Search
English Turkish Sentence Translations Page 329
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
No, I screamed because I saw the couple | Hayır, bağırdım çünkü babamı hapse attıran ifadeyi veren çifti gördüm. Hayır, bağırdım çünkü babamı hapse attıran ifadeyi veren çifti gördüm. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Acid in your pretty face? | O güzel yüzüne asit mi attılar? O güzel yüzüne asit mi attılar? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Sorry, I stayed up all night reading | Affedersin. Bütün gece nefret mektuplarında... Affedersin. Bütün gece nefret mektuplarında... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
what people want to do to you in your hate mail. | ...sana ne yapmak istedikleri okumak için ayakta kaldım. ...sana ne yapmak istedikleri okumak için ayakta kaldım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What was it? | Ne oldu? Ne oldu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I went down so fast, I may have smeared my cupcake. | O kadar hızlı eğildi ki kekin şeklini bozmuş olabilirim. O kadar hızlı eğildi ki kekin şeklini bozmuş olabilirim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's the filthiest sounding clean thing I ever heard. | Hayatımda duyduğum en titizce şey bu. Hayatımda duyduğum en titizce şey bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's fine. Good. | Bir şeyi yok. Güzel. Bir şeyi yok. Güzel. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Now let's go get those cheap plastic security bracelets | Hadi, pahalı abiyelerimizi mahvetmek için... Hadi, pahalı abiyelerimizi mahvetmek için... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
that ruin our expensive gowns. | ...şu ucuz plastik güvenlik bilekliklerini alalım. ...şu ucuz plastik güvenlik bilekliklerini alalım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Can I get your name? Caroline... | Adınızı alabilir miyim? Caroline... Adınızı alabilir miyim? Caroline... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Channing. | Channing. Channing. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm sorry, what? | Affedersiniz, ne? Affedersiniz, ne? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Caroline... | Caroline... Caroline... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's with you? Just say your name. | Sorununuz nedir? Sadece adınız söyleyin. Sorununuz nedir? Sadece adınız söyleyin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Did you say channing? Caroline channing? | Channing mi dediniz? Caroline Channing mi? Channing mi dediniz? Caroline Channing mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Wait, are you that Caroline channing? | Bekleyin biraz. Siz o, Caroline Channing misiniz? Bekleyin biraz. Siz o, Caroline Channing misiniz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Shh, yes, and I personally called the R.S.V.P. number. | Sessiz ol. Evet. Bizzat özel davet numaramla davet edildim. Sessiz ol. Evet. Bizzat özel davet numaramla davet edildim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It has to be there. | Orada olmalı. Orada olmalı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Channing, channing, channing... | Channing, Channing, Channing... Channing, Channing, Channing... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Shh. Maybe it's under my name. | Belki de benim adımın yanındadır. Belki de benim adımın yanındadır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max black. I'm with her. | Max Black. Onunlayım. Max Black. Onunlayım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Black... no, no, no, I don't see any blacks here. | Black... Hayır, hayır. Burada hiç Black göremiyorum. Black... Hayır, hayır. Burada hiç Black göremiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You mean besides the ones working security? | Güvenlikte çalışanın dışındakileri kast ediyorsun herhalde. Güvenlikte çalışanın dışındakileri kast ediyorsun herhalde. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Let me check with Paul Platt, the party planner. | Parti organizatörü Paul Platt'e sorayım. Parti organizatörü Paul Platt'e sorayım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He's on the phone with him right now. | Şu anda telefonda onunla konuşuyor. Şu anda telefonda onunla konuşuyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, Brody. Oh, no. | Hey, Brody. Olamaz. Hey, Brody. Olamaz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
There's a problem with the list. | Listede bir sorun var. Listede bir sorun var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She's not on it. Her. | Listede adı yok. Onun. Listede adı yok. Onun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Caroline channing. Sh | Caroline Channing. Caroline Channing. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Paul, I've got Caroline channing, | Paul, Caroline Channing yanımda ve adı listede yok. Paul, Caroline Channing yanımda ve adı listede yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If everybody in this line could just wait until | Caroline Channing durumun kontrol altına alana kadar herkes sırada kalabilir mi? Caroline Channing durumun kontrol altına alana kadar herkes sırada kalabilir mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If you say "channing" one more time, | Eğer bir kez daha Caroline Channing dersen o gırtlağını gerçekten yerinden sökerim. Eğer bir kez daha Caroline Channing dersen o gırtlağını gerçekten yerinden sökerim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And its s so much more violent than it sounds. | Ve bu kulağa geldiğinden daha acı veren bir şeydir. Ve bu kulağa geldiğinden daha acı veren bir şeydir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes, Paul, I'll tell them. | Peki, Paul. Onlara söylerim. Peki, Paul. Onlara söylerim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
There's been a little mix up. | Bir karışıklık olmuş. Bir karışıklık olmuş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Five more minutes will get you right in. | Beş dakika sonra içeriye girebileceksiniz. Beş dakika sonra içeriye girebileceksiniz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're not getting in. | Girmiyorsunuz. Girmiyorsunuz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, that's it. We tried. | Bu kadarmış. Denedik. Bu kadarmış. Denedik. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We gave it our best shot. Oh, no. | En iyi atışımızı yaptık. Hayır. En iyi atışımızı yaptık. Hayır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is the closest I have ever gotten | Hayatımda bir şeyin işe yaramak üzere olduğu en yakın andı bu. Hayatımda bir şeyin işe yaramak üzere olduğu en yakın andı bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We are not giving up. How are we getting in? | Pes etmiyoruz. İçeriye nasıl gireceğiz? Pes etmiyoruz. İçeriye nasıl gireceğiz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Security's everywhere. Yeah, out here, | Güvenlik her yerde. Buradaki her yerde... Güvenlik her yerde. Buradaki her yerde... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but not at the servers' entrance. | ...ama servis girişinde değil. ...ama servis girişinde değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I catered this last year. | Geçen yıl garsonluk yapmıştım. Geçen yıl garsonluk yapmıştım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's right, we're going backdoor. | Haklısın. Arka kapıya gidiyoruz. Haklısın. Arka kapıya gidiyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That lady just punched me. | Şu kadın biraz önce bana yumruk attı. Şu kadın biraz önce bana yumruk attı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I knew that was gonna happen! | Bunun olacağını biliyordum. Bunun olacağını biliyordum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So you can just walk in here? | Yani buraya öylece girebiliyor musun? Yani buraya öylece girebiliyor musun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Anyone can just walk right in? | Buraya herkes öylece girebiliyor mu? Buraya herkes öylece girebiliyor mu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, it helps that last year | Geçen yıl çadır kanadını koruyan Rico ile işi pişirmemin faydası olmuştu. Geçen yıl çadır kanadını koruyan Rico ile işi pişirmemin faydası olmuştu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but basically, yeah, anyone. | Ama evet, aslında herkes. Ama evet, aslında herkes. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
When I think of all the times | Çantamı masada başıboş bıraktığım zamanları düşündüm de tüylerim ürperdi. Çantamı masada başıboş bıraktığım zamanları düşündüm de tüylerim ürperdi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay, so we can't get in the actual building | Pekâlâ. Garsonluk yapmadan ana binaya geçemeyeceğiz, o yüzden... Pekâlâ. Garsonluk yapmadan ana binaya geçemeyeceğiz, o yüzden... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
so we have to change into those uniforms. | Üstümüzdekileri üniformalarla değiştireceğiz. Üstümüzdekileri üniformalarla değiştireceğiz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Wait. | Bekle biraz. Bekle biraz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You never mentioned anything about | Kiralık elbise durumlarından hiç bahsetmemiştin. Kiralık elbise durumlarından hiç bahsetmemiştin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Small price to pay for us making it. | Başarmak için ödememiz gereken küçük bir bedel. Başarmak için ödememiz gereken küçük bir bedel. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Is it? Is it a small price to pay? | Öyle mi? Ödememiz gereken küçük bir bedel mi? Öyle mi? Ödememiz gereken küçük bir bedel mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hurry, we have a superstar to stalk! | Acele et, takip edeceğimiz bir yıldız var. Acele et, takip edeceğimiz bir yıldız var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I thought I would hate it, but I'm kind of into it. | Bundan nefret edeceğimi sanıyordum ama sevdim sayılır. Bundan nefret edeceğimi sanıyordum ama sevdim sayılır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm very Janelle Monae. | Janelle Monae gibi oldum. Janelle Monae gibi oldum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, you're Janelle I have no Monae. | Hayır, Janelle "Manisiz" gibi oldun. Hayır, Janelle "Manisiz" gibi oldun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What are we going to do with our dresses? | Elbiselerimizi ne yapacağız? Elbiselerimizi ne yapacağız? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We can't leave them out here. I need them inside. | Onları orada öylece bırakamayız. Onlara içeride ihtiyacım var. Onları orada öylece bırakamayız. Onlara içeride ihtiyacım var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I have to look amazing when I meet Martha Stewart. | Martha Stewart ile tanıştığım zaman harika görünmek zorundayım. Martha Stewart ile tanıştığım zaman harika görünmek zorundayım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What does it matter what we're wearing? | Ne giydiğimizin ne önemi var ki? Ne giydiğimizin ne önemi var ki? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We're still going to be the two crazy girls | Hâlâ elimizde bir kek ile onu kovalayan iki çatlak kız olacağız. Hâlâ elimizde bir kek ile onu kovalayan iki çatlak kız olacağız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's why it matters. Oh, ooh! | İşte bu yüzden önemli. İşte bu yüzden önemli. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I know. Here. | Biliyorum. Burası. Biliyorum. Burası. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Help me get the shelves out of this. | Yardım et de şundan rafları çıkaralım. Yardım et de şundan rafları çıkaralım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We can hang our dresses in here | Elbiselerimizi buraya asar ve onları itebiliriz. Çok zekice. Elbiselerimizi buraya asar ve onları itebiliriz. Çok zekice. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Kind of like the Louis Vuitton travel wardrobe I used to have. | Eskiden sahip olduğum seyyar Louis Vuitton gardırobu gibi. Eskiden sahip olduğum seyyar Louis Vuitton gardırobu gibi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Or the service elevator I was born in. | Ya da doğduğum servis asansörü gibi. Ya da doğduğum servis asansörü gibi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Coming through, hot food. | Geliyor. Sıcak yemek. Geliyor. Sıcak yemek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look out, very hot! Man, it's hot. | Dikkat et. Çok sıcak. Sıcak. Dikkat et. Çok sıcak. Sıcak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're a waiter, not a weatherman. | Bir garsonsun sen, hava durumu sunucusu değil. Bir garsonsun sen, hava durumu sunucusu değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, pretty girls, | Hey, tatlı kızlar, o büyük çelik kutuyu itme şeklinizi sevdim. Hey, tatlı kızlar, o büyük çelik kutuyu itme şeklinizi sevdim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
why don't you come over here and I'll have sex with you? | Neden buraya gelmiyorsunuz, sizinle sevişirdik? Neden buraya gelmiyorsunuz, sizinle sevişirdik? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
A display like that really makes you appreciate | Böyle bir gösteri gerçekten Oleg'in nüanslarının değerini arttırıyor. Böyle bir gösteri gerçekten Oleg'in nüanslarının değerini arttırıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay, let's go right to the ladies room | Pekâlâ, bayanlar tuvaletine gidelim böylece üzerimizi değişebiliriz. Pekâlâ, bayanlar tuvaletine gidelim böylece üzerimizi değişebiliriz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Is it that way or that way? | Bu taraf mı yoksa bu taraf mı? Bu taraf mı yoksa bu taraf mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Shh, Johnny! | Johhny! Johhny! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How'd he get invited? | O nasıl davet edilmiş. O nasıl davet edilmiş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This used to be an exclusive event. | Bunu çok özel bir davet olması gerekiyordu. Bunu çok özel bir davet olması gerekiyordu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He's "made it," | Başarmış. Başarılı insanların gittiği yöne gidiyor. Başarmış. Başarılı insanların gittiği yöne gidiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Why are we hiding from that lowlife? | Neden o ayak takımından saklanıyoruz ki? Neden o ayak takımından saklanıyoruz ki? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If he sees me in another waiter uniform, | Eğer beni başka bir garson üniformasında görürse, her zaman o üniformanın... Eğer beni başka bir garson üniformasında görürse, her zaman o üniformanın... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm the sad girl always in the uniform. | ...içindeki o üzgün kız olarak kalacağım. ...içindeki o üzgün kız olarak kalacağım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If he sees me in that dress at the ball, | Eğer beni baloda o elbisenin içinde görürse içine oturur. Eğer beni baloda o elbisenin içinde görürse içine oturur. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Ladies room, that way. | Bayanlar tuvaleti, bu taraftan. Bayanlar tuvaleti, bu taraftan. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The ladies room is right down here. | Bayanlar tuvaleti hemen şurada. Bayanlar tuvaleti hemen şurada. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Push harder. Harder! | Daha sert it. Daha sert. Daha sert it. Daha sert. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Do you want Martha to see you dressed like that? | Martha'nın seni bu elbiseyle görmesini mi istersin? Martha'nın seni bu elbiseyle görmesini mi istersin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Move! Coming through! Excuse us. | Çekilin, geliyor. İzin verin. Çekilin, geliyor. İzin verin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Food emergency. | Acil yemek durumu. Acil yemek durumu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Fingers, fingers, fingers, fingers. | Parmaklar, parmaklar. Parmaklar, parmaklar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Coming through, coming through. | Geliyor, geliyor. Geliyor, geliyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Excuse us. Look alive, red! | İzin verin. Biraz canlan, kızıl. İzin verin. Biraz canlan, kızıl. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I almost hit you. Hold up. | Neredeyse çarpıyordum sana. Durun biraz. Neredeyse çarpıyordum sana. Durun biraz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |