Search
English Turkish Sentence Translations Page 285
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Come on, start pulling out the ones for the cake mix. | Hadi, kek karışımı için olanları çek çıkar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It'll be a breeze. | Estirelim ortalığı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, that was a breeze. | Hayır, bu bir esintiydi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
My cue pons! | "Kupa n"larım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The fact that you're more worried about your coupons | Doğruyu söylemek gerekirse kuponların için, ne kadar alçaldığını... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, my God, I can't believe it. | Aman tanrım. İnanamıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, it's the Williamsburg cue pon queen. | Max, bu Williamsburg "Kupa n" Kraliçesi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Where'd she leave her crown, in the minivan? | Tacını nerede bırakmış acaba, minivanında mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is so exciting. I have to go pay my respects. | Bu çok heyecanlı. Gidip saygılarımı sunmalıyım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
There, calm down, have a treat. | İşte, sakin ol, bir ikram al. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'll be right back. | Hemen dönerim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Excuse me, your highness, | Özür dilerim, majesteleri. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but aren't you the cue pon queen? | Siz "Kupa n" Kraliçesi değil misiniz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm Caroline. | Ben Caroline. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Freddie, and I can't talk right now | Ben de Freddie, şu an konuşamam çünkü eğer yerimi kaybedersem... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you'll lose your mind! I'm gonna lose... my... mind... | ...aklımı kaybederim. Aklını kaybedersin! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I won't bother you, but I think you'll be excited | Seni sıkmayacağım. Ama bence henüz ikinci günümde... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
when I tell you that it's only my second day | ...kek karışımından nasıl para kazanmayı öğrendiğimi söylersem... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All I have to do is buy 40 boxes and we get the | Tek yapmam gereken 40 kutu almak ve mağ... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Store bonus, yeah. | Mağaza bonusu, evet. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Cake mix... That's a rare cue pon. | Kek karışımı. Bu nadir bir "kupa n". | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Where'd you find it? | Nereden buldun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yesterday's circulars. | Dünkü duyuruda. Görmedin mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I missed it. | Kaçırmışım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Go to the truck and get the stockpile of circulars. | Kamyona git ve duyuruların olduğu tomarı getir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look at him go. | Bak nasıl gidiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're sweeping the shelves. | Rafı süpürüyorsun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
On your show, you said sweeping the shelves was out of line. | Şovunda rafları süpürmenin çok yanlış olduğunu söylemiştin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
These are mine, I was here first. | Bunlar benim, ilk ben gelmiştim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I think she's probably gonna be here last, | Galiba kapandığında buradaki sonuncu insan olacak... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
so let's go, we don't need these. | ...o yüzden gidelim. Bunlara ihtiyacımız yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We do, if we don't get 40 boxes, | Hayır var. Eğer 40 kutu almazsak bedavaya gelmeyecekler. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I've met actual queens and this isn't royal behavior. | Ben gerçek kraliçelerle tanıştım. Bu kraliyet ailesine yakışır bir davranış değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, she just body checked me. | Max, o az önce bana vücut şarjı yaptı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, get in here. | Max, buraya gel. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, we got a problem? | Bir problemimiz mi var? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, we got a problem. | Bir problemimiz var! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, hell no! | Asla olmaz! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What do we do? | Ne yapmalıyız? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You step away and pretend you didn't do it. | Uzaklaş ve sen yapmamışsın gibi davran. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's what you do. | Yapacağın şey bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
24, 25 | 24, 25... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're making me wait, now aren't ya? | Beni bekletiyorsun, değil mi şimdi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Just till I get to 40. | 40'a gelene kadar sadece. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
26, 27, 28. | 26, 27, 28. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Come on, I'll buy it for you. | Hadi, ben senin için satın alırım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Come on, take up the bitch on his offer | Hadi artık, teklifi kabul et de gidip Chestnut'ı görelim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, shh, I'm counting. | Max, sayıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If we don't have the exact right mix to coupon ratio | Eğer tam karışım kupon oranını tutturamazsak bedava paramızı alamayız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay, where was I? | Tamam, nerede kalmıştım? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Amateur. | Amatör. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Real mature, your highness. | Çok olgunca, majesteleri. Gitmemiz gereken yerler var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay, 40. | Tamam, 40. Al bunları, Tanya. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Wait, what is this? | Bekle, bu da ne? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This isn't Duncan Hines, it's Pillsbury. | Bu Duncan Hines değil, bu Pillsbury. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Where did this come from? | Nereden çıktı bu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I put it in. | Ben koydum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You can't do that. | Bunu yapamazsın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It has to be all Duncan Hines. | Hepsi Duncan Hines olmak zorunda. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I needed Pillsbury. | Pillsbury'e ihtiyacım vardı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, you can't have it. | Pekala, alamazsın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I need it! Why? | Bana lazımdı! Neden? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's the secret ingredient. | Gizli malzeme bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's what makes it you? | Bu mu keki sana özel yapıyor? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Tanya, stop, flag on the play. | Tanya, dur, Faullü hareket. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Here, take this back | Al, bunu geri götür ve bana başkasını getir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You know what, I'm just gonna go | Biliyor musun, hala vakit varken gidip Chestnut'ı göreceğim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, Max, please take this back and get me another one. | Hayır, Max, lütfen bunu geri götür ve bana başkasını getir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're the one who wanted to use | Kendi kekini kendi emeğinle yapmak yerine mağaza karışımı kullanan sensin. Randy'den haber alamıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So go back and get me another mix. | O yüzden git ve bana başka bir karışım getir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No one ever taught me. | Kimse bana öğretmedi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No one taught me how to bake. | Kimse bana pişirmeyi öğretmedi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No one taught me how to use tampons. | Kimse bana tampon nasıl kullanılır öğretmedi. Kimse bana bir şey öğretmedi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You still think I should send my mom a better gift? | Hala anneme daha güzel bir hediye göndermemi mi istiyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And no one taught you how to check out, either. | Kimse de size hesabı ödeyip gitmeyi öğretmemiş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm going. | Ben gidiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max. | Max. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You need to get another mix, now don't ya? | Başka bir karışım alman gerek, değil mi şimdi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'll go get it, won't take a minute. | Ben gidip alırım. Bir dakika sürmez. Çünkü ispikçileri döverler. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Who's the queen now? | Şimdi kraliçe kimmiş? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, my dude. | Hey, adamım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look at you and your fancy coat. | Kendine ve süslü montuna da bir bak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Retirement looks good on you. | Emeklilik sana yakışmış. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Told you I'd come by to see you. | Seni görmeye geleceğimi söylemiştim. Sana havuç da ayarladım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I, uh, I don't know if you got my text. | Mesajımı aldın mı bilmiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Probably not a great signal in here, but... | Büyük ihtimalle burada iyi çekmiyordur. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
your mom might be a little late. | Annen biraz gecikebilir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She's coming though 'cause I know she's dying to see you. | Ama geliyor çünkü seni görmek için öldüğünü biliyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All right, man, who am I kidding? | Tamam, kimi kandırıyorum? O gelmiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I know that's hard to hear, | Biliyorum bunu duymak senin için zor ve inan bana, annenin gelmemesi,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I've been there. | ...bunu ben de yaşadım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay, that's not true either. | Tamam, bu da doğru değil. Olay şu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Your mom is a flake. | Annen biraz tuhaf. Senin de iki seçeneğin var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you can sit around feeling sorry for yourself | N'aber, Martin Channing? N'aber, Martin Channing? Oturur ve kendine acırsın ya da şöyle dersin: | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
or you can say, "hey, my mom's not here. | "Hey, annem burada değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
"I can watch tv all day and then go kick in | Bütün gün televizyon izleyip komşunun camını kırabilirim çünkü öyle yapmak istiyorum." | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, look at me. | Bana bak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The fact that she's not here is not your fault. | Gerçek şu ki, onun burada olmaması senin suçun değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's hers. | Onun suçu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
There, I just saved you, like, | İşte, seni yaklaşık 14 adet uygunsuz seks münasebetinden kurtardım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |