Search
English Turkish Sentence Translations Page 331
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'll taste it. You will? | Tanına bakacağım. Bakacak mısınız? Tanına bakacağım. Bakacak mısınız? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I like your entrepreneurial drive. | Girişimci ruhunuz hoşuma gitti. Girişimci ruhunuz hoşuma gitti. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And I have a feeling that it's actually | Ve içimde, buradan canlı çıkmak için tek şansımın bu olduğuna dair bir his var. Ve içimde, buradan canlı çıkmak için tek şansımın bu olduğuna dair bir his var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That is our beer batter maple bacon spring break cupcake. | Bu bizim bira hamurlu isfendan jambonlu bahar tatili kekimiz. Bu bizim bira hamurlu isfendan jambonlu bahar tatili kekimiz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hm, clever name. Thank you. | Güzel isim. Teşekkürler. Güzel isim. Teşekkürler. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It is a little smushed, though. That's unfortunate. | Bu biraz dağılmış. Şansızlık. Bu biraz dağılmış. Şansızlık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I told you. | Sana söylemiştim. Sana söylemiştim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Mmm. Quiet tasty. | Oldukça lezzetli. Oldukça lezzetli. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I like it. | Hoşuma gitti. Hoşuma gitti. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Do you girls have a card? | Kartınız var mı kızlar? Kartınız var mı kızlar? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Get it out, get it out, get it out. | Çıkar, çıkar, çıkar. Çıkar, çıkar, çıkar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Ah, thank you very much. | Çok teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
"Max's homemade cupcakes." | "Max'in Ev Yapımı Kekleri." "Max'in Ev Yapımı Kekleri." | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, you know who'd really like that cupcake? | Bu kekten gerçekten kim hoşlanır biliyor musunuz? Bu kekten gerçekten kim hoşlanır biliyor musunuz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Stoners. | Keşler. Keşler. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She said "Max's homemade cupcakes." | "Max'in Ev Yapımı Kekleri" dedi. "Max'in Ev Yapımı Kekleri" dedi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Martha Stewart likes our cupcakes! | Martha Stewart kekimizi beğendi! Martha Stewart kekimizi beğendi! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
A doctor... | Doktor... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
...astronaut... | ...astronot... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
...a diver. | ...dalgıç. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
To start a band, | Bir grup kurmak, | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
be a hugely successful Latin music star... | çok başarılı bir Latin müzik yıldızı... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Create a blog... | blog açmak... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
that I'd sell a year later for a million dollars. | bir yıl sonra milyonlarca dolara satabileceğim. 1 | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
To adopt a stray dog, 1 | Sokak köpeği edinmek, | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
paint a picture, learn Spanish... | resim çizmek, İspanyolca öğrenmek... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Yo no hablo espanhol pero me encanta Rio. | “ İspanyolca bilmiyorum ama Rio'yu seviyorum”. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
To invest in the stock market... | Büyük bir markete para yatırmak... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Start a campaign against land mines... | Kara mayınlarına karşı kampanya başlatmak... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
and cluster bombs. | ve de misket bombalarına. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Write a book... | Kitap yazmak... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
A book? | Kitap? | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
No. A movie script? | Hayır. Film senaryosu? | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Start a revolution, be a Che! | Devrim başlatmak, Che gibi olmak! | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Or maybe not... | Yada olmamak... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
while in doubt, I enjoy my favorite pastimes... | Kararsızken, hobilerimle uğraşmayı severim... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
...pornography... | ...pornografi... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
...and video games. | ...ve bilgisayar oyunları. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Or, if you prefer, | Yada, dilerseniz, | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
videogames and pornography. | bilgisayar oyunları ve pornografi. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
"KICKING ASS IN MIAMI BEACH" | “MIAMI PLAJINDA SUÇLA MÜCADELE" | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
I have just come back from a short time abroad. | Kısa süreli yurtdışı gezisinden daha yeni geldim. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
I spent two years there. | Orada iki senemi harcadım. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
It was fun. | Eğlenceliydi. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
But it was time to come back. | Ama artık geri dönme zamanı. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
And now that I'm back... | Ve geri döndüm... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
I've just found a purpose... | Kendime bir amaç edindim... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
...a path... | ...bir yol... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
...mission to accomplish. | ...tamamlanacak bir görev. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
It's Edgar. | Ben Edgar. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Hey, What's up? | Hey, N'aber? | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
A long time ago, in a galaxy far away... | uzun zaman önce, uzak bir galakside... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
...I had a bright future. | ...Parlak bir geleceğim var. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
I always had a connection to electronic stuff. | Elektronik eşyalarla her zaman bağlantım vardır. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
It started with remote controls... | Bu bağlantım uzaktan kumandayla başladı... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
then MSX, 286, 386. | sonra MSX, 286, 386. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
I was the family genius, a big nerd. | Ailenin dahisiydim, tam bir inek. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
When I was in college... | Üniversitedeyken... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
while my friends were drowning in booze and women... | arkadaşlarım içki ve kadın içinde yüzerken... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
I practiced things that were absolutely useless. | Kesinlikle işe yaramayacak şeyleri denedim. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Then, my first job. | Sonra, ilk işim. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Say... What are you doing this weekend? | Söyle bakalım... Bu hafta sonu neler yapacaksın? | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Well... ... let's just say that. | Şeyy... ...şöyle diyelim. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
I felt a certain incompatibility with the corporate world. | Dış dünya ile uyuşmazlık içerisindeyim. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Good morning. So, is everything ready? | Günaydın. Her şey hazır mı? | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Wait a minute. Fuck me! | Bir dakika. Hassiktir! | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
You call this shit a layout? | Sen bu boktan şeye plan mı diyorsun? | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
And a certain difficulty to cope with critics. | Kesin bir zorluk varsa o da sorunlarla başa çıkmak. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
My boss. | “Patron”. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
"Me". | "Evet." | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
People called him the bomb man! | İnsanlar onu Bomb Man olarak çağırıyor.! | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
He is an evil visionary! | Çok şeytansı bir görüş! | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
He asked me to tie him up and slap him also... | Onu bağlamamı ve tokatlamamı istedi... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
I like his insanity a little bit. | Onun deliliğini biraz seviyorum. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Asshole! Douche! | Göt herif! Serseri! | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
He's an antichrist! Liar! | Tam bir din düşmanı! Yalancı! | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
A loser, loser. Totally a loser! | Ezik, ezik. Kesinlikle ezik! | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
They even said he was a faggot, I don't know. | İnsanlar ibne olduğunu bile söylüyor, Bilemiyorum. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
I'm out of it... | Bu işten sıkıldım... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
A guy like that has no plan for his life? | Bunun gibi bir insanın hayatı için hiçbir planı olamayabilir mi? | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
I do have a plan. | Benim planım var. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
A fucked up plan, to be honest, but it is a plan. | Berbat bir plan, dürüst olmak gerekirse, ama sonuçta plan. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
What's up? How are you, kid? You're back? | N'aber? Nasılsın, evlat? Geri geldin mi? | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Yeah, I guess. | Evet, sanırım. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
So, Ching Ling brought my stuff? | Ching Ling eşyalarımı getirdi mi? | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Let's go there. | Getirdi. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Ching, you've got a customer. | Ching, Müşterin var. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Your toy! | Oyuncağın! | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Open it. I'm curious to see. | Aç, görmek için sabırsızlanıyorum. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Look at this beauty. | Şuna bak, çok güzel. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
I'll tell you. | Sana bir şey söyleyeceğim. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Hold this. Okay. | Tut şunu. Tamam. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Now, walk that way. | Şimdi, uzaklaş biraz. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Go ahead. | Dümdüz. | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Right there, it's ok! | Tam orada, o! | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
Now, come slowly... | şimdi, yavaşça gel... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
What is this, man? | Bu da ne, adamım? | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
This one... | O... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
...when it gets near to this one... | ...Ona ne zaman yaklaşsan... | 2 Coelhos-1 | 2012 | |
It discharges an electric current, | Dışarıya elektrik akımı veriyor, | 2 Coelhos-1 | 2012 |