Search
English Turkish Sentence Translations Page 3515
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| and moves in herds of 10 to 30. | ve 10 ila 30'lu gruplar halinde hareket ediyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| As well as its beautiful distinctive markings, | Bu güzel ayırt edici postuna ek olarak, | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| the eland can make itself stop sweating in order to conserve water. | boğa antilobu su tasarrufu yapmak için istediği zaman terlemeyi kesebiliyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| This is vital in an environment where water is so scarce. | Suyun çok az bulunduğu doğa şartlarında bu hayati bir özellik. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| It is amazing to think that our group of Bovidae together with the eland | Boynuzgiller grubuyla boğa antilobunun savananın bu kuraklığında | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| can find enough nourishment in the dryness of the savanna to survive. | hayatta kalmalarına yetecek kadar besin bulabilmeleri gerçekten inanılmaz. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| This lioness, one of the many lionesses in the pride, doesn't have a mane. | Sürüdeki pek çok dişi aslandan biri olan bu dişi aslanın yelesi yok. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| This is an example of sexual dimorphism | Bu olay, seksüel dimorfizme güzel bir örnek. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| and means that it is extremely easy to tell a male and female lion apart. | Yani erkek ve dişi aslanı birbirinden ayırt etmek çok kolay. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| But this lioness has always been the dominant male's favourite. | Ama bu dişi aslan baskın erkeğin en sevdiği dişi. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Lions do not mate at any particular time of year | Aslanlar yılın belli bir döneminde çiftleşmez | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| as female lions are polyestrous, | çünkü dişiler poliöstrustur, | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| meaning they are able to conceive at any time throughout the year. | yani yıl boyunca hamile kalabilirler. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| These two regularly break away from the pride and spend time alone. | Bu ikili düzenli olarak sürüden ayrılarak baş başa vakit geçiriyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| While the two lions are hiding in the grass, | Bu iki aslan otların arasında saklanırken | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| the hungry marabou and vultures are circling nearby searching for food. | aç murabutlar ve akbabalar daireler çizerek yiyecek arıyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| A gang of hyenas have made another kill, this time out of the birds' vision. | Bir sırtlan çetesi bir av daha yakaladı, bu sefer kuşlar sayesinde. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Spotted hyenas develop sharp teeth behind their crushing premolars. | Benekli sırtlanların küçük azı dişlerinin arkasında keskin dişler vardır. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| This means that they can hunt and kill live prey | Bu da sadece ölü hayvanlara ve leş yiyiciliğe bağlı kalmadan | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| instead of depending on the scavenging of already dead animals. | canlı hayvanları avlayıp öldürebilecekleri anlamına geliyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| By this time the pesky marabous have found the scent of the kill. | Sinir bozucu murabutlar ölen hayvanın kokusunu çoktan aldı. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Hyenas are voracious eaters and their highly specialised jaws | Sırtlanlar çok oburdurlar. Son derece uzmanlaşmış çeneleri | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| and digestive systems mean that they can absorb nutrients from skin and bones. | ve sindirim sistemleri deri ve kemiklerdeki besinleri sindirebilir. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| A hyena has the ability to eat almost every part of a carcass apart from hair, | Sırtlanlar bir leşin kılları, boynuzları ve toynakları hariç neredeyse | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| horns and hooves | her yerini yiyebilir. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| and so when a group of hyenas have finished eating, | Dolayısıyla bir grup sırtlan yemeyi bitirdiklerinde | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| there will be almost no trace left of the carcass. | leşten geriye neredeyse hiç iz kalmayacaktır. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| A couple of greedy marabous are far easier to scare away than vultures | Birkaç açgözlü murabutu korkutmak akbabaları korkutmaktan çok daha kolay | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| and this hyena makes light work of it. | ve bu sırtlan da hiç zorlanmıyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Here, adult jackals travel back to their burrows with their pups. | Şimdi de yavrularıyla yuvalarına dönen yetişkin çakalları görüyoruz. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| While raising their pups, jackals live in disguised burrows of warthogs. | Çakallar yavrularını büyütürken düğmeli domuz yuvasına benzeyen yuvalarda yaşar. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| In their safe underground lair, the jackals sleep sound at night, | Güvenli yer altı inlerinde geceleri huzurla uyurlar, | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| protected from predators such as leopards or cheetahs. | zira bu yuva onları leopar ve çita gibi yırtıcılara karşı korur. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| The zebra herd is preparing to migrate. | Zebra sürüsü göç etmek için hazırlık yapıyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Several herds have joined together to make the journey. | Yolculuk için birkaç sürü birleşti. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| This crocodile thinks he has found a perfect place | Bu timsah, göç eden zebra ve antilobun | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| where the migrating zebra and wildebeests will make their crossing. | geçeceği yerde mükemmel bir pusu kurduğunu düşünüyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| The zebras have joined the wildebeests | Zebralar nehirden geçmek için | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| and gather at the water's edge to make the crossing. | suyun başında antiloplarla buluştu. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Their instinct is making them reluctant to venture into the water. | İçgüdüleri onları suya girmemeleri konusunda uyarıyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| On this occasion, the crocodile has missed out on the opportunity. | Bu sefer timsah fırsatı kaçırdı. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| The herd is moving away from the river for now. | Sürü şu anda nehirden uzaklaşıyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| About 110 days have passed since we saw the two lions alone. | İki aslanı baş başa gördüğümüzden beri 110 gün geçti. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| This period of time is about the average for a lioness pregnancy. | Bu da dişi aslanların hamilelik dönemine eş değer bir süre. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| She has now given birth to two new cubs, the result of her mating. | Çiftleşmenin sonucunda bu iki yavru dünyaya geldi. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Lionesses like to give birth in a secluded area, away from the pride. | Dişi aslanlar sürüden uzak ve korunaklı bir yerde doğum yaparlar. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Cubs are vulnerable to attack from jackals, snakes, eagles, leopards | Yavruları çakallara, yılanlara, kartallara, leoparlara ve hatta diğer aslanlara karşı | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| and even other lions. | savunmasızdır. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Lion cubs are born blind, and can't use their eyes until about a week after birth. | Aslan yavruları kör doğarlar ve bir haftalık olana dek göremezler. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Cubs are essentially helpless for the first few weeks of their lives, | Doğduktan sonra ilk birkaç hafta yavrular çok çaresizdir, | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| relying almost completely on their mothers to keep them alive. | anneleri olmasa hayatta kalmaları neredeyse imkansızdır. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Usually a lioness won't introduce her cubs to pride life | Yavrular altı ila sekiz haftalık oluncaya dek dişi aslan onları | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| until they are six to eight weeks old. | sürüyle tanıştırmaz. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| This is so she can care for them in the safety of their hides | Çünkü onların müdahaleleri olmadan | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| without interruption from other pride members. | güvenli bir yerde onları büyütmek ister. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Mum is sure to move her cubs between several different hides every month. | Anne bir ay içerisinde birkaç farklı gizlenme yeri bulur. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| This is to prevent a scent from building up | Böylece koku birikimini önler | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| which could alert potentially predatory animals to their whereabouts. | ve yavrularını potansiyel avcılara karşı korur. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| She can move her cubs by picking them up in her mouth. | Anne yavrularını ağzıyla taşır. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| This may look painful for the cubs, | Yavrunun canı acıyor gibi görünse de | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| but they have particularly loose and stretchy skin on the nape of their necks. | boyunlarının etrafındaki bol ve esnek deri bunu engeller. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| It is in this manner that Mum moves her cubs between hideouts, | Anne bu şekilde yavrularını teker teker | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| carrying them one by one from one hideout to another. | bir gizlenme yerinden diğerine taşır. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| It is only after three weeks that they begin to walk. | Yavrular ancak üç hafta sonra yürümeye başlar. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| This is very different from some of the species we've seen before | Bu durum, neredeyse doğumdan | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| like zebras and elephants, | hemen sonra yürüyebilen | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| whose young can walk almost immediately after birth. | zebra ve fil yavrularına kıyasla çok farklıdır. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| This is because lion cubs are kept in the relative safety of a hide | Bunun sebebi aslan yavrularının ilk birkaç hafta | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| for the first few weeks of their lives. | görece korunaklı bir yerde gizlenmesidir. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| These cubs will have many challenges ahead of them. | Bu yavruları pek çok zorluk bekliyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| As many as 80% of lion cubs die before they reach maturity. | Aslan yavrularının neredeyse %80'i yetişkinliğe ulaşamadan ölür. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| It's not only the lioness that has found a partner and given birth. | Kendine bir eş bulup doğum yapan tek hayvan aslan değil. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| The solitary leopard also must increase the population. | Yalnız leoparın da nüfusu artırması lazım. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| She has chosen a partner and they make their way into the long grass. | Seçtiği eşiyle yavaşça uzun otların arasına geçiyorlar. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| As you can see, there is a certain level of sexual dimorphism | Görüldüğü üzere erkek ve dişi leoparda da bir miktar seksüel dimorfizm | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| between male and female leopards, | gözlemlemek mümkün, | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| with the male being far larger than the female. | zira erkek, dişiden çok daha cüsseli. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Like lions, leopards are able to mate all year round. | Aslanlar gibi leoparlar da yıl boyunca çiftleşebilir. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Leopards stay pregnant for between 90 and 105 days, | Leoparların hamilelik süreci 90 ila 105 gündür | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| and like to give birth in caves or hollow trees. | ve mağaralarda veya boş kovuklarda doğum yaparlar. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Leopard pairs stay together for several days when mating and even hunt together. | Leoparlar çiftleşme döneminde birkaç gün beraber yaşar, hatta beraber avlanır. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| While they are alone, they will mate several times a day. | Baş başa kaldıklarında günde birkaç kez çiftleşirler. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| The herd of wildebeests and zebra are yet to make their river crossing. | Antilop ve zebra sürüsü henüz nehir geçişine başlamadı. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| The largest known herd of wildebeests numbers over one million animals. | Bilinen en büyük antilop sürüsü bir milyondan fazla hayvandan oluşuyordu. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| In human terms, this is almost the entire population of Manhattan. | Bu, neredeyse Manhattan nüfusuna eş. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| However, the members of our herd are still amassing at the banks of the river. | Öte yandan, sürü halen nehir kenarında toplanmaya devam ediyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| After a while, some brave zebras | Bir süre sonra birkaç cesur zebra | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| take their first tentative steps into the fast flowing current. | hızlı akıntıya ilk tedirgin adımları atıyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| It is immediately apparent that this river crossing | Bu nehir geçişinin bu hayvanlar için | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| is going to be incredibly dangerous for these animals. | çok tehlikeli olacağı anında anlaşılıyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Each year, 1 .5 million wildebeests | Her yıl, 1,5 milyon antilop | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| go on a long trek in search for food and water, | su ve yiyecek aramak için uzun bir yolculuğa çıkar | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| and unfortunately, every year | ancak her yıl | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| an estimated 250,000 animals don't make it to their destination. | tahminen 250.000 hayvan varış noktasına ulaşamaz. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| So, the chances of being picked off along the way are very high. | Dolayısıyla, yolda avlanma ihtimali çok yüksektir. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| More and more animals congregate at the river's edge | Nehrin kıyısında biriken hayvan sayısı giderek artarken | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| and the scene grows chaotic. | manzara iyice kaotik bir hal alıyor. | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| Although it may look to be completely disorganised, random and frenetic, | Her ne kadar tamamen kontrolden çıkmış bir tabloyla karşı karşıya olsak da | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| recent research has found that herds of animals crossing rivers | son yapılan araştırmalarda nehir geçen hayvanların | Amazing Africa-1 | 2013 | |
| actually possess "swarm intelligence", | aslında "sürü zekası" na sahip olduğu ortaya çıktı. | Amazing Africa-1 | 2013 |