Search
English Turkish Sentence Translations Page 287
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Cats eat his face? | Kediler yüzünü mü yemiş? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Kittens eat his face? | Kedi yavruları mı yüzünü yemiş? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What? I'm just trying to put a more positive spin on things. | Ne var? Sadece biraz pozitif bakış açısı katmaya çalışıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Where are you going with that? | Onunla nereye gittiğini sanıyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's my good China with huckleberry hound on it. | O benim en iyi çin porselenim. Üzerinde de"huckleberry hound" var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
for our neighbors across the hall. | Hazırladığım "Merhaba" kek tabağı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's weird not to know your neighbors. | Komşularını tanımamak garip bir şey. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, it's weird not to know your father, | Asıl garip olan babanı tanımıyor olman, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but by the time you're four, you get over it and move on. | Artık 4 yaşındasın bunu aşmalı ve yoluna devam etmelisin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is a mistake. | Bu bir hata. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Who knows what's lurking behind that door? | Kim bilir, o kapının arkasında seni ne bekliyor? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes, something awful, like nice people, | Haklısın nazik insanlar gibi korkunç birşey olabilir, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
who might look out for us, or say, "hello," in the hallway | Arkamızı kollayıp, koridorda gördüklerinde "merhaba" diyebilirler. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No matter what comes out of there, | Oradan ne çıkarsa çıksın | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I will not be "hello ing" it up in the hallway. | Koridorda karşılaştığımızda "merhaba lamayacağım" | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Caroline, your next door neighbor. | Caroline, kapı komşunuz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Uh, is this a bad time? | Kötü bir zamanda mı geldim? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Not at all. 1 | Hiç te değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
One sec. Hi. | Bir saniye Merhaba | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I just wanted to introduce myself and my roommate, Max. | Ben ve ev arkadaşım Max sizinle tanışmak istemiştik. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
There, and give you these cupcakes. | Ayrıca bu kekler sizin için | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That is so nice. | Çok kibarsınız. 1 | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, it's the leash... least... least I can do. | O sizin tasma... sizin kibarlığınız... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, I gotta go. | Neyse şimdi gitmem gerekiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, if we ever get a dog, we know who can walk it. | En azından bir köpeğimiz olursa kimin yürüyüşe çıkaracağını biliyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Listen. I know. | Duyuyor musun? Farkettim | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's only been a few days, | Yeni boşalmış olmasına rağmen | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and somebody's already moved in upstairs. | Şimdiden birileri taşınmış | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And they are playing music! | Ve müzik dinliyorlar! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Music is coming through the floor into my ears. | O müzik tavandan geçip kulaklarıma doğru ilerliyor | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I blame you for this. | Hepsi senin suçun | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
When you knocked on that door across the hall, | O kapıyı çaldığın zaman | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you might have opened a portal to hell. | Cehenneme açılan bir geçiti açmış olmalısın | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
There, you hear the devil music? | Dinle, şeytanın müziğini duyuyor musun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I think it's the bee gees. | Sanırım, çalan Bee Gees.* | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Exactly. | Kesinlikle | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And walking! | Üstelik yürüyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Walking and music, we have to stop this right now. | Yürüyor ve müzik dinliyor bunu durdurmak zorundayız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's 10:00, people are allowed to walk and play music. | Saat daha on, insanların bu saatte bunları yapmaya hakları var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Your lack of apartment knowledge | Senin bu apartman kültürü yoksunluğun | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
is really starting to piss me off. | Beni cidden kızdırmaya başlıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We have to show him right now not to screw us. | Bizimle uraşılmayacağını göstermemiz gerekiyor | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I need paper. | Bana bir kağıt lazım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What are you doing? I mean, besides over reacting? | Ne yapıyorsun? Aşırı tepki göstermek dışında tabii ki. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Writing a threatening note. | Tehdit notu yazıyorum | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If we don't shut this down now, next thing you know, | Eğer bunu şimdi durdurmazsak | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
someone's having an academy awards party | Bir bakmışsın birileri senin oturma odanda | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
in your living room. | Oscar ödül töreni, düzenliyor | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Is that what you want? | Bunun olmasını ister misin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Strangers passing out mini Oscar statues | Düşünsene ellerinde mini oscar heykelcikleri, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
that say, "best nachos?" | ağızlarında 'en iyi dürüm?' lafları... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
"I have an unregistered gun | "Ruhsatsız silahım var | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and can shoot you through the floor"? | Ve seni altkattan bile vurabilirim" mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're coming in really hot, Max. | Biraz aşırıya kaçıyorsun,Max. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We're not giving him this. | Bu notu ona vermiyoruz, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It'll start a bad dynamic between us. | Aramızda kötü bir ilişkiye sebep olacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
God, how I miss the quiet, dead indian guy. | Sessiz ve ölü hintli elemanı nasıl da özledim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay, we're gonna hit and run. | Her neyse, şimdi vur kaç zamanı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, you mean "run," literally. | Gerçek anlamda söyledin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Shh, listen. | Sessiz ol. Dinle. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Reading the note, | Notu okuyor | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
freaking out... | korkmaya başlıyor... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Music off, problem solved. | Müzik kesildi. Problem çözüldü. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Respect! Never doubt, never doubt. | Saygı duy. Asla şüphe etme.Asla. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Crossing the floor to the door, | Kapıya doğru ilerliyor, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Closing the door, | Kapıyı kapatıyor, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
[footsteps] Coming down the stairs, | Merdivenlerden iniyor, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What do we do? | Şimdi ne yapacağız? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Move? | Taşınmaya ne dersin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's he look like? | Nasıl görünüyor? Nasıl görünüyor? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He's got his finger over the peephole. | Parmağını gözetleme deliğine koymuş Parmağını gözetleme deliğine koymuş | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
[Chuckles] Okay, game on. Back up! | Pekala, oyun başlasın. Kenara çekil! Pekala, oyun başlasın. Kenara çekil! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is my building, I've got to take it back. | Burası benim apartmanım ve onu geri almalıyım. Burası benim apartmanım ve onu geri almalıyım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, this is life, not call of duty: Modern warfare 3. | Max, bu gerçek hayat. Bilgisayar oyunu değil! Max, bu gerçek hayat. Bilgisayar oyunu değil! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What is meaning of this horrible, horrible note? | Bu korkunç, korkunç not da ne demek oluyor? Bu korkunç, korkunç not da ne demek oluyor? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, you're not a man? | Siz erkek değil misiniz? Siz erkek değil misiniz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What kind of question is this? | Bu da nasıl bir soru? Bu da nasıl bir soru? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Do I look like a man? | Bir erkek gibi mi görünüyorum? Bir erkek gibi mi görünüyorum? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, but you clump around up there like a man. | Yürürken çıkardığınız sesler erkeğe benziyor. Yürürken çıkardığınız sesler erkeğe benziyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, please. | Max, lütfen. Max, lütfen. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Did you write this horrible, horrible note? | Bu korkunç, korkunç notu siz mi yazdınız? Bu korkunç, korkunç notu siz mi yazdınız? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I did. | Evet ben yazdım. Evet ben yazdım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
First day in my new home | Yeni evimdeki ilk gecemde Yeni evimdeki ilk gecemde | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and I'm given this horrible, horrible note, with threats. | tehditlerle dolu bu korkunç, korkunç notu alıyorum. tehditlerle dolu bu korkunç, korkunç notu alıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, they're not actually threats. | Aslında onlar gerçek tehditler değiller. Aslında onlar gerçek tehditler değiller. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
"I will gut you like a hog." | "Seni bir çete üyesi gibi haklıyacağım" "Seni bir çete üyesi gibi haklıyacağım" | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
To be clear, I only skimmed the note. | Aslında sadece bir göz atabildim. Aslında sadece bir göz atabildim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Everything was happening so fast. | Herşey çok hızlı gelişti. Herşey çok hızlı gelişti. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Listen, we've obviously gotten off to a bad start. | Aslına bakarsanız kötü bir başlangıç yaptık. Aslına bakarsanız kötü bir başlangıç yaptık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Please come in. | Buyurmaz mısınız? Buyurmaz mısınız? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Why would I want to come in with you horrible, horrible... | Niye girmek isteyeyimki, elimde bu korkunç,korkunç... Niye girmek isteyeyimki, elimde bu korkunç,korkunç... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
ooh, cupcake land. Ooh. | Oh şuna bak "kek bölgesi" Oh şuna bak "kek bölgesi" | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes, we have a cupcake business. | Evet biz kek işindeyiz. Evet biz kek işindeyiz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We're just starting, but doing well. | Yeni başladık ama iyi gidiyoruz. Yeni başladık ama iyi gidiyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max is the baker. Say hello, Max. | Max aşçımız. Merhaba desene Max. Max aşçımız. Merhaba desene Max. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I know people in the mob. | Çete üyesi tanıdıklarım var Çete üyesi tanıdıklarım var | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's Max, and I'm Caroline. You are? | Bu Max ve bende Caroline. Siz? Bu Max ve bende Caroline. Siz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Sophie Kuchenski. | Sophie Kuchenski Sophie Kuchenski | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Is that a polish accent I'm detecting? | Farkettiğim aksan Lehçe mi? Farkettiğim aksan Lehçe mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I visited Warsaw once, I love it. | Varşova'ya gitmiştim bir kere. Ve bayılmıştım. Varşova'ya gitmiştim bir kere. Ve bayılmıştım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |