Search
English Turkish Sentence Translations Page 3740
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Remember he was driving a cab? | Taksi şoförlüğü yaptığını hatırlar mısın? | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
He was driving a cab, I remember that. | Taksi şoförlüğü, hatırlıyorum. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I still get that same old feeling | Hala o eski aynı duyguyu sahibim | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
tearing at this heart of mine... | kalbimi parçalayan... | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I hailed a yellow cab. I got in. | Nina: Bir sarı taksiye seslendim Bindim. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
and sometimes I have a habit of looking at the hack license. | bazen ruhsatına bakma alışkanlığım vardır. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
When my dad had the club, he had all the friends. | Babamın klübü varken bir sürü arkadaşı vardı. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Everybody wanted to hang out with him. | Herkes onunla olmak isterdi. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Then when he didn't have the club, they were gone. | Sonra klübü kalmayınca herkes çekti gitti. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I saw the name Larry Levenson. | Larry Levenson ismini gördüm. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
And I kept saying, "Larry Levenson, Larry Levenson? | "Larry Levenson, Larry Levenson?" diye söylenmeye başladım | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
That's the man who owned Plato's." | "Plato'nun sahibi" | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
You have to pick and choose who your friends are. | Arkadaşlarınızın kim olacağını seçmeniz gerekir. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
And you have to stay grounded. I think my dad was never grounded. | Ve ayaklarınız yere basmalı. Sanırım babamın ayakları hiç yere basmadı. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I thought that we were a great family. | Larry: Büyük bir aile olduğumuzu sanıyordum. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
And I really believed, truly, | Buna gerçekten inandım | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
that we were a community. | bir topluluk olduğumuza. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
But I guess I was mistaken. | Ama sanırım yanılmışım. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
It was me... | Bunu hisseden… | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
that felt that. | sadece bendim. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I was the king. | Ben kraldım. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
One day he invited us to Brooklyn to see his house. | Bir gün Brooklyn'e evini görmeye davet etti. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
And he lived down in the basement because... | Ve o bodrum katında yaşıyordu çünkü... | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
The brick building, he rented upstairs | Yukarıda kiraladığı kagir bina | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I guess the two floors. | Sanırım iki kattı. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
And I was shocked the way he lives down in the basement with cats and everything. | Ve ben şoke olmuştum, bodrumda kediler ve herşeyle yaşıyordu. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
It both my mind how could he live in a basement? | İkisi de aklım bodrumda nasıl yaşayabilir? | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Then he took us out for a nice lobster dinner. | Sonra bizi güzel bir istakoz akşam yemeğine götürdü. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
He had just gone through heart surgery. | Yeni kalp ameliyatı geçirmişti. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
He was in the hospital. We were living down here. | Hastanedeydi. Biz orada yaşıyorduk. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
He had had a heart attack. He was in the intensive care unit. | Kalp krizi geçirmişti. Yoğun bakımdaydı. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I brought some flowers for his nurses. | Hemşiresine çiçek götürmüştüm. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
He seemed in good spirits. | Morali iyi görünüyordu. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
When I heard that Larry Levenson | Larry Levenson'ın kalp krizinden öldüğünü | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
died from a heart attack and that he'd become a cab driver | ve taksi şoförü olduğunu duyunca | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I just thought, "wow, that was just so hard to reconcile | Düşündüm de "Vay, bağdaştırması çok zor | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
that the king of Plato's Retreat | Plato'nun kralının | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Could end up like a broken down old hack." | çökmüş eski bir beygir gibi yaşamının sonlanması" | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I just remember getting a phone call that Larry's passed away. | Larry'nin vefat ettiğine dair telefon aldığımı hatırlıyorum. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I was pretty miserable for quite a while. It was one of the ones that really hurt. | Bir süre kendimi çok kötü hissettim. Gerçekten acı veren bir olaydı. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
When Larry started Plato's, | Larry Plato'yu başlattığında | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
We were still in that period where | Biz hala | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
sex wasn't just sex and pleasure, | seksin sadece seks ve zevk olmadığı dönemdeydik. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
it was also about kind of revolution, | Aynı zamanda bir tür devrimdi, | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
a breaking with the past. | geçmişten koparan. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I think the only difference between Larry and many men in our society | Larry ile toplumumuzdaki bir çok erkek arasındaki tek farkın | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
and culture is that Larry didn't hesitate to talk about it | Larry'nin bu konuda konuşmaktan çekinmemesi | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
and tell the truth about it, how he actually felt. | ve nasıl hissettiği hakkında gerçekleri söylemesi olduğunu düşünüyorum. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I wonder how many men | Çok merak ediyorum, kaç erkek | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
hide how they really feel about sex. | gerçekten seks hakkında ne hissettiğini gizlemektedir. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Or how many men would have the courage to say | Veya kaç erkeğin cesareti vardır | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
"I want to do them all"? | "Hepsini becermek istiyorum" demeye? | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Every time I drive by the club, even to this day, | Her seferinde klübün önünden geçtiğimde, bugün bile | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I still feel the magic. | Hala o sihri hissederim. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Look at it, the lights are still here. | Bak ışıklar hala orada. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Oh, there's disco lights over there. | Oh, işte disko ışıkları orada. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
The sprinkler system was here. | Fıskiye sistemi buradaydı. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
There's our fan, still up there to this day. | Şurada vantilatör, bugün hala orada. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Whatever Frankie built, it's still there. | Frankie ne inşa ettiyse hala yerinde duruyor. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
So... amazing. | Çok… şaşırtıcı. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
One thing about getting older | Dodson: Yaşlanmakla ilgili bir şey, | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
is that you don't want to look back and say | geriye dönüp bakarak "Vay be, gerçekten üzgünüm | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
"Wow, really I'm sorry I didn't do that. | Ben bunu yapmadım" demek istemezsiniz. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I really am sorry I missed that. | Gerçekten üzgünüm Bunu kaçırdım. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I really am sorry I didn't take advantage of that." | Bu avantajı değerlendirmediğime gerçeken üzgünüm" | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I'm an old lady with no regrets, | Pişmanlıkları olmayan yaşlı bir kadınım, | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
because I'll tell you: | çünkü size söyleyeyim: | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Those that period was very special. | O zaman o dönem çok özeldi. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
It was the same routine every night but different bodies. | Her gece aynı rutin ama farklı vücutlardı. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Different sizes. | Farklı bedenler. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Tall, short | Uzun, kısa | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
It was, you know, a sight to see... | Görülmesi gereken bir manzaraydı... | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Every night. | Her gece. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Somehow whenever anybody | Breitbart: Bir şekilde | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
discusses Plato's Retreat, they do it with a smile on their face. | kim Plato'dan söz edecek olursa, yüzünde bir gülümseme oluyor. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
If anybody was there, they're happy. | Orada olan insan mutluydu. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
If anybody wasn't there, they're only sorry | Orada olmayan pişmandı. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
that they didn't get an opportunity to go there and see it. | oraya gidip de görme fırsatını bulamadığına pişmandı. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
It was very exciting to a lot of people. | Karen: Bir çok insan için çok heyecan vericiydi. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
And when we finally caught up with it, | Sonunda orayaa ulaştığımızda, | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
we were amused by it as well. | aynı zamanda neşeleniyorduk. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I'm I'm really glad I went. | Ben Ben gerçekten gittiğime memnunum. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I'm glad to have the experience of having gone. | Oraya gitme deneyimini yaşadığıma memnunum. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Just as I'm glad that I got to the top | Aynen Dünya Ticaret Merkezi'nin tepesine | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
of the World Trade Center once. | çıktığımda mutlu olduğum gibi. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Even to today people say things to me: | Bugün bile insanlar bana: | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
"I knew your father. I remember your father." | "Babanı tanıyordum. Babanı hatırlıyorum" diyor. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Okay, some people, they have no memories. | Pekala, bazı insanların hatıraları yoktur. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
They had a boring normal... | Onların sıkıcı, normal bir... | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
Let's say everyday straight kind of life. | Her gün sıradan bir yaşamları vardır. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I've led a different kind of life. I've had that life | Benim farklı bir hayat tarzım oldu. Benim böyle bir hayatım oldu | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
and my life changed... | ve hayatım değişti... | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
By going to Plato's... | Plato'ya giderek... | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
by getting into open sex. | serbest seksin içinde yer alarak. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
These are things that you never thought you would ever do in life. | Hayatta hiç bir zaman yapmayacağınızı düşündüğünüz şeyyer vardır. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
You didn't even think about it. | Onun hakkında düşünmezsiniz bile. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
So a lot of people, they don't have those memories. | Bu yüzden bir çok insanın böyle anıları yoktur. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
I have those memories. I can see the faces in front of me now. | Benim öyle anılarım var. Yüzleri bugün gibi hatırlıyorum. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
It was good for me. | Nina: Bence iyiydi. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |
it was good for me. | bence iyiydi. | American Swing-1 | 2008 | ![]() |