Search
English Turkish Sentence Translations Page 3646
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You'll need to make her play ball. | Onunla oynamalıyım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Understood. | Anladım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Let's drink to it. | Birlikte içelim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You see? | Görüyor musun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Business meets pleasure. | İş zevkle buluşuyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm going to bed now. | Şimdi yatmaya gidiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Ma! | Anne! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I was right about Ruby. | Ruby konusunda haklıydım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
She's lying about who she is. | Kim olduğu konusunda yalan söylüyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I see our little talk made an impact. | Küçük sohbetimizin bir etkisi olmuş gibi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It did. I'm doing this for Harrison. | Bunu yaptım. Bunu Harrison için yapıyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Here's an idea. | İşte bir fikir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you try something live and in person? | Neden canlı bir şey üzerinde denemiyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I will. | Deneyeceğim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
But right now, I got to warn him. | Ama şimdi, onu uyarmam gerek. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He's in the clutches of a hell born succubus. | Cehennemde doğmuş dişi bir şeytanın pençesine düşmek üzere. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You might not want to use those exact words. | Tam olarak bu kelimeleri kullanmak isteyebilirsin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
God, I love this song. | Tanrım, bu şarkıyı seviyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Oumou Sangare Do you know her? | Oumou Sangare onu tanıyor musun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My mother used to listen to her. | Annem onu dinlerdi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My father didn't like it. | Babam beğenmezdi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He thought that she was too Western. | Onun da Batılı olduğunu düşünüyordu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I've never heard you talk about your mother. | Asla annen hakkında konuştuğunu duymamıştım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You close? | Sana yakın mıydı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
When I was young. | O zamanlar gençtim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Khan vahşice dövülmüş bir şekilde evinde bulundu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
|
Stop the car, stop the car. | Arabayı durdur, arabayı durdur. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Back up. | Geri al. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Stop, stop, stop, stop, stop. | Dur, dur, dur, dur, dur. Sağlıkçılar Khan'ın yanına çok geç geldi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Ünlü televizyon kişiliğinin, olay yerinde ölü olduğu bildirildi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
|
Polis katili bulmak için birkaç ipucu araştırıyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
|
Where the hell was Diallo? Why wasn't he protecting him? | Diallo hangi cehennemdeydi? Neden onu koruyamadı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Aslam, I promise you, | Aslam, söz veriyorum, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I promise they will not get away with this. | Bu yanlarına kalmayacak, söz veriyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Can we go now? | Şimdi gidebilir miyiz? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What's this about? | Bu ne demek oluyor? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Passport. | Pasaport. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Easy. | Kolay. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Step out the car. | Arabadan inin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why? Now! | Neden? Şimdi! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We work closely with the U.S. military. | ABD Ordusuyla yakın bir çalışma yapıyoruz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Out the car! | Arabadan çıkın! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Stand down! | Geri çekilin! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Osela soldiers. | Osela askerleri. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You are just murderers for hire. | Sadece kiralık katillersiniz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We're sanctioned by the U.S. government. | Biz ABD hükümeti tarafından onaylanmışız. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You don't want an incident on your hands. | Elinizden bir kaza çıksın istemezsiniz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
So you are the leader. | Yani liderleri sensin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Did you enjoy it? | Zevk aldın mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Did it make you feel big, | Masum bir insanı öldürene kadar dövmek, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
beating the life out of an innocent man? | seni büyülttü mü? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Was that a man? | Böyle bir adam mıydı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hey. How... | Hey. Nasıl... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Did I call you? | Seni mi aradım? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Somebody's way over their limit, huh? | Başkasının yolu diğerininkiyle kesişebilir, ha? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Let's get up. | Hadi kalkalım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Come. Come on. Come on. | Gel. Hadi. Hadi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You smell good. | Çok güzel kokuyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's good to get out, huh? Spend the day in town. | Dışarı çıkmak iyi geldi, değil mi? Şehirde gün geçirmek. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Was is it they say? | Öyle söylüyorlar değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
When the going gets tough, the tough go shopping. | İşler kötü gittiği zaman hemen alışverişe başla. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Whoever said that is an idiot. | Kim söylemişse, aptalca. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We're not the only ones who suffered a loss, you know. | Kayba uğrayan sadece biz değiliz, biliyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm going to go to the bookstore. | Kitapçıya gidiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Suzanne, wait. | Suzanne, bekle. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Give her some space. | Onu biraz rahat bırak. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Thanks, Ruby. You're the best. | Sağol, Ruby. Çok iyisin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Someone named Khulus. | Khulus adında biri. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The Imam who knows Yusuf? What did he say? | Yusuf'un kim olduğunu bilen İmam? Ne diyor? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He wants to meet with you. | Seninle buluşmak istiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
9:00 p.m. tomorrow. | Yarın akşam 9:00'da. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
There's still hope. | Hala umut var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Can I tag along? | Ben de gelebilir miyim? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Mm mm. I don't want to crowd him. | Mm mm. Kalabalık olsun istemiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We have to hold off. | Kapatmalıyız. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You're stalling. | Beni oyalıyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No. Harrison has our first lead on Yusuf. | Hayır. Harrison'da bizim Yusuf hakkında ilk ipucumuz var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He could lead me right to him. | Beni ona götürecek. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I told you, not your job. | Sana senin işin değil dedim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yusuf is the bigger threat. | Yusuf büyük tehdittir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Without him, Harrison has nothing. | Onsuz, Harrison hiçbir şey değil. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He's done. No more problem. | O bitti. Artık sorun olmaz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's a cleaner way. Just let me do Yusuf. | Daha temiz bir yol var. Bana Yusuf için izin ver. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Then do Harrison. | Sonra da Harrison. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Don't ever try to play me, Ruby. | Benimle oynamaya kalkma, Ruby. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Bana bir silah ver. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
|
Walk. | Yürü. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That is good. | Bu çok iyi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Shakir died slowly, in pain. | Shakir yavaş yavaş, acı içinde öldü. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
But I am not like you. | Ama ben senin gibi değilim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
So I'm going to give you a quick death. | Sana hızlı bir ölüm vereceğim yani. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That's one of my favorites. | Bu benim favorilerimden biri. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My mom's too. | Annemin de. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Your mom has good taste. | Annen zevkliymiş. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You ever read any of the Harry Potter books? | Hiç Harry Potter kitaplarını okudun mu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
All of them. | Tümünü. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
All of them? Wow. | Tümünü mü? Harika. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My mom and I read them together. | Annem ve ben onları birlikte okuduk. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's more fun when you have someone to discuss it with. | Bu konuyu tartışmak birisi olduğunda daha eğlenceli oluyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Well, you guys are going to have a lot of fun | Peki, sizinle Yüzüklerin Efendisini tartışmak | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |