Search

English Turkish Sentence Translations Page 3371

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Yes, I'm capable of dressing	Evet, ben kendim giyinebilirim ama	Alphas-2	2011
Yeah, dress myself.	Ben de kendim giyinebilirim.	Alphas-2	2011
Click, hang up.	Bas, kapat şunu.	Alphas-2	2011
Bill? Bill?	Bill? Bill?	Alphas-2	2011
The humming is back. It's annoying.	Uğultu geri geldi. Çok sinirimi bozuyor.	Alphas-2	2011
A little privacy, please.	Beni biraz yalnız bıraksan?	Alphas-2	2011
Sorry I'm late. I, uh, had to drop my kid off.	Üzgünüm, geciktim. Oğlumu bıraktım da.	Alphas-2	2011
You're over here...	Seni buraya alalım.	Alphas-2	2011
Your new home.	Senin yeni evin burası.	Alphas-2	2011
Not much of a view.	Pek bir manzarası yok sanki.	Alphas-2	2011
Well, you show up late, you get what you get.	Geç kalırsan, umduğunu değil, bulduğunu alırsın.	Alphas-2	2011
I'm, uh, not really sure what to do with an office.	Ofisle ne yapacağımı hiç bilmiyorum.	Alphas-2	2011
You could decorate.	Dekore edersin artık.	Alphas-2	2011
You're an ex jock. Go for sports stuff.	Eski sporcusun sonuçta. Spor eşyalarıyla doldur.	Alphas-2	2011
Right. Seriously, what do we do all day?	Anladım. Ciddi diyorum, ne yapıyoruz biz bütün gün?	Alphas-2	2011
We just, uh, sit around having therapy sessions?	Öylece oturup, terapi seansları mı alıyoruz?	Alphas-2	2011
Sometimes, but most of the time	Bazen öyle, ama genelde...	Alphas-2	2011
we spend looking for other Alphas.	...diğer Alfaları arıyoruz.	Alphas-2	2011
When we find them?	Onları bulduğumuzda ne oluyor?	Alphas-2	2011
We identify them,	Onların kimliğini saptıyoruz...	Alphas-2	2011
government tracks them, and some go to the compound.	...devlet onları buluyor, bazıları da hapishaneye gidiyor.	Alphas-2	2011
The compound?	Hapishane derken?	Alphas-2	2011
It's That's not its real name.	Aslında bu Gerçek ismi o değil.	Alphas-2	2011
She just calls it that.	Öyle demeyi seviyor sadece.	Alphas-2	2011
It's, uh, Binghamton Special Research Facility.	Binghamton Özel Araştırma Tesisi.	Alphas-2	2011
It's this place where they send Alphas	Gücünü kötüye kullanan Alfaları...	Alphas-2	2011
who misuse their abilities.	...gönderdiğimiz bir yer.	Alphas-2	2011
Yeah, a danger to self or others.	Evet, hem kendisi hem de başkaları için sorun teşkil edenler.	Alphas-2	2011
Dr. Rosen says that we don't have to worry about that.	Dr. Rosen o konuda endişelenmememiz gerektiğini söylüyor.	Alphas-2	2011
But you do. You do, but we don't.	Sen endişelenmelisin ama. Sen endişelenmelisin, biz değil.	Alphas-2	2011
Gary. Gary. Mm.	Gary, Gary.	Alphas-2	2011
Excuse me. Can I help you?	Affederiniz. Yardımcı olabilir miyim?	Alphas-2	2011
Is Dr. Rosen in?	Dr. Rosen burada mı?	Alphas-2	2011
I've got some extra office keys for him.	Onun için fazladan anahtar getirdim de.	Alphas-2	2011
I'll take those.	Onları ben alayım.	Alphas-2	2011
I should probably give them to him personally.	Ben ona en iyisi doğrudan vereyim.	Alphas-2	2011
Do you have some I.D.? Bonita.	Kimliğiniz var mı? Bonita.	Alphas-2	2011
Uh, uh, Bonita's a real estate agent	Bonita, bu binanın emlakçısı.	Alphas-2	2011
She's been extremely helpful and...	Bize çok fazla yardımcı oldu.	Alphas-2	2011
Well, if she's so helpful,	Madem o kadar yardım ediyor...	Alphas-2	2011
how about the keypad entry system	...mini klavyeli giriş sistemi...	Alphas-2	2011
and the lobby surveillance cameras? 1	...ve de giriş salonu gözetleme kameraları hazırlayabilir.	Alphas-2	2011
I I could look into that. I'll walk you out.	Bir bakayım ben ona. Beraber yürüyelim.	Alphas-2	2011
Dr. Rosen.	Dr. Rosen. 1	Alphas-2	2011
I didn't realize what you do is so security conscious.	Güvenliğine bu kadar düşkün olduğunu bilmiyordum.	Alphas-2	2011
What do you do exactly?	Sahi ne iş yapıyordun?	Alphas-2	2011
Uh, self market research.	Kişi piyasası araştırması yapıyoruz.	Alphas-2	2011
We're not in market research.	Piyasa araştırması işinde değiliz.	Alphas-2	2011
It's a cover story.	Bu göstermelik öykü sadece.	Alphas-2	2011
Uh, by the way,	Bu arada...	Alphas-2	2011
you left this at my place last night.	...bunu evimde bıraktın.	Alphas-2	2011
Oh. Uh, ties.	Kravatlar işte.	Alphas-2	2011
Uh, excuse me.	İzninle.	Alphas-2	2011
I'm sorry. I have to take this.	Kusura bakma. Bu çağrıya cevap vermem gerekiyor.	Alphas-2	2011
Call me.	Beni ararsın.	Alphas-2	2011
Lee. Dr. Singh.	Lee. Dr. Singh.	Alphas-2	2011
Thanks for coming all this way.	Bu kadar yol geldiğiniz için teşekkürler.	Alphas-2	2011
You said there's been a an escape?	Bir firar olduğunu söylemiştiniz?	Alphas-2	2011
First ever of a Binghamton patient	Bir Binghamton hastası...	Alphas-2	2011
from a moving ambulance.	...ilk defa hareket eden ambülanstan kaçtı.	Alphas-2	2011
Someone walked away from this?	Tüm bunlardan kurtulan mı olmuş?	Alphas-2	2011
The patient's cuffs were somehow severed	Hastanın bir şekilde, kaza sırasında...	Alphas-2	2011
during the crash.	...kelepçeleri çözülmüş.	Alphas-2	2011
Marcus Ayers?	Marcus Ayers mi?	Alphas-2	2011
Got it in one.	Aynen öyle.	Alphas-2	2011
And you have no idea where he is.	Nerede olduğunu bilmiyor musunuz?	Alphas-2	2011
I was hoping he might've contacted you.	Sizinle tamasa geçeceğini düşünmüştüm.	Alphas-2	2011
Marcus and I haven't talked for years.	Marcus'la yıllardır konuşmadık.	Alphas-2	2011
I try every time I'm up in Binghamton, but...	Ne zaman Binghamton'a gelsem, onunla konuşmayı denedim.	Alphas-2	2011
It's his choice.	Sonuçta onun seçimi.	Alphas-2	2011
Has his mental state improved at all	Onu tedavi ettiğiniz bunca zamanda...	Alphas-2	2011
in the time you've been treating him?	...hiç iyileşme kaydetti mi bari?	Alphas-2	2011
If anything, it's gotten worse	Daha da kötüleşti aslında...	Alphas-2	2011
the ideas of reference, the persecutory delusions.	...kendi kendine binbir türlü ilişki, eziyet edici sanrılar kurdu aklında.	Alphas-2	2011
Nathan, hello.	Nathan, selam.	Alphas-2	2011
Dr. Rosen, I wasn't expecting you.	Dr. Rosen, sizi beklemiyordum aslında.	Alphas-2	2011
I know Marcus. I know how he thinks.	Marcus'u tanırım. Nasıl düşündüğünü biliyorum.	Alphas-2	2011
You're going to need my help.	Yardımıma ihtiyaç duyacaksınız.	Alphas-2	2011
The situation feels pretty straightforward.	Durum oldukça açık bence.	Alphas-2	2011
Got an escaped prisoner patient, whatever.	Bir mahkûm firar etti, ya da hasta işte her neyse.	Alphas-2	2011
All we got to do is find out where Marcus is running to,	Tek yapmamız gereken, Marcus'un neyin peşinde olduğunu öğrenmek...	Alphas-2	2011
intercept him. Marcus doesn't run, Nathan.	...ve onu durdurmak. Marcus hiçbir şeyin peşinde değil, Nathan.	Alphas-2	2011
That's not his style.	Onun tarzı değildir bu.	Alphas-2	2011
Have you ever played chess with him?	Onunla hiç satranç oynadınız mı?	Alphas-2	2011
Marcus plans meticulously.	Marcus titizlikle plânlar.	Alphas-2	2011
He thinks through every move, but he's always attacking.	Her hareketi iyice düşünür, ama daima saldırır.	Alphas-2	2011
Marcus sees enemies everywhere.	Marcus her yerde düşman görür.	Alphas-2	2011
And we know what happens to Marcus' enemies.	Hepimiz Marcus'ın düşmanlarına neler olduğunu biliyoruz.	Alphas-2	2011
If he's broken out, he's perceived a problem	Eğer kaçtıysa, bir sorun olduğunu hissediyordur...	Alphas-2	2011
and has decided to fix it.	...ve o sorunu düzeltmeye karar vermiştir.	Alphas-2	2011
The question is, what's the problem?	Asıl soru ise, sorunun ne olduğu.	Alphas-2	2011
Or who?	Ya da kim?	Alphas-2	2011
I'll see what I can do.	Bir bakayım ben en iyisi.	Alphas-2	2011
It's a simple game 64 squares, 32 pieces.	Basit bir oyun aslında. 64 kare, 32 parça var.	Alphas-2	2011
Given any position on the board,	Oyun tahtasına göre düşünülürse...	Alphas-2	2011
there are only a few logical moves.	...birkaç tane mantıklı hamle olabilir.	Alphas-2	2011
Understand that, and the game becomes predictable.	Bunu anlarsan, oyun tahmin edilebilir hâle gelir.	Alphas-2	2011
Well, you're...	Sen...	Alphas-2	2011
You're not taking the human factor into account.	Sen insan faktörünü saymıyorsun ama.	Alphas-2	2011
People don't always make the perfect move.	İnsanlar daima mükemmel hamlede bulunmazlar.	Alphas-2	2011