Search
English Turkish Sentence Translations Page 3424
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| What does Cley want? | Cley neyin peşinde? | Alphas-2 | 2011 | |
| Hey, Rachel, just try to calm down. | Rachel, azıcık sakinleşmeye çalış. | Alphas-2 | 2011 | |
| I am calm, okay, Bill? | Ben sakinim, Bill. Tamam mı? | Alphas-2 | 2011 | |
| You don't seem that calm. | Sakinmiş gibi durmuyorsun. | Alphas-2 | 2011 | |
| Why are you letting him do this to us? | Bunu yapmasına neden müsaade ediyorsun? | Alphas-2 | 2011 | |
| I'm not letting him do this, Nina. | Müsaade ettiğim falan yok, Nina. | Alphas-2 | 2011 | |
| This is this is Cley's game. | Bu... Bu Cley'in partisi. | Alphas-2 | 2011 | |
| Game? Yes. | Partisi mi? Evet. | Alphas-2 | 2011 | |
| Well, he's obviously | Açıkça anlaşılabileceği üzere hepimizle teke... | Alphas-2 | 2011 | |
| So he's brought us all here together. | Bu yüzden de bizi burada topladı. | Alphas-2 | 2011 | |
| Anyone could have accessed our computers. | Bilgisayara herhangi birisi girmiş olabilir. | Alphas-2 | 2011 | |
| The invisible girl... | Görünmez hatun. | Alphas-2 | 2011 | |
| No, I checked. | Hayır, kontrol ettim. | Alphas-2 | 2011 | |
| No one but us has ever read those MK Ultra files. | Bizden başka kimse MK Ultra dosyalarına girmemiş. | Alphas-2 | 2011 | |
| So we're his only suspects. | Yani yegane şüpheliler biziz. | Alphas-2 | 2011 | |
| Everybody relax. | Herkes sakin olsun. | Alphas-2 | 2011 | |
| None of us works for Red Flag. | Hiçbirimiz Kızıl Bayrak için çalışmıyoruz. | Alphas-2 | 2011 | |
| Cley says that that I'm the informant | Cley, Anna ile konuştuğum için benim muhbir olduğumu söylüyor. | Alphas-2 | 2011 | |
| What, you still talk to Anna? Yeah. | Ne, Anna ile hala görüşüyor musun? Evet. | Alphas-2 | 2011 | |
| But I don't tell her anything. | Ona hiçbir şey anlatmadım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Gary, what do you talk to Anna about? | Gary, onunla ne hakkında konuşuyorsunuz? | Alphas-2 | 2011 | |
| Well, I don't talk about work. | İş konuşmuyoruz. | Alphas-2 | 2011 | |
| Gary, you shouldn't be doing that. | Gary, bunu yapmaman lazımdı. | Alphas-2 | 2011 | |
| No, I just told her about my new jacket, | Hayır, ona yalnızca yeni ceketimden söz ettim. | Alphas-2 | 2011 | |
| that it sucked. You guys, listen. | Ki ceket berbattı. Dinleyin beni. | Alphas-2 | 2011 | |
| Cley has a plan, all right? | Cley'in bir planı var. | Alphas-2 | 2011 | |
| His initial interrogation didn't work, so he put us together | Sorgusu işe yaramadığı için bizi biraraya getirerek... | Alphas-2 | 2011 | |
| There is no traitor. Well... | Hain falan yok ki. | Alphas-2 | 2011 | |
| Obviously they think there is. | O öyle olduğunu sanıyor. | Alphas-2 | 2011 | |
| And what if we don't? | Ya ortaya çıkartmazsak? | Alphas-2 | 2011 | |
| If you don't, I'll have no choice. | Bana başka bir yol bırakmamış olursunuz. | Alphas-2 | 2011 | |
| I'll send every one of you to building seven. | Hepinizi Bina 7'ye postalarım. | Alphas-2 | 2011 | |
| He can't do that. | Yapamaz. | Alphas-2 | 2011 | |
| Do I even want to know? | Bimek ister miyim? | Alphas-2 | 2011 | |
| Building seven, it's... | Bina 7... | Alphas-2 | 2011 | |
| Where they send the worst of the worst. | ...beterin de beterini gönderdikleri yerdir. | Alphas-2 | 2011 | |
| And once an Alpha goes in... | Bir Alfa oraya girince... | Alphas-2 | 2011 | |
| They never come out. | ...dışarı asla çıkamaz. | Alphas-2 | 2011 | |
| We'll get out of this, okay? | Buradan kurtulacağız. | Alphas-2 | 2011 | |
| What do you think they do in building seven? | Sence Bina 7'de neler yapıyorlardır? | Alphas-2 | 2011 | |
| Seriously, Nina, when I dream about it, | Cidden Nina, şöyle bir hayal etmeye kalkınca... | Alphas-2 | 2011 | |
| I'm on some sort of a metal table. | ...metal bir masanın üstünde oluyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| And there are these shadowy figures with sharp objects, | Tepemde de keskin nesneler tutan göremediğim siluetler oluyor. | Alphas-2 | 2011 | |
| Even with my ability, I can't see them. | Yeteneğimle bile onları göremiyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Rachel, are you gonna sit here and talk about your damn dreams? | Rachel, durup rüyalarından mı söz edeceksin yani? | Alphas-2 | 2011 | |
| We need to be figuring out | Buradan nasıl kurtulacağımızı düşünüyor olmamız lazım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Bill, not helping. Yeah... | Bill, hiç yardımcı olmuyorsun. Tabii. | Alphas-2 | 2011 | |
| Pissing and moaning's really helping. | Sızlanıp durmak çok işe yarıyor zaten. | Alphas-2 | 2011 | |
| Harken, you're amped up. Just chill out. | Harken, seni hararetlenmişsin. Soğukkanlılığını korumaya bak. | Alphas-2 | 2011 | |
| I'm in Binghamton, okay? | Şu anda Binghamton'dayım. Anladın mı? | Alphas-2 | 2011 | |
| And my wife doesn't know where I am. | Karım da burada olduğumdan habersiz. | Alphas-2 | 2011 | |
| I've no idea when we're going to get out of here. | Ne zaman çıkacağımıza dair de hiçbir fikrim yok. | Alphas-2 | 2011 | |
| So it's a little more than just being amped up. | Hararetin birazcık ötesine geçmiş durumdayım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Okay, you know what, Bill? You need to please calm down. | Bill, sakin olman lazım. | Alphas-2 | 2011 | |
| You Dr. Rosen now? | Şimdi de Dr. Rosen mı oldun? | Alphas-2 | 2011 | |
| We all need to calm down. | Hepimizin sakin olması lazım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Bill doesn't like being in jail. | Bill hapiste olmaktan hoşlanmıyor. | Alphas-2 | 2011 | |
| He likes putting people in jail. | İnsanları hapse göndermeyi seviyor. | Alphas-2 | 2011 | |
| It's two different things. | İkisi çok farklı şeyler. | Alphas-2 | 2011 | |
| All right, Bill, you're a cop, so | Pekala, Bill. Sen bir polissin o yüz... | Alphas-2 | 2011 | |
| I am a Special Agent. There's a difference. | Ben bir Özel Ajan'ım. Arada fark var. | Alphas-2 | 2011 | |
| Now what I want to know is, does this actually work? | Bilmek istediğim şey bunun sahiden de işe yarayıp yaramadığı? | Alphas-2 | 2011 | |
| You put your suspects in a room and you see who breaks. | Şüphelileri bir odaya koyunca açık vereni görüyor musun? | Alphas-2 | 2011 | |
| It works all the time. | Her zaman işe yarar. | Alphas-2 | 2011 | |
| You put the suspects in a room just like this. | Şüphelileri aynen bunun gibi bir yere koyarsın. | Alphas-2 | 2011 | |
| You make them sweat, and then you watch them wait. | Endişelenmelerini sağlar ve oturup beklersin. | Alphas-2 | 2011 | |
| Wait for what? You wait to see who's calm. | Neyi beklersin? Kimin soğukkanlılığını koruduğunu görmeyi. | Alphas-2 | 2011 | |
| It's usually the calm guy that's guilty. | Genelde sakin kalan suçlu olandır. | Alphas-2 | 2011 | |
| Oh, you gotta be kidding me. | Yok artık. | Alphas-2 | 2011 | |
| Well, Bill is never calm. | Bill asla sakin durmaz. | Alphas-2 | 2011 | |
| He can't be calm. It's biologically impossible. | Duramaz. Biyolojik açıdan imkansız. | Alphas-2 | 2011 | |
| And Rachel's always nervous. Hey. | Rachel desen hep gergindir. | Alphas-2 | 2011 | |
| And I'm agitated and have a bad attitude. | Ben de tedirgin ve olumsuz mizaçlıyımdır. | Alphas-2 | 2011 | |
| So we're innocent. | Yani bizler masumuz. | Alphas-2 | 2011 | |
| The three of us are innocent. Let's go. | Üçümüz masumuz. Haydi gidiyoruz. | Alphas-2 | 2011 | |
| Bill, come on. You can drive me home. | Bill, haydi. Beni eve bırakırsın. | Alphas-2 | 2011 | |
| No, come on. I'm opening the door. | Haydi ama. Kapıyı açacağım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Gary, they're not just going to let us out, okay. | Gary, gitmemize izin vermeyecekler. | Alphas-2 | 2011 | |
| And plus it's more than just seeing who sweats. | Ayrıca bu iş tedirgin olanı görmenin ötesinde. | Alphas-2 | 2011 | |
| Cley's got Eric Letrobe with him. | Cley'in yanında Eric Letrobe var. | Alphas-2 | 2011 | |
| One of your ex patients, Doc? | Eski hastalarından birisi mi doktor? | Alphas-2 | 2011 | |
| No, not exactly. | Hayır, pek sayılmaz. | Alphas-2 | 2011 | |
| An Alpha we found. He reads faces. | Bulduğumuz bir Alfaydı. Yüz ifadelerini okur. | Alphas-2 | 2011 | |
| He uses his ability to con people and win at poker games. | Pokerde hila yapmak için kullanırdı. | Alphas-2 | 2011 | |
| Perfect... | Mükemmel. | Alphas-2 | 2011 | |
| Hey, Eric! | Hey, Eric! | Alphas-2 | 2011 | |
| How's life treating you in here, huh? | Bunu daha önce nereden duydum acaba? Hayat sana karşı nasıl? | Alphas-2 | 2011 | |
| Nice and comfy? | Rahatın yerinde mi? | Alphas-2 | 2011 | |
| The food's crap. | Yemekler rezalet. | Alphas-2 | 2011 | |
| I've had it before. It's not that bad. | Ben de yedim. O kadar kötü değil. | Alphas-2 | 2011 | |
| Look me in the eye and say that. | Gözümün içine bakarak söyle. | Alphas-2 | 2011 | |
| Oh! Ah! You all right? | İyi misin? | Alphas-2 | 2011 | |
| Ah, I just... Eh, it's my back. | Belim sadece. | Alphas-2 | 2011 | |
| That dam cot is just | Şu karyola yok mu! | Alphas-2 | 2011 | |
| Okay, you know what, we need to get him out of here now. | Onu derhal buradan çıkartmamız lazım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yes, I think we we all need to get out of here. | Bence hepimizin buradan çıkması lazım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Oh, this is not all right. | Hiç de iyi değil. | Alphas-2 | 2011 | |
| All right, we need a doctor in here now. | Buraya doktor göndermeniz lazım. | Alphas-2 | 2011 | |
| She's worried, and the pain is real. | Tasalanıyor, ağrılar da gerçek. | Alphas-2 | 2011 | |
| Wonderful. | Şahane. | Alphas-2 | 2011 |