• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 2954

English Turkish Film Name Film Year Details
You're a little late today. Bugün biraz geciktin. Akibiyori-1 1960 info-icon
Seems you're a regular here. Buraya müdavimi olmuşsun gibi. Akibiyori-1 1960 info-icon
You come in often? Every day. Buraya sıkça geliyor musun? Her gün. Akibiyori-1 1960 info-icon
Every day? Her gün mü? Akibiyori-1 1960 info-icon
Yuriko, did you take the day off? Yuriko, işten günlük izin mi aldın? Akibiyori-1 1960 info-icon
I only worked in the morning. Sadece sabah çalıştım. Akibiyori-1 1960 info-icon
Mr. Sugiyama called earlier. What did he say? Bay Sugiyama aradı. Ne söyledi? Akibiyori-1 1960 info-icon
He'll call back tomorrow. Yarın yine arayacakmış. Akibiyori-1 1960 info-icon
Wait a minute. Do you live here? Bir dakika. burada mı oturuyorsun? Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes. That's my mother. I'm the daughter of the house. Evet. O annemdi. Evin kızı da ben oluyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
You're incorrigible! Sen iflah olmazsın! Akibiyori-1 1960 info-icon
You still have to pay, no matter how much we eat. Ne kadar yersek yiyelim, yine de ödemek zorundasın. Akibiyori-1 1960 info-icon
Oh, I'll pay, I'll pay! Oh, öderim, öderim! Akibiyori-1 1960 info-icon
Keep the food and sake coming. Yemek ve saki geledursun. Akibiyori-1 1960 info-icon
We're no match for the girls these days. Günümüz kızlarına hiç uymuyoruz. Akibiyori-1 1960 info-icon
They really are something! Onlara akıl sır ermiyor! Akibiyori-1 1960 info-icon
Fatty tuna, please. Ton balığı. Akibiyori-1 1960 info-icon
Clams for me. Bana da midye. Akibiyori-1 1960 info-icon
So do you give your word? Öyleyse söz verir misin? Akibiyori-1 1960 info-icon
I give my word. Söz veriyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'll love her forever. Onu daima seveceğim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Not that! I mean, you promise to pay? O değil! Yani, hesabı ödeyeceğine... Akibiyori-1 1960 info-icon
Oh, yeah. I'll pay! Ah, evet. Ödeyeceğim! Akibiyori-1 1960 info-icon
Some red shellfish, please. Kızıl kayabalığı, lütfen. Akibiyori-1 1960 info-icon
So Ayako went on vacation? Demek Ayako seyahate çıktı? Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes, they're traveling all over. Evet, dört bir yanı geziyorlar. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'm glad to hear they made up. Barışmış olduklarını duyduğuma sevindim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Ayako sulked for a while, but she eventually came around. Ayako bir süre dargın kaldı ama nihayetinde fikrinden caydı. Akibiyori-1 1960 info-icon
I realize now how nice it is to have one's real mother around. İnsanın gerçek annesinin yanında olmasının değerini şimdi anlıyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
Your mother's nice too. Senin annen de iyi biri. Akibiyori-1 1960 info-icon
Of course, but it's not the same. Elbette, ama aynı şey değil. Akibiyori-1 1960 info-icon
I have to be careful around her. Yanındayken ölçülü olmak zorundayım. Akibiyori-1 1960 info-icon
You haven't noticed? That means I put on a good act. Dikkatini çekmedi mi? İyi rol yapıyorum demek. Akibiyori-1 1960 info-icon
Here you go. Thanks! İşte alın. Teşekkürler! Akibiyori-1 1960 info-icon
I wonder where they are today. Damn! I'm a little jealous. Acaba bugün neredeler? Kahretsin! Kıskandım biraz. Akibiyori-1 1960 info-icon
Oh, the farewell party! Let's go hiking again and invite Goto. Oh, veda partisi! Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes, let's! Evet, öyle yapalım! Akibiyori-1 1960 info-icon
Days like this should be spent in the mountains, not at work. Böyle güzel günler işte değil, dağlarda geçirilmeli. Akibiyori-1 1960 info-icon
You're right about that. Onda haklısın. Akibiyori-1 1960 info-icon
TAWARAYA INN TAWARAYA OTELİ Akibiyori-1 1960 info-icon
The lamp in the mountain hut Dağdaki kulübenin lambası Akibiyori-1 1960 info-icon
Burns with a faint glow Ateşi belli belirsiz yanar Akibiyori-1 1960 info-icon
My beloved mountain hut Dağın eteğindeki o patikada Akibiyori-1 1960 info-icon
On a path in the foothills O şirin dağ kulübesi var. Akibiyori-1 1960 info-icon
I sit at the window of memories Hatıraların penceresinden bakıyorum Akibiyori-1 1960 info-icon
And think of you Ve seni düşünüyorum Akibiyori-1 1960 info-icon
The wind murmurs Çok eski zamanların bir şarkısını Akibiyori-1 1960 info-icon
With a song of days long past Mırıldanıyor rüzgâr Akibiyori-1 1960 info-icon
Ayako, you must be sleepy. Ayako, uykun gelmiş olmalı. Akibiyori-1 1960 info-icon
Not yet. Henüz gelmedi. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'm sorry it's so crowded today. What a racket. Üzgünüm, bugün çok kalabalık. Tam bir curcuna. Akibiyori-1 1960 info-icon
School excursions are everywhere. The inn in Nikko was packed! Okul gezileri her yerde. Nikko'daki otelde yer yoktu! Akibiyori-1 1960 info-icon
Wasrt it? Değil mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
Someone was always barging into our room by mistake. Birileri yanlışlıkla paldır küldür odamıza dalıp duruyordu. Akibiyori-1 1960 info-icon
Really? It must have been hard to relax. Sahi mi? Kafayı dinlemek zor olmuştur. Akibiyori-1 1960 info-icon
But it was quite fun. Yine de, oldukça eğlenceliydi. Akibiyori-1 1960 info-icon
That's nice. Güzel. Akibiyori-1 1960 info-icon
Sir, a school teacher is waiting at the front desk. Efendim, resepsiyonda sizi bekleyen bir öğretmen var. Akibiyori-1 1960 info-icon
But this is good news. Haberler gerçekten iyi. Akibiyori-1 1960 info-icon
Ayako finally found a good husband, Ayako en sonunda iyi bir eş buldu... Akibiyori-1 1960 info-icon
and you're remarrying too. ...ve sen de yeniden evleniyorsun. Akibiyori-1 1960 info-icon
Actually, it wasrt Ayako I was worried about. Aslında beni endişelendiren Ayako değildi. Akibiyori-1 1960 info-icon
It was you. Sizdiniz. Akibiyori-1 1960 info-icon
Thank you for your concern. İlginize teşekkür ederim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Very good news indeed. Gerçekten harika haberler. Akibiyori-1 1960 info-icon
Well, time to say good night. Pekala, iyi geceler deme vakti. Akibiyori-1 1960 info-icon
Shall we get to bed? Yatalım mı? Akibiyori-1 1960 info-icon
Ayako, aren't you coming? Ayako, gelmiyor musun? Akibiyori-1 1960 info-icon
It's gotten so quiet. Ne de sessiz oldu. Akibiyori-1 1960 info-icon
I guess the students all went to bed. Sanırım öğrenciler topyekûn uyumaya gitti. Akibiyori-1 1960 info-icon
School trips were such fun, but I always hated the very last night. Okul turları çok eğlenceliydi ama son gecesinden hep nefret etmiştim. Akibiyori-1 1960 info-icon
It was a letdown knowing we'd come to the end. Tatilin sona erdiğini bilmek moral bozuyordu. Akibiyori-1 1960 info-icon
Did you ever feel that way? Sen de öyle hissettin mi hiç? Akibiyori-1 1960 info-icon
Ayako... Ayako... Akibiyori-1 1960 info-icon
remember when you said it would be disgusting for me to remarry? ...bana yeniden evlenmemim iğrenç bir şey olacağını söylediğini hatırlıyor musun? Akibiyori-1 1960 info-icon
I don't feel that way now. Artık öyle düşünmüyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
Forgive me for saying something so stupid. Aptalca sözlerim için beni bağışla. Akibiyori-1 1960 info-icon
Actually, I feel the same way. İşin aslı, ben öyle düşünüyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
I've decided to remain a widow. Dul kalmaya karar verdim. Akibiyori-1 1960 info-icon
But Mother Ama anne... Akibiyori-1 1960 info-icon
Your father was enough for me. Baban benim için yeterliydi. Akibiyori-1 1960 info-icon
He'll always be by my side. Her zaman yanımda olacak. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'm fine as I am. Halimden memnunum. Akibiyori-1 1960 info-icon
I don't want to climb that mountain again. Yeni maceralara atılmak istemiyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
I've had enough. Yeterince atıldım. Akibiyori-1 1960 info-icon
But Mother... Ama anne... Akibiyori-1 1960 info-icon
It's really all right. You needrt worry about me. Gerçekten sorun değil. Beni dert etmene gerek yok. Akibiyori-1 1960 info-icon
Marry Mr. Goto. Goto ile evlen. Akibiyori-1 1960 info-icon
Nothing would give me more joy Bana en çok seni sevdiğin... Akibiyori-1 1960 info-icon
than seeing you happy with someone you love. ...biriyle birlikte olduğunu görmek mutluluk verir. Akibiyori-1 1960 info-icon
It's okay if you forget about me. Beni unutsan da önemli değil. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'll never be Ionely. Asla yalnız kalmam. Akibiyori-1 1960 info-icon
But how can I leave you alone in that apartment? Ama seni o evde bir başına nasıl bırakırım? Akibiyori-1 1960 info-icon
Don't worry about that. Onu dert etme sen. Akibiyori-1 1960 info-icon
You can't go on living with me in that apartment forever. Sonsuza dek o evde yanımda kalamazsın. Akibiyori-1 1960 info-icon
Sure, it's a familiar life without surprises, Elbette, alışık olduğun bir yaşam bu... Akibiyori-1 1960 info-icon
but you're young and have your whole life ahead of you. ...ama sen gençsin ve önünde koca bir hayat var. Akibiyori-1 1960 info-icon
You can't imagine what happiness awaits you. Nasıl bir mutluluğun seni beklediğini hayal bile edemezsin. Akibiyori-1 1960 info-icon
I can look after myself just fine. Başımın çaresine bakarım ben. Akibiyori-1 1960 info-icon
Please do as I ask. Lütfen dediğim gibi yap. Akibiyori-1 1960 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 2949
  • 2950
  • 2951
  • 2952
  • 2953
  • 2954
  • 2955
  • 2956
  • 2957
  • 2958
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact