraz dayan! | After-1 | 2012 | |
| Wait. | Bekle. Dur biraz! | After-1 | 2012 | |
| I've seen this before. | Bunu önce de görmüştüm. | After-1 | 2012 | |
| Oh, holy shit! | Vay anasını! | After-1 | 2012 | |
| Maybe I'll get lucky. | Şansım yaver gider belki. | After-1 | 2012 | |
| Don't count on it. | Emin olma. | After-1 | 2012 | |
| One down, five thousand to go. | Biri gitti, geriye kaldı beş bin. | After-1 | 2012 | |
| I seriously don't feel well, Freddy. | Cidden kendimi iyi hissetmiyorum Freddy. | After-1 | 2012 | |
| OK, I know that doesn't mean anything to you. | Tamam, bu senin için hiçbir şey ifade etmiyor, biliyorum ama... | After-1 | 2012 | |
| Yeah, yeah, I feel it too, just... just give me a minute. | Evet, ben de hissediyorum. Biraz daha dur sadece. | After-1 | 2012 | |
| Where do you think this chain leads? | Bu zincir nereye gidiyor sence? | After-1 | 2012 | |
| You're pale. Nicest thing you've said to me all day. | Betin benzin atmış. Bugün söylediğin en güzel sözdü bu. | After-1 | 2012 | |
| I I think we'd better get out of here. | Buradan gitsek iyi olacak galiba. | After-1 | 2012 | |
| What is that? Come on! | Neydi o? Hadi! | After-1 | 2012 | |
| Give me the keys. | Anahtarları ver. | After-1 | 2012 | |
| Give me the keys! | Anahtarları versene! Şu lanet anahtarları... | After-1 | 2012 | |
| You couldn't have just handed me the keys? I'm sorry. | Uzatsan olmaz mıydı? Özür dilerim. O da neydi öyle? | After-1 | 2012 | |
| Where are you going? | Nereye gidiyorsun? Bana şans dile. | After-1 | 2012 | |
| Oh, my God! Freddy! | Aman Tanrım, Freddy! | After-1 | 2012 | |
| OK, OK! | Tamam, tamam! | After-1 | 2012 | |
| Yeah, well... | Evet. Bu uzun zamandır buradaymış galiba. | After-1 | 2012 | |
| Come on, you need to hurry up. | Hadi, acele etmen gerek. | After-1 | 2012 | |
| Where are we going? Well, we know the roads are blocked, | Nereye gidiyoruz? Yolların kapalı olduğunu biliyoruz... | After-1 | 2012 | |
| That doesn't seem likely, at this point, does it? | Şu aşamada pek olası görünmüyor, değil mi? | After-1 | 2012 | |
| That's a great attitude. I'm sorry. | Harika düşündün doğrusu. Üzgünüm. | After-1 | 2012 | |
| I just discovered that I'm in a coma, | Komada olduğumuzu ve üç gün içinde ölebileceğimizi keşfedeli çok olmadı. | After-1 | 2012 | |
| And and now there's some kind of large creature, and not to mention I'm sharing | Üstelik kocaman bir canavar var, ne aklımdan ne ruhumdan... | After-1 | 2012 | |
| With a what? | Ne gibi? | After-1 | 2012 | |
| Comic book geek? | Hortlak gibi mi? | After-1 | 2012 | |
| I was gonna say, "stranger." | Tuhaf hissettiğimi söyleyecektim. | After-1 | 2012 | |
| What are you doing? This's where I grew up. | Ne yapıyorsun? Büyüdüğüm yer burası. | After-1 | 2012 | |
| The river's back there. | Nehir geride kaldı. | After-1 | 2012 | |
| It hasn't looked like this in years. | Yıllardır gözüme hiç bu şekilde görünmemişti. | After-1 | 2012 | |
| Phil. Is that your dad? | Phil. Bu senin baban mı? | After-1 | 2012 | |
| No, my stepdad. | Hayır, üvey babam. | After-1 | 2012 | |
| Hey, Bud. | Selam evlat... | After-1 | 2012 | |
| Listen, your mom... asked me to, um... | Dinle beni, annen seninle şey yapmamı istedi... | After-1 | 2012 | |
| well, to... to talk to you about what happened at school today. | Bugün okulda olanlar konusunda seninle konuşmamı istedi. | After-1 | 2012 | |
| You got in a fight. So? | Kavgaya bulaşmışsın. Ne olmuş? | After-1 | 2012 | |
| They say you stole somebody's lunch money. | Birinin öğle yemeği parasını çaldığını söylüyorlar. | After-1 | 2012 | |
| It's not true. | Bu doğru değil. | After-1 | 2012 | |
| Well, listen, I believe you... but, uh... your mom... | Dinle bak, sana inanıyorum ama annen... | After-1 | 2012 | |
| you know, she's... she's losing patience with you, Freddy. | Ama biliyorsun ki artık sabrı taşmış durumda Freddy. | After-1 | 2012 | |
| You know, after what happened a few weeks ago and now this. | Birkaç hafta öncesinde olanlar yetmiyormuş gibi şimdi de bu çıktı. | After-1 | 2012 | |
| She just wants to ship me off somewhere. | Tek istediğin beni bir yerlere postalamak. | After-1 | 2012 | |
| Well, if you're not careful, she's gonna stop threatening, and actually go through with it. | Dikkatli olmazsan bu tehdit etmeler bir son bulacak... | After-1 | 2012 | |
| So why don't you do something about it? | Peki bu konuda neden hiçbir şey yapmıyorsun? | After-1 | 2012 | |
| Look... she wanted to keep you grounded all day. | Bak, tüm gün senin cezalı kalmamı istedi... | After-1 | 2012 | |
| How'd you do that? Don't worry about it. | Bunu nasıl yaptın? Sen buna kafayı yorma. | After-1 | 2012 | |
| Now, I got something for you. I know you're really not into this kind of thing, but... | Sana bir sürprizim var. Bu tarz bir şeye merakın yok biliyorum... | After-1 | 2012 | |
| Thought maybe we could go, you know, hit a few. | Neden dışarı çıkıp birkaç atış yapmıyoruz? | After-1 | 2012 | |
| I'm just trying trying to finish something right now. | Şu an bir şeyi bitirmeye çalışıyorum da. | After-1 | 2012 | |
| Yeah, no worries, no... no problem. We'll just, um... take a rain check. | Elbette... Üzülme, sorun değil. Sadece nabız yokluyordum işte. | After-1 | 2012 | |
| All I cared about was comics. | Benim için ne varsa çizgi romanlarda vardı. | After-1 | 2012 | |
| They were my escape, I... | Kurtuluşum onlardı. Sanırım hala öyleler. | After-1 | 2012 | |
| My favorite were the horror comics. | En sevdiğim uç çizgide olanlardı. | After-1 | 2012 | |
| You know... supernatural tales of the paranormal and other worldly. | Başka dünyalardan paranormal doğaüstü hikayeler gibi şeyler. | After-1 | 2012 | |
| All the "cliffhangers". | "Arkası yarın" tarzı şeyler. | After-1 | 2012 | |
| "To be continued" is just another way of saying, "it's not over yet." That's the beauty of it. | "Devam edecek", "henüz bitmedi" demenin bir başka yolu sadece. | After-1 | 2012 | |
| When I was a kid... I wanted to be a playwright. | Çocukken bir oyun yazarı olmak istemiştim. Sahi mi? Evet. | After-1 | 2012 | |
| I wrote these horrible plays, I mean horrible. | Korkunç hikayeler yazmıştım, yani gerçekten korkunç. | After-1 | 2012 | |
| And every play I read, I used to pretend it was one I had written. | Sonra oyunları sahnelerdik, onları yazanın ben olduğunu hayal ederdik. | After-1 | 2012 | |
| I would critique my... | Etkileyici kelimelerimi, olaydaki dahiyane sürprizlerimi... | After-1 | 2012 | |
| I've... I've never told anyone. Ah, it's stupid. | Hiç kimseye bahsetmedim bundan, çok aptalca bir şeydi. Hayır, değil. | After-1 | 2012 | |
| Why'd you stop? I wasn't any good. | Neden vazgeçtin peki? İyi değildi. | After-1 | 2012 | |
| That's what they used to tell me. | En azından bana söyleyebiliyorsun. Peki sen niye devam ediyorsun? | After-1 | 2012 | |
| Because I loved it. | Çünkü hoşuma gidiyordu. | After-1 | 2012 | |
| And I discovered that... | Sonra şunu keşfettim ki bazı insanlar tam bir pislik! | After-1 | 2012 | |
| How can they pull your life support? I thought that was against the law? | Kanuna aykırıysa seni yaşam destek ünitesinden nasıl olabilirler? | After-1 | 2012 | |
| Not if you make out a living will. | Gerçekse öyle değil. | After-1 | 2012 | |
| My aunt raised me. She was... | Beni halam büyüttü, esasen annem o oldu. | After-1 | 2012 | |
| Anyway, there, there was an accident, and she spent the last year of her life... | Neyse, bir kaza olmuştu ve hayatının son yılını hastane yatağında... | After-1 | 2012 | |
| wasting away, in a hospital bed, unconscious. | ...komada geçirdi. | After-1 | 2012 | |
| I never wanted that to happen to me. | Ve bunun başıma gelmesini istemedim. | After-1 | 2012 | |
| You believe we have... spirits... | Canımız ya da ruhumuzun olduğuna inanıyor musun? | After-1 | 2012 | |
| You said "soul" earlier, that we were either sharing, our... | Dükkanda ruh demiştin. | After-1 | 2012 | |
| minds or our souls? Oh... I don't know. | Zihnimiz, ruhumuz yani? Bilmiyorum. | After-1 | 2012 | |
| I always wondered if they, go... | Uyuduğumuzda ruhlarımızı keşfe çıkıyorlar mı merak ediyorum. | After-1 | 2012 | |
| Maybe that's what dreams are. | Belki rüya dediğimiz şey budur. | After-1 | 2012 | |
| I don't think we should split up. I agree. | Bence ayrılmamalıyız. Sana katılıyorum. | After-1 | 2012 | |
| You know, you can tell a lot about a person from their bedroom? | Bir insanın yatak odasından onun hakkında pek çok şey söylenebileceğini biliyor musun? | After-1 | 2012 | |
| The last thing I need, right now, is for you to analyze me. | Şu an ihtiyacım olan son şey beni analiz etmen. | After-1 | 2012 | |
| OK... let's hear it. | Pekala, duyalım bakalım. | After-1 | 2012 | |
| you're very neat... maybe to a fault. | Çok temizsin, yerler bile öyle. | After-1 | 2012 | |
| And the way you've got... the little boxes all organized, over there, by the wall? | Ve sahip olduğun şu küçük kutular... | After-1 | 2012 | |
| Weirdo? | Çok mu tuhaf? | After-1 | 2012 | |
| I see you... | Yatağının baş ucunda yatmadan önce okuduğun "Beowulf" kitabını görüyorum. | After-1 | 2012 | |
| You sleep alone... always on the same side of the bed. | Yalnız uyuyorsun, her zaman yatağın aynı tarafında. | After-1 | 2012 |